Yasin Sülün: “Beşiktaş 2. sınıf takım oluyor“

Yasin Sülün: “Beşiktaş 2. sınıf takım oluyor“

Beşiktaş'tan zorla gönderildi.. Aradan geçen yıllarda neredeyse hiç konuşmadı ama içindeki acı da hic dinmedi. Bir yandan Beşiktaş'ın durumundan duydugu üzüntüyü, bir yandan da kendisine yapılanları hazmedemeyişini anlattı.
 
Beşiktaş son dönemde birbirinden ünlü isimleri kadrosuna katmasına, her sezon başı flaş transferler yapmasına rağmen bir türlü bekleneni veremiyor. Siyah beyazlılar birçok mevkide sorun yaşıyor. Bunlardan en çok konuşulanlarından biri de ön libero. Kleberson gibi tüm dünyanın tanıdığı bir isimden hiç verim alamayan, Serdar Kurtuluş gibi asıl mevkii sağ bek olan gencecik bir ismi bu kritik yerde kullananan bir Beşiktaş izliyoruz. Böyle bir dönemde Antalya'da karşımıza eski bir Beşiktaşlı çıktı. Miracle Otel'de kamp yapan Lig A kategorisinin iddialı takımı Kasımpaşaspor'un başarılı ismi Yasin Sülün, Ligtv.com.tr'ye konuştu.

Yasin yüreğini Beşiktaş aşkıyla doldurmuş bir isim. Ailesinden Cemil Turan gibi efsane bir Fenerbahçeli çıkmasına rağmen gönlünü Beşiktaş'a kaptıran ve deyim yerindeyse siyah beyazlı fordamadan koparılışına yıllar sonra bile ağlayan  Yasin çok doluydu.

Herşeye rağmen ağır sözler kullanmadı ama "Beni Beşiktaş'tan koparmamalıydılar" sözünü dilinden düşüremedi. Şu anda Beşiktaş orta sahasında oynayan Kleberson ile karşılaştırılmasını isteyecek kadar kendine güveniyordu. "Beşiktaş 2. sınıf takım oluyor" diyecek kadar da kızgındı.

İşte Yasin Sülün'ün Ligtv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Cem Kurel ve Haber Müdürü Erdem Erol'a yaptığı açıklamalar:

-Yasin yaş kaç oldu?
Otuz.

-Tam otuz yaşındasın. 30 yaş futbolun baharı mı?
Bu yerine göre zamanına göre değişir.

-Sana göre?
Bana göre şu anda çok iyiyim.

"İNŞALLAH KASIMPAŞA SON KULÜBÜM OLUR"
-Kasımpaşaspor’da oynuyorsun ve bir semt takımı. Röportajımız başlamadan önce Kasımpaşaspor’dan bahsederken yüzünde pozitif enerji gördüm. Sen futbolun evliya çelebisisin neredeyse.
O kadar olmadı da olacak neredeyse, inşallah olmaz da bu son kulübüm olur.

-Kasımpaşaspor’un sana vermiş olduğu bu pozitif enerji nereden geliyor?
İstanbul doğumluyum. 25-26 sene İstanbul’da kaldım. Hep ailemle beraberdim. Beşiktaş’tan 2 sene uzaklaştıktan sonra bocaladım. Kasımpaşa’ya geldiğimde hem ailemin yanındaydım hem yeni evlenmiştim. Bir de çocuğum olmuştu. İstanbul’da kaldım. Kasımpaşaspor’da da bir çıkışa girdik. Hem ben kendimi buldum hem takım arkadaşlasım bana çok sahip çıktı. Takım olarak çok iyi başarılara imza atıyoruz. Çok geniş ve yıldız isimli bir kadromuz yok ama herkes elinden geleni aypıyor. 3-4 seneden beri aynı takım ve benim de kafam rahatladı İstanbul’da kaldığım için. Beşiktaş’tan sonra biraz bocalamaya girdim. Beşiktaş’a döner miyim, dönersem oynar mıyım, dönebilir miyim, acaba beni geri alırlar mı hep kafamda bunlar vardı ama artık Beşiktaş’a dönmek gibi bir niyetim olmadığını ve dönemeyeceğimi anladığım için benim için daha iyi oldu.

"BEŞİKTAŞ'TA KALMAK İSTEDİM AMA..."
-Yasin’in kısa bir biyografisini çizsek?
12 yaşında Beşiktaş’a geldim. 26 yaşına kadar Beşiktaş’ta oynadım. Her kademesinde görev yaptım. A Takım da dahil kaptanlık yaptım. 19 yaşına kadar 7 sene alt kademelerde görev yaptım 19 yaşından sonra 7 sene A takımda oynadım. 26 yaşındayken Diyarbakır’a gittim, Beşiktaş’a dönemedim, bu sefer Bursa’ya gittim, en son da Kasımpaşa’dayım. Ben Beşiktaş’a gelmek istediğimi söyledim ama istenmedim galiba. O zaman başkanımız Demirören istenmediğimi söyledi.

-Hocadan mı kaynaklanmıştı?
Onu sormadım. Sadece ben dönmek istiyorum dedim ve o yanıtı aldım.

"KURCALAMANIN ANLAM YOKTU"
-Merak etmedin mi?
Merak ettim ama... 

-Böyle durumlarda cevap alınamıyor mu?
Aslında cevap almak istemedim. Yani ben Beşiktaşlıyım, Beşiktaş’ta bile başkan bana “Seni istemiyoruz” dedikten sonra kurcalamanın anlamı da yoktu yani. Ben de bir daha sormadım.

"SÜLALEMDE HERKES FENERLİ, BEN BEŞİKTAYLIYIM"
-Beşiktaşlısın ama Fenerbahçe’nin unutulmaz yıldızı Cemil Turan senin büyük dayın, yani babanın dayısı. Sen nasıl oldu da Beşiktaşlı oldun aileden Fenerbahçe’nin böyle bir sembol ismi çıkmışken?
Aslında ben Cemil Turan’ın futbol oynadığı döneme yetişemedim. Ailemde, sülalemde hemen hemen herkes Fenerli. Amcam Beşiktaşlıydı. Ben de 12 yaşından beri bütün kademelerinde görev yaptım Beşiktaş’ın ve sindire sindire Beşiktaşlıyım. Kimse de kişisel baskı yapmadı. Ama bizde Cemil Turan hayranlığı da vardı.

- Peki 19-26 yaş arasında Beşiktaş’ta hangi hocalarla çalıştın?
İlk başta Toshack, sonra Daum geldi, Feldkamp, Briegel, Lucescu, Scala. Ben bütün hocalarla iyiydim ama en çok Lucescu zamanında 100. yılda iyi olduğuma inanıyorum. Hemen hemen bütün yabancı hocalarla iyiydim.

"100. YILDA OYNAMIŞ OLMAK ÇOK GURUR VERİCİ"
-100. yılın sende apayrı bir yeri var değil mi?
Ben 7 sene oynadım ama 100. yıl her futbolcuya denk gelmiyor. Beşiktaş tarihine baktığımız zaman çok iyi futbolcular, çok büyük isimler var ama benim 100. yılda oynamam çok gurur verici.

-100. yıldan ne kaldı sende?
Takım olarak çok iyiydik. Hiç mağlubiyeti düşünmüyorduk. Takım halinde düşünüyorduk, takım halinde yapıyorduk. Zago, Giunti, Ronaldo, Sergen abi, Tayfur abi vardı. Yani çok büyük isimler de vardı çok genç isimler de vardı. Çok iyi bir birliktelik yakalamıştık. Çok güzel bir kadroydu ve çok güzel bir tabloydu.

-100. yılda golün var mı?
100. yılın kutlandığı maç olan Göztepe maçında bir golüm var. 7-3 bitmişti. 100. yıl o güne denk geiyordu. 2. golü atmıştım.

-O gün gol attığında neler hissettin?
O sene biz hiç bir takımın bize karşı duracağını hissetmiyorduk. O zaman öyle bir zamandı.

"GÖNDERİLMEMELİYDİK"
-100. yıl çok özel ama sonra yaşananlar var. Gelenler gidenler var. Gidenlerden bir tanesi de sensin. 100. yıldan sonra ne oldu sana göre?
101. yılda da vardım ben. Aslında ben Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra Beşiktaş’la ilgili hiçbir yerde konuşmadım. Aslında gene konuşmasam konuşmam ama ben kendi gözümden bakacağım. Ben ve diğer arkadaşlarım. Beşiktaş’tan gitmeyi haketmedik. “Bir temizlik yapıldı” denildi, 100.yıldan futbolcu bırakılmadı denildi. Temizlik her takımda olabiliyor. Herkes tek tek gönderilmeye başlandı. Bir tek şu anda İbrahim Üzülmez var. Bence gönderilmememiz lazımdı.

-Yapı mı, çekirdek mi bozuldu?
Bana göre en büyük hata şu; bir takımı 11-11 değiştirmemek lazım. 25 futbolcudan en fazla 3 tane gider 3 tane gelir. Biz 100. yılda çok iyi bir kadroyduk. Sonra bir devre kötüydük ama...

"SAMSUNSPOR MAÇINDAN SONRA TOPARLANABİLİRDİK"
-Ne oldu orada? Yani Samsunspor maçı ve sonrasında?
Biz de anlamadık. Bu hafta toparlanacağız diyoruz gidiyoruz yeniliyoruz, yine toparlanacağız diyoruz yine yeniliyoruz.

-Bütün sorun Samsunspor maçı mıydı?
Değildi aslında. Düzeltebilirdik. Samsunspor maçı belki 50 senede bir olacak maçtı.. O maçtan sonra da kendimizi toplayabilirdik ama herşeyi o maça yükledik. Zaten gösterilen kartlardan yalnızca Ahmet abinin (Yıldırım) kırmızı kartı yanlıştı diğerleri doğruydu. Bana göre o maçta 4.’den sonra 5. kırmızı kartı görmek istememiz de yanlıştı. 6 kişi kalalım da maç iptal olsun havasına büründük. O da yanlıştı.
 
-Niçin düzelemediniz.? Niye olmadı?
Biz bile kendi içimizde bunu çözemedik.

-Hala camia 101. yılı sorguluyor.
Ben hiç bir zaman bunu medyaya konuşarak sorgulamadım ama biz bile kendi içimizde konuşmamıza rağmen bunu çözemedik. Ayaklarımız mı gitmiyordu, artık neydi anlayamadık. Bir çöküş içine girdik ve çıkamadık.

"BEŞİKTAŞ 2. SINIF TAKIM OLUYOR"
-Sonrasında kendi ifadenle kopartıldın. Dönüp Beşiktaş’a baktığın zaman ne hissediyorsun?
Şu anki durumundan dolayı yüreğim sızlıyor. Fenerbahçe ve Galatasaray’dan sonra 2. sınıf bir takım gibi olmaya başladık. Bunu söylememin nedeni de mesela bir gazete alıyorsunuz, televizyonda haberlere bakıyorsunuz. Fenerbahçe, Galatasaray ve diğerleri diye haberler sıralanıyor. İlk önce Fenerbahçe, sonra Galatasaray, sonra belki bir haber Beşiktaş’tan geliyor. Gazetede belki bir sayfa için Beşiktaş’a ayrılmış ama onun da yarısı reklam. Tabii ki Beşiktaş iyi futbol da oynamıyor.

-Senin gittiğin sezon 13 futbolcu geldi. Ayrıldıktan sonra Beşiktaş’a gelen ve giden oyunculara baktığında nasıl bir tablo ortaya çıkıyor? Çünkü ayrıldığın sezon kendin ve diğer arkadaşların için “Gönderilmemeleri lazımdı” dedin.
Ben kendi adıma söylüyorum bana bunun yapılmaması lazımdı. Çünkü ben A takıma 19 yaşında çıktım. Hep yabancı hocalarla çalıştım. Her sene ortalama 25 maç oynadım. Ben alt yapıdan gelip de kulübede oturan, talimatlar gereği alt yapı kontenjanını dolduran bir  futbolcu değildim. Formayı her zaman ben kendim aldım. Yabancı hocalarla çalıştım ve hiçbir yabancı hoca bana böyle yaklaşmadı.

"CAMİA BENİ YALNIZ BIRAKTI"
-Rıza hoca seni istememiş olabilir mi?
Bilmiyorum. Ben Rıza hocayla bir kere knuştum. O da bana “Seni yönetim istemiyor” dedi. Ondan sonra bir daha sormadım da. Aslında bana en fazla dokunan camianın beni bu kadar yanlız bırakmasıydı. Çünkü “Bu çocuk neden gitti, ne oldu?” demediler. Taraftarlar bana “Neden gittin?” diye soruyor. “Gitmeseydin bu takımda oynayamaz mıydın?” diyorlar. Ama hiçbir gazetede “Bu çocuk neden gitti?” diye sorduklarını görmedim. Ben hakkımı aramadım belki ama benim hakkımı kimse de aramadı. Bana ayrıldıktan sonra telefonlar geldi gazetecilerden ama ben o kadar kırgındım ki konuşmadım. Ağzımdan çok ağır laflar da çıkabilirdi çünkü. Bir hafta telefonumu kapattım. Ayrıldıktan sonra ertesi gün bir gazetede benim ağzımdan “Takımı Fenerliler ve Galatasaraylılar doldurdu” diye bir haber çıktı. Beni yönetimden aradılar “Bunu sen mi söyledin?” diye sordular ben de “Söylemedim” dedim. Benim ağzımdan bile söylemediğim halde bunları yazdılar demek ki ben o sinirle başka şeyler söylesem neler yazılacaktı. Ben Beşiktaş hakkında şu ana kadar hiç bir yorum yapmadım.

"BEN SERGEN ABİNİN VELİAHTI DEĞİLDİM"
-Sen hep Sergen’in veliahtı olarak gösterildin.
En büyük olay bu zaten. Benim dışımda yaşanan olay oydu. Sergen abinin gittiği dönem ben çıktım ve herkes “Oooo yeni bir Sergen geliyor” dedi. Ama ben hiçbir zaman Sergen gibi bir futbolcu değildim ve olamam da zaten. Sergen abinin meziyetleri çok başka. Zaten bir gün bir taraftar geldi bana sen “Solaksın dedi, “Hayır ben sağ ayaklıyım” dedim. O ısrar ediyor “Sol ayaklısın” diye ben “Hayır sağım” diyorum. Bunu tartışıyorlar yani. (Gülüyor)

-Sana baktıkları zaman Sergen’i görüyorlardı belki de. Siman O’nu andırıyor.
O yüzden çok büyük bir baskı vardı bende.

"BİR KLEBERSON'A BİR DE BANA BAKIN"
-30 yaşındasın ama fizik olarak hala çok iyisin.
Ben 35 yaşına kadar oynayacağımı umuyorum ama gerekirse daha erken de bırakırım. Şu anda Beşiktaş’ta oynarım ama dönmem. Ben Beşiktaş camiasına şunu söylemek istiyorum. Beşiktaş’ta oynarken beni eleştiriyorlardı. Bana verilen paralar da ortadaydı çok büyük paralara imza atmadım. Belki de tam iyi para kazanacağım zaman ayrıldım. Allah’a şükür kazandım ama çok büyük paralar kazamadım. Bir Kleberson örneği var. Kleberson’a baksınlar bir de benim oynadığım dönemde bana baksınlar. Bir karşılaştırsınlar aramızda ne gibi büyük farklar var.

-Senin yerinde Beşiktaş’ta Kleberson ve Serdar Kurtuluş oynuyor. Kleberson’u beğenmiyorsun, pemi Serdar nasıl?
Ben Serdar kardeşimle Bursa’da birlikte oynadım. Aslında o sağbek ama şu anda iyi gidiyor. İyi gitmesinin de nedeni şu anda göze batan tek futbolcu olması. Çünkü genç, koşuyor, işini yapıyor.

-Serdar da eleştiriliyor zaman zaman. Senin yaşadıklarını yaşamaya mı başladı o da?
Çok üstüne gitmemek lazım. Çünkü Serdar ön libero değil. Ve bundan fazlasını da yapamaz. Beşiktaş’ta oynamak çok zor. Benim bir Chelsea maçım var bir top kaptırdım o maçta gitti gol oldu. Belki o benim taraftar açısından çok büyük bir eksim oldu.

"SEBA ZAMANINDA TARAFTAR BİRŞEY YAPAMAZDI"
-Sen hep olduğundan çok farklı gösterildin. Sergen’in veliahtı olarak gösterildin. Halbu ki bir görev adamısın. Taraftardan belki bundan dolayı tepki gelmeye başladı. Onlar senin şov yapmanı bekledi ama sen defansif bir oyuncuydun. Bu tepkiden dolayı mı yönetim seni istemedi acaba?
Çarşı grubuyla Beşiktaş yönetimi arasındaki ilişkiyi bilmiyorum.  Süleyman Seba zamanında ilişki yoktu. Seba zamanında taraftar bir şey yapamazdı. Şu anda bir şeyler duyuyorum artık doğru mu yanlış mı bilmiyorum.

"TARAFTARIN İSTEDİĞİ GİBİ OYNAMAK ZORUNDA DEĞİLİM"
-Ama taraftar sana tepkiliydi.
Benim en büyük problemim şu oldu. Benden çok büyük beklenti vardı. Ama ben oynarken zaten Sergen abi 100. yılda geri döndü. İleride Pancu vardı, Tümer vardı. Ben zaten hammal gibiydim, o görevi yapamıyordum ki. Ben koşuyordum topu alıp en yakınımdaki arkadaşıma veriyordum. Ha veriyordum veremiyordum bu tartışılır. Zaten ben taraftarın istediği gibi oynamak zorunda değilim. Bana hoca bir görev verir onu yaparım. Lucescu beni oynatıyordu. Adam enayi mi ki beni oynatıyordu? Ben o kadar kötü futbolcu olsam beni oynatır mı? Çok tecrübeli oyuncuların yanında hoca bende bir şey görmüş ki oynatıyor demek ki ben görevimi yapıyordum. Ama benim gidişimin bu kadar kolay olmaması lazımdı.

"ERTUĞRUL ABİ AĞLAYA AĞLAYA GİTTİ"
- Tek isim sen değilsin zaten.
Sergen abi gibi bir futbolcu gitmiş demek ki benim çok fazla konuşmamam lazım. 10 sene önce, ben A takıma yeni çıkmıştım Ertuğrul abi ağlaya ağlaya gitti. Bana benim gitmem de çok dokundu ama ben Ertuğrul abiye de çok üzüldüm. Ben Ertuğrul abinin Beşiktaş’tan gideceğini hiç sanmıyordum. Giderken öyle bir ağlıyordu ki, hüngür hüngür. Böyle bir şey benim başıma gelmez diyordum ama Erturul abiye yapıldıktan sonra bize de yapıldı.

-Ağladın mı?
Ben de ağladım giderken. Beşiktaş kelimelerle anlatılamaz benim için. Ben gitmeyi düşünmüyordum. Gittiğim sezon başlangıcında Del Bosgue zamanı kampa gitmiştik. Çok iyiydim 3 maça kaptan çıkmıştım. Kaptan çıkan bir futbolcu, genç, 26 yaşındayım, maddi problemim olmamış. Ben aslında şuna seviniyorum arkamdan hiç kimse hocayla tartışmış, yok kırmızı kart görmüş, yok şike yapmış falan diyemedi. Benim Beşiktaş’la bir sorunum da yok. Benim arkamdan kimse bunu diyemez yani. O yüzden hem sevinçliyim hem Beşiktaş’tan gittiğim için üzüntülüyüm.

"İLK KEZ KONUŞUYORUM"
-Ne kadar zamandır Beşiktaş’ı konuşmuyorsun?
Çok uzun zamandır konuşmuyordum. İlk kez konuştum diyebilirim. Aslında içimde çok daha büyük yangınlar var ama içimde kalmasını istiyorum. Her akşam yattığım zaman düşünüyorum. Ukte olarak içimde kaldı. Ben sorunlu bir futbolcu değildim, gönderilmeyi beklemiyordum. Bir Pascal örneği var mesela. Çarşı grubu hala Pascal’a sesleniyor. Pascal benim en iyi arkadaşım ben çok severim ama Pascal’ın bize faydası var mıydı? Yoktu.. Benden daha iyisi oynasın ama ben iyiydim. Ben şimdiki Beşiktaş’ta oynarım ama çağırsalar bile gitmem. Çünkü ben Beşiktaş forması giyip de utanmak istemiyorum. “3 senden beri kafamızı yerden kaldıramıyoruz” diyolar. O yüzden ben de utanmak isteniyorum. Şu anda Beşiktaş’ta “Ben bu formayı giyeyim de kenarda oturayım” diyenler olabilir ama ben onu yapamam. Beklentilerin büyük olduğu kulüpte “Ben sadece bu formayı giyeyim” diyemem.

"HALA BEŞİKTAŞ'TA OYNADIĞIMI SANANLAR VAR"
-Beşiktaş dendiginde çok duygusallaşıyorsun. Kasımpaşaspor’dasın şimdi. Kasımpaşa’da dolaşıyormusun?
Bazen arkadaşlarla dolşıyoruz. Ben çok olumlu tepkiler aldım. Beni çok seviyorlar. Benim Kasımpaşa’ya geleceğimi sanmıyorlardı ama geldiğim için çok mutluyum. Benim hala Beşiktaş’ta oynadığımı zanneden insanlar var. Mesela burada otelde beni görenler soruyorlar “Yine Beşiktaş’a dönecek misin?” diye. Benim de çok hoşuma gidiyor ama bir burukluk da oluyor bende tabii ki.

-Beşiktaş’a mı dönmezsin, yoksa şu anki Beşiktaş’a mı dönmezsin?
Döneceğim mutlaka ama futbolcu olarak biraz zor.

"FENERBAHÇE'YE GİDEBİLİRDİM AMA GİTMEDİM"
-Bir dönem adın Fenerbahçe’yle de anıldı. Dayın da Cemil Turan zaten.
Genç takımdan A takıma geçerken bir teklif gelmişti. Hatta kulübün bir işlemi yapmamasından dolayı istediğim takıma gidebilirdim. Ama gitmedim. Beşiktaş’ı çok seviyordum. O sene Beşiktaş’ı bırakıp gitmek olmazdı. Süleyman Seba ile konuştum sağolsun o da beni bırakmadı.

"BEŞİKTAŞ'A KARŞI OYNAMAYI ÇOK İSTİYORUM"
-Yasin son olarak; farzet ki İnünü Stadı’ndasın. Taraftarlara ne söylerdin?
Şu anda en çok istediğim şey Beşiktaş’a karşı futbol oynamak. Hiç oynamadım. Bakalım bana verilen değer ne kadar onu görmek istiyorum. İnşallah Kasımpaşaspor Süper Lig’e çıkacak. Onu çok düşünüyorum, nasıl yapacağım bilmiyorum. Beşiktaş’a karşı hem oynamak istiyorum hem de oynarsam ne yapacağımı görmek istiyorum. Ben kinci bir insan değilim ama bana yapılan çok onurumu kırdı. Çok üzüldüm.

[email protected]
[email protected]