Transferin şifreleri!

Transfer dönemi başlamak üzere.

Başucu kitaplarımdan Futbolun Şifreleri’nde yer alan bir bölüm aklıma geldi bu yazıyı yazmadan önce…

Simon Kuper ve Stefan Szymanski’nin ortak kaleme aldığı kitapta Jean-Michel Aulas’ın transferde izlediği yöntemleri bir kez daha okudum.

Kim bu Jean-Michel Aulas?

2000’lerin başında 7 yıl arka arkaya Fransa şampiyonu olan Olympique Lyon’un başkanı… 

Transfer için sarf ettiği her söz altın öğüt niteliğinde: 

Yeni teknik direktör parayı çarçur eder, izin vermeyin… (Birkaç münferit hoca dışında neredeyse ülke futbolundaki her teknik adamın ilk yaptığı iş parayı çarçur etmek, selefinin transferlerini göndermek. Bol miktarda transfer yaparak start almak…)

Geçmiş Dünya Kupası ya da Avrupa Şampiyonası yıldızları ederlerinin üzerinde değerlenir; onlarla ilgilenmeyin. (Yıldızlar konusunda ilk aklıma gelen örnek 1994 Dünya Kupası’nın gol kralı Oleg Salenko. İstanbulspor’a transfer olmuştu. Kısa bir süre sonra da kayıplara karışmıştı!)

Bazı ülkelerin oyuncuları ederinden fazla değerlenir. (Geçmişteki ya da halihazırdaki yıldızlarına bakarak her futbolcusunun kıymetli olduğu kanaatine varılmamalı. Brezilya ve Hollandalı oyuncuları alırken iki kere düşünmek gerek.)

Erkekler sarışınlardan hoşlanır: Görüntü temelli önyargılarınızı belirleyin ve onları terk edin. (Krasic, Venison, Karius)

Bir oyuncunun en iyi dönemi 20’li yaşlarının başıdır. (Fredy Adu gibi 17-18 yaşındaki oyuncunun ileri dönem performansı, olgunlaştığında göstereceği performans için yeterli ölçü değil. Verilebilecek en olumlu örnek Kerem Aktürkoğlu) 

Başka bir kulüp oyuncuya değerinden fazlasını verirse o oyuncuyu satın. (Yusuf Yazıcı, Vedat Muriç)  

En iyi oyuncularınızın yerini daha onları satmadan doldurun. (Rüştü Reçber yerine Volkan Demirel; Volkan Demirel yerine Altay Bayındır’ı hazırlamak gibi.)

Kişisel sorunlu olan oyuncuları alarak sorunlarıyla başa çıkmasına yardım edin. (Uzağa gitmeye gerek yok; Mario Balotelli)

Oyuncuların yerleşmesine yardımcı olun. (Ev, çocuklarının okulu, yeni ülkeye alışma gibi konularda kulüp futbolculara yardımcı olmalı. Drogba’nın Chelsea’ye transferi sonrası kötü performans sergilemişti. Otelden çıkıp eve geçmesi, ailesini yanına almasıyla patlama yapmıştı.) 

Jean-Michel Aulas’ın her cümlesi Johan Cruyff’un “Futbol basit bir oyun” deyimini doğrular nitelikte. Zira futbol; saha içinde olduğu kadar saha dışında da aşılabilecek kolay engellerle dolu…