Kocaman hata

Kocaman hata
1 - Aykut Hoca, 'Ben küstüm, siz oynayın' havasında.
2 - Emre Belözoğlu'nu gönderdi, yerine adam almadı.
3 - Alex'i de istemiyor ama alternatifini hazırlamıyor.
4 - Kuyt ve Stoch varken, Krasic'e hiç gerek yoktu.
5 - Krasic'i hazır olmadığı halde sahaya sürdü ve kaybetti.
6 - Çok iyi bir golcüye ihtiyacı olduğu gerçeğini göremedi.
7 - Savunmayı oturtamadı, çok basit goller yiyorlar.
8 - Başarısızlıklarda hep karşı taraftakileri suçluyor.

Gazetelere bakıyorum, tam sayfa Aykut Kocaman fotoğraflarının üstünde, gazeteci tabiriyle 9 sütun manşet atmışlar:
'Ben nerede yanlış yaptım...'
Haklı bir manşet...
Bakıyorum maçtan bir gün once Aykut Hoca'nın duygusal, buruk bir ifadesi:
'Kırgınım, kızgınım...'
Tarihin en önemli karşılaşması dediğiniz maçtan 24 saat önce böyle bir açıklama olur mu?
Olsa olsa şu olur;
'Bizim için tur önemli. Gerisi teferruattır...'
Ama Aykut Hoca, 'Ben küstüm, siz oynayın' havasında...
O zaman da takım bu kadar oynuyor. Aykut Hoca, haklı ya da haksız Alex ile ilgili bir tasarrufta bulunabilir.
Buna saygı duyarım...
Ancak Alex'i artık devre dışı bırakmaya hazırlanıyorsan, önlemini transfer ayında alacaksın...

PATRONUN KOLTUĞU BOŞ

Yerine yeni bir patron bulacaksın...
Takımı evirecek çevirecek, yönlendirecek...
Paniği önleyecek, yıkılan, dağılan takımı ayağa  kaldıracak...
Ama patron gidiyor, koltuk boş...
Bu mu iyi transfer?
Hoca'nın otorite kurma kararına katılırım...
Bu uğurda Emre'yi satmasina, Alex'i oturtmasına bir şey demem, diyemem...
Ama otorite uğruna bu adamları gözden çıkartıyorsan, yerini dolduramıyorsan, işte buna ciddi itirazım var...
Bunun adı otorite de olamaz, iyi transfer de...
Çünkü fatura kimseye değil Fenerbahçe'ye çıkıyor...
Yazık değil mi Fenerbahçe'ye... Yazık değil mi kaçan milyon eurolara, her yıl yeniden yıkılan umutlara... Elendiğin takimlara bak...
Young Boys'lar, PAOK'lar, benzerleri... Adam gibi takımlar olsa insanın canı yanmayacak...

KOCA BİR SEZON YATTI
Baktığınızda leblebi-çekirdek takımlara biz çerez oluyoruz...
Bu kadarı da fazla, insanın gücüne gidiyor...
Kabul ediyorum, Krasic büyük oyuncu...
Ama Juventus'un  geçen yıl 50 maçı bulan trafiğinde sadece 7 doksan dakikada tam oynamış...
Yani koca bir sezon yatmış...
Böyle bir oyuncuyu son dakikada transfer edip getirir, tam hazır olmadan sahaya sürersen elbette daha 10. dakikada sigortası atar...
Madem Şampiyonlar Ligi'ne önem veriyorsunuz, o zaman hazır oyuncu almak gerekmez mi?
Üstelik Krasic'in oynadığı kanatta Kuyt var, Stoch var. O zaman yeni bir kanat oyuncusu, üstelik hiç hazır olmayan bir kanat oyuncusu hangi taktiğin, hangi anlayışın eseri?

TRANSFERDE HATA YAPTI
Örneğin, Spartak maçının son dakikalarinda o bunaltıcı baskı sırasında, ceza alanı içinde ve çevresinde  toplarla, gollerle barışık bir oyuncu olsa, sonuç böyle mi olurdu?
Daha transfer ayında önemli bir golcüye ihtiyaç olduğu belli değil miydi?
Yüksek toplarla buluşacak, dağıtacak bir oyuncunun eksikliği nasıl oldu da görülmedi?
Maalesef bitmiş Semih'e, yetersiz Bienvenu'ye, sakatlıktan kurtulamayan ve henüz kendisini bulamayan Moussa Sow'a rağmen, inatla bir golcü alınmayışı, bu kadar ciddi harcamaya rağmen çok önemli bir transfer yanlışı değil mi?
İyi bir golcü, gollerle ve toplarla barışık bir golcü olsaydi, o müthis baskıdan birden fazla golle çıkmaz mıydı?
F.Bahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne taşımaz mıydı?

BU DEFANS KİMİN ESERİ?
İşin bir başka tarafı;
Bu kadar kolay gol yiyen, arkasına bu kadar rahat adam kaçıran bir savunma kimin eseri?
Tamamına yakını milli takım oyuncusu  olan bir savunmanın bu kadar rahat ve basit gol yemesi düşündürücü değil mi?
Demek ki, hücumda, savunmada, orta alanda, yani takımda bir değil, birden fazla yanlış var...
İster transfer, ister hoca, ister yönetim deyin bu takımda bir değil, birden fazla yanlış var...
Eğer, 'Türkiye bize yeter' diyorsanız o zaman da bu kadar harcamaya, bu kadar transfere ne gerek var?
Takımı başı boş bıraksaniz da bu ülkede zaten ya birinci oluyor, ya ikinci...
Ama Avrupa olunca, takımın Kadıköy 'de siftahı bile yok...
Bu seyirciye, bu camiaya, her yıl darbe yiyen umutlara gerçekten yazık oluyor...

TAKKE DÜŞTÜ, KEL GÖRÜNDÜ
Her yıl karavana atmak büyük bir tesadüf mü, yoksa gözardı edilen yanlışların sonucu mu?
Sorumlu ve suçlu sadece direkler mi, artık dinlemekten bıktığımız şanssızlık açıklamaları mı?
Fenerbahçe sadece karşısındakileri suçlayarak, her başarısızlığa yeni bir bahane üreterek gerçeklerle yüzleşemez...
Gazeteci arkadaşlarım, 'Ben nerede yanlış yaptım' manşetinde haklılar da, sanki bu manşetler eksik gibi.
F.Bahçe bir yerde değil, çok yerde yanlış yaptı...
Zaten yanlış yapmasa bugün Şampiyonlar Ligi'nde olurdu... Laf bir yere kadar...
Sahaya çıktın mı, takke düşüyor, kel görünüyor...
Spartak Moskova maçında olduğu gibi...