Servet Çetin'in hedefi Süper Lig!

Servet Çetin'in hedefi Süper Lig!
Süper Lig’in en iyi stoperlerinden birisi olan Servet Çetin futbolu bıraktıktan sonra iyi bir teknik direktör olma yolunda ilerliyor. Rıza Çalımbay ile beraber çalışan genç teknik adam Rıza Hoca ile çalışmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ve ondan çok şey öğrendiğini söyledi. Hedefinin ileride Süper Lig’de bir takım çalıştırmak olduğunu, bunun içinde kendisine oldukça güvendiğini söyleyen Servet Çetin ile Türk futbolunu mercek altına aldık. İşte genç teknik adamın SPORLİG'den Selahattin Ekrekli'ye yaptığı açıklamalar:

"Futbolu Mersin İdmanyurdu forması altında bıraktım. Aslında 2-3 sene daha oynamayı düşünüyordum ama maalesef hem dizim hem de bileğimdeki problem buna izin vermedi. Aslında oynamak için kendimi çok zorladım ama maalesef ağrılarım geçmedi. Halen o sıkıntıları yaşıyorum. O yüzden bırakmak zorunda kaldım. Yoksa gerçekten oynamayı düşünüyordum. Kendimi de çok iyi hissediyordum."

FUTBOLU BIRAKTIĞIMI KABULLENDİM
"Aslında 3-4 sene daha oynasaydım içimde hiç bir şey kalmazdı. Sakatlıktan dolayı bıraktığım için debir nevi kendimi avutabiliyorum ama dediğim gibi sakatlık olmadan erken bıraksaydım, o zaman daha da sıkıntı olurdu. Açıkçası kabullendim. Daha doğrusu ben hayatı böyle yaşıyorum. Olan şeyleri kabulleniyorum, nasip, kısmet diyorum."

40 YAŞINA KADAR OYNAMAK İSTERDİM
"Futbolu 35 yaşında bıraktım. Normal bir yaş ama günümüzde artık 38 hatta 40 yaşına kadar oynayanlar var. Ben de onlardan birisi olmak isterdim. Çünkü futbolun yaşla değil de performansla alakalı olduğunu kanıtlamak için ben de oynamak isterdim. Sadece İbrahim Öztürk değil, Avrupa'da o yaşlarda oynayan birçok oyuncu var. Eskiden ülkemizde bir oyuncu 32-33 yaşına geldiği zaman yaşlı damgası yer ve futbolu bırakması istenirdi. Tugay Abi (Kerimoğlu) için bile bıraksın artık yaşlandı gibi laflar edildi. İngiltere'ye gitti üst düzey ligde 10 yıl top oynadı."

HOCALIK KARİYERİNE ERKEN BAŞLAMA ŞANSIM OLDU
"Benim şöyle bir şansım oldu. Futbolu bıraktıktan sonra hemen Antalyaspor'da Rıza Hoca’nın(Çalımbay) yanında antrenörlüğe başladım. Ardından Trabzonspor ve Konyaspor. Gerçi ayrıldık ama hiç boş kalmadım. O anlamda şanslı olduğumu düşünüyorum. Böylece hocalık kariyerine de erken başlamış oldum."

İLERİDE TAKIM ÇALIŞTIRMAK İSTİYORUM
"Bundan sonraki hedefim takım çalıştırmak. Antrenörlük için çalışıyorum. Rıza Hoca’nın yeri bende çok farklıdır. Ben ilk kez Birinci Lig’e Göztepe'ye transfer olduğumda hocam Rıza Çalımbay’dı. Futbolu bıraktım, yine Birinci Lig’de antrenörlük için Rıza Hoca’nın yardımcısı olarak Antalyaspor'a gittim. 3 yıldır onunla çalışıyorum. Bir tek Pro lisansım kaldı. Onu da tamamlarsam antrenörlük anlamında tüm belgeleri tamamlamış olacağım. Tabi Rıza Hoca’nın yanında olumlu, olumsuz deneyimler edindim. Nasip olursa biraz daha devam etmek istiyorum. Ondan sonra da inşallah ileride de şans ta bulursam kendim antrenörlük yapmak istiyorum."

KENDİME GÜVENİYORUM TEKNİK DİREKTÖRLÜK YAPARIM
"İşin açıkçası kendime güveniyorum. Kesinlikle yaparım. Ama dediğim gibi hem pro lisansı tamamlama adına, hem de biraz daha deneyim edinme adına çok az daha sürem olduğunu düşünüyorum. Onu da tamamladıktan sonra inşallah başarılı bir antrenör olacağız..."

Ne kadar süresi var pro lisansın?
"Pro lisansı almak için yanlış bilmiyorsam 1 senem daha var. Pro lisansı işlettikten sonra en fazla 2 sene ondan sonra Pro-lisansa başvurma hakkın oluyor. Bir alt takımı çalıştırdığın ve başvuru yaptığın zaman almış gibi oluyorsun. 3 etaplı bir süreç. O süreci tamamladığın zaman büyük bir ihtimalle pro lisansı alıyorsun."

BEN HOCALIĞIMA GÜVENİYORUM. SÜPER LİG'DEN BAŞLAMAK İSTİYORUM
"Kendimde o potansiyeli gördüğüm için Süper Lig’den başlamak istiyorum teknik direktörlüğe. Tabi ki karşıdaki insanların bunu görmesi gerekiyor. Ben yukarıdan başlamayı düşünüyorum. Açıkçası kendime güveniyorum. 3 yıldır da Süper Lig’de çalıştığım için bir deneyim edindim. Uzun yıllar zaten Süper Lig’de oynadım. Bunun vermiş olduğu bir deneyim var. Tabi ki bu bir süreç. Ne olacağını göreceğiz."

YABANCI HOCALAR SIRF PARA KAZANMAK İÇİN TÜRKİYE'YE GELİYOR
"Yabancı antrenör gelsin, gelmesin demiyoruz ama inanın sırf para kazanmak için geliyorlar. Ne Türk futboluna faydaları dokunuyor, ne de Türk oyuncularına. Örneğin ben Fenerbahçe'den ayrılırken Zico vardı takımın başında, Brezilyalıları topladı takıma. Ben de ayrılmak zorunda kadım. Onlar da kendilerine göre haklı, güvendikleri oyuncuları ama işte burada Türk futbolcuları ve Türk antrenörleri sıkıntı yaşıyor. Başka bir örnek daha mesela Cocu; Fenerbahçe'ye geldi, çalıştı, parasını aldı ve gitti. Fenerbahçe'nin ligdeki durumu onları ilgilendirmez, umurlarında olmaz çeker giderler. Bu dediğim yabancı futbolcular için de geçerli. Yani onları da kötülemek istemiyorum ama çok iyi paralar kazanıyorlar. Riekerink, Mancini, Advocat,Tudor örnekleri var, hepsi başarısız oldu ve gitti.Neden geliyorlar hepsi para için. Kulüplerimize sıkıntı yaşatıyorlar. Şu an 4 büyük takımda dahil her kulübün büyük borcu var. Burada yabancı antrenörler ve oyuncular olsun dengeyi sağlayamıyoruz. O yüzden de açılıyoruz sonra da borçları ödemekte sıkıntı yaşıyoruz."

TÜRK OYUNCU PARASINI TALEP ETTİĞİ ZAMAN HAİN İLAN EDİLİYOR.
"Türk futbolcusu alacağını alamadığı zaman federasyona verse, hain oluyor, kadro dışı kalıyor. Ama yabancı oyuncu FİFA’ya veriyor, kulübe transfer yasağı geliyor, kendisine bir şey yok. O yüzden ne kadar az yabancı olursa o kadar iyi olur kanısındayım."

BANA DA İFTİRALAR ATILDI
"Şunu da anlayabilmiş değilim; oyuncu hak ettiği parayı talep ettiği zaman hain ilan ediliyor. Kardeşim ben senin takımın için mücadele ettim. Benim de Mersin İdmanyurdu’nda oynarken  1 yıllık param kaldı. Paramın kalmasını dışında iftiralar atıldı. Ben takım kaptanıydım alacaklarımıza karşılık yönetimden çek aldım. Yanlış hatırlamıyorsam takım kaptanı olduğum için Çaykur Rizespor maçının priminin çekini bana kestiler. Günü geldiğinde tahsil edip takıma dağıtacaktım. Ancak günü geldi çeki ödemediler. Ben de bütün takımı topladım. Hepsi de ''avukata verelim paramızı alalım'' dediler. Ben de avukata verdim. Yöneticiler de çeki benim düzenlediğimi ve kestiğim söyleyip bana iftira attılar. Ama sonuçta iki davayı da ben kazandım, Hem kendi alacağımı hem de çek davasını… Ama sonuçta kulüpten paranı talep edemiyorsun. 1 sene boşuna oynamış olduk. Ben ailemden uzak sakat sakat oynadım."

MERSİN İDMANYURDU KESİNLİKLE DÜŞMEZDİ
"Mersin İdmanyurdu'na gittiğimiz ilk sene tarihinde öyle bir başarısı olmamıştır. Herkes bu takım düşer dedi. Biz çok iyi bir yerde bitirdik. Yanlış hatırlamıyorsam 5. Ya da 6. bitirmiştik ligi. Transfer yapmış olsalardı ya da takımı korusalardı,  bu takım hayatta düşmezdi.  Ama işte iş bilmeyen yöneticiler başta olunca bu gibi sıkıntılar yaşanıyor. Slaven Biliç'in Türk yönetici profili üzerine şöyle bir tespiti olmuştu. 'Bilgisi olanın yetkisi yok, yetkisi olanın da bilgisi yok'. Vallahi doğru demiş. Sonuçta o da Türkiye'de çalışma fırsatı buldu. Hasbel kader görmüştür bazı şeyleri. Kimseyi de zan altında bırakmak istemiyorum ama çoğu yönetici basına çıkmak ve kendi reklamını yapmak zihniyetinde. Gerçekten hakkıyla o renkleri sevip, canı gönülden destekleyen, yeri geldiği zaman kendi cebinden para harcayan insanlarda var. Kimseyi töhmet altında bırakmak ta istemiyorum ama gerçekten bu böyle. Basında görüneyim, iki tane röportaj yapayım gibi düşünen yöneticiler de var. Ben bunları yaşadım her defasında. Bu kadar küçük düşünen insanlar da var yani. Çok daha ağır konuşmak istemiyorum herkes dikkat ederse görecektir."

YABANCI FUTBOLCU KISITLAMASI OLMASI
"Bir kere yabancı futbolcuyu kısıtlamak gerekiyor. "

Kaç olmalı sence?
"Bence 3-4 ün üstünde olmamalı. 14 tane yabancı ne demek. Bu 14 yabancıyı getirmenin ve göndermenin bir maliyeti var."

Ama 14 yabancı almak zorunda değil kulüpler…
"Ama her kulüp neden 14 yabancı hakkını da kullanıyor. Alıyorlar. Bu işin arkasında bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Kimseyi de suçlamak istemiyorum ama her kulüp neden 14 yabancı hakkını kullanıyor. Yerli oyuncu hiç mi yok? Zaten getirdiğin 14 yabancının hepsini oynatamazsın. Bu imkansız. Yedek kalan problem yaratır. Seni UEFA’ya FİFA’ya şikayet ediyor. Senin transferine engel koyuyor. Sonradan başına bela oluyor. Bunların maliyeti gerçekten Türk oyunculardan çok daha fazla. Ben biraz da milliyetçi miyim, bilmiyorum ama 80 milyon nüfusumuz var ama A Milli Takım’a oyuncu yetiştiremiyoruz. Stoper arıyoruz bulamıyoruz ki yurt dışında da oyuncu yok. Transfer için yurt dışına oyuncu izlemeye gidiyoruz. Gerçekten “bu süper oyuncu alalım” diyebileceğimiz bir oyuncu yok. Onun içi yöneticilerin gelirle gideri dengelemeleri gerekiyor. Çünkü kulüplerin geliri belli, lig maçlarında kazandığın para belli. Ona göre hareket etmeleri gerekiyor. Taraftara söz verdiği için yıldız oyuncu transfer edip  hayal kırıklığı yaşayan çok yönetici gördüm. O yüzden bütçene göre hareket edeceksin."

SÜPER LİG’İN ESKİ ZEVKİ KALMADI
İşin açıkçası ligimizde benim oynadığım dönemdeki keyfi yok artık. Bunu sadece ben söylemiyorum,  dışarıdaki insanlar da söylüyor. Eskiden derbi maçlarında sokaklarda insan olmazdı. Şimdi takip eden bile yok. Nedendir bilmiyorum ama ligin eski zevki kalmadı.

Neden sence?
Ya bu şike süresinden sonra bir sıkıntı oldu futbolda. Bir türlü rayına oturmadı. Ben şahsen izlerken eskisi kadar zevk almıyorum. Sebebini bir türlü çözemedim. “Bu takımlar arasındaki dengeden mi kaynaklanıyor?” açıkçası çözemedim. Sadece eskisi kadar zevk almadığımızı biliyorum.

Hep söylenir Türk futbolunun marka değeri var mı sence?
Kesinlikle var. Aslında Türkiye Süper Ligi çok zor bir lig. Gelen yabancılar önce ligimizi hafife alıyorlar ancak oynadıktan sonra ne kadar zor bir lig olduğunu anlıyorlar. Yurt dışında ilk 11’de oynayan oyuncu, burada sıkıntı yaşıyor, oynayamıyor. Gerçekten ben heyecan kalmadı diyorum ama Türkiye Ligi zor liglerden biri. Çoğu yabancı futbolcu Türkiye'de zorlanıyor. Hem fiziki anlamda hem de kondisyon anlamında zorlanıyor. Sonradan toparlanmaya çalışıyor. Bakıyor ki kora kor mücadele, her şey var, zor olduğunu anlayıp, işi daha da sıkı tutuyorlar. Ben çok gördüm böyle oyuncuları. Ligimizin kalitesi son zamanlarda düştü.

Üç Büyüklerin kötü gidişinde bunun da etkisi var mı?
"Bu takımlar potada olmadığı zaman açıkcası ligin tadı tuzu olmuyor.Bu gibi takımlar çok yüksek bir kitleye hitap ediyor. Bu takımlar ligde biraz geride kaldı mı taraftar soğuyor. Maçlara gitmemeye başlayıp, takip etmiyor. Yayıncı kuruluşu bile etkiliyor. Buradaki takımların ligin alt sıralarına düşmesi başta yayıncı kuruluş olmak üzere herkesi etkiliyor. Onun için ligimizde dört büyükler çok büyük önem arz ediyor."

FENERBAHÇE'DE GİDEN OYUNCULARIN YERİ DOLMADI
"Ben de Fenerbahçe'de futbol oynadım. Futbolculuktan geldim. Çok ta futbolcuları karalayacak bir şey söylemek istemiyorum ama Fenerbahçe'nin tarzı oyuncular alınmadı diye düşünüyorum. Zaten geçen seneki kadrosu iyi değildi. İşin açıkçası ben beğenmiyordum. Ama bu seneki kadro geçen seneki kadrodan daha kötü. Gidenleri bırakın o gidenlerin yerini de dolduramadılar. Sıkıntı o yüzden yaşanıyor. Geçen seneki kadro ligi 2.sırada bitirdi. Başarılıydı Bence. Ama ben o kadroyu da beğenmiyordum. Başakşehir’in, Galatasaray'ın Beşiktaş’ın kadrosu o kadrodan daha iyiydi. Akabinde işte Juliano, Sousa’yı gönderdiler. Yerlerine daha da iyi oyuncular alınması gerekirken, onların yerini dolduramadılar bile. Sıkıntı bu."

Ali Koç başarısız mı sence? 
"Dışarıdan konuşması kolay ama sorumluluk ona verildiği için bence Ali Koç elinden geleni yapıyor. İnanıyorum ki; bu seneyi atlattıktan sonra gelecek sene işi çok daha sıkı tutacaktır. Bir nevi derste olmuştur onlara. Çünkü Fenerbahçe bu ligin iyi takımlarından ve de rekabeti arttıran en baştaki takımlardan birisi."

Ya Galatasaray? Nasıl buluyorsun Galatasaray'ı?
"Galatasaray yarışın içerisinde ve sonuna kadar da olacaktır. Ben verdiğim bir röportajda şampiyonluğun Başakşehir’le Galatasaray arasında geçeceğini söylemiştim. Bu sene Başakşehir'in ipi göğüsleyeceğini düşünüyorum. Galatasaray o kadar sıkıntılar yaşamasına rağmen yine diğer takımlara nazaran Başakşehir’le beraber zirveyi kovalıyor. Burada tabii ki Fatih Hoca’nın da etkisi var. İşin açıkçası oyuncuları bir şekilde motive edip, şampiyonluk yarışının içerisinde tutabiliyor. Bu Fatih Hoca’nın en büyük özelliği. Dediğim gibi sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacaklardır."

Beşiktaş
"Valla ben Beşiktaş'ın kadrosunu çok beğeniyordum. En kaliteli kadrolardan birisi olarak görüyordum. Ama yoğun maç temposu mu yoksa bazı oyuncuların adaptasyon sorunu yaşaması ya da 2 yıldır şampiyon olmanın verdiği bir rahatlık mı? biraz sıkıntı yaşadılar gibi. Sezon başı biraz daha işi sıkı tutsalardı Beşiktaş’ın kadrosu şampiyon olacak bir kadroydu. Ama dediğim gibi Şampiyonlar Ligi maçlarında sıkıntı yaşadılar. O yüzden bu lige de yansıdı. Bir çok oyuncu kaybettiler. Ama bu sene geçtiğimiz 2 senenin havasını yakalayamadılar. O yüzden gelgitli maçlar oynuyorlar. Ama kadro olarak ben Beşiktaş’ı çok beğeniyorum. "

Şampiyonluk şansı var mı?
"Şansı var tabiki. Sonuçta üç puanlık sistemde her şey olabilir, kapanmayacak puan farkı değil ama şu anki görüntü şampiyonluk Galatasaray’la Başakşehir arasında geçecek gibi görünüyor."

BAŞAKŞEHİR BU SENE DE ŞAMPİYON OLAMAZSA SIKINTI YAŞAR
"Herkes Başakşehir'i favori görüyor. Bende favori görüyorum. O kadar yatırım yapıyorlar.Robinho’yu aldılar. Gerçekten beğendiğim oyunculardan birisi. Adebayor, Demba ba, Serdar Taşçı, Arda, Emre gibi oyuncuları var. Bu da işi çok ciddiye aldıklarını gösteriyor. Kupadan elendiler ama elenmeseler daha iyi olurdu onlar açısından. Çünkü çok geniş bir kadrosu var. Oynamayan oyuncuları kupada oynatıp formada tutabilirlerdi. Kupadan elenmeleri kötü oldu onlar adına. Başakşehir bu sene şampiyonluğu çok istiyor. Bu sene de şampiyon olamazlarsa sıkıntı olur. Bir daha da şampiyon olamaz. Başakşehir olamazsa Galatasaray şampiyon olur diye düşünüyorum."

Trabzonspor? Sen de çalıştın Trabzonspor'da. Burak ve Onur'un kadro dışı kalmaları .Neler söyleyeceksin? Siz de onlarla sıkıntı yaşadınız mı?
"Ya şöyle bizim onlarla tek sıkıntımız şu oldu. Biz gittiğimizde bir mevkide  3-4 tane oyuncu vardı. Sağ açık oynatacağız 3-4 tane sağ açık vardı. Bir tanesini oynatıyorsun diğerleri mutsuz oluyor. Santraforda Burak, Rodellega, tek santrafor olarak birini oynatmak zorundasın. Gerçekten diğerleri de kaliteli oyuncular. Bizim tek sıkıntımız o oldu. Mesela orta sahada Sosa var, Yusuf var, Kuçka var, Onazi var. Bunlardan mecburiyetten birilerini kesmek zorunda kalıyorsun."

TRABZON'DA BAŞARILI OLDUK
"Onun dışında Trabzonspor'da başka sıkıntımız olmadı. Bizim başarılı olduğumuzu da düşünüyorum. Çünkü ligde farklı yerdeydi. Daha da iyi yerlerde olabilirdi. Kritik fark atabileceğimiz maçları kazanamadık. Berabere bitirdik ya da kaybettik. Ona rağmen bizim iyi bir sezon geçirdiğimizi düşünüyorum."

ÇOK İYİ 3-4 TANE NOKTA TRANSFER LAZIM 
"Trabzonspor'un şampiyon olabilmesi için çok iyi 3-4 tane nokta transfer yapması lazım. Mesela orta sahaya takviye lazım. Onazi de sakatlandı."

Savunmaya, Kaleye?
"Uğurcan çok iyi kaleci olacak. Ama bir tane kaleci ve forvet şart. Benim görüşüm bu tabiki. Dediğim gibi 3-4 tane nokta transfer gerekiyor. Dediğim gibi kaliteli çok oyuncu var. Herkes oynamak istiyor. Oynamayan sıkıntı yaşatıyor. Trabzonspor ligi yukarılarda bitirir."

Burak ve Onur neden gönderildi Trabzonspor'dan? Siz onlarla berber çalıştınız. Neydi sıkıntı? Siz onlarla sıkıntı yaşadınız mı?
"Biz sıkıntı yaşamadık. Benim Onur'la küçük bir diyalogum oldu ancak oyunsal anlamda takımın performansını düşürecek  bir durum da değildi. Antrenmanda her zaman olabilecek şeyler. Ufak tefek bir şeydi zaten. Hemen geçiştirildi. Tabi yönetimsel anlamda ne oldu bilemem. Yönetim ne düşündü? Neden bu kararı aldılar bilemiyorum ama Burak galiba maçta bir tepki gösterdi ondan dolayıdır. Onur’unkini gerçekten bilmiyorum. Tabiki onlar iyi oyuncular mı? Kesinlikle iyi oyuncular. Bir Burak bir Onur hangi takıma koysanız direkt oynayacak oyuncular. Ama tabi yönetimin ve hocanın ne düşündüğünü bilemiyorum.  Onların da kendilerince haklı sebepleri vardır."

Burak Beşiktaş'a gitti ancak taraftar benimsemedi onu
"Maalesef ülkemizde böyle bakılıyor. Bakılmaması gerekir çünkü sonuçta istemiş Beşiktaş'ı imza atmış. Elinden gelenin en iyisini yapacaktır çünkü o karakterde bir oyuncu. Gerçekten iyi oyuncu, bir gol atsın gerisi gelecektir. Bu sezon çok gol atacaktır. 2 haftadır gol atamıyor ama her şeyi gole endekslememek lazım. Ama çok büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum. O yetenek var onda Sonuçta ligin en iyi golcülerinden birisi."

Var sistemi hakkındaki görüşlerin?
"Bence çok iyi bir sistem. Eskiden büyük takımları kollama olayı daha çok olurdu. Ben büyük takımlarda da oynadım, Anadolu takımlarında da oynadım. Hakemler ister istemez etkileniyor. Ben burada hakemleri suçlamak için söylemiyorum. Allah korusun onlarda insan hata yapabiliyorlar. Gayette normal biz televizyonda pozisyonu defalarca izleyip karar vermezken onlar saliselik karar vermek zorundalar. Hata yapmaları gayet normal. Olaki hata yaptı bir de büyük takım aleyhine hata yaptığı zaman bütün hafta eleştiriliyorlar. Sıkıntı yaşıyorlar. Gerçekten ondan sonra çıkacakları maçta insan tedirgin oluyor. VAR bu anlamda iyi oldu. Hemen gidip pozisyona bakıp karar veriyorlar. Problem oluyor ama böyle skoru etkileyecek problemler olmuyor."