"Yakında tek büyük olacak"
Yayınlanma Tarihi 6 Ekim 2009 Sal 17:55
Tahkim Kurulu, Ankaraspor'un alt lige düşürülmesi kararına itirazı görüştüğü toplantıda, tanık olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i dinledi. Gökçek, Ankaraspor'un CAS'a gitmesi durumunda düşmeyeceğini ileri sürerek, ''Şu anda 3 büyükler var. Melih Gökçek söylemişti dersiniz, yakında tek büyük olacak'' dedi.
Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun verdiği Ankaraspor'un alt lige düşürülmesi kararına itirazı görüştüğü toplantıda, tanık olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i dinledi. Federasyonun İstinye'deki merkez binasında saat 15.00'te başlayan toplantıya katılan Gökçek, 1,5 saat içeride kaldıktan sonra, federasyondan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İçeride anlattıklarını kamuoyuna açıklamanın şık olmayacağını kaydeden Gökçek, ''Beklentimiz, Ankaragücü'nün de Ankaraspor'un da yoluna devam etmesi. Bunu gerektiren çok örnek var. Bunun için, öyle bir kararın olmasını temenni ediyorum, ümit ediyorum'' dedi.
Tahkim Kurulu'nun makul bir şekilde kendisini dinlediğini aktaran Gökçek, ''Kurula teşekkür ediyorum, hiç müdahale etmeden, son derece sabırla beni dinlediler. Sözümü bile kesmediler'' diye konuştu.
Gökçek, ''Tanık olarak mı buradaydınız?'' şeklindeki soruya ''Tanık da... Tanık mıyız, sanık mıyız belli değil, çünkü her şey Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in üzerine, onun oğlunun üzerine dönüyor. Öyle olunca, tanık mıyız, sanık mıyız belli değil, ama ben tanık olarak geldim'' yanıtını verdi.
Gidişat konusunda ise Gökçek, ''Kahin değilim ki söyleyeyim, neticeyi bekleyeceğiz. İnşallah sona erer. Yılan hikayesine dönmesini temenni etmeyiz. Umarız bugün biter'' diye görüş belirtti.
Gökçek, beklenmeyen bir karar olursa nasıl hareket edileceği sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Gökçek, beklenmeyen bir karar olursa nasıl hareket edileceği sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Netice itibarıyla ben herhangi bir kulübün sahibi veya yöneticisi değilim. Ankaraspor Kulübü bir şirket. Hissedarları var, benim hissem yok. Ankaragücü'nde yönetimde değilim, başkan değilim. İlgili yönetimleri mutlaka verilen kararlar konusunda gerekli girişimde bulunurlar. Ankarasporluların, olumsuz bir karar olduğu takdirde mutlaka CAS'a (Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi) gideceklerini, kararlı olduklarını biliyorum.''
Gökçek, Ankaragücü Kulübü'nün başkan ve yöneticileri hakkında verilen hak mahrumiyeti cezalarının hatırlatılması üzerine de ''Bugün o konuyla ilgili tek kelime etmedim. Ankaragücü'yle, aşağı yukarı 1994'den bu yana olan aşkımı anlattım, o kadar'' şeklinde ifadeler kullandı.
GÖKÇEK: ''BU İŞİN İÇİNDE KİMLER VAR, SİZ BULUN''
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu'nun, Ankaraspor'un, alt lige düşürülmesi kararına yaptığı itirazı görüştüğü toplantıya tanık olarak katıldıktan sonra, federasyondan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ankaraspor ile ilgili Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun verdiği kararda ''Üç Büyükler''in etkili olduğunun söylenip söylenmeyeceği sorusuna Gökçek, ''Üçünü bilmem de. Orasını arayıp siz bulun. Bizzat bu işin içinde kimler var, siz bulun'' yanıtını verdi.
Son olaylar sonucunda Kulüpler Birliği Vakfı'nın adeta kılının kıpırdamadığını savunan Gökçek, birliğe kırgın olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Kulüpler Birliği'nin kılının kıpırdadığını gördünüz mü? Netice itibarıyla Süper Lig'de yarışan kulüplerden, arkadaşlarınızdan bir tanesi cezalandırılıyor. 2'si birden cezalandırılıyor. Bu size de olabilirdi. Bu, Kayserispor-Erciyesspor arasında da olabilirdi. Gençlerbirliği-Hacettepe arasında da olabilirdi. Çok takım da olabilirdi ama kimsenin kılı kıpırdamadı. Bu sizin için bir anlam ifade ediyor mu bilmiyorum, benim için çok şey ifade ediyor.''
''Kulüpler Birliği'nin kılının kıpırdadığını gördünüz mü? Netice itibarıyla Süper Lig'de yarışan kulüplerden, arkadaşlarınızdan bir tanesi cezalandırılıyor. 2'si birden cezalandırılıyor. Bu size de olabilirdi. Bu, Kayserispor-Erciyesspor arasında da olabilirdi. Gençlerbirliği-Hacettepe arasında da olabilirdi. Çok takım da olabilirdi ama kimsenin kılı kıpırdamadı. Bu sizin için bir anlam ifade ediyor mu bilmiyorum, benim için çok şey ifade ediyor.''
Kulüpler Birliği'nden destek gelmediği için kırgın olduğunu belirten Gökçek, ''Dilerim ki bu kırgınlığı meydana getirenlerin de başına spordan bir iş gelir. O zaman bunun ne demek olduğunu anlarlar. 'Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste' demişler. İnşallah görürüz, bir başka takıma başka haksızlık yapılır, o zaman bunun acısının ne demek olduğunu onlar da anlar. Gülme komşuma gelir başına'' diye konuştu.
''YAKINDA TEK BÜYÜK OLACAK''
Gökçek, ''Şu anda 3 büyükler var. Melih Gökçek söylemişti dersiniz, yakında tek büyük olacak'' dedi.
Gökçek, bu iddiasının nedenini şöyle anlattı:
''Ankara'da Esenboğa yolu üzerinde 600 bin metrekarenin üzerine kurulan tesisleri görürseniz, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Türkiye'nin demiyorum, iddia ediyorum aksini söylesinler bir daha spordan bahsetmeyeceğim, dünyanın en büyük futbol tesisini yaptık. 15 sahası var, stadı var, tesisleri var. Ankara takımlarının hizmetine girecek ama başta Ankaragücü'nün hizmetine girecek tabii ki. Böyle bir takımın 4-5-6 sene sonra çıkaracağı, altyapıdan gelecek çocukları tasavvur edebiliyor musunuz? Böyle bir altyapının üzerine bir de ekonomik sıkıntıdan kurtulan bir Ankaragücü olursa, başetmek mümkün mü? Değil. Bunu gördü bazıları, bunu gördükleri için federasyon başkanını sıkıştırıyorlar ve federasyon başkanı da maalesef bazı yerlere baskı yapıyor ve bu suretle Ankaraspor'u cezalandırmak istiyorlar.
Korkunun ecele faydası yok. Dün Ankaragücü yüreğiyle, cesaretiyle, gayretiyle Galatasaray'ı 3-0 yendi. Galatasaray kim? Maddi açıdan düşündüğünüzde, bir futbolcusu Ankaragücü'nün toplamı edecek bir takım, ama Ankaragücü'ndeki yürek ve seyirci o işi bitirdi. Bu yüreğe biraz daha güzel transferler eklendiği zaman Ankaragücü'nün şampiyonluğunu kimse önleyemez.''
Gökçek, bu iddiasının nedenini şöyle anlattı:
''Ankara'da Esenboğa yolu üzerinde 600 bin metrekarenin üzerine kurulan tesisleri görürseniz, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Türkiye'nin demiyorum, iddia ediyorum aksini söylesinler bir daha spordan bahsetmeyeceğim, dünyanın en büyük futbol tesisini yaptık. 15 sahası var, stadı var, tesisleri var. Ankara takımlarının hizmetine girecek ama başta Ankaragücü'nün hizmetine girecek tabii ki. Böyle bir takımın 4-5-6 sene sonra çıkaracağı, altyapıdan gelecek çocukları tasavvur edebiliyor musunuz? Böyle bir altyapının üzerine bir de ekonomik sıkıntıdan kurtulan bir Ankaragücü olursa, başetmek mümkün mü? Değil. Bunu gördü bazıları, bunu gördükleri için federasyon başkanını sıkıştırıyorlar ve federasyon başkanı da maalesef bazı yerlere baskı yapıyor ve bu suretle Ankaraspor'u cezalandırmak istiyorlar.
Korkunun ecele faydası yok. Dün Ankaragücü yüreğiyle, cesaretiyle, gayretiyle Galatasaray'ı 3-0 yendi. Galatasaray kim? Maddi açıdan düşündüğünüzde, bir futbolcusu Ankaragücü'nün toplamı edecek bir takım, ama Ankaragücü'ndeki yürek ve seyirci o işi bitirdi. Bu yüreğe biraz daha güzel transferler eklendiği zaman Ankaragücü'nün şampiyonluğunu kimse önleyemez.''
''MELİH GÖKÇEK'İN PROBLEMİ, ANKARA'DAN ŞAMPİYON ÇIKMAMIŞ OLMASI''
Gökçek, dünyadaki başkentlerden şampiyon takımlar çıkarken, Ankara'dan şampiyon çıkmamış olmasının kendisi için bir sorun olduğunu bildirdi.
Bunun, gerçek bir Ankaralı olarak kendisini üzdüğünü ifade eden Gökçek, bugün yaşadıklarında gelinen noktayı özetle şöyle anlattı:
''Melih Gökçek'in problemi, bütün dünyanın başkentlerinden şampiyon takımlar çıkarken bir tek Ankara'dan çıkmamış olması. Bu, gerçek anlamda bir Ankaralı olarak beni üzüyor. Böyle bir kente şampiyonluk kazandırmak bir belediye başkanı için bir düş. Bunu yaşayabilmek için 1994 yılından bugüne kadar mücadele veriyorum. Ankaragücü'nü bunun için istedim. 1996'da kongreye bunun için girmek istedim. O dönemde Mesut Yılmaz beni kongreye sokturmadı. 'Bunu siyaseten kullanır' dedi. Ankaragücü olmayınca, Gençlerbirliği'nde aynı şey olsun istedim. Bu bizim için özlem. O da olmadı, devam etmedi. Kaç defa İlhan Cavcav'a 'Ağabey Allah aşkına şu takımı dağıtma, yanına 2-3 tane daha transfer yap, gençleri bir şampiyon yap' dedim. Allah selamet versin, bu işin duayeni, takdir ettiğim bir ağabeyimdir ama bir türlü transferleri yapıp şampiyonluğu getirmedi. İş başa kalınca, biz de Ankaraspor'u amatörden aldık, 3. lig, 2. lig, 2(A) ve Süper Lig'e çıkardık. 6 yıldır da Süper Lig'deyiz ama şunu gördük, Ankaraspor'da da malesef şampiyonluk olmuyor. Nedeni, seyirci çok az. Ankara'daki 100 seyircinin 90'ı Ankaragücülü. Ankaragücü çok büyük bir ekonomik kriz içindeydi, bitmişti. Bitmiş olmasına rağmen bana söylenilenler doğruysa, yıl içinde ödeyecekleri dahil, 35-40 milyon lira civarında bir para gerekiyor. Bütün bunlara rağmen Ankara'nın 100 yıllık takımına sahip çıkmak bir belediye başkanı olarak, bir boyun borcu olarak görüldü. Ben buna teşebbüs edince, gerçekten birileri ürküntüye girdi.''
''Melih Gökçek'in problemi, bütün dünyanın başkentlerinden şampiyon takımlar çıkarken bir tek Ankara'dan çıkmamış olması. Bu, gerçek anlamda bir Ankaralı olarak beni üzüyor. Böyle bir kente şampiyonluk kazandırmak bir belediye başkanı için bir düş. Bunu yaşayabilmek için 1994 yılından bugüne kadar mücadele veriyorum. Ankaragücü'nü bunun için istedim. 1996'da kongreye bunun için girmek istedim. O dönemde Mesut Yılmaz beni kongreye sokturmadı. 'Bunu siyaseten kullanır' dedi. Ankaragücü olmayınca, Gençlerbirliği'nde aynı şey olsun istedim. Bu bizim için özlem. O da olmadı, devam etmedi. Kaç defa İlhan Cavcav'a 'Ağabey Allah aşkına şu takımı dağıtma, yanına 2-3 tane daha transfer yap, gençleri bir şampiyon yap' dedim. Allah selamet versin, bu işin duayeni, takdir ettiğim bir ağabeyimdir ama bir türlü transferleri yapıp şampiyonluğu getirmedi. İş başa kalınca, biz de Ankaraspor'u amatörden aldık, 3. lig, 2. lig, 2(A) ve Süper Lig'e çıkardık. 6 yıldır da Süper Lig'deyiz ama şunu gördük, Ankaraspor'da da malesef şampiyonluk olmuyor. Nedeni, seyirci çok az. Ankara'daki 100 seyircinin 90'ı Ankaragücülü. Ankaragücü çok büyük bir ekonomik kriz içindeydi, bitmişti. Bitmiş olmasına rağmen bana söylenilenler doğruysa, yıl içinde ödeyecekleri dahil, 35-40 milyon lira civarında bir para gerekiyor. Bütün bunlara rağmen Ankara'nın 100 yıllık takımına sahip çıkmak bir belediye başkanı olarak, bir boyun borcu olarak görüldü. Ben buna teşebbüs edince, gerçekten birileri ürküntüye girdi.''