Tarihi davada 14. duruşma

Video yükleniyor...

"Futbolda şike" iddiaları üzerine aralarında Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 10'u tutuklu 93 sanık açılan davanın 14. duruşması görülmeye başlandı.

Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya aralarında Aziz Yıldırım ve Olgun Peker'in bulunduğu 10 tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz sanıklardan ise Şekip Mosturoğlu, Ömer Ülkü, Serkan Acar, Abdullah Başak ve Cemil Turan de aralarında bulunduğu çok sayıda sanık duruşmada hazır bulundu.

TANIKLAR DİNLENİYOR
Mahkeme Başkanı tanıkların dinlenilmesine devam edeceğini belirtti. Başkan Ekinci, tanık TFF'de hukuk müşaviri olarak çalışan avukat Ergin Akçay kürsüye çağrıldı.

Menajerlik sınavına ilişkin bildiklerini anlatan tanık Akçay, "20 sorudan 15 soru bize FIFA'dan geldi. Fax yoluyla gelen 15 soruyu avukat arkadaşım Levent Polat tercümeye gönderdi. 15 soru tercümeden geldikten sonra biz de kalan 5 soruyu hazırladık" dedi.

Akçay, sınavdan sonra FIFA'dan gelen 15 sorudan 12'sine doğru 3'üne ise yanlış cevap veren çok sayıda kişinin olması ve yanlış cevapların ise birbirine çok benzer olması nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

F.BAHÇELİ YÖNETİCİLER ADLİYEDE

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde görülen futbolda şike iddialarına yönelik davanın duruşmasına Fenerbahçeli yöneticiler de katıldı. Adliyeye gelen yöneticiler arasında Ünal Uzun, Nihat Özdağı, Murat Özaydınlı, Mithat Yenigün, Ali Koç ve Nihat Özdemir yer aldı. Yöneticiler, adliye girişlerinde herhangi bir açıklama yapmadı.

TRANSFER KOMİTESİ TAM YETKİLİDİR
''Futbolda şike'' davasında tanık olarak dinlenilen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, ''5 kişilik transfer komitesi tam yetkilidir. Bu komite her türlü işlemi yapar ve isimleri yönetim kuruluna sunar'' dedi.

Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tanık olarak dinlenilen sanık İbrahim Akın'ın annesi Neşe Öztürk, oğlunun menajer Yusuf Turanlı'nın inşaat işi yapan akrabalarından Kıbrıs'taki evi yatırım amacıyla 110 bin avroya aldığını ve evin tapusunu da kendi üzerine yaptırdığını söyledi.

Oğlunun daha sonra bu evi, borcunu ödemek için 100 bin dolara satacağını kendisine söylediğini ifade eden Öztürk, ''Ben de ona, 'bari 100 bin Avro'ya sat' dedim. Evi satması için telefonla konuştuk'' dedi.

Anne Öztürk, Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, ''İbrahim Akın'ın savurgan olup olmadığını'' sorması üzerine, ''evet biraz savurganlığı vardır. 'Alo' diyene para gönderir'' cevabını verdi.

Öztürk, Başkan Ekinci'nin ''İbrahim Akın saf mı?'' şeklindeki sorusuna, ''Değil ama her şeye inanır, ben kendi kendime hep soruyorum, 'nerede hata yaptım' diye. İbrahim'e küçükken masallar anlatırdım. İyi niyetli yetiştirdim. Keşke tersinden anlatsaydım'' karşılığını verdi.

"KURAN ÇARPSIN İBRAHİM ŞİKE YAPMAZ"
Anne Öztürk, Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, ''Yusuf Turanlı ile samimi miydi, Turanlı'yı kırar mıydı?'' sorusuna, ''Samimiydi. Para konusunda kimseyi kırmazdı'' cevabını verdi. Öztürk, Başkan Ekinci'nin, ''Alma konusunda mı yoksa verme konusunda mı kırmazdı?'' sorusu üzerine, Akın'ın verme konusunda kimseyi kırmadığını ifade etti.

Öztürk avukatların da bazı soruları üzerine şunları kaydetti:

''Kur'an çarpsın İbrahim şike yapmaz. Konuşurken kırmayabilir lafı dolandırır ama şike yapmaz. Yüzde 1 milyon yapmadığına eminim. Asla yapmaz biz konuştuk. Sorduğumda bana, 'maçlarımı seyretsinler' diye söyledi.''

Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, ''Şu Erzurumlu Hoca meselesi nedir?'' sorusuna Öztürk'ün, ''Hoca, İbrahim'in peşini bırakmayan biridir. Tövbe etmiştir, hoca ile görüşmesine karşıyım'' demesi üzerine Başkan Ekinci, ''Millet tövbe etmeye hocaya gider, siz gitmemesi için tövbe ettiğini söylüyorsunuz'' şeklinde konuştu.

Anne Öztürk de, ''Biz inançlı insanlarız, ona doğru yolu gösteririz'' dedi.

TANIK YILDIRIM DEMİRÖREN
Tanık sıfatıyla duruşmada ifade vermek için kürsüye çağrılan TFF Başkanı Yıldırım Demirören'e, oturduğu adres soruldu.

Demirören, ''kendi adresimi değil annemin adresini veriyorum çünkü biraz karışık, ayrıca heyecanlıyım'' demesi üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci, dosyadaki adresi okudu. Demirören de ''evet bu adres doğrudur'' dedi.

Ekinci, Demirören'den İbrahim Akın'ın transferi ile ilgili bildiklerini anlatmasını istedi.

Demirören, davanın sanıklarından ''Serdal Adalı'nın da aralarında bulunduğu 5 kişilik transfer komitesi tam yetkilidir. Ayrıca transfer ön izleme kurulu da vardır'' dedi.

Bu komitenin kimleri transfer edileceğini belirlediğini, aynı zamanda teknik direktörünün de bu komiteye isim verdiğini anlatan Demirören, ''Daha sonra bu komite her türlü işlemi yapar ve isimler yönetim kuruluna sunar. Eğer rakamlarda fazlalık olursa ben başkanlar nezdinde devreye girerim'' dedi.

Transferle ilgili olarak sadece İbrahim Akın değil, aynı zamanda o dönemde 7 veya 8 futbolcuyla da konuşulduğunu aktaran Demirören, ''İbrahim Akın, sosyal hayatı bilenen bir oyuncuydu. Bu oyuncunun olamayacağını söyledim'' dedi.

"ONAY VERMEZSEM, TRANSFER İŞLEMİ GERÇEKLEŞMEZ"
Demirören, Başkan Ekinci'nin, ''Siz onay vermezseniz, bu transfer olmaz mı?'' şeklindeki sorusuna, ''Evet ben onay vermezsem, transfer işlemi gerçekleşmez'' cevabını verdi. Demirören, bu transfer işlerinin olduğu dönemde babasının bir ameliyat geçirdiğini bu nedenle yönetim kurullarına giremediğini söyledi.

Üye hakimin, ''Transfer komitesi, İbrahim Akın ile ilgili görüşünü bilmenize rağmen çaba mı sarf ettiler?'' diye sorduğu Demirören, ''Futbol hayatında teknik direktörünün isteklerinin değerlendirilmesi zorunludur'' dedi.

Demirören, ifade vermesinin ardından salondan çıkarken tutuklu sanık Aziz Yıldırım ile tokalaştı.

Mahkeme Başkanı Ekinci, duruşmaya ara verdi.

Duruşma salonundan çıkan Demirören, adliyeden ayrılmadan önce Mahkeme Başkanı Ekinci'nin makam odasına giderek Ekinci ile bir süre görüştü.

Bu arada, duruşmanın öğlene kadar olan bölümünde 14 tanık ifade verdi.

"ŞİKE OLSA HABERİM OLURDU"

''Futbolda şike'' davasında tanık olarak dinlenilen Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, ''Benim onayım olmadan (kulüpte), hiçbir hareket olamaz. Eğer şike varsa ki bilgim kesinlikle yok. Şike olursa da benim bilgim dahilin de olur'' dedi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Cavcav'a, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, doğum tarihini sordu. Cavcav'ın ''1935'' demesi üzerine Başkan Ekinci, ''Genç görünüyorsun İlhan Bey'' dedi.

1978 yılından bu yana beri Gençlerbirliği Spor Kulübü başkanlığı yaptığını söyleyen Cavcav, bütün kulüp başkanlarını tanıdığını, Aziz Yıldırım ve Nihat Özdemir ile tanışıklığının uzun yıllar öncesine dayandığını söyledi.

Dava konusu maç oynanmadan 5–6 gün önce Nihat Özdemir imzasıyla kendisine bir mektup geldiğini belirten Cavcav, ''Mektupta, 'Trabzonspor Kulübü'nden size teşvik geldiği duyumları almaktayız. Böyle bir şey var mı diye?' yazıyordu. Ben 34 senedir kulüp başkanlığı yaptım, hayatımda böyle bir şey yapmadım. Benim olduğum yerde böyle bir şey olması mümkün değil. Nitekim en ufak bir olay olmadan ilk yarı 2–2 biten maçta, ikinci yarıda yediğimiz gollerle maçı 4–2 kaybettik'' dedi.

''Ne maç ayarladım ne maç sattım''
Cavcav, Gençlerbirliği'nde kendisi dışında anlaşma yapılamayacağını ifade ederek, şunları söyledi:

''Benim onayım olmadan (kulüpte), hiçbir hareket olamaz. Her şeye vakıfım, takımın her şeyiyle ilgilenen bir nefer gibi çalışırım. Eğer böyle şike varsa ki bilgim kesinlikle yok. Şike olursa da benim bilgim dahilinde olur. 34 yıllık başkanlığımda namusumla yemin ederim ne maç ayarladım ne maç sattım. Senede 5 antrenör değiştirdim takımım küme düşmesin diye, bu antrenörlere 1 trilyon tazminat ödedik.''

Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, ''Siz futbolcu getirip satmakla tanınıyorsunuz'' demesi üzerine Cavcav, ''Ben hasta olmama rağmen, kendim ülke ülke gezerek futbolcu alırım. Bunları daha sonra satarım'' ifadesini kullandı.

Cavcav, Türkiye'de UEFA kriterlerine uyan tek kulübün Gençlerbirliği olduğunu iddia ederek, ''Bizim bir okul takımımız var. Oyuncu yetiştirip satarak ayakta duran bir kulübüz. Allah büyük takımlara zeval vermesin onlar olmazsa biz ayakta duramayız'' diye konuştu.

Üye hakimin, ''Fenerbahçe'den, Orhan Şam'ın transferine yönelik bir rica oldu mu?'' sorusuna Cavcav, ''Beşiktaş, hem Mustafa Pektemek hem de Orhan Şam'ı istedi. Bana 7 milyon avro önerdiler. Fenerbahçe daha sonra devreye girdi. Onlar da 7 milyon avro teklif ettiler. Beşiktaş'a 8 milyon avro altına düşmedik. Serdar Adalı ile görüştük. Daha sonra Beşiktaş sadece Mustafa Pektemek'i istedi. Mustafa'yı 4 milyon avroya Beşiktaş'a verdim. Orhan Şam için de Fenerbahçe'den 4 milyon avro istedim. Ancak Nihat Özdemir yakın dostum olduğu için 500 bin avro ıskonto yaparak Fenerbahçe'ye verdik'' dedi.

Sanık Olgun Peker
Cavcav'ın konuşmasının ardından bazı tutuklu sanıklar ek savunma yapmak için söz istedi.

Ek savunmasına, ''Belgelerle suç duyurusunda bulunacağım, lütfen dikkate alın'' diyerek başlayan tutuklu sanık Olgun Peker, hakkındaki 41 suçlamayı saydıktan sonra ''41 kere maşallah'' ifadesini kullandı.

Olgun Peker, söz konusu suçlamaların 25'inin Giresun'da olduğunu ancak hiç kimsenin soruşturma açmadığını savunarak, ''Ben tahliye istemedim çünkü öyle bir Olgun Peker profili yaratıldı ki yerinizde olsam ben de tahliye etmezdim'' dedi.

Duruşma, tutuklu sanıkların ek savunma yapmasıyla devam ediyor.