Terapi günü
Yayınlanma Tarihi 16 Eylül 2012 Paz 11:39
Bu maçın Terim açısından Manchester deplasmanı provası olması mümkün değildi, hatta belki de Fatih Hoca’nın bu karşılaşmadan (3 puan dışında) tek beklentisi Cris’in müsabaka ritmini artırmasıydı.
Terim çok şanslıydı, Elmander’in sakatlığı da ciddi değilse hemen her şey onun istediği gibi gitti. Antalya, erken yediği golle sarı-kırmızılılara hiçbir zorluk çıkarmadı, Isaac’in kırmızı kartı da Terim’in ekmeğine yağ sürdü.
Belki sadece Hamit’in son dakika hastalığı sonucu Terim’in Emre yerine Aydın tercihi Manchester deplasmanıyla ilgiliydi diyebiliriz. Büyük ihtimalle Manchester’da Hamit (ve hatta belki Emre de) başlayacak ama muhtemelen ikinci yarıda Terim, Amrabat-Aydın çabukluğuna ihtiyaç duyacak. Bu ikiliden Amrabat iyi bir maç oynadı, ilk golde zekasını, ikincide yeteneğini, dörtte arzusunu gösterdi. Onun bu performansı, Terim’in Manchester planlarını da gözden geçirmesine neden olacak muhtemelen.
Maçın Galatasaray açısından bir başka artısı da milli maç arasından moralsiz gelen adamlara terapi niteliği taşımasıydı: Her sene başı tekrar adaptasyon sorunu yaşayan(!) Muslera pozisyonsuz maçta bir miktar moral bulmuştur muhakkak... İsveçli taraftarlarla tartışan Elmander sahanın en çok koşanı olmakla kalmadı, hem performansıyla hem attığı golle kaldığı yerden devam edeceğini gösterdi. Daha santra yapılmadan Zeki’nin göz hapsine giren son kaptan Selçuk da bu amansız bire bir savunma sınavını iyi vererek moral bulanlardan.
Tabii ki madalyonun diğer yüzünde de Antalyaspor’un bu terapi gününe isyan edemeyişi var. Bence Özdilek’in Zeki’yle Selçuk’u devre dışı bırakma hamlesi kendi takımının oyununu da baltaladı; Uğur Pedro’dan aldığı desteği ne Zeki’den ne Aissati’den görebildi. Ayrıca Kayseri maçında santrfor arkasına geçtiğinde maçın kaderini değiştiren Tita’nın sağda başlaması da bir başka kritik detaydı bence. Çünkü Tita hem çizgide etkisizdi; hem de geride yalnız bıraktığı Koray, Amrabat’a karşı kâbus gibi bir gün yaşadı.
Mehmet Hoca’nın bu seneki en önemli şansıysa geniş kadrosu. Dün sahaya çıkan 11’in dışındaki Emrah, Ömer, Emre Güngör, Ali Tandoğan, Mehmet Eren gibi alternatifler çok az hocanın elinde var çünkü...
Terim çok şanslıydı, Elmander’in sakatlığı da ciddi değilse hemen her şey onun istediği gibi gitti. Antalya, erken yediği golle sarı-kırmızılılara hiçbir zorluk çıkarmadı, Isaac’in kırmızı kartı da Terim’in ekmeğine yağ sürdü.
Belki sadece Hamit’in son dakika hastalığı sonucu Terim’in Emre yerine Aydın tercihi Manchester deplasmanıyla ilgiliydi diyebiliriz. Büyük ihtimalle Manchester’da Hamit (ve hatta belki Emre de) başlayacak ama muhtemelen ikinci yarıda Terim, Amrabat-Aydın çabukluğuna ihtiyaç duyacak. Bu ikiliden Amrabat iyi bir maç oynadı, ilk golde zekasını, ikincide yeteneğini, dörtte arzusunu gösterdi. Onun bu performansı, Terim’in Manchester planlarını da gözden geçirmesine neden olacak muhtemelen.
Maçın Galatasaray açısından bir başka artısı da milli maç arasından moralsiz gelen adamlara terapi niteliği taşımasıydı: Her sene başı tekrar adaptasyon sorunu yaşayan(!) Muslera pozisyonsuz maçta bir miktar moral bulmuştur muhakkak... İsveçli taraftarlarla tartışan Elmander sahanın en çok koşanı olmakla kalmadı, hem performansıyla hem attığı golle kaldığı yerden devam edeceğini gösterdi. Daha santra yapılmadan Zeki’nin göz hapsine giren son kaptan Selçuk da bu amansız bire bir savunma sınavını iyi vererek moral bulanlardan.
Tabii ki madalyonun diğer yüzünde de Antalyaspor’un bu terapi gününe isyan edemeyişi var. Bence Özdilek’in Zeki’yle Selçuk’u devre dışı bırakma hamlesi kendi takımının oyununu da baltaladı; Uğur Pedro’dan aldığı desteği ne Zeki’den ne Aissati’den görebildi. Ayrıca Kayseri maçında santrfor arkasına geçtiğinde maçın kaderini değiştiren Tita’nın sağda başlaması da bir başka kritik detaydı bence. Çünkü Tita hem çizgide etkisizdi; hem de geride yalnız bıraktığı Koray, Amrabat’a karşı kâbus gibi bir gün yaşadı.
Mehmet Hoca’nın bu seneki en önemli şansıysa geniş kadrosu. Dün sahaya çıkan 11’in dışındaki Emrah, Ömer, Emre Güngör, Ali Tandoğan, Mehmet Eren gibi alternatifler çok az hocanın elinde var çünkü...
