Fransa Bisiklet Turu: Onlar ve Diğerleri
Yayınlanma Tarihi 5 Temmuz 2025 Cts 07:38
Güncelleme Tarihi 5 Temmuz 2025 Cts 08:55
Therapy?’ grubu, ‘Stories’ şarkısının nakaratında; ‘Mutlu insanların hikayesi yoktur.’ der. Bu sözün bıraktığı etkiden kendimi izole ettiğim anların başında, Fransa Bisiklet Turu’nun heyecanıyla sarmalandığım üç haftalık süreç geliyor. Hem mutluluğu yaşıyorum, hem de anlatacak çok fazla hikayem oluyor.
Çocukluğumda, bisiklete binmenin keyfi sadece yer değiştirme eylemini yapmakla sınırlıyken; yaş aldıkça, bisiklet rotalarındaki güzel manzaraları takip etmenin keyfine yerini bıraktı. Takip ettikçe, tanıdığım simalar arttı ve o yarışlardaki fırtınalı anlarda ben de kendimi buldum. Fransa Turu, bu heyecanın en üst noktasıydı ve öncesinde hepimiz için büyük bir sessizlik barındırıyordu.
Fırtına öncesi sessizlik, bisikletçilerin artan nabızları ve seyircilerin tezahüratlarıyla dağılmadan önce; dilerseniz bu heyecana saatler kala yarışın gündemine birlikte göz atalım.
Fransa’nın Tur’u
Dört yıl aradan sonra, Grand Depart’ını da Fransa’da yapacak olan 112. Edisyon, tam anlamıyla Fransa’nın Tur’u olacak. 184 bisikletçinin katılımıyla, kuzey toprakları Lille’den başlayıp, saat yönünün tersinden hareketiyle birlikte 21 etapta toplam 3 bin 338 kilometrenin geçilmesinin ardından 27 Temmuz’da Champs-Elysees’de sonlanacak.
Her çeşit profildeki sporcuya uygun etaplarla, son haftaya girene kadar heyecanın diri tutulması amaçlanıyor. Çakıl taşlı veya Arnavut kaldırımlı bir yol üzerinden yaratılacak yıpratıcılık, bu edisyonda tercih edilmedi. Genel klasman savaşının gidişatını belirleyecek noktaların, son sekiz etabın içerisinde barınan zirve finişlerinde görüleceği aşikar...
Tur için hazırlayacağınız takvimlere dair bir ufak uyarıyı da hatırlatmadan geçmeyelim: Büyük turların ikinci ve üçüncü pazartesileri normalde dinlenme günü olsa da bu edisyon özelinde 14 Temmuz “Bastille Günü” sebebiyle ilk dinlenme günü salıya ötelendi. Bisikletseverlerin pazartesi sendromuna, tek günlük bir eğlence eklendiğini de söyleyebiliriz.

Evet, daha fazla kaçamayacağımın farkındayım. Fransa Turu’na dair yazıp da Tadej Pogacar ve Jonas Vingegaard’ın ismi geçmeden daha kaç cümle kurabilirim?
Farklı etap profilleriyle; Titanların Savaşı’nı, ilginç hikayeleri ve sürpriz sonuçları gün yüzüne çıkartmak için deklanşörüne basmayı bekleyen Tur’un, özellikle son beş senedeki macerasını yücelten karakterler üzerinden devam etmemiz kaçınılmaz olsa gerek…
Onlar ve Diğerleri
Son beş edisyonda, üç kez Pogacar ve iki kez de Vingegaard’ın genel klasman zaferine şahit olduk. Sadece, Fransa Tur’u özelinde de değil; gittikleri günlük yarışlar ve haftalık yarışlarda hep en üstte olmayı talep eden birer süper yıldızdan bahsediyoruz.
Onların, iki tarafı seyircilerle kaplı bir yokuşta, kimsenin ne olduğunu anlamadan uyguladıkları dominasyon; o dağın zirvesini tarumar eden fırtınanın ihtişamlı bir düellodan kalan izleri olurken, diğerleriyse; günün ağır bilançosuna fatura çıkartmak için hesap kitap yapmaya başlayan isimler oluveriyor.
Her ikisinin zaafları ortaya çıktığında, rakiplerinin başarılı olabileceğini biliyoruz. Aksi olduğu zamanlarda, rakipleri olmayacak kadar yalnızlar…

Tadej Pogacar; 2023 yılında, Liege Bastogne Liege’deki kazanın etkisi olarak bileğinde problem yaşadığı için Fransa Turu’na yaralı gelmiş ve Vingegaard tarafından kolay alt edilmişti. Jonas Vingegaard ise; 2024 yılında, Bask Turu’nda birçok kemiğinin kırıldığı bir kaza yaşamış ve bir önceki sene rakibine uyguladığı tarifeyi, bu kez rakibinden görmüştü.
Bu senenin en kıymetli tarafı, iki yıldızın da kazasız belasız şekilde Fransa Turu’na geliyor olması… Tabii, bu seneki Strade Bianche’de Pogacar’ın ciddi bir kaza geçirmesine rağmen sorun yaşamadan olayı atlatmasında, çok şanslı olduğunu belirtmemizde fayda var.
Bisiklet bireysel bir spormuş gibi görünse de bu iki yıldızın takımlarına göz atmakta da fayda var. Çünkü, bu iki ismin deliliğine takımları da en güzel yerden eşlik ediyor.
Güç Gösterisi
Pogacar’ın takımı UAE Emirates ve Vingegaard’ın takımı Visma | Lease a Bike, liderlerini koruyacak ve rakiplerini izole edecek yetkinlikte iki kadroyla buraya geliyor. Pogacar’ın takımı, aksi bir durum olmadıkça lidere sonsuz sadakat göstermekle yükümlü bir ekipken; Vingegaard’ın kampı, dik başlı ve belli anlarda güç gösterisi yapabilecek profillere sahip… Takımlar da tıpkı bisikletçileri gibi iki farklı kutup: Yıldızını koruyan ve total bisiklete inanan…

Takımların ne kadar kıymetli olduğunu hissetmek için rekabetin akılda kalan en özel anlarından birisi olan 13 Temmuz 2022’de gerçekleşen 11. Etabı akıllara getirmekte fayda var.
Üst üste üçüncü genel klasman zaferine emin adımlarla yürüyen fakat takımındaki isimleri Covid sebebiyle birer birer uğurlayan Pogacar, bisiklet tarihinin en ürkütücü kuşatmalarından birine tek başına kafa tutmaya kalkmış ama Visma’nın beş kişilik takım çalışmasına diş geçirememişti. Visma, takımın asıl lideri Primoz Roglic’i, formu yüksek olan Vingegaard’a yardım etmesi için domestik olarak kullanacak kadar seferberlik haline geçmişti.
Jumbo’nun, yıllardır Vingegaard’a sarı mayoyu giydirmek için diğer rakiplerini görmezden gelecek kadar gözünü karartması, 2024’te bir etap sonrası Pogacar’ın da altını çizdiği noktalardan biri olmuştu: “Visma, sadece bana odaklanıyor. Diğer rakipleri hafif alıyor. Podyuma, daha fazla sporcu çıkarmayı bile hedeflemiyorlar.” sözleriyle rekabetin şifresini gün yüzüne sermişti.

Beklentiler
Tur, ikinci haftası itibarıyla farklı bir moda geçiş yapacak ve dağlarla kurulacak temasta kırılmalar yaşanacak ama ilk hafta da favori isimlerin takım organizasyonuna ihtiyaç duyup sağlıklı şekilde geçiş etaplarından sıyrılması gerekiyor. Çünkü, Fransa'nın kuzeyinde geçilecek ilk yanal rüzgarların riskini taşıyor.
Pek tabii, üç haftalık bir periyotta genel klasman zaferinin sahibini ufak ayrıntılar belirleyecek ama zorlu zirveler olan Mont Ventoux, Pireneler ve Col de la Loze etapları, takip edildiği takdirde hem doğal güzellikleriyle hem de podyumun basamaklarının inşa edilme noktasında önem arz ediyor.

Talepkar etaplar için hazırlıklarını tamamlamış iki takım ve iki yıldızın sahnesinde, umarım diğer takımlar ve sporcular figüran olarak kalmayıp önemli rollerin birer sahibi olur. UAE Emirates ve Visma’nın süper domestiklerinin de podyum mücadelesinde yer alması beklenirken; özellikle, geçen yılı üçüncü tamamlayan Remco Evenepoel ve 2020 edisyonunda zaferi son etapta kaçıran Primoz Roglic de genel klasman için diğer favoriler arasında…

Simon Yates ve Joao Almeida’nın, Jonas Vingegaard ve Tadej Pogacar’ın jokerleri olarak kimliklerini sergileyeceği arenalar olacaktır ama Mattias Skjelmose ve Carlos Rodriguez gibi gençlerin de podyuma temas edebilecek sürprizleri kendi içlerinde barındırdığını söylemek yanlış olmaz.
Bugün, yılın o günü… Güzel manzaralar eşliğinde, iç sıkıntılarımıza vereceğimiz bir molayla, anlatacak hikayelerimiz için mutluluk toplama vakti…
Ali Umut Değirmen / beIN SPORTS