İngiltere Premier League, 1 Ocak...
Almanya Bundesliga, 1 Ocak...
İspanya La Liga, 1 Ocak...
İtalya Seri A, 1 Ocak...
Portekiz Primeira Liga, 1 Ocak...
Ve Fransa Ligue 1, yine 1 Ocak!
Avrupa'nın üst düzey liglerinde ara transfer dönemi 1 Ocak'ta başlıyor; 1 Şubat'ta sona eriyor.
Peki ya Türkiye'de?
12 Ocak'ta başlıyor 8 Şubat'ta bitiyor.
Yaz transfer döneminde de ayı şekilde. Ülkemizde transfer Avrupa'ya göre daha geç noktalanıyor...
Bizde tarihler neden farklı?
TFF, "kulüplerin isteği ile" transfer dönemini geç başlatıyor ve bitiriyor...
Avrupa'da transfer dönemi bittikten sonra Avrupalı kulüplerin kadroda düşünmediği futbolcuları transfer edebilmek. TFF, bu yöntemle kulüplerimize transferde kağıt üzerinde avantaj sağıyor gibi görünüyor. Ama gelin görün ki yeni transferler, ikinci yarının en az bir haftasında doğal olarak oynayamıyor.
Ebette "fırsat" transferler yapılabilir...
Elbette bazı kulüpler Avrupa transfer pazarının kapanmasını bekleme tercihinde bulunabilir.
Ama halihazırda eksikler belliyken; beklemek neden?
Şahsi fikrim; kulüplerimizin transfer stratejisi, Avrupalı kulüplerin kadroda düşünmediği oyuncuları son dakika transfer etmek olmamalı. Planlama yapılarak, doğru transfer stratejisiyle "kalanları toplama" politikasından vazgeçilmeli...
Bir örnek vereyim; geçtiğimiz sezon bir kulübümüz ligin ilk yarısı tamamlanmadan bir savunma oyuncusuyla anlaşmıştı... Hatta diğer kulüpler daha transfer düğmesine basmadan yine Türkiye içinden en iyi orta saha oyuncularından birini kadrosuna katmıştı.
Puan durumunun ilk sırasına bakın...
Bu sezon çoğu kulüp "Kimi alsak acaba?" diye düşünürken arka arkaya transfer bombalarını patlatmıştı.
Bu yıl da keza öyle.
Daha ligin ilk yarısında eksik tespit edilip Fildişili bir futbolcuyu kadrosuna dahil etti; antrenmanlara bile çıkardı.
Hangi takımdan mı bahsediyorum?
Puan durumunun ilk sırasına bakın...