Bravo

Bravo
Önce şunun hakkını teslim edelim...
İlk maçtaki 1-1'den sonra darbe yiyen umutlar...
Kötü futboldan sonraki haklı homurdanmalar...
Avrupa'da siftahı olmayan Aykut Hoca...
En önemlisi...
İlk maçtaki mücadelesi ile gözümüzü korkutan ve kendi sahasında oynadığı 23 Avrupa kupası maçını kaybetmeyen bir rakip...
Buna rağmen işi zora sokan Fenerbahçe'ydi... İşi gene Fenerbahçe çözdü...
Kuyt gibi bir vuruş ustası, Volkan gibi abartısız Avrupa'nın en iyi kalecilerinden biri Fenerbahçe'nin bu sıkıntıdan çıkışında başrolü oynadılar...
Kuyt'un vuruş ustalığını gösterdiği iki golde de, rakibin yakın ve ciddi baskısını kimse gözardı etmesin...
Buna rağmen öldürücü yerlere vurdu Kuyt...
Fenerbahçe ikinci yarıda bugüne kadar yapmadığını yaptı...
Yüksek kenar ortalar rakip savunmalara antrenman yaptırıyordu... İkinci yarıda o kenar ortalar yere inip biraz geriye kesilince goller ve fırsatlar da gelmeye başladı...
GEL ARTIK MOUSSA
Fenerbahçe madem bir uzun almaya yanaşmıyor, o zaman yapacağı iki şey var...
Kenar toplarını yere indirmek ve Moussa Sow'u en kısa sürede forma sokmak...
Savunmada Egemen ile Hasan Ali iyi... Ancak Fenerbahçe sağdan Ali'nin kanadından çok atak yedi...
Hasan Ali bu kadar içeri girmemeli, önünde kim oynuyorsa o da Hasan Ali'ye yardım etmeli...
Baksanıza Kuyt'a... Her rakip hücumda kendi savunmasında canla-başla mücadele etti...
Alex'e gelince...
4 gün sonraki G.Saray maçı düşünülüp çıkartıldıysa buna lafım yok...
Ama Alex, bu takımda asla çıkacak ilk oyuncu olmaz...
Fenerbahçe bu sezon ilk maçını kazandı...
Ama bir maçtan çok daha fazlasını aldı...
Gönülden tebrikler...
Ama şunu söylemeliyim...
Bu takım transfer yapsa da, yapmasa da zaten Türkiye'de ilk ikiye giriyor...
Hedef Avrupa'ysa...
Orta alanın geri dörtlüye biraz daha yardım etmesi gerekiyor...
Hücumdaki hava toplarını bırakıp, yerden oyun şart görünüyor...
Umarım kazanırken eksikler de görülür...
Son nokta...
Tebrikler Fenerbahçe... Yolun açık olsun...