22 Kasım 2021

Pereira'dan Fenerbahçe'ye hayat öpücüğü

Derbi kesinlikle son yıllarda seyrettiklerimizin en iyisiydi.



Dünkü derbi kesinlikle son yıllarda seyrettiklerimizin en iyisiydi. Heyecan ve tempo maç boyunca hiç düşmedi. Bunda iki takımın da kaybetmemek için değil, kazanmak için oynamaları etkili oldu.

Maç öncesi daha sıkıntılı olan taraf Fenerbahçe'ydi. Son dört maçta alınan 1 puan Pereira'nın kredisini tüketmiş, oynattığı sistem ve kadro tercihleri büyük eleştirilere maruz kalmıştı. Açıkçası hangi sistemle maça başlayacağı büyük bir merak konusuydu. İnadına devam edip üçlü savunmayla mı oynayacak, yoksa herkesin fikir birliği içinde olduğu, bu takıma daha uygun olan dörtlü savunmaya mı dönecekti. Kadro açıklandığında gördük ki Pereira inadından vazgeçmiş ve dörtlü oynuyor. Sağ bekte Ferdi'yi görünce şaşırdık ama böyle bir maçta sistemi değiştirmesi çok büyük bir riskti. Bu riski göze aldı ve sonunda maçı kazanarak Fenerbahçe'ye hayat öpücüğü vermiş oldu. 

Oyuna gelirsek Galatasaray baskılı başladı. Önce Feghouli ile net bir pozisyona girdiler, ikincisindeyse Kerem'le çok güzel bir gol attılar. Golden sonra işlerin Galatasaray için daha iyi gitmesini beklerken, Fenerbahçe'nin İrfan Can ve Mesut liderliğinde maçı çevirmek için büyük bir uğraş verdiğine şahit olduk. Galatasaray'ın bir duran top sonrası iki pasta gol yemesi, takımın moralini ve sinir sistemini epey bozdu. İrfan'ın attığı pasta 3 oyuncunun resmen uyuması, Mesut'un beraberlik golünü atmasına sebep oldu.
 
İkinci yarıya Fenerbahçe etkili başladı. Devrenin başında top %60'a %40 Fenerbahçe'deydi. Galatasaray bekliyor ve geçiş oyunu ile gol bulmaya çalışıyordu. Bu oyunda da etkili olamadılar. Morutan, Cicaldau ve Halil gibi isimler beklentilerin uzağındaydılar. Fatih Hoca'nın hamleleri ve seyircinin de desteğiyle oyunun son bölümü bu kez Fenerbahçe yarı sahasında oynanmaya başladı. Aanholt'un hücuma verdiği destek Fenerbahçe savunmasının dengesini bozdu ve Galatasaray net pozisyonlar üretti. Tisserand'ın atılmasıyla da oyun Galatasaray'ın kazanabileceği şekle dönüştü. Ama bu yoğun baskıda Berke ve Kim Min-Jae adeta bir duvar örüp kalelerini gole kapattılar. Aslında maç berabere bitecek diye beklerken, Crespo ve Rossi ikilisi sahne aldı. Müthiş bir pas bağlantısıyla golü attılar. Golde Taylan'ın nereye koşu yaptığını çok merak ediyorum.
 
Sonuçta nefes kesen derbide gülen taraf Fenerbahçe oldu ve üzerindeki kara bulutları dağıttı. Berke, Kim Min-Jae, İrfan ve Mesut müthiş oynadılar. Galatasaray'ın en iyi oyuncusuysa Kerem'di.


Derbi kesinlikle son yıllarda seyrettiklerimizin en iyisiydi.



Dünkü derbi kesinlikle son yıllarda seyrettiklerimizin en iyisiydi. Heyecan ve tempo maç boyunca hiç düşmedi. Bunda iki takımın da kaybetmemek için değil, kazanmak için oynamaları etkili oldu.

Maç öncesi daha sıkıntılı olan taraf Fenerbahçe'ydi. Son dört maçta alınan 1 puan Pereira'nın kredisini tüketmiş, oynattığı sistem ve kadro tercihleri büyük eleştirilere maruz kalmıştı. Açıkçası hangi sistemle maça başlayacağı büyük bir merak konusuydu. İnadına devam edip üçlü savunmayla mı oynayacak, yoksa herkesin fikir birliği içinde olduğu, bu takıma daha uygun olan dörtlü savunmaya mı dönecekti. Kadro açıklandığında gördük ki Pereira inadından vazgeçmiş ve dörtlü oynuyor. Sağ bekte Ferdi'yi görünce şaşırdık ama böyle bir maçta sistemi değiştirmesi çok büyük bir riskti. Bu riski göze aldı ve sonunda maçı kazanarak Fenerbahçe'ye hayat öpücüğü vermiş oldu. 

Oyuna gelirsek Galatasaray baskılı başladı. Önce Feghouli ile net bir pozisyona girdiler, ikincisindeyse Kerem'le çok güzel bir gol attılar. Golden sonra işlerin Galatasaray için daha iyi gitmesini beklerken, Fenerbahçe'nin İrfan Can ve Mesut liderliğinde maçı çevirmek için büyük bir uğraş verdiğine şahit olduk. Galatasaray'ın bir duran top sonrası iki pasta gol yemesi, takımın moralini ve sinir sistemini epey bozdu. İrfan'ın attığı pasta 3 oyuncunun resmen uyuması, Mesut'un beraberlik golünü atmasına sebep oldu.
 
İkinci yarıya Fenerbahçe etkili başladı. Devrenin başında top %60'a %40 Fenerbahçe'deydi. Galatasaray bekliyor ve geçiş oyunu ile gol bulmaya çalışıyordu. Bu oyunda da etkili olamadılar. Morutan, Cicaldau ve Halil gibi isimler beklentilerin uzağındaydılar. Fatih Hoca'nın hamleleri ve seyircinin de desteğiyle oyunun son bölümü bu kez Fenerbahçe yarı sahasında oynanmaya başladı. Aanholt'un hücuma verdiği destek Fenerbahçe savunmasının dengesini bozdu ve Galatasaray net pozisyonlar üretti. Tisserand'ın atılmasıyla da oyun Galatasaray'ın kazanabileceği şekle dönüştü. Ama bu yoğun baskıda Berke ve Kim Min-Jae adeta bir duvar örüp kalelerini gole kapattılar. Aslında maç berabere bitecek diye beklerken, Crespo ve Rossi ikilisi sahne aldı. Müthiş bir pas bağlantısıyla golü attılar. Golde Taylan'ın nereye koşu yaptığını çok merak ediyorum.
 
Sonuçta nefes kesen derbide gülen taraf Fenerbahçe oldu ve üzerindeki kara bulutları dağıttı. Berke, Kim Min-Jae, İrfan ve Mesut müthiş oynadılar. Galatasaray'ın en iyi oyuncusuysa Kerem'di.