Lig TV ekranı öfkeye kapalı !..

Lig TV ekranı öfkeye kapalı !..
Şansal Büyüka'dan gündeme damgasını vuracak açıklama !.. TSYD'nin 45. Yıl Sporun Zirvesi Semineri'nde konuşan Lig TV Genel Müdürü Büyüka, ligin ikinci yarısı için çok önemli bir karar aldıklarını ve tepki görme pahasına bunu uygulayacaklarını söyledi !..

Son haftalarda yaptıkları programlarda bazı kararları devreye soktuklarını ama bunun kamuoyuna pek yansımadığını ifade eden Büyüka "Arkadaşlarıma söyledim. Son bir kaç haftadır maç sonrası futbolcuya, yöneticiye, teknik direktöre hakemi sormuyorlar. Eğer ki onlar kendi kendilerine konuyu hakeme getirirlerse konuşuyorlar ama biz onlara hakemi sormuyoruz" dedi.
 
Kavganın futbolumuza, spor basınımıza, tribünlere verdiği zararları dile getiren Şansal Büyüka, ligin ikinci yarısı için çok önemli bir prensip kararı aldıklarını ve bunu tepki görme pahasına uygulayacaklarını söyledi. Karşılaşmaların bitiminden sonra maçın gerilimi, öfkesi, siniri ile yapılan ve hakemleri eleştiren açıklamaları artık yayınlamayacaklarını söyleyen Büyüka, "Bu Digiturk'ün, bu Lig TV'nin kararıdır. Bunu tepki görme pahasına yapacağız. Maç sonrası o sinirle yapılan açıklamaları yayınlamayacağız. Ama hafta içi ekranlarımız yöneticilere, teknik direktörlere açık olacak. Öfkeleri, sinirleri dindikten sonra onlara ekranımızda yer vereceğiz." diye konuştu.
 
LİG TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, futbolun marka değerini kaybettiğini, maçların hemen hemen hepsinin boş tribünlere karşı oynandığını belirterek, şunları söyledi: "Reklam kuşağıyla aynı reytinge sahip futbol programları var. Bu tamamen seyircinin spor programlarından kaçmasıyla alakalı. Bu kaçışta, reytinglerin düşüşünde herkesin hataları var. Yayıncılar olarak, yarınlar adına özellikle futbol adına yeni bir rota çizmek zorundayız. Bindiğimiz dalı kestik ve tepetaklak aşağı düştük. Bugüne kadar hep kötüye prim verdik. Kötüye verdiğimiz primi, iyiden saklıyoruz. Bu işi yeniden değerlendirerek gündeme getirmek zorundayız. Sessiz çoğunluk artık tepki koyuyor.
 
Taraflı yazarlık ve yorumculuk anlayışına şiddetle karşıyım. Eğer dünyada futbol varsa hakem eleştirisi de olacak. Bizde de olmalı, ancak herkes her türlü başarısız sonucu hakeme endekslemeye başladı. Kendi oyuncusunun hatalarını görmezden gelerek sonucu hakeme bağlamak futbolun gerçekleriyle örtüşmüyor."
 
Büyüka konuyla ilgili açıklamasını "Diğer spor basın organları bu konuda ne yapacak bilmiyorum ama biz kararımızın arkasındayız." diyerek tamamladı.
 
"TRİBÜNLER ARENAYA DÖNDÜ"
Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Zahit Akman, "Televizyonda yorum yapılırken, sonuçları dikkate alınarak konuşulmalı" dedi.
 
Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) düzenlediği "45. Yıl Sporun Zirvesi" panelinde konuşan Zahit Akman, stüdyolarda yapılan yorumların stüdyonun içinde kalmadığını, milyonlara ulaştığını belirterek, "Bazen söylenenler kastedilenin üzerinde sonuçlar doğurabiliyor. Sonuçları dikkate alınarak yorum yapılmalı. Tribünler, futbolun konuşulduğu yerlerden çok arenalara döndü. Bu gidişat, futbolu sevilmekten çıkaracaktır" diye konuştu.
 
Reyting hedefli programlarda hedefin ticarete dönüşebildiğini ifade eden Zahit Akman, şöyle devam etti: "Bazen reyting amaçlı programlara gözyumuluyor. Bu son derece rahatsız edici bir durum. Yöneticilerle, bazı toplantılar yaparak bunların çözümünü aradık. Bazı televizyonlar maç görüntülerini yayınlayamadıkları için spor birimlerini küçültüyor.
 
Görüntü olmayınca, çok acımasız yorumlar ortaya çıkabiliyor. Tek hedef reyting olunca, amaç ticarete dönüşebiliyor. Televizyon yayınları kamuya yöneliktir ve her yayında kamunun yararı düşünülmelidir. Buna elbirliğiyle çözüm bulamazsak, artık şiddetten çok şiddetin kötü sonuçlarını tartışır hale geliriz. Ben şahsen kızlarımı alarak maçlara gitmeye çekiniyorum. Tribünlerdeki görüntüler, yaklaşımlar, ailelerin seyir zevkini ortadan kaldırıyor."

Futbolun asıl amacının tartışılmadığı yayınların yapılmasını engelleyeceklerini de vurgulayan Akman, "Ülkemizde uyuşturucu kullanımı giderek artıyor. Uyuşturucudan kurtulmanın yolu bilgilendirme ve spordan geçiyor. Bunda da en etkili iletişim televizyondur. Yapılması gereken neyse yapmaya hazırız" diyerek sözlerini tamamladı.
 
TSYD eski başkanlarından gazeteci Atilla Gökçe, "Etik anlayışımız, uygulamamız, yanlışlarımız" konulu oturumda yaptığı konuşmada, etik davranışların önemine dikkati çekerek, "Özgürseniz, hayatta daha etik davranabilirsiniz, ama medyada reyting korkusu, reklam pastası gibi nedenlerden dolayı pek özgür ve etik davranılamıyor" dedi.
 
TRT Spor Spikeri Erdoğan Arıkan, futbolun hayatın bir rengi olduğunu ve bunu en iyi şekilde yansıtmak zorunda olduklarını ifade ederek, işin biraz da şov yönünün ön plana çıkarılması gerektiğini söyledi.
 
Fanatik Gazetesi Yayın Danışmanı Hakan Can ise sporu yönetenlerin fair-play ruhuna uygun yaşamaları gerektiğini vurgulayarak, "Medya, her ülkede 4. büyük güçtür. Biz özeleştiri yapıyoruz. Yöneticilerden çok sporculara dayalı haber yapmalıyız. Herkes de bunu yapmalıdır. Bence sistem tepeden tırnağa değişmelidir. Kulüp yöneticileri, yapılan her haberi yalanlamak yerine, emeklerimize saygı göstermelidir" diye konuştu.