Türkiye'de doping oranı düşük

Türkiye'de doping oranı düşük

Futbol Federasyonu Sağlık Kurulu tarafından gerçekleştirilen Kulüp Sağlık Ekipleri Sürekli Eğitim Programı, bugün doping konusunda gerçekleştirilen oturumlarla sona erdi.

İstanbul Hilton Oteli'nde 3 gün süren programın son gününde doping konusunda uzmanlar görüşlerini açıklarken, Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Atasü, Türkiye'de doping oranının kesinlikle yüksek olmadığını söyledi. Atasü, 1994 yılından beri yaptıkları kontrollerde doping yapan 32 futbolcu tespit ettiklerini belirterek, "Bunların 7'si maalesef uyuşturucu vakasıdır. Bunu çıkarırsak ülkemizde doping yapma oranı çok düşüktür. Esrar kullanan vakaların ağırlığı 3. Lig takımlarıdır. Ben esrar vakası çıktığında çok üzülüyorum" diye konuştu.

Dünyada en çok doping kontrolü yapılan ülkelerin Belçika, İspanya, Fransa ve Portekiz olduğunu kaydeden Atasü, şöyle konuştu: "Galatasaray Teknik Direktörü Erik Gerets'e bir 11 Altın Adam Yarışması'nda, ülkesinde doping oranını sormuştum. Gerets, 'Doping nedir, bizde doping olmaz' diye yanıt vermişti. Ama istatistikler doping olayının olduğunu gösteriyor. Dünyanın her tarafında futbolcular bilerek veya bilmeyerek doping yapıyor. Galatasaraylı oyuncu Hasan Şaş'ın, aldığı ilaçlar nedeniyle numune sonucu pozitif çıkmıştı. Ancak daha sonra Hasan'ın aldığı ilaç doping maddeleri listesinden çıkarıldı."

Turgay Atasü, şu ana kadar Türkiye liglerinde 3 bin 361 kontrol yaptıklarını ifade ederek, "Kontrol sayısı gittikçe artıyor. Tabii bu federasyona da mali bir yük getiriyor" diyerek sözlerini tamamladı.

KURDOĞLU: "KONDİSYON, DOKTORLARIN İŞİDİR"
Eğitim programı çerçevesinde futboldaki ani ölümler konusunda fikirlerini aktaran Galatasaray Kulübü Sağlık Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Kurdoğlu ise futbolda ani ölümler hakkında bilgiler verirken, performans ve kondisyonun, doktorların işi olduğunu söyledi.

Kurdoğlu, performans ve kondisyonun teknik direktörle kondisyonerin işi olmadığını dile getirerek, şunları söyledi: "Başka türlü ani ölümleri engelleyemeyiz. 6 haftalık kondisyon üzerine kurs almış kişiler var. 20 kişinin sorumluluğunu bunlar alıyor. Kulüplerin doktorları var. İkinci takım doktorunun da performansı bilen kişi olması lazım. Ancak o zaman ani ölümlerin oranı azalır. Afrika'dan futbolcular alıyoruz. Kağıt üstünde 25 yaş ortalamasında gözüküyorlar. Ancak bunların yaş ortalaması 30 civarında olabiliyor. Bu nedenle bu oyuncuların sağlık kontrollerinde dikkat etmeliyiz. Teknik direktörler de yaşlarına, stres yüklerine göre risk altında olan kişiler."