Skor huzur verdi ama...
Yayınlanma Tarihi 23 Ekim 2009 Cum 10:29
Bu futbol 'Pazar günkü' derbi için Galatasaray'a yetmez diyerek yazıya başlıyorum.
Daha düne kadar 'göklere çıkarıp' tanrı ilan ettiğimiz Rijkaard'a bir maçla 'Bu hoca da işi bilmiyor' diyen bizler, iki gündür, Dinamo Bükreş maçını 'tek sütun haber' yapıp,
Başkan Adnan Polat'ın, Arda'ya yaptığı espriyi tartışıyoruz.
'Söyle bakalım niye gece ikide yattın. Bu nasıl kıyafet?' lafına takıldık.
Yadırgamıyorum, biz buyuz.
Futbol, teknik, oyun kurgusu, kimsenin umrunda değil, biz 'şımarıklığı, dedikoyu' seviyoruz.
Ayrıca biz her şeyi biliyoruz.
Servet'in Alman güzeliyle durumu nedir?
Kaleci Ufuk'un Demet Akalın kaçamağı,
Arda'nın şiş gözleri,
Rijkaard'ın sakal tıraşı ve kırmızı tokalı kemeri vs.
Biz bunlarla uğraşmaya bayılıyoruz.
Futbol, kimin umrunda...
Galatasaray'ın Dinamo Bükreş'le maçı var, 'Bizim aklımız kime sallayalım, kime giydirelim' derdinde hala.
Maça başlıyoruz sallayacak çok şey var. Çünkü 25. dakikaya kadar ortada futbol'un 'f'si yok. Temposuz renksiz bir oyun. Sahada altı hakem var Tamas'ın eline çarpan topu 'görmüyor', 50 hakem olsa ne yazar.
Birkaç dakika sonra top Nonda'nın eline çarpıyor zırt düdük. O andan sonra malzeme çıkmaya başlıyor.
Kewell'in ortasında top Servet'e dokunup dokunmadığı belli olmadan ağlara gidiyor, tribünler şenleniyor.
Galatasaray silkiniyor, Elano, Keita kıpırdıyor.
Nonda 41.dakikada 2-0 yapıyor.
Bu dakikadan sonra Rijkaard'a belden aşağı vuranlar, Başkan Polat'a kin kusanlar, futbolcuların tarzını beğenmeyenler için 'malzeme giderek' azalıyordu...
Çünkü onlar 'Nefretle' beslenen tiplemeler değil miydi? Nonda 'ellerini ovuşturan' eleştiri uzmanlarının (!) hevesini ikinci yarının hemen başında kursağında bıraktı... Skor 3-0'dı... Galatasaray kendini sıkmadan, kazandı. Defansında yine 'aynı hastalıklar' devam etti. Dinamo Bükreş 'vasatı' aşamadı. Rijkaard'ı beğenmeyenler, Eleno'ya 'İkinci Linconl' diyenler '4-1'lik farktan sonra şimdi 'Ne kılıf bulacaklar acaba?' Valla kim ne der bilmiyorum ama Başkan Adnan Polat, teknik direktör Rijkaard, Kewell, Servet, Sabri, Arda, Keita, Nonda, Milan Baros ve diğerleri şimdi sadece Fenerbahçe'yi düşünüyor... Skor huzur verici ama başta söylediğim gibi bu futbol asla Fenerbahçe maçına yetmez... Çünkü Daum'un ekibi Dinamo Bükreş'e benzemez...
Daha düne kadar 'göklere çıkarıp' tanrı ilan ettiğimiz Rijkaard'a bir maçla 'Bu hoca da işi bilmiyor' diyen bizler, iki gündür, Dinamo Bükreş maçını 'tek sütun haber' yapıp,
Başkan Adnan Polat'ın, Arda'ya yaptığı espriyi tartışıyoruz.
'Söyle bakalım niye gece ikide yattın. Bu nasıl kıyafet?' lafına takıldık.
Yadırgamıyorum, biz buyuz.
Futbol, teknik, oyun kurgusu, kimsenin umrunda değil, biz 'şımarıklığı, dedikoyu' seviyoruz.
Ayrıca biz her şeyi biliyoruz.
Servet'in Alman güzeliyle durumu nedir?
Kaleci Ufuk'un Demet Akalın kaçamağı,
Arda'nın şiş gözleri,
Rijkaard'ın sakal tıraşı ve kırmızı tokalı kemeri vs.
Biz bunlarla uğraşmaya bayılıyoruz.
Futbol, kimin umrunda...
Galatasaray'ın Dinamo Bükreş'le maçı var, 'Bizim aklımız kime sallayalım, kime giydirelim' derdinde hala.
Maça başlıyoruz sallayacak çok şey var. Çünkü 25. dakikaya kadar ortada futbol'un 'f'si yok. Temposuz renksiz bir oyun. Sahada altı hakem var Tamas'ın eline çarpan topu 'görmüyor', 50 hakem olsa ne yazar.
Birkaç dakika sonra top Nonda'nın eline çarpıyor zırt düdük. O andan sonra malzeme çıkmaya başlıyor.
Kewell'in ortasında top Servet'e dokunup dokunmadığı belli olmadan ağlara gidiyor, tribünler şenleniyor.
Galatasaray silkiniyor, Elano, Keita kıpırdıyor.
Nonda 41.dakikada 2-0 yapıyor.
Bu dakikadan sonra Rijkaard'a belden aşağı vuranlar, Başkan Polat'a kin kusanlar, futbolcuların tarzını beğenmeyenler için 'malzeme giderek' azalıyordu...
Çünkü onlar 'Nefretle' beslenen tiplemeler değil miydi? Nonda 'ellerini ovuşturan' eleştiri uzmanlarının (!) hevesini ikinci yarının hemen başında kursağında bıraktı... Skor 3-0'dı... Galatasaray kendini sıkmadan, kazandı. Defansında yine 'aynı hastalıklar' devam etti. Dinamo Bükreş 'vasatı' aşamadı. Rijkaard'ı beğenmeyenler, Eleno'ya 'İkinci Linconl' diyenler '4-1'lik farktan sonra şimdi 'Ne kılıf bulacaklar acaba?' Valla kim ne der bilmiyorum ama Başkan Adnan Polat, teknik direktör Rijkaard, Kewell, Servet, Sabri, Arda, Keita, Nonda, Milan Baros ve diğerleri şimdi sadece Fenerbahçe'yi düşünüyor... Skor huzur verici ama başta söylediğim gibi bu futbol asla Fenerbahçe maçına yetmez... Çünkü Daum'un ekibi Dinamo Bükreş'e benzemez...