Siyah-Beyaz bir hayal(mi?)
Yayınlanma Tarihi 12 Nisan 2011 Sal 10:25
Bilmiyorum diğer Beşiktaş âşıklarını da benim kadar mutlu etti mi? Beşiktaş 17 yaş altı takımı Türkiye şampiyonu oldu.
Misal aynı başarı Barcelona ya da Manchester United’da yaşansa hemen o şampiyon U-17’nin teknik direktörü önce U-18’e sonra U-19’a terfi eder. En fazla 5 yıl sonra da A takımın başına geçer.
İşte “Tayfur Havutçu’dan Beşiktaş’ın Guardiola’sı olur mu?” diye soruyor ya herkes. O yüzden bir hatırlatma yapmakta fayda var: Guardiola, tarihin en güzel oynayan takımının teknik direktörü olmadan önce Barcelona’nın gelecek vaat eden gençlerinin formasını giydiği Barcelona B takımını çalıştırmış ve oradaki başarıları sayesinde A takımın başına geçmişti.
Genç yetenekler demişken, siyah-beyaz özkaynak düzeninin medarı iftihar-ı Necip Uysal oynadıkça daha bir Ernst’leşiyor. Her maç üstüne daha da fazla koyarak adeta yağmurlu bir sezonda “siyah beyaz bir gökkuşağı” gibi açıyor. O zaman yeni Necip’ler kazanmak için Muhammed, Erkut, Atınç gibi işlenmeyi bekleyen futbol mücevheri genç umutlardan en azından birisine bu maçta neden şans verilmiyor?
Tayfur Havutçu gibi Beşiktaş’ın sembol isimlerinden biri de her yıl altyapı takımlarındaki geleceğin yıldızlarına şans vermeyecekse, kim verecek?
Q7 DE ERKUT’TU!
Unutmamak lazım, dünkü futbol gecesini yetenekleriyle pırıl pırıl aydınlatan Quaresma ilk profesyonel maçına Sporting formasıyla henüz 18 yaşındayken çıkmış ve çifte kupa başarısında önemli bir rol oynamıştı. Dün gece de özel hayatında yaşadığı tarifi zor acılar yüzünden bekleneni veremeyen ama Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı kazanacaksa Rüştü ile beraber kader adam olarak siyah-beyaz tarihe geçecek Simao da henüz 17’sinde Sporting’de yıldızını parlatarak 19 yaşındayken Barcelona’ya transfer olmuştu. Q7 ve Simao’nun yanı sıra Cristiano Ronaldo ve Figo gibi dünya futbol tarihinin en yetenekli 5 açık oyuncusundan ikisini yetiştiren Sporting’in durumu da altyapıya sırtını döndüğü için şimdilerde Beşiktaş’tan daha iç açıcı değil. Ne de olsa başkan adayları, seçilebilmek için Almeida ve Bobo isimlerini koz olarak ortaya sürdü. Sahi Beşiktaş da bir zamanlar Türkiye’nin Sporting’iydi değil mi? O 10 yılda 5 şampiyonluk + 3 ikincilik yaşanan altın yıllarda!
Misal aynı başarı Barcelona ya da Manchester United’da yaşansa hemen o şampiyon U-17’nin teknik direktörü önce U-18’e sonra U-19’a terfi eder. En fazla 5 yıl sonra da A takımın başına geçer.
İşte “Tayfur Havutçu’dan Beşiktaş’ın Guardiola’sı olur mu?” diye soruyor ya herkes. O yüzden bir hatırlatma yapmakta fayda var: Guardiola, tarihin en güzel oynayan takımının teknik direktörü olmadan önce Barcelona’nın gelecek vaat eden gençlerinin formasını giydiği Barcelona B takımını çalıştırmış ve oradaki başarıları sayesinde A takımın başına geçmişti.
Genç yetenekler demişken, siyah-beyaz özkaynak düzeninin medarı iftihar-ı Necip Uysal oynadıkça daha bir Ernst’leşiyor. Her maç üstüne daha da fazla koyarak adeta yağmurlu bir sezonda “siyah beyaz bir gökkuşağı” gibi açıyor. O zaman yeni Necip’ler kazanmak için Muhammed, Erkut, Atınç gibi işlenmeyi bekleyen futbol mücevheri genç umutlardan en azından birisine bu maçta neden şans verilmiyor?
Tayfur Havutçu gibi Beşiktaş’ın sembol isimlerinden biri de her yıl altyapı takımlarındaki geleceğin yıldızlarına şans vermeyecekse, kim verecek?
Q7 DE ERKUT’TU!
Unutmamak lazım, dünkü futbol gecesini yetenekleriyle pırıl pırıl aydınlatan Quaresma ilk profesyonel maçına Sporting formasıyla henüz 18 yaşındayken çıkmış ve çifte kupa başarısında önemli bir rol oynamıştı. Dün gece de özel hayatında yaşadığı tarifi zor acılar yüzünden bekleneni veremeyen ama Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı kazanacaksa Rüştü ile beraber kader adam olarak siyah-beyaz tarihe geçecek Simao da henüz 17’sinde Sporting’de yıldızını parlatarak 19 yaşındayken Barcelona’ya transfer olmuştu. Q7 ve Simao’nun yanı sıra Cristiano Ronaldo ve Figo gibi dünya futbol tarihinin en yetenekli 5 açık oyuncusundan ikisini yetiştiren Sporting’in durumu da altyapıya sırtını döndüğü için şimdilerde Beşiktaş’tan daha iç açıcı değil. Ne de olsa başkan adayları, seçilebilmek için Almeida ve Bobo isimlerini koz olarak ortaya sürdü. Sahi Beşiktaş da bir zamanlar Türkiye’nin Sporting’iydi değil mi? O 10 yılda 5 şampiyonluk + 3 ikincilik yaşanan altın yıllarda!