“Zico hoca değil ki!“
Yayınlanma Tarihi 18 Ekim 2006 Çar 13:05
Turkcell Süper Lig'de 9. hafta geride bırakılırken, haftanın gündemini oluşturan konuları usta isim Ercan Taner sordu, Şansal Büyüka bütün içtenliğiyle futbolun gündemini yorumladı. İşte bu hafta "Şansal Büyüka ile Dobra Dobra" programında konuşulanlar...
ERCAN TANER: Liderle başlayalım; Haftalar geçiyor, lider Vestel Manisaspor, maçtan sonra sayın Zorlu'nun yaptığı açıklamalar da var, "Bu takıma açık çek" diye... Biraz da, Trabzonspor'un 70'li yıllarda Fenerbahçe'yi Hüseyin Tok'un golüyle 1-0 mağlup ettiklerinde de 'Bu Trabzonspor bu ligi götürebilir mi? götüremez mi?' tartışmaları arasında sezonu Trabzonspor önde bitirmişti... Aynı olayları Vestel Manisaspor'da hissedebiliyor musunuz? O ışık var mı?
ŞANSAL BÜYÜKA: Sevgili Ercan, kaç yıldır, kaç zamandır herkes arzu ediyor, herkes söylüyor; Türk futbolunun, özellikle de Turkcell Süper Lig'in, yeni takımlara, yeni heyecanlara ihtiyacı var. Vestel Manisaspor, geldi en yakın rakibi Fenerbahçe'yi 6, Beşiktaş'ı 9 puan geride bıraktı. 9. hafta itibariyle Galatasaray'ın 11 puan önünde. Aynı şekilde Trabzonspor'un ciddi puan farkıyla önünde. Yeni bir takım, yeni bir heyecan olunca insan seviniyor, moralleniyor ve de devam etsin istiyor Vestel Manisaspor. Nitekim ediyorlar da ancak birkaç haftadır sürekli gözlemliyor ve söylüyorum; kazandıkça, haftalar ilerledikçe, liderliği pekiştikçe Vestel Manisaspor'un başlangıçtaki rahatlığı kayboluyor gibi geliyor bana. Acaba diyorum liderliğin bir ağırlığı mı? Şunu kabul edelim ki, Vestel Manisaspor yenilgisiz devam ettiği için belki de oynadığı her rakip, artı bir dirençle Vestel Manisaspor'un önüne çıkıyor. Rekabetin doğal bir sonucu olarak her rakip rakibini ilk kez yenen olmak istiyor. Biraz rakiplerden, biraz da kendilerinin bu gerilimi taşırken zorlanmalarından, sanıyorum ki bu sezon başındaki gerçek futbol anlayışlarından biraz uzaklaştılar. Yanılabilirim de ancak hissettiğim bu. Gönül istiyor ki devam etsinler. Matematiksel olarak bakıldığında, bu hafta Sivas'tan kayıpsız dönüp, bir sonraki hafta da Fenerbahçe'yi yenebilirlerse, ilk yarı için liderlikleri yüksek bir ihtimal olarak ortaya çıkar.
"VESTEL MANİSASPOR HERKESİ HEYECANLANDIRIYOR"
Rafael'in 4. haftadan sonra gelip bugüne kadar hiçbir haftayı da boş geçirmemesi çok ilginç. Demek ki Ersun Yanal'ın antrenman teknikleriyle daha bir diri hale geldi, daha da güçlendi. Vestel Grubu'nun patronu Ahmet Zorlu'da iyi gidince herkes gibi heveslendi, gururlandı. Hatta duyumlarıma göre Ersun Yanal'a "Devre arasında kimi istiyorsan onu al" demiş. Keşke Erman Hoca'nın dediği gibi Türkiye'nin birkaç önemli grubu daha bu futbol işlerine girse, kurumsal anlamda kulüpleri bir yapıya kavuştursalar, Türk futboluna önemli bir yardımda bulunmuş olurlar. Sonuçta Vestel Manisaspor herkesi heyecanlandırıyor. Dilerim sonuna kadar böyle devam eder.
"VESTEL MANİSASPOR'UN BÖYLE DEVAM ETMESİNDE SAYISIZ YARAR VAR"
ERCAN TANER: Televizyonda bir reklam var "5. büyük" diye... Vestel Manisaspor ile alakası yok ama insan sanki böyle bir şeyi bekliyor öyle değil mi?
ŞANSAL BÜYÜKA: Bekleniyor tabii. Trabzonspor bir dönem ciddi bir biçimde yaptı. Türkiye'de belki de 3 büyükler diye andığımız takımlardan sonra o ambargoyu, o hegemonyayı ilk defa kırdı ve 6 defa şampiyon oldu. Ancak kabul edelim ki bunun devamını getiremedi. Gaziantep bir ara geldi şampiyonluğun kapısından döndü. Gençlerbirliği için aynı şeyler oldu. Eskişehir çok önceki yıllar olduğu için örnek vermedim. Özellikle son 5-6 yılı örnek aldığım için. Şimdi de Vestel Manisaspor çıktı. Elbette ki insan istiyor, Vestel Manisaspor'un böyle devam etmesinde sayısız yarar var. Medya için, kamuoyu için, futbol dünyası için, ulusal takım için, Türkcell Süper Lig'de rekabetin kızışması için, kalitenin, mücadelenin artması için, hepimiz için sayısız yararı var Vestel Manisaspor'un lider gitmesi ya da olası bir şampiyonluğunun.
"FATİH TERİM HAKAN ŞÜKÜR'ÜN ALTERNATİFİNİ BULMALI"
ERCAN TANER: Ulusal takım dediğiniz için o konuyla devam edelim. Hakan Şükür Türk futbolunun gelmiş geçmiş en büyük golcülerinden bir tanesi ve Türk futbolunda çok önemli bir yeri var. Son Moldova maçından sonra, "Hakan Milli Takım'ı bıraktı mı?", "Fatih Terim ile görüşecek" gibi konular ön plana çıktı. Buna sizin bakış açınız nedir? Bu olay ne şekilde sonuçlanacaktır? Hakan Şükür'e Milli Takım'ın mutlaka ihtiyacı var mıdır?
ŞANSAL BÜYÜKA: Her işin doğal bir akışı var. Özelliklede fizik güce dayalı, yaşla ilgili herhangi bir uğraştaysanız daha fazla etkilenirsiniz. Fazla birşey söylemeye gerek duymadığım için hep aynı şeyi söylüyorum; Türk futbolunun son 10-15 yılında Hakan Şükür'ün olmadığı bir zafer yok. Hangi başarı geldiyse, o başarının baş aktörlerinden birisinin Hakan şükür olduğunu çok açık görüyoruz. Onun için Hakan şükür yararlı olduğu sürece Milli Takımımızda oynamalı. Son maçta 4 gol birden attı. Kabul edelim ki bugün, alternatifler arasında, özellikle hava toplarında, Hakan Şükür kadar etkili ikinci bir ismimiz yok. Diyeceksin ki "Ersen Martin var, Kayserili Gökhan var"... Ama bir de hoca tercihi var burada ve hoca tercihini kullanmıyor, istemiyor. Patronaj da hoca da olduğuna göre, katılsan da katılasan da onu anlayışla karşılaman gerekir. Öte yandan bu işte ölene kadar Hakan'la gitmeyeceğine, Hakan da son kilometre taşlarını geçiyor olduğuna göre, artık Fatih hocanın alternetiflerini hazır tutması lazım. Ersen mi olur, Fatih mi olur, son moda deyimle pivot santrfor arıyorsan, bunu buacaksın yada yaratacaksın. türk futbolunda bugüne kadar Hakan'ın yerini yüzde yüz yakalayan bir santrfor yakalayamadık. O zaman bırakın Hakan oynasın. Ama Hakan'la nereye kadar gidecek? Kabul edelim ki Hakan bugün bırakmazsa, yarın bırakacak.
"UYUM SÜRESİ İSTENMESİ BAŞARISIZLIĞIN MAKYAJLANMASIDIR"
ERCAN TANER: Zico'ya değineceğiz şimdi. Fenerbahçe'nin son maçında taraftarın protestosu vardı. Aynı protestolar yönetime de vardı. Zico'nun da, "Biz yeni bir oluşumuz, süre lazım" tarzı açıklamaları var. Sizce bu uyum futbolcularla teknik direktör arasında sağlanacak mıdır? Sabredilmesi gerekir mi?
ŞANSAL BÜYÜKA: Ben bu uyumu biraz kandırmaca olarak görüyorum. Başarısızlığın makyajlanması, kılıfı olarak görüyorum. 10 hafta geride kalmış, çok üst düzeyde takımlardan futbolcular transfer etmişsin, Nobre, Luciano ya da Alex geldiğinde uyum süresi mi yaşadı? Yaşamadı... Geldiler takır takır oynadılar. Appiah geldiğinde uyum süresi mi yaşadı? Yere göğe koyamadık üstelik Appiah'ın alınmasına, Juventus'ta bir oynayıp, bir oynamadığı için kuşkuyla bakanlar vardı. Ben bile "Acaba!" diyordum. Adam bir çıktı, bir anda zıpkın gibi ortalığı birbirine kattı ve tribünlerin efsanesi oldu. İşler iyi gitmeyince hemen uyum süresinden bahsediliyor. Neden Alex için hiçkimse uyum süresinden bahsetmedi?... Transferi yanlış yaparsanız, hocayı yanlış seçerseniz, takıma yanlış monteler yaparsanız o zaman başarısız gidersiniz ve uyum süreci diye bir kandırmacanın içine girersiniz. Bana göre kamuoyunu ve Fenerbahçe camiası kandırılıyor. 1-2 maç bilemedin 3 maç anlaşılabilir ama 10 maç birarada oynamış takımın uyum süresi olmaz. Üstelik üst düzey oyuncularla oynuyorsun. Bu takıma 4 yeni transfer gelmiş olabilir ancak bu takımda 14 tane de eski adam var geçmiş yıllardan kalan ve hepsi de üst düzey oyuncular. Milli takım noktasında Tuncay, Ümit, Önder, Rüştü gibi futbolcuların var. Kulüben olduğu gibi Milli takımın eski kadrosu. Servet'i yolluyorsun, Servet bugün milli takımda oynuyor. Neyin uyum süreci?... 10 hafta geçmiş Zico sabır istiyor. Neyin sabrı bu?... Sabır, sabır diyerek millet artık çatlayacak noktaya geldi. Meslekte 30 yılımı geride bırakıyorum sabırdan başka birşey duymadım. Bugün Alaattin Metin'e sordum, "Ankara'da bağıran seyirciler organize miydi? değil miydi" diye, hesaplı kitaplı birşey miydi, doğaçlama mıydı anlayabilmek için, "Çoğu Ankaralı seyirci, saf Fenerbahçeli seyirciydi ve organize birşey değildi" dedi. O zaman demek ki tehlike başladı. Öte yandan Fenerbahçe seyircisinin Zico'ya kızmasını da çok doğru bulmuyorum.
"ZİCO HOCA DEĞİL Kİ"
ERCAN TANER: Neden?
ŞANSAL BÜYÜKA: Zico bu işte. Zico'yu getirenlere kızacaksınız. Zico hoca değil ki. Zico çok büyük futbolcu. Ben de zamanında seyrettim gerçekten futbolun efsaneleri arasına girmiş bir adam. Ama her iyi futbolcu iyi teknik direktör olacak diye bir kural mı var? Japonya'dan hoca getiriyorsun. Japonya'da futbol mu var Allah aşkına? Bilgisayarı, telefonu, tekniği dersen artık aşmış gitmişler, söyleyecek lafımız yok ama futbolda Japonya'nın esamesi mi okunuyor? Japonya futbolda nedir ki sen alıp Zico'yu getiriyorsun üstelik Avrupa'da, dünyada bu kadar önemli hoca varken. Ayrıca birkaç istisna hariç Güney Amerikalı hocaların hem bizde hem de Avrupa'da başarılı olduğuna zaten inanmıyorum. bu bakımdan yanlış hoca seçimi, yanlış transferler Fenerbahçe'yi bu noktaya getirdi. Turkcell süper Lig'deki 18 takım içerisinde temposu en düşük takım Fenerbahçe.
"SORUN ZİCO İLE SINIRLI DEĞİL"
ERCAN TANER: Pozisyona girmekte zorlanan bir takım...
ŞANSAL BÜYÜKA: Yürüyerek oynuyorlar.
ERCAN TANER: Şut atamıyor...
ŞANSAL BÜYÜKA: Ben acaba 'futbolcuların bir gerilimi mi var?' diye düşünüyorum. Hadi Zico hoca değil dedikte, futboldan anlayan bir Fenerbahçeliyi kulübeye koysanız, ya da soyunma odasına gönderseniz ve o orada, "Arkadaşlar hepiniz kariyerinin üst noktasında olan oyuncularsınız. Çıkın futbol neyi gerektiriyorsa onu yapın" dese, Fenerbahçe bundan daha iyi oynar. Sorun sadece Zico ile sınırlı değil. Acaba "Futbolcuların bir sıkıntısı mı var? Baskı ile mi karşı karşıyalar? Kötü sonuçlardan dolayı bir gerilim mi yaşıyorlar?"... Bu ihtmallere de yer veriyorum ve bunların da takımı olumsuz etkileyebileceğini düşünüyorum.
"BANA GÖRE DÜZELME OLASILIĞI YOK"
ERCAN TANER: Fenerbahçe'de oyun olarak kötüye gidişin düzelme olasılığı nedir?
ŞANSAL BÜYÜKA: Bana göre düzelme olasılığı yok.
"YERDEN ÇALIMI YİYOR, HAVADAN RAKİBİ KAÇIRIYOR!"
ERCAN TANER: Ne olacak peki?
ŞANSAL BÜYÜKA: Şimdi Deivid alındı. Soruşturulduğunda mükemmel bir kariyeri var ancak son iki yılda düşüşe geçmiş. Kezman'ı alıyorsun - ki bana göre hala iyi oyuncu- kariyerinde üst noktaya gelmiş ve O da artık yavaş yavaş düşüşe geçmiş. Edu ve Lugano'ya bakıyorsun, Güney Amerika futbolunda savunma anlayışı mı varki? "Luciano da oradan geldi" diyebilirsin. Unutulmamalı ki Luciano'yu da eleştiriyorduk ancak yine de bunlardan iyiydi, hava topu alıyordu. Bunlar seyrediyorlar, 'Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar!"... Bakıyorlar, Onlar bakarken Mehmet Yılmaz gelip aradan kafayı vuruyor. Bir tane kafa topu alın kardeşim! Bu Lugano hücumda kullandığı hava hakimiyetini, hava topu üstünlüğünü savunmada neden kullanamıyor? Yerden çalımı yiyor, havadan rakibi kaçırıyor sonra da Güney Amerika'nın en önemli savunma oyuncusu deniyor. Bugüne kadar ne yaptı? Fenerbahçe her maçta 1-2 golü kalesinde görüyor.
ERCAN TANER: Ya Edu?
ŞANSAL BÜYÜKA: Edu yer toplarında kontrollü açıkçası. Hava topları Edu'ya geldiğinde gözünü kapatıyorsun. Fenerbahçe Newcastle deplasmanına gidiyor ki bu hafta maçlarını seyrettim. Takım olarak bana göre birşey yok. Planları, kurguları, futbol anlayışları yok ama deli gibi koşuyorlar. Ve İngiliz dediğinde hava topuna mutlaka çıkıyor vuruyor. Şimdi Fenerbahçe nasıl savunmada ve hücumda kafa toplarında etkili olacak? Geçen seneye kadar Fenerbahçe Alex'le yan top kullandığındfa Fenerbahçe seyircisi ayağa kalkardı gol geliyor diye. Şimdi ise heyecanlanan yok. Çünkü bir tane yan topa vuran yok. Fenerbahçe milyon euroları harcayıp 4 yeni adam aldı. Bunun karşılığında hem savunmada, hem de hücumdaki hava hakimiyetini yerle bir etti. 30 yıllık meslek hayatımda böyle yanlış bir uygulamayı ilk defa görüyorum. Ankaraspor maçında Lugano geriden geldi kafayı vurdu gol oldu. Soldan Ümit, sağdan Önder o kadar top getirdi birşey olmadı. Savunmada hava topu alan olmadığı için Mehmet Yılmaz 2. yarıda bir girdi gol oldu. Sonuçta yürüyerek oynayan, koşmayan, şavaşmayan bir Fenerbahçe var. Beşiktaş maçını seyrediyoruz, son 2 dakikada 2-1 mağlup duruma düşebilirdi.
ERCAN TANER: Ama kora kor bir mücadele vardı
ŞANSAL BÜYÜKA: Mağlup da olabilirdi. Mehmet Çakır'ın girip, çalımlayıp, belki de mucize eseri Runje'nin topu çıkarışı, Isaac'in de çizgiden topu içeriye vuramayışı...
"BİR TEK SAVAŞAN FENERBAHÇE GÖREYİM RAZIYIM"
ERCAN TANER: Fakat Ben Mehmet Çakır'ın hareketlerine Latin ezgileri dedim. Ne pozisyondu ama...
ŞANSAL BÜYÜKA: 2 Dakika içerisinde yüzde yüzü aşan pozisyonu var atsa Gençlerbirliği 2-1 alacak maçı. Beşiktaş'a kızabilir misin? Deli gibi savaştılar. Maçın her saniyesine asıldılar. Karşısında direnen bir Gençlerbirliği olmasına rağmen adeta boğuştular. Herkes müthiş keyif aldı maçtan. İyi mi oynadın? kötü oynadın ayrı ama sahada müthiş bir mücadele vardı. Fenerbahçe işte bu mücadeleyi veremiyor. 2-0 önde iken skoru koruyamıyor. Bu kadar "kaliteli kadroyum" diyen Fenerbahçe karşısında Ankaraspor'un topa sahip olma oranlarında yüzde 53'e, yüzde 47 üstünlüğü var. Demek ki oyunda topu bile rakibine oranla ayağında daha fazla tutamıyorsun. Hızlı hücuma çıkamıyorsun, geriye hızlı dönemiyorsun, şut atamıyorsun bu durumda ne olacak ki? Futbol adına bana iyi bir tane yönünü göster. Fenerbahçe Ankaraspor maçında iyi yaptı diyebilecekleri bir tek şey söyleyebilirler mi? Artık kötü konuşmaktan da kötü yazmaktan da yıldık biz. Bir tek savaşan Fenerbahçe göreyim razıyım.
ERCAN TANER: Eskiden olsa hemen teknik direktör operasyonu olurdu Türkiye'de. Şimdilerde yine oluyor ama bu kadar yatırım yapmışsınız...
ŞANSAL BÜYÜKA: 100 yılda 17 teknik direktör değiştirmiş Manchester United, yüz yılda 77 hoca değiştirmiş Fenerbahçe... Yine aynı şeyi söylüyorum: Getirirken düşüneceksin. Ben Zico'dan bundan daha fazlasını beklemiyorum. Olmadı, yapamadı. O yapamadıkça, yönetim ve Başkan gerilecek, hocaya müdahaleler başlayacak. Medya doğal olarak tepkileri ortaya koyacak. Fenerbahçe bu kadrosuyla ve bu hocasıyla şampiyonluğu kovalayabilir ama hiç kimseyi mutlu etmez.
"FENERBAHÇE DÜŞE KALKA ŞAMPİYONLUK YARIŞINI SÜRDÜRÜR"
ERCAN TANER: Yine de son sözünüz bence önemli; şampiyonluğu kovalayabilir diyorsunuz...
ŞANSAL BÜYÜKA: Ben kovalayacağına inanıyorum. Baktığınız zaman, Vestel Manisaspor gidiyor, bçyle giderse yakalamak zor tabii. Beşiktaş, Trabzonspor ve Kayserispor ile puanlar hemen hemen aynı. Gerilerden gelen Galatasaray ile arada fark var. Şampiyonluk kovalayan takımlara baktığında istikrarlı haftaların ardı ardına sıralanamaması nedeniyle bu kadar puan kaybının olduğu yerde, Fenerbahçe düşe kalka şampiyonluk yarışını sürdürür. 6 puan fark var ama şampiyon bile olabilir. Önümüzde 25 hafta var şampiyon bile olabilir ama kimse mutlu olmaz. Ortada ne futbol ne de mücadele yok. ankara'ya Fenerbahçe gidecek ve stadın 3/4'ü boş olacak. Biz yıllarca Fenerbahçe maçları öncesinde stat kapılarında ezilme görüntüleri verdik ama yine de gitmiyor taraftar çünkü parasıyla rezil olmak istemiyor. Adam parasıyla çile mi çeksin? Yok... Neyi seyredeceksin?...
ERCAN TANER: Son derece kritik Newcastle ve Kayserispor maçları var. Kayserispor zirvenin hesaplarını yapıyor, Newcastle çok koşan bir takım. Bu maçlarda Fenerbahçe gibi yüksek tempoda oynamayan bir takım zor anlar yaşabilir...
"FENERBAHÇE'NİN FİZİK GÜCÜ SIFIR"
ŞANSAL BÜYÜKA: Belki de bazılarına ters gelecek bir düşüncem var burada. Newcastle'ın temposunu yakalayamayacağına göre, becerebilirsen, Newcastle'ı kendi tempona uydurmaya çalışacaksın. yürüyerek oynayacaksın ve rakibini de yürüyerek oynamaya zorlayacaksın. Nasıl olacak bu? Al gülüm ver gülüm; pres yersen hafif yana kaçacaksın, boş alan yaratacaksın falan... Fenerbahçe, benim gördüğüm Newcastle'ın temposuna dayanamaz. Fenerbahçe takımının fizik gücü sıfır. Alışmış yürüyerek oynamaya. Buna rağmen maçta tempo yapmak isterse mahvolur. Tempoyu düşürerek, yatarak kalkarak oynarsa başarılı olabilir. Savunma anlamında da ciddi değişiklikler yapması lazım. Keşke mücadele gücü yüksek Serkan'ı oynatabilse, Önder'e de mutlaka şans vermesi gerekir diye düşünüyorum. Lugano'nun o kadar ileri çıkmasını, oranın Türkiye olmadığını hatırlatması lazım. Servet'i de göndermiş bir takım olarak hava topunu istesen de alabilecek imkanın yok.
"FENERBAHÇE'NİN YEDEKLERİ NE KADAR HAZIR?"
ERCAN TANER: İsim sayayım ben size: Kemal, Serkan, Deniz, Selçuk, Semih ve Uğur, Daum'un kullandığı oyuncular ve aynı zamanda milli oyuncular...
ŞANSAL BÜYÜKA: Selçuk ve Semih, Newcastle maçında zaman geçirmek, tempo düşürmek için faydalı olabilir. çünkü Selçuk çok top çalan, topu ayağında tutabilen, top alışverişi yapabilecek, tekniği de yükse bir futbolcu. Tempoyu taktik anlamda düşürmek için kullanabileceğin bir futbolcu. Deniz gibi uzunca bir süredir oynamamasına rağmen mücadele gücü yüksek bir futbolcun var. Bunca zamandır oynamayan Serkan'ın bir anda gelip Newcastle maçında kadroya girmesiyle neler olur bilinmez ama esas önemli mesele Fenerbahçe'nin yedekleri ne kadar hazır? "Ne kadar çalışırsam çalışayım Deivid'i adam kesmiyor" ya da "Bu 11 değişmiyor", "Ağzımla kuş tutsam bu takıma giremeyeceğim" anlayışına bürünen yedekler, istendiği zaman hazır olur mu? Pek çoğu hazır değil bu yedeklerin. Neden? Türk futbolcusunun yapısında bu var; nasıl olsa oynayamıyorum diye gevşeyip, kendini bırakıyor.
ERCAN TANER: Anelka'nın Fransız televizyonlarına verdiği, "Türkiye'ye tatile bile gitmek istemiyorum" demeçlerine bir yorum getirmek ister misiniz?
ŞANSAL BÜYÜKA: O ne kadar doğru bilemiyorum. O sırada yurtdışındaydım ama bu gelip-gidenlerden, Fenerbahçe'den ayrılanlardan, Başkanın soyunma odasına gelip gittiğiyle, müdahaleleri ile ilgili açıklamalarını duyuyoruz. Bugün anelka'dan, özel sohbetlerde Daum'dan ya da diğer ülkelere giden futbolculardan bunları duyuyoruz. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz mı diyelim? Ne diyelim?
"ZİCO'NUN BAŞINA DEVLET KUŞU KONDU"
ERCAN TANER: Zico, "Başkan bir kez indi o da galip geldiğimiz maçtan sonra. Bunda o kadar büyütülecek bir olay yok" dedi yaptığı bir röportajda.
ŞANSAL BÜYÜKA: Zico'nun başına bir devlet kuşu kondu. Çok önemli bir kulüpte teknik direktörlük buldu. zico onun için burada gidebileceği kadar gitmek ister.
ERCAN TANER: "Zico gidebildiği kadar gitmek ister ama bu takımdan umut yok" diyorsunuz...
ŞANSAL BÜYÜKA: Bana göre umut yok. Var diyen gerekçelerini söylesin.
"ORTA SAHAYA 2 ADAM LAZIM"
ERCAN TANER: Galatasaray'a geçelim... Bu kadar beraberlik ve liderden 11 puan geride kalmak, geçtiğimiz sezonda 25 puana ulaşmış bir Galatasaray...
ŞANSAL BÜYÜKA: Yüzde 50 gerileme var..
ERCAN TANER: Neden? Ne oldu Galatasaray'a?
ŞANSAL BÜYÜKA: Bana göre Galatasaray, Fenerbahçe kadar kötü oynamıyor. Galatasaray hiç olmazsa bir tempo yakalıyor. Örneğin Ankaragücü maçına baktığımızda, ilk yarıda 4-5 golle koparabilirdi maçı. İkinci yarıda da öyle. Kaldı ki çok dirençli bir Ankaragücü vardı karşısında... Mesela 2-0'dan 2-2'ye skoru taşımasına rağmen Ankaraspor'u o kadar dirençli bulmadım. Yenilmesine rağmen Gençlerbirliği'ni daha dirençli buldum Beşiktaş önünde. Ankaragücü'nü ise 1-1'e rağmen çok dirençli buldum. Galatasaray, Erman Hoca'nın da çok doğru tespit ettiği gibi, nasıl Fenerbahçe'nin savunmasının göbeğinde hava toplarında çaresizliği varsa, Galatasaray'ın da orta sahasının önüne defansif anlamda koyabileceği 2 adamı bulma şansı yok. Kadrosunda yok çünkü böyle oyuncu. Böyle olunca rakip senin orta sahanı geçip bir anda savunmanla karşı karşıya kalabiliyor. Son maçta Ceyhun pek çok kez topla o bölgeyi kullandı...
ERCAN TANER: Dribling yaptı...
ŞANSAL BÜYÜKA: Dribling yaptı, deparlar attı, topla gitti. Ama Galatasaray'ın orta alanında Ceyhun'un önüne geçecek, kademe alacak hiç bir savunma anlayışı yok. Galatasaray bu iki adamı bulamadığı sürece bu sıkıntıyı çekecek. Bana göre bu skıntı ara transfere kadar gider Galatasaray'da...
"GALATASARAY'IN DA İŞİ ZOR"
ERCAN TANER: Galatasaray'da geçtiğimiz sezonki hırs yok mu artık? Geçtiğimiz sezon sürekli kulübe dışında olan Gerets, Ankaragücü maçında bir süre kulübede oturdu ve şöyle bir baktı...
ŞANSAL BÜYÜKA: Galatasaray'da bir mutsuzluk rüzgarının estiğini artık hepimiz biliyoruz. sanki o hırs, o barut, bir atımlık demeyeyim ama bir sezon götürdü. Şampiyon olmak ilikleri, kemikleri boşatmış gibi. "Bizden bu kadar" gibi bir havaya bürünmüşler... Geçen sene ki hırs yok kabul ediyorum ve hırs da başarının önemli bir parçası. bütün bunları üst üste koyduğumuzda Galatasaray'ın da işi zor...
"HİKMET KARAMAN'IN ÇALIŞTIRDIĞI TAKIMA GÜVENİRİM"
ERCAN TANER: Ankaragücü'nün oyuna hiç bu kadar etkili bakacağını düşünmüş müydünüz? Ben uzun yıllar sonra hücumla başlayan, rakip yarı sahada oynamak isteyen bir Ankaragücü gördüm.
ŞANSAL BÜYÜKA: Hikmet Karaman'ın çalıştırdığı her takıma güvenirim. Ben Hikmet Hoca'yı tutuyorum. Ankaragücü sezona çok kötü başladı ve sevgili Cemal Başkan alınmasın, son yıllarda, özellikle yabancı oyuncu transferlerinde tercihlerini iyi kullanmadı ama Hikmet hocanın elinde Ankaragücü toparlanır, düzelir. Ben Ankaragücü stoperi Emre'nin, bu ülkenin en iyi stoperlerinden birisi olacağını düşünüyorum.
"EMRE ÇOK ÖNEMLİ BİR İSİM OLABİLİR"
ERCAN TANER: Umutlusunuz...
ŞANSAL BÜYÜKA: Ben geçen yıldan beri o çocuğa takılmış durumdayım. Zaman zaman çok büyük hatalar da yapıyor ama Gökhan Zan gibi bir çıkış yakalayabilecek bir stoper olarak görüyorum. Galatasaray maçında da mükemmel oynadı. Tesadüfen geçen yıl Ankara'daki Galatasaray maçını seyretmiştim orada da çok iyi oynamıştı. Şimdi Hikmet hocanın elinde, böyle takımlarımızdan ulusal takım düzeyinde oyuncular çıksın da istiyorum, böyle devam ederse çok önemli bir stoper kazanabilir Türkiye...
"ET Mİ, BALIK MI ANLAYAMADIM"
ERCAN TANER: Ben de Ankaragücü'nde Orkun'dan sonra kaleyi devralan Serkan'ın stilini çok beğeniyorum. Bilmiyorum siz ne düşünürsünüz?
ŞANSAL BÜYÜKA: Bir yeteneği olduğu kesin ama Erman Hoca'nın dediği gibi "Et mi? Balık mı?" anlayamadım. bize ekrandan mı öyle geliyor bilemiyorum ama fizik gücü sanki bir kaleciye göre yeterli düzeyde değil. Adanaspor'dan beri ismi çok geçen bir kaleci. Galatasaray maçında da bana göre hatalı bir gol yemesine rağmen iyi oynadı. Bir istikrar yakalarsa belki ama şu anda çok iyi bir kaleci intibaı yok bende...
"GALATASARAY AVRUPA KUPALARINDA OYNADIĞI GİBİ OYNAMALI"
ERCAN TANER: PSV Eindhoven maçını konuşalım. Gerets'in maç sonu açıklaması var; "Eğer PSV maçını da Ankaragücü maçı gibi oynarsak perişan oluruz" diye...
ŞANSAL BÜYÜKA: Benim bu konuda tek umudum var; Anfield Road'da, Liverpool ile oynanan maçın ilk 15 dakikası hariç, 75 dakikanın her dakikasına hakim, her dakikasında daha etkin, sahanın her yerine basan bir Galatasaray vardı. Acaba Avrupa Kupası oldu mu, havası, suyu herşeyi değişiyor Galatasaray'ın. Ligde tanıyamadığımız, tanımakta zorlandığımız Galatasaray Liverpool maçındaki gibi olur mu? Tek umudum bu açıkçası duygusal bakıyorum işe. Geçmiş yılların alışkanlığı ile bakıyorum, bakmaya çalışıyorum. Futbolun katı kurallarını ortaya koyup düşünürsek, Galatasaray'ın maç İstanbul'da olmasına rağmen PSV karşısında şansını bir hayli az görüyorum. Ama Galatasaray bu, sevgili Adnan Polat'ın "Biz bu maçları farklı oynarız" dediği gibi, dilerim bu maçı da farklı oynar Galatasaray. Böyle oynamazsa şansı olmaz.
"BEŞİKTAŞ ÇOK İYİ SAVAŞTI"
ERCAN TANER: Beşitaş-Gençlerbirliği maçını çok beğendiğinizi söylemiştiniz. 19500 kombine bilet satmış Beşiktaş'ın taraftarı, Ricardinho-Delgado ikilisini birarada seyretme zevkine erişemeyecek mi?
ŞANSAL BÜYÜKA: Medyadaki pek çok Beşiktaşlı dostla konuştuğumda, birçoğunun Gençlerbirliği maçındaki Beşiktaş'tan mutlu olmadığını gördüm. Hatta Maraton programında Beşiktaş'ın mücadelesini methetmemiz konusunda da eleştiriler aldık. "Nesini beğendiniz bu Beşiktaş'ın" diye ancak Erman Hoca -ki çok zor beğenir- da maçı canlı seyretti geldi. O da Beşiktaş'ın mücadelesine hayran kaldı Ben de hayran kaldım... Bir saniye durmadı Beşiktaş üstelik karşısındaki takım da Gençlerbirliği gibi diri bir takım olmasına rağmen. Belki rakip Gençlerbirliği olmasaydı Beşiktaş o maçta 3-4 yapacaktı. Skor kısır diye iyi olmadığını düşünenler olabilir ama Beşiktaş çok iyi mücadele etti, çok iyi savaştı.
"TİGANA KENDİ İNANDIĞINA ŞANS VERİYOR"
Ricardinho olayına gelince, açıkçası Ricardinho oyuna girene kadar Beşiktaş'ta Ricardinho'yu aramadım. Bu kadar yatırım yapılmış, bu kadar para verilmiş, Brezilya Milli Takımı'nın da bu kadar iyi oyuncusunu almışsın... Oynasa iyi olur ama şu var; Tigana'nın tercihi, aldırdığı adam Delgado, yönetimin aldırdığı adam Ricardinho'ydu bu gerçeği kabul etmek zorundayız. Yapısal olarak da birbirine bu kadar yakın olan iki oyuncu olunca Tigana'da yönetimin inandığına değil kendi inandığına şans veriyor. "İkisi birarada oynamaz mı?" denilirse, elbette oynar ancak o zaman da Beşiktaş bu fizik güciyle ayakta kalabilir mi o tartışılır. Sergen-Tümer tartışması bitti, Delgado-Ricardinho tartışması başladı ve sanıyorum ki bu tartışma da bitmez. Anlaşılan o ki Tigana bu iki futbolcuyu, en azından şimdilik, birarada oynatmayı düşünmüyor.
ERCAN TANER: Ömer Güvenç'e yaptığı açıklamada "Tabii ki oynar, neden oynamasın?" dedi ama anlaşılan öyle bir niyeti yok...
ŞANSAL BÜYÜKA: Öyle anlaşılıyor...
"MECNUR BAŞKANIN DUYARLILIĞINA KATILIYORUM"
ERCAN TANER: Kayseri Sivas maçından sonra Balili için hoş şeyler söylenmedi. Türkiye'de çok rastlanmayan olaylar, tehlikeli olaylar...
ŞANSAL BÜYÜKA: Mecnur Otyakmaz, haklı olarak isyan noktasında bir açıklama yaptı maç sonrasında. Maçta İsrail'e yönelik tepkilerin olması, maçta oynayan bir futbolcuya yöneliyorsa son derece yanlış. Futbol işlerinde asla olmaması gereken birşey. Bu ülkede birçok İsrailli yaşıyor olabilir, İsrail'de de pek çok Türk yaşıyor olabilir artık globalleşen Dünyadayız. Ftubolda tepki göstermenin pek çok yolu var. Balili'ye tepki duyuyorsan İsrail'i niye karıştırıyorsun. Prptesto et ama adamın ülkesini, dilini, dinini, ırkını niye karıştırıyorsun? Ne gerek var? Türkiye'de Sırp oyuncu da oynuyor. Bunları kaşımamak, işleri buralara getirmemek lazım. son derece yanlış ve tehlikeli işler. Ben Mecnur başkanın bu konudaki duyarlılığına yüzde yüz katılıyorum
ERCAN TANER: Ben de katılıyorum. Bütün Türkiye'nin de katılması lazım çünkü kritik işler bunlar.
ŞANSAL BÜYÜKA: O zaman Tigana Fransız burada hocalık yapmasın, öteki Uruguaylı... Bunların mantıkla, sporla, uzaktan yakından örtüşmesi mümkün değil.
ERCAN TANER: Bunu, sporla siyasetin karışmasını isyeten var mıdır sizce? Tecrübelerinize dayanarak soruyorum.
ŞANSAL BÜYÜKA: Ben öyle olmadığına inanmak istiyorum. Biz her türlü ani tepkilerimize rağmen, sağduyulu bir ülkeyiz. İnsanlarımız da öyle. Türk insanının inanılmaz derecede hoşgörüsü var.
"BEŞİKTAŞ İYİ SAVAŞIRSA İYİ BİR SONUÇ ALABİLİR"
ERCAN TANER: Beşiktaş'a devam edelim ve Tottenham maçını konuşalım. Tigana 3 sene boyunca Fulham'ın başındaydı ve Londra'da yaşadı. Premier Ligi ve İngiliz futbolunu da çok iyi biliyor. Kendisi de bunu söyledi ancak sanki açıklamasında Tottenham daha ağır basıyor gibiydi.
ŞANSAL BÜYÜKA: Tottenham'ın daha tecrübeli olduğu doğru. Senin orta sahanda Serdar, Burak ve Mehmet Sedef var adamda İngiltere Milli Takımı'nın yarısı var ama şu da var ki İngiltere Milli Takım da dökülüyor. Avrupa Şampiyonası eleme grubunda iki maçta tek puanları var. Ben İngiliz futbolunu, fizik gücünün ötesinde çok yaratıcı bulmuyorum. Beşiktaş'ın da fizik gücünü yeterli görüyorum. Elbette Tottenham uluslararası tecrübesi nedeniyle biraz daha şanslı görülebilir ama Beşiktaş iyi savaşırsa, herşeye rağmen iyi bir sonuç alabilir diye düşünüyorum.
"LAZARONİ'Yİ TRABZONSPOR'UN BAŞINA GETİRMEK..."
ERCAN TANER: : Trabzonspor, sezon başında Lazaroni değilde, Ziya Doğan'la başlasaydı çok daha farklı konumda olabilir miydi? Yoksa bu bir şans işidir, belli olmaz mı diyeceksiniz?
ŞANSAL BÜYÜKA: Ziya Doğan beğendiğim bir hoca fakat Lazaroni'yi o kadar futbol dünyasının dışında tutuyorum ki, Ziya Doğan değilde, Türkiye'de hangi hoca olursa olsun, Lazaroni'den daha iyi bir sonuç alırdı. Lazaroni'yi hoca diye Trabzonspor'un başına getirmek... Lafın gerisini getirmiyorum... Dünya üzerinde belki de en son getirecekleri hocayı alıp getirdiler üstelik 2 ay aradıktan sonra. Müthiş yanlıştı. Trabzonspor yönetiminin göreve geldiğinden beri yaptığı en büyük yanlış buydu.
"TRABZONSPOR ŞAMPİYONLUK YARIŞINI KOVALAR"
ERCAN TANER: Ama şimdi yanlıştan dönüldü...
ŞANSAL BÜYÜKA: Dönüldü ama onunda bir bedeli oldu.
ERCAN TANER: Trabzonspor bu yapısı ve oyunuyla, sezon sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacak mı?
ŞANSAL BÜYÜKA: Bana göre kovalar.
"TRABZONSPOR MEVCUT KADROSUYLA İYİ BİR KADRO"
ERCAN TANER: Trabzonspor önemli favorilerden birisi bence
ŞANSAL BÜYÜKA: Yarışı kovalayacağına çok inanıyorum. Ziya Doğan çok hırslı bir hoca ve kabul edelim ki Trabzonspor'da çok iyi bir kadro var. Trabzonspor'un golcülerini, orta alanını ve savunmasını düşün... Trabzonspor'un savunmasında Stephanov oynuyor ki bana göre şahane oynuyor. Fatih son derece iyi oynuyor. Murat solda iyi oynuyor. Sağda Ferhat zaman zaman kesilmesine rağmen çok iyi oynuyor. ersen Martin, Umut, Marcelinho var. İkinci yarının başıyla birlikte Yattara gelecek. Orta sahada Hüseyin, Gökdeniz, çok istikrarlı giden Hasan Üçüncü gibi isimlerden kurulu çok güçlü bir kadro var.
Bir tek Szymkowiak, sakatlığından sonra bir türlü rayına oturamadı. bir de Musampa bunca zaman geçmesine rağmen takıma giremiyor. Acaba diyorum, hayaller, umutlar boşa mı çıktı? kadroya giremediğine göre Ziya Doğan yeterli bulmuyor. Herşeye rağmen Trabzonspor mevcut kadrosuyla iyi bir kadro.
ERCAN TANER: Stephanov'u Mourinho'nun izlettiğini okumuştum. Gerçekten iyi bir oyuncu...
ŞANSAL BÜYÜKA: Stephanov'u ben çok beğeniyorum. Türkiye'ye geldiği günden beri ilgimi çekiyor. Hücuma iyi katılıyor, savunmada iyi, hava toplarına iyi çıkıyor, yer toplarında dengeli...
"GAZİANTEPSPOR TRANSFERDE YANLIŞ YAPMADI"
ERCAN TANER: Bir de Gaziantepspor'u konuşalım isterseniz. Zenga ile bir İtalyan takımı gibi 1-0'lık skorlarla ilerliyorlar. Golü attıktan sonra, sonucu korumayı da biliyor artık. Üst sıraları da zorlayabilir...
ŞANSAL BÜYÜKA: Gaziantepspor, bana göre transferlerde yanlış yapmadı. İyi bir hoca seçti, iyi adamlar aldı ve onun meyvesini topluyor. Başkan İbrahim Kızıl yeni ama kırk yıllık tecrübeye sahip gibi adımlar attı. Demek ki mantıklı olunca, sağduyulu düşününce daha az yanlış yapıyorsun. Zenga takıma iyi bir hava verdi. Unutulmamalı ki geçen sene pek çok maçı evinde kazanamayıp son hafta kümede kalan bir takım olan Gaziantepspor, bu sene iç saha şansını çok iyi kullanıyor.
"LORANT K. ERCİYESSPOR'A BİR HAVA VERECEK"
ERCAN TANER: Lorant K. Erciyesspor'a, Sivasspor'da oynattığı o disiplinli oyunu taşıyabilecek mi? Yoksa K. Erciyesspor kötü günler yaşamaya devam eder mi?
ŞANSAL BÜYÜKA: K. Erciyesspor, Trabzonaspor karşısında iyi bir direniş sergiledi ve Trabzonspor gibi güçlü bir takımdan puan da alabilirdi. İki günde birşey değiimez ama bu en azından bir Lorant rüzgarının estiğini gösteriyor. K. Erciyesspor bu hafta Galatasaray ile oynuyor yanılmıyorsam. Bu da zor olacak ama bana göre Lorant K. Erciyesspor'a bir hava verecek, daha fazla koşan, daha fazla mücadele eden bir takım yaratacak. Belki ilk haftalarda olmayabilir ama benim böyle bir beklentim var.
Kayserispor'da ise bir çöküş görüyorum. Bir kanıksama, ligde, kupada alınan sonuçlar nedeniyle mi, aşırı asılmanın verdiği yorgunluk mu bilemiyorum ama Kayserispor'da hava kaybolmamalı. Kayserispor, Türkiye ve Turkcell Süper Lig için çok önemli bir takım. Kayserili bilmiyor ama biz değerini biliyoruz ve kıymet veriyoruz.
ERCAN TANER: Milli maçlardan sonra ligde maçlar çok kaliteli olmazdı. Turkcell Süper Lig'de bu hafta maçlarını nasıl buldunuz?
ŞANSAL BÜYÜKA: Bu haftanın en beğendiğim maçı Beşiktaş-Gençlerbirliği maçı oldu; müthiş bir mücadele vardı. Son derece beğendim. Galatasaray-Ankaragücü maçında, herkesin söylediği kadar kötü bulmadım futbolu. Ankaragücü'nün hakkını teslim edelim ki çok iyi mücadele ettiler. Murat diye 18 yaşında, PAF'tan çıkmış bir futbolcu, Sabri gibi bu sezonun en formda futbolcularından birini, tek pozisyon haricinde hücuma çıkarttırmadı. Orta sahada Ceyhun, savunmada Emre ile Silva... Herkes Galatasaray'a kötü diyor ama karşımızda bir de iyi olan Ankaragücü var. Belki de Galatasaray'ın kötülüğü, Ankaragücü'nün iyiliğinden kaynaklandı. Vestel Manisaspor-antalyaspor maçına bakıyorum, 90+2'de Antalya 2-2 beraberliği yakalıyor
ERCAN TANER: Yılmaz Vural'ın durumu çok hazindi değil mi?
ŞANSAL BÜYÜKA: 90+4. dakikada Vestel Manisaspor tekrar durumu 3-2'ye taşıyor. Bu maçın heyecanı bile insanı bitirir, götürür. Denizli'ye baktım; Yusuf'un attığı gol rüyaları süsleyecek bir gol.
ERCAN TANER: Haftanın en güzel golü dediniz siz...
ŞANSAL BÜYÜKA: Evet çok beğendim. Birbirinden güzel goller vardı aslında bu hafta. Holosko'nun golü de çok güzeldi. Ankaraspor-Fenerbahçe maçı iyi olmadı açıkçası. Ben Ankaraspor'u da bu kadar yatırıma rağmen iyi bulmuyorum.
ERCAN TANER: Takım hala oturamadı değil mi ?
ŞANSAL BÜYÜKA: Belki Aykut hoca kendinden kaynaklanan nedenlerle, tekniği yüksek, mücadele gücü az oyuncuları sahaya sürüyor. Ankaraspor da Fenerbahçe gibi teknik zenginliği olan ancak fazla savaşmayaqn bir takım. Savaşmazsan fazla yol alamazsın, fazla mutlu olamazsın...