Beşiktaş’a B planı gerek

Beşiktaş’a B planı gerek
Beşiktaş yönetimi, teknik adamlarının şike soruşturması kapsamında tutuklu olmasından doğan sorunlara karşı duruşu iyi yönetiyor.

Tayfur Havutçu’nun ne zaman çıkacağı belirsiz iken takım boşluğa bırakılamazdı. Bir başka hocaya yönelmeleri zorunluydu.
 
Ancak bir yandan da teknik adamlarının ‘suçsuzluğundan ve hemen görevinin başına döneceğinden’ emindiler.
 
Hocanın kısa sürede döneceğine inandıklarını da gösteren bir başka hoca seçimi yapmak durumundaydılar.
 
Eğer bu yola sapmayıp, Tayfur Hoca'nın döndüğünde altında çalışacağı bir ismi göreve getirselerdi, komplo teorisyenlerine “Hocalarının suçluluğuna ilişkin bir şey var ki ondan umudu kesip üstüne adam getirdiler” diyebilecekleri bir koz sunmuş olurlardı.

Bundan sıyrılmak için Tayfur Havutçu’nun ekibine katılmaya razı olan, e biraz da teknik adamlık geçmişi bulunan ve de kadrodaki 6 oyuncu ile aynı dili konuşan bir Portekizli işsiz hocayı, Carvalhal’i işin başına getirdiler!

Bu işlemde bir ince nokta vardı. O da Carvalhal’in ‘birinci adamlıkta geçiciliğinin’ söz konusu olmasıydı. Bu ‘geçicilik’ işin ona verilmesini sağlayan birinci öğeydi.
 
Tayfur hoca bağlantılı baktığımızda bu görüntü çok çok iyi.
 
Ama dikensiz gül bahçesinde değiliz.
 
Bakın gelişinin temel nedeni birinci adamlıkta ‘geçicilik’  olmasına ve bu, kulübün resmi sitesinde “Vekâleten görev yapan antrenörümüz” biçiminde net olarak ortaya konmasına karşın, görev adının ifade biçimlerinden biri olan ‘emanetçilik’ sözü Carvalhal’i rahatsız etmiş!
 
Bu dikenlerin ilki. Adamın işe asılma azmini zedeleyebilir.

İkincisi, Carvalhal’in çok iyi bir teknik adamlık geçmişinin olmaması. Bu cılızlık özellikle onu iyi tanıyan Portekizlileri hiç heyecanlandırmaz.

Kadrodaki Türkleri ise hiç mi hiç heyecanlandırmaz.

Eğer Carvalhal’de bir cevher yoksa ve sonuçlar başlarda iyi gitmez ise Beşiktaş kargaşa içine girer.

Bir de Tayfur hocanın çıkmasının uzadığını düşünün...

Uzamadığını, ama Tayfur Hocanın moral olarak çöktüğünü akla getirin!

Şunu söyleyip keselim... Beşiktaş’a bugüne göre bir B planı mutlaka gerekiyor...

Beşiktaş’ın en büyük rakibi
Alania Beşiktaş’ın karşısına nasıl çıktı bir bakalım:

Rusya Kupa’sında üç rakibi ile maçlarının sonuçları 1-1! Turları penaltılarla geçti!

Bir rakibini hükmen eledi!

Finalde CSKA Moskova’ya 2-1 yenildi.

Amma CSKA şampiyonlar Ligi’ne katılacağı için ülkesini AL’de temsil hakkını ele geçirdi!

Play-off öncesi turda Kazak takımı Aktobe’yi 1-1 biten maçlar sonunda penaltılarla geçip Beşiktaş’ın karşısına geldi.

Bu tablodan iki şey çıkıyor:

Bir, adamlar sınırsız şanslı!

İki, kolay gol yemiyorlar!

Beşiktaş’ın yenmeye çalışacağı bunlar. İşini asla şansa bırakmamalı...

Rakibini çok sıradan görmemeli.
 
Bıktık, usandık
Beşiktaş TV’nin sıradan bir yayın çizgisi içinde kalmasından bıktık usandık.