Büyüka'dan 'Dobra Dobra'
Yayınlanma Tarihi 5 Mayıs 2009 Sal 17:00
Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Dobra Dobra programında Ömer Güvenç’in sorularını yanıtladı. Büyüka, Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ı yenmesini sürpriz olarak yorumlarken, "Beşiktaş’ı umduğumdan kötü, Fenerbahçe’yi de umduğumdan iyi buldum" dedi. Sivasspor'un şampiyon olmak istiyorsa son haftaya Beşiktaş’tan 3 puan önde girmesi gerektiğini vurgulayan Büyüka, "Galatasaray’ın fikstürü hakikaten çok kolaydı ama değerlendiremedi. Galatasaray, Ankaraspor’u ve Hacettepe’yi mağlup etse şimdi Sivasspor’un 3 puan arkasındaydı" diye konuştu.
Arda'ya sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Büyüka, bu konuda "22 yaşında ve Türk Futbolu’nun piyasaya sunduğu çok yetenekli bir oyuncu. Arda’yı eleştirirken yapıcı olmamız gerekiyor. Arda’yı sevmek başka, Arda’yı severek başka yerlere sokmak başka. Ben yönetici olsam Arda’yı cezalı olduğu bir maçta koridorlara kadar sokmazdım" diye konuştu. Trabzonspor hakkında görüşlerini dile getiren Büyüka, "Ersun Yanal bu sezon Trabzon’un hedefini tutturmuştu bana göre. Son derece de başarılıydı. Dilerim seneye Ersun Yanal’ı aramazlar" dedi.
İşte Büyüka'nın açıklamaları:
“AYNI ANDA FAZLA CANLI YAYIN KALİTEYİ DÜŞÜRÜYOR”
Bu hafta 5 maçı canlı olarak yayınlayacağız. Cumartesi akşamı geri kalan 3 maçın oynandığı stadyumlara da canlı yayınla bağlantı yapacağız. Biz bu yayınları çok yaptık sorun değil ama bu kadar fazla maçı aynı anda yayınladığımız zaman yayın kalitemize uygun naklen yayın arabası bulmakta zorlanıyoruz. 5 maçı aynı anda yayınladığınız zaman 70–80 tane kamera dolayısıyla kameraman bulmak lazım. Bulursun kameraman bulmak zor iş değil ama maç çekmek de ayrı bir ihtisas işi. “Yayıncı karışıyor, etkiliyor. İstediğini şampiyon yapıyor, istediğini küme düşürüyor” diyorlar ama bize kalsa bu kadar maçı aynı anda yayınlatır mıyız? Reklam kaybımız var bir kere. Bizim 3 tane çok donanımlı canlı yayın arabamız var. Geri kalanları da piyasadan kullanıyoruz. Futbolseverlere de yazık oluyor tabi ki nereyi izleyeceklerini şaşırıyorlar. İnsanlar kendi takımını izlerken diğerini izleyemeyecek.
“BU HAFTA MARATON SADECE CUMARTESİ GÜNÜ”
Maratonu bu hafta cumartesi akşamı yapacağız. Pazar akşamı tek maç olduğu için Maraton olmayacak. Onun yerine pazartesi günleri yayınlanan Haftanın Renkleri programı Pazar akşamı yayınlanacak. Futbolseverler kusura bakmasın ama ben en dikkatsiz biçimde bu hafta izleyeceğim maçları çünkü nereye bakacağımı şaşıracağım. Tabi ki yine de en çok dikkat çeken maçlar Sivasspor ve Beşiktaş maçları. Ben bu maçların daha fazla izleneceğini düşünüyorum.
“FENERBAHÇE’NİN KAZANMASI SÜRPRİZ OLDU”
Gaziantepspor – Sivasspor maçının sonucu bana sürpriz gibi gelmedi. Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı yenmesi bana sürpriz gibi geldi. Fenerbahçe’nin stoperi yok, Alex’i yok, morali yok, hevesi yok… Böyle bir Fenerbahçe’nin şampiyonluğa uzun yıllar sonra ilk defa bu kadar yaklaştığı bir senede yenmesi sürpriz oldu. Ben Beşiktaş’ın böyle bir Fenerbahçe’yi yeneceğini düşünüyorum ama çoğu yorumcu gibi ben de yanıldım. “Sivasspor yenildi, Beşiktaşlı futbolcular gerildi” deniyor ama Sivasspor kazansa da aynı şey olacaktı. Puan farkı Beşiktaş sahaya çıkarken 4 olsaydı daha fazla gerilmeyecek miydi futbolcular?
“BEŞİKTAŞ’TA BU TÜR MAÇLARI OYNAYAN OYUNCU SAYISI AZ”
Beşiktaş’ı umduğumdan kötü, Fenerbahçe’yi de umduğumdan iyi buldum. Bu kadar iştahlı futbol oynayan Beşiktaş ilk yarıda bu kadar etkisiz oynayabiliyorsa, orta sahayı bu kadar Fenerbahçe’ye bırakıyorsa bana göre motivasyon açısından bir sorun vardı. Mustafa Denizli de takımlarını böyle maçlara iyi hazırlar açıkçası. Ben “nasıl olsa kazanırız” diye düşündüklerini sanmıyorum Beşiktaşlı futbolcuların. Sanki Beşiktaş takımı şu Fenerbahçe maçında şampiyonluk yarışını, gerilimini taşıyamadı. Geniş ve kaliteli kadro olabilir ama bakınca Beşiktaş’ta bu tür mücadeleleri veren futbolcu sayısı fazla değil.
“FENERBAHÇE KADROSU GENİŞ DEĞİL AMA TECRÜBELİ”
Fenerbahçe önemli maçların çoğunu kazanıyor en azından kaybetmiyor. Fenerbahçelilerde artık yerleşik bir düşünce var, “bizim takım maç seçiyor” diyorlar. Fenerbahçe kadrosu çok geniş olmayabilir ama kadrosundaki oyuncular bu tür maçları çok oynamış oyuncular. Çoğu Fenerbahçeli futbolcu diyor ki, “Barcelona maçından çok etkilendik”. Fenerbahçe orta alanda öyle bir pas yaptı ki Beşiktaşlı futbolcular topu kazanmak için inanılmaz koştular. Rakamlarla da ortaya çıktı bu. Beşiktaşlı futbolcular da izlediler bu maçı tabi ama ben onların durumunu şampiyonluk stresine bağlıyorum.
“SİVASSPOR ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORSA…”
Sivasspor şampiyon olmak istiyorsa son haftaya Beşiktaş’tan 3 puan önde girmeli. Bu şu anlama geliyor: son hafta Galatasaray’a gelene kadarki 3 maçını kazanmaları gerekiyor. İBB, Hacettepe ve Gençlerbirliği’ni mağlup etmeleri lazım. Beşiktaş’ın da Ankaraspor ve Ankaragücü deplasmanları var. Bir kere bu maçları kayıpsız geçmeleri gerekiyor. Sonra Galatasaray maçı var. Galatasaray’ın da durumu ortada ama Fenerbahçe geldi yendi işte Beşiktaş’ı. Şu var ki ben Galatasaray’ı Fenerbahçe kadar dirençli bulmuyorum. Kadrosu daha dirençsiz, kırılgan oyunculardan oluşuyor. Son maçlara kalabilir şampiyonluk.
“GALATASARAY AVANTAJINI DEĞERLENDİREMEDİ”
Galatasaray’ın fikstürü hakikaten çok kolaydı ama değerlendiremedi. Galatasaray, Ankaraspor’u ve Hacettepe’yi mağlup etse şimdi Sivasspor’un 3 puan arkasındaydı. Önündeki Beşiktaş’la da Sivasspor’la da maçları vardı ve kendi göbeğini kendisi kesecekti. Galatasaray çok büyük bir avantajı kaybetti son 2 haftada.
“DİLERİM ERSUN YANAL’I ARAMAZLAR”
Trabzonspor’un da en azından Şampiyonlar Ligi’ne gitmek için ciddi şansı bulunuyor. Trabzonspor’un da maçları kolay değil. Trabzonspor evinde üst üste oynadığı 4 maçta 10 puan kaybetti. Konyaspor ve Denizlispor’a yenildiler, Galatasaray ve İBB ile de berabere kaldılar. Bu maçlardan 8 puan alsa şimdi 64 puanla lider olurdu. 3 maçla Trabzonspor bu işi kaybetti. Trabzonspor deplasmanların en fazla puan toplayan takımı ama içerde böyle kötü bir seri yaptı. Ersun Yanal bu sezon Trabzon’un hedefini tutturmuştu bana göre. Son derece de başarılıydı. Dilerim seneye Ersun Yanal’ı aramazlar.
“BU SENE TAKIMA DAMGASINI VURAN KİŞİ YANAL’DIR”
Trabzonspor Şampiyonlar Ligi’ne ister katılsın ister katılmasın. Bu seneli takıma damgasını, ismini koyan kişi Ersun Yanal’dır. Tut ki kalan 4 maçlarını kazandılar Şampiyonlar Ligi’ne gittiler, tut ki 4 maçı da kaybettiler… Her durumda Ersun Yanal’ın eseridir bunlar. Yeni gelen bir hoca 4 haftalık dönemde takıma ne verebilir? Bu hafta Trabzon’un oyununda dağlar kadar fark mı vardı? Hemen hemen aynı futbol vardı sahada. Kalecinin kafasına çarptı gol oldu… Trabzonsporlular 1 hoca beğensinler dişimi kıracağım. Kendi evlatları da dahil.
“GALATASARAY’DA SORUMLU BAŞKAN VE YÖNETİMDİR”
Galatasaray’daki kötü gidişin bana göre en büyük sorumlusu başkan ve yönetimdir. Galatasaray bu sene öyle çok da haklı olmadığı bir dönemde hakemlere yüklendi ve bu takımı kötü etkiledi. Galatasaray’ı yakından takip eden eski futbolculardan ve arkadaşlarımdan duyduğumu söylüyorum, takım devre arası kampını hiç iyi değerlendiremedi. Yerli ve yabancı oyuncular arasında çok büyük bir fark oluşturuldu. Özellikle Lincoln’e inanılmaz tahammül gösterilmesi takımdaşlık duygusunu ve bağları bana göre yerle bir etti.
“ARDA SAHİP ÇIKMAMIZ GEREKİYOR”
Arda’ya sahip çıkmamız gerekiyor. 22 yaşında ve Türk Futbolu’nun piyasaya sunduğu çok yetenekli bir oyuncu. Arda’yı eleştirirken yapıcı olmamız gerekiyor. Arda’yı sevmek başka, Arda’yı severek başka yerlere sokmak başka. Ben yönetici olsam Arda’yı cezalı olduğu bir maçta koridorlara kadar sokmazdım. Arda’nın yanında şöhretinden faydalanan bazı çevreler var bana göre. Biraz bıçkın delikanlı havalarını seven gruplarla geziyor Arda. Sayılan ailelerin çocukları ama böyle bıçkın dolaşmayı seviyorlar. Arda’yı tanıyorum, kaliteli bir çocuk, kaliteli bir genç. Ben Arda’ya hep sıcak ve hoşgörüyle yaklaşılmasından yanayım. Yaptığı yanlışlara sahip çıkmanın da Arda’ya bir faydası olduğu görüşünde değilim. Arda’ya sahip çıkacak ama yanlışına sahip çıkmayacak.
“EMRE’NİN ÇIKARILMASINI HATALI BULMUYORUM”
Deivid ve Uğur Boral tartışıyor, Uğur 2 hafta kadro dışı kalıyor. Emre’yle Deivid tartışıyor, Emre oyundan alınıyor. İster istemez insanın aklına “Deivid’e dokunan yanıyor” diye bir düşünce oluşuyor. Ancak ben Emre’yi oyundan almakta haklı olduğunu düşünüyorum Aragones’in. Kabul edelim ki Emre bir anda inanılmaz parlıyor. Öldürecek gibi bakıyordu Deivid’e. Belki Deivid’den çıkaramadığı hırsını rakipten çıkarıp, atılır diye düşünmüştür Aragones. Ben ne olursa olsun Emre’nin çıkarılmasını çok da hatalı bulmuyorum.
“DEIVID’İN DAVRANIŞINI ONAYLAMIYORUM”
Ben açıkçası bu olayda Deivid’in davranışını onaylamıyorum. Sen haşa tanrı mısın sahada? Aragones’in yardımcısı mısın? Takım kaptanı olsan yine bir nebze ama öyle bir durum da yok. Deivid’in hareketini onaylamamız mümkün değil. Hele hele bu sezon konuşmaya en son hakkı olan kişilerden biri Deivid, topa değmedi ayağı bu sezon. Hiçbir zaman yerlilerin yabancıların önünde olduğu bir takım gördük mü? Galatasaray’da da hala Lincoln çağırılıyor tribünlere. Arda canını dişine takarken çağırılmadı, tribünler Lincoln diye inliyordu hala.
“PUAN ALIRLARSA HACETTEPE’DEN ÖZÜR DİLERİM”
Bu hafta Eskişehir – Antalyaspor maçında olmak isterdim. Ne maç olacak! Bu hocaların da işi zor vallahi. Futbolculara fazla öyle olduğunu sanmıyorum ama her hafta ölüp ölüp diriliyorlar. Ankaragücü’ne Hikmet hocanın eli değdi hemen belli etti kendini. Gençlerbirliği de bu hafta bana göre Hacettepe’yi yenip rahatlar. Hacettepe’nin yarı oyuncusu Gençlerbirliği’nden kiralık zaten. Ben Hacettepe’ye yüzde 0 şans veriyorum. Hacettepe bu maçtan puan alsın, ben çıkıp Maraton’da, “Sizden özür diliyorum” diyeceğim. Hepsi onurlu futbolcular, Ergün Penbe bu ülkedeki bir namus abidesi. Ama insanın ayakları titrer o maçta. Aynı çatı altında yaşıyorsun.
“FENERBAHÇE’NİN FİNAL OYNAMASI DENİZLİSPOR İÇİN AVANTAJ”
Konya takımı da Bursa’ya gidiyor. Bursa’da işleri zor. Ben Konyaspor’un kadrosunu çok iyi bulmuyorum açıkçası o yüzden Giray Bulak’ı başarılı buluyorum. Bana göre Denizlispor’un kadrosu Konyaspor’da daha iyi. Ben Antalyaspor’un da kadrosunu çok beğenmiyorum. Belediyespor bu ligin en iyi kadrolarından biri bana göre. Ama 5 yüz seyirciyle, boş tribünlerde, o rüzgarda Abdullah hoca oyuncuları nasıl motive ediyor şaşıyorum açıkçası. Kocaelispor da alkışlanarak gidiyor bunu da kabul edelim. Fenerbahçe’nin kupa finali oynayacak olması da daha önce oynayacağı Denizlispor’a bir avantaj sağlar açıkçası.
“KUPA, FENERBAHÇE İÇİN TESELLİ OLUR”
Fenerbahçe, Fortis Türkiye Kupası’nda karşısında bu Beşiktaş’ı bulmayacak bunu da kabul edelim. Eli ayağı kesildi Beşiktaş’ın. Bu sefer öyle olmaz. Bu kez Fenerbahçe daha stresli olacak. 26 senedir kazanılamayan bir kupa var. Fenerbahçe bu kupayı kazansa bile bence yönetimi ve camiayı çok mutlu etmez bu sezon için. Tabi ki uzun süredir kazanılamayan bir kupayı almak, sezonu kupayla kapatmak önemli ama bu şampiyonluk Fenerbahçe için ancak bir teselli olur, kupa Fenerbahçe’ye bir teselli verir Orhan Baba’nın dediği gibi.
“KİMSENİN KİMSEYE AMBARGO KOYMAYA HAKKI YOK”
Ertuğrul hoca Bursaspor’a gittikten sonra tek mağlubiyet aldı. Ertuğrul hoca bir kere çok iyi bir insan. Futbolculara bir hoca değil arkadaş gibi yaklaştığına inanıyorum. Ertuğrul hocayı inançlarından dolayı yargılıyorlar. Kimsenin kimseye ambargo koymaya hakkı yok. İsteyen bara gider isteyen camiye gider. Herkesin kendi yolu var. Ben inanıyorum ki Ertuğrul hoca gençlere verdiği değerle çok iyi oyuncular çıkaracak orada. Hani Bursaspor Beşiktaş’tan gelen hocalara tepki koyuyordu? Bursa’da da kabul edelim ki Trabzon’a benzer bir yan var. Hoca beğenmiyorlar.
“GALATASARAY BÜLENT KORKMAZ’LA DEVAM ETMEYECEK GİBİ”
Duygularımla değil, duyduklarımla konuşursak Galatasaray’ın Bülent Korkmaz’la devam etmeyeceğini düşünüyorum. Yeni hoca arayışları olduğunu duyuyorum. Bülent Korkmaz için de üzülüyorum açıkçası. 8-9 maç kala “gel” diyorsun ondan sonra da yolluyorsun. Takımda oynarken kazanılmadık kupa bırakmamış, her başarıya ismini yazdırmış. Şimdi o dönemde Bülent Korkmaz’ı çağırınca ne yapacaktı hoca? “Gelmiyorum” mu diyecekti? O zaman “vay nankör” diyeceklerdi Bülent hoca için. Şimdi de yolluyorsun. Bu tür isimlerin yabancı ve kariyerli hocaların yanında yardımcılık yapmalarından yanayım. Fatih Terim, Mustafa Denizli böyle yetişmediler mi? Rıdvan Dilmen için de Fenerbahçe’de benzer şeyler yaşandı. Kabul edelim ki şimdi Rıdvan’ın Fenerbahçe’ye gidiş yolunu tıkayan da o günlerdir.
(Maraton.com.tr)