Hayat böyle daha güzel

Hayat böyle daha güzel
Galatasaray üç günde nasıl değişti inanılır gibi değil. Dünün silik, kırgın takımı iki haftada nasıl bu hale geldi? Tez konusu olur. Tezin mimarları da Gheorghe Hagi ve Tugay Kerimoğlu. Örneğin kendi döneminde kimyası bozulan Servet'in nasıl mücadele ettiğini Rijkaard izleyebildi mi acaba?

Asık suratlı Hollandalı 'Nerde hata yaptım, neden futbolculara sevgi aşılayamadım' diye içinden geçirmiştir herhalde.

Geçirse ne olur, geçirmese ne olur! Rijkaard'a yalan dolan bir plaket verildi ve uğurlandı.

Şimdi gün Hagi'nin ve eski günlerini özleyen 'Rüya takımın' günü.

Her şeyden önce kendine güvenen bir takımın yeniden başkaldırışı vardı dün gece Ali Sami Yen'de

Çelik gibi Antalyaspor karşısında Pino'dan Sabri'ye, Barış'dan keleci Ufuk'a kadar herkes tek kelimeyle müthişti. Biraz Misimoviç tutuktu o kadar. Atılan goller, verilen insan üstü mücadele Galatasaray'ı ayakta alkışlattı. Yapılan hatalarda, moraller hiç bozulmadı.

Yüzler hiç asılmadı. Musa'nın attığı golde bile umutlar hiç kaybolmadı. Antalyaspor'un ikinci yarıdaki çoşkusu bile kimseye 'acaba' dedirtmedi.

Gollerde kenarda Hagi ve Tugay, saha içinde futbolcular birbirine sarılıp 'Biz iyi bir takımımız, bizi kimse bölemez' mesajı verdiler. Rijkaard'la yoğun bakıma giren Galatasaray Hagi ile yeniden hayata döndü.
Zaten yaşamda öyle değil midir? Sağlığın yerindeyse, mutluysan ve skorbord hep senin lehineyse yaşam güzeldir.

Tıpkı Galatasaray gibi.

Hayat böyle güzel değil mi?