Seba efsanesi böyle başladı! Bilinmeyen ayrıntı...
Yayınlanma Tarihi 4 Ocak 2015 Paz 07:00
Beşiktaş'ın yeni mabedi Vodafone Arena'nın bir yandan yapımına hızla devam edilirken, bir yandan da ölümsüz projeler için çalışmalar sürüyor.
Bu projelerden birine imza atan ressam Nihat Evren Derman, Vodafone Arena'yı Beşiktaş tarihindeki unutulmaz anlarının resmedildiği tablolarla donatıyor. Halley duvar kağıtları yönetim kurulu başkanı Dilek Terimer'in de desteğiyle, 20 tabloluk bir çalışmaya başlayan Derman, Vodafone Arena ve Beşiktaş Müzesi’nde sergilenecek olan "Mabede ilk adım" isimli ilk eserini tamamladı.
Süleyman Seba'nın İnönü'nün açılış golüne imza attığı 1947’deki AIK Solna maçını resmeden Nihat Evren Derman, bu maçın ardındaki çok ilginç ayrıntıları Beşiktaş Dergisi'nde kaleme aldı.
İşte Derman'ın o yazısı:
"23 Kasım 1947’de oynanan Beşiktaş-AIK SOLNA maçının önemini, İnönü’nün futbola kapılarını açtığı, ilk golünü efsane başkanımız Süleyman Seba’nın attığı ve bir diğer efsanemiz Hakkı Yeten’in de son maçı olarak bilmekteydik. Ancak tabloya başladıktan sonra, bu maçın bildiklerimizden daha fazla hikaye barındırdığını öğrendim.
İLK MAÇ FENERBAÇHE İLE OLACAKTI AMA...
Siyah beyaz dönemlerde Türkiye’ye dostluk maçı yapmaya gelen birçok yabancı takım ardı ardına 3 büyüklerle ya da en az ikisiyle oynayıp ülkesine dönmek üzere ülkesinden yola çıkıyordu. İnönü Stadı’nın açılışı için özel bir davetle ülkemize gelecek olan AIK takımının ilk rakibi bilinenin aksine Beşiktaş’ın değil Fenerbahçe’ydi.
Beşiktaş ve İnönü Stadı birlikteliğinin tarihsel önemi açısından belki de en önemli maçı olan AIK maçı, düzenlenen maç programı hayata geçseydi muhtemelen sıradan bir maç olarak tarihte yer alacaktı. Futbol melekleri tarafından ortaya çıkan sis AIK takımının uçağının rötar yapmasına neden oluyor; bundan dolayı ilk oynanacak olan Fenerbahçe maçı iptal ediliyordu. 2. oynanacak olan Beşiktaş maçı ilk maç olarak tarihte yerini alıyor ve adeta o dönemden bu eşsiz stadın Beşiktaş’la birlikte özdeşleşmesine futbol melekleri karar veriyordu.

O maçta henüz 21 yaşında olan Süleyman Seba’nın attığı golle İnönü’nün kale ağları ilk defa topla tanışıyor ve Beşiktaşlı taraftarlar mabedindeki ilk gol sevincini yaşıyordu. O golden sonra siyah beyazlı takımımızın sayısız golüne tanıklık edecek olan stadın fileleri, kaleleri, tribünleri, zemini ve hatta ismi defalarca değişse de değişmeyen tek şey Dolmabahçe’ye yapılan bu stadın yalnızca Beşiktaş’ın mabedi olacağıydı.
"HAKKI BEY, BIRAK ŞU İŞİ..."
"İlklerin yaşandığı bu önemli maçta bir diğer efsane Hakkı Kaptan son maçına çıkıyordu. Sağ dizinde kopan yan bağları onun futbolla bağını koparmak üzeredir. 37 yaşına gelmiş, eski gücü ve formunun çok uzağındadır. Son hayali Dolmabahçe’de yapılan stadyumda sahaya çıkabilmektir. Bu hayali gerçekleşir ama kaptan için hayal kabusa dönmüştür.
AIK maçında son kez taraftarlarının karşısındadır. Dizindeki sakatlığında etkisiyle istediklerini sahaya yansıtamamıştır; onun bu kötü performansı taraftarların tepkisine neden olmuştur. Kaptanı yıllarca alkışlayan Beşiktaş taraftarları ‘’Hakkı Bey, bırak şu işi...’’ diye bağırmaya başlamıştır ve en sonunda ‘’Hakkı dışarı…Hakkı dışarı…’’ diye tempo tutmaya başlarlar... Hakkı Kaptan kendi taraftarının bu tepkisi karşısında sahada daha fazla duramaz ve hüzünlü bir şekilde ilk yarının son dakikalarında soyunma odasına döner. Taraftarın yıllarca omzunda taşıdığı hakkı yeten jübile yapamadan futbola sessiz sedasız veda etmiştir.
Zaman makinasıyla geçmişe yolculuk edip AIK maçı öncesine gitme şansımız olsaydı ve bu maçın Baba Hakkı’nın son maçı olacağı duyurusunu günler önceden yapılsaydı; o maç aynı zamanda muhteşem bir jübile maçı olarak da tarihte yer alacaktı. Tribünlerde resmettiğim eski logomuzun da içinde olduğu “HAKKI KAPTANIMIZ SENİ UNUTMAYACAĞIZ” yazılı pankart gelecek nesillerden o döneme gönderilen bir mesajdır. Eğer maç öncesi bu maçın jübile maçı olacağı duyurusu yapılsa, eminim ki bundan çok daha anlamlı mesajların içinde olduğu pankartlar tribünlerde yerini almış olacaktı."