Spor ona genetik bir miras! İşte Leroy Sane'nin hikayesi

Bu günlerde Galatasaraylıları heyecanlandırmakla meşgul olan Leroy Sane’nin futbolcu olmaktan başka şansı yoktu. Niye mi? Hadi hikayeyi biraz geriye saralım...

Sane ailesinin futbolla ilişkisi Leroy’dan çok daha önce başladı. Leroy’un babası Souleyman Sane, diplomat babasıyla birlikte 4 yaşında Senegal’den Fransa’ya geldi. Babasının tüm itirazlarına rağmen futbola başlayan Souleyman, kısa sürede Fransa’nın en iyi genç oyuncuları arasında gösterilmeye başladı. 

1982 yılında askere çağrılan Souleyman, Fransa’daki askere alma kanuna göre, futbolcu olduğu için evinin yakınlarında askerlik yapabilirdi ancak o sırada tatilde olan genç futbolcu, celp yazısını göremedi ve Fransa ile Almanya arasındaki sınır bölgesinde yer alan Kara Orman’a askere gönderildi. Souleyman Sane, askerlik hizmetinin yanı sıra Alman ekibi Donaueschingen'de futbol oynamaya başladı ve çok kısa sürede Bundesliga ekibi Freiburg’un dikkatini çekti. 

24 yaşında Freiburg ile sözleşme imzalayan Souleyman Sane, Bundesliga’nin ilk siyahi futbolcularından biri oldu ancak bu durum, ırkçılığı da beraberinde getirdi. Bir maçta üstüne muz fırlatılan Souleyman, tribündeki ırkçıya cevabını muzu ısırarak verdi. Sane, Freiburg taraftarlarının akıllarında sadece attığı 56 golle değil; 100 metreyi 10.7 saniyede koşmasıyla da kaldı.

1994 yılında Avusturya Bundesliga'da gol kralı olan Souleyman Sane, o sene Leroy’un annesi Regina Weber ile evlendi. Weber, 1984’te Los Angeles’ta düzenlenen yaz olimpiyatlarında ritmik jimnastik dalında bronz madalyanın sahibi oldu. Weber, üzerinden 41 yıl geçmesine rağmen ritmik jimnastikte Almanya’nın hala tek madalyalı sporcusu olarak yer alıyor.

Leroy Sane, 1996 yılında Regina ve Souleyman çiftinin oğlu olarak dünyaya geldi. Genetik mirasında babasının hızını ve annesinin çevikliğini taşıyan sane, yeteneklerini artık sarı-kırmızılı formayla sergileyecek.

Burakhan Işık - beIN SPORTS