Karadeniz fırtınası

“Nasıl başladığın değil, nasıl bitirdiğin önemli” derler. Futbolda pek karşılığı yoktur. Doğru hocayla, nokta transferlerle, iyi planlanmış bir hazırlık kampıyla sezona gireceksin. Diğerleri daha takımı oluşturmaya çalışırken sen galibiyetleri alıp kazanma alışkanlığını elde edeceksin. Özgüvenin tavan ve takımdaki havan ile şampiyonluğa rahvan gideceksin. Aksi takdirde sezonun ilk yarısını iyi bitirme telaşına girersin. Son hafta galibiyetleri ise sadece teselli olur.  Ve bu galibiyetler ne şampiyonluk yarışına sokar ne de düşme potasından çıkarsın. Boşa geçmiş bir sezon yarısı ile transfer peşinde koşmaksa nafile. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş..

Geçen yıldan beri bu sezona hazırlanan Trabzonspor, sezona flaş transferlerle girdi. Alternatifli oyuncularla kadro derinliği oluşturulurken  göz ardı edilmeyen bir husus daha vardı. Sahada en fazla sekiz yabancı bulundurma zorunluluğu... Bu zorunluluğun ilk 11'de üç yerli oyuncu da olması gerektirdiğini unutmayan teknik heyet yerli oyuncu transferinde de doğru işler yaptı.  Bununla da kalmayıp kendi altyapılarından yetişen oyuncularına da hak ettiği değeri verdiler ve bu kuraldan zarar görmeden sezonun ilk yarısını tamamladılar. Kötü oynadığı birkaç maça rağmen Abdullah Avcı’nın Abdülkadir Ömür ısrarının sebebi şimdi anlaşılıyor olsa gerek. Hem sakatlıktan çıkmış oyuncusunu tekrar eski formuna soktu, hemde ilk 11'deki yerli yabancı dengesi için gönül rahatlığı ile kullanılabilecek bir alternatif yarattı. Abdullah Avcı’ya ve bu kadronun oluşturulmasında her türlü fedakarlığı yapan Trabzonspor yönetimine kocaman bir alkış...

Seyirci serbestisi ile çoşkulu taraftarına da tekrar kavuşan Karadeniz ekibine şampiyonluk yolunda rakip olabilecek takımlardan birisi de M. Başakşehir. Sezon başındaki puan kayıplarının telafisi zor. Yine de  bu yarışta ben de varım diyebilmek için sahaya çıkan Başakşehir’in ilk onbiri ofansif. Defansın önündeki tek defansif orta saha oyuncusu Mahmut. Aleksic ve Berkay hem kendilerine hem de önlerinde oynayan Visca, Guldbransen ve Okaka’ya pozisyon hazırlamak çabasındalar. Ancak Trabzonspor’u yenmek kolay değil. Önündekiler değişse bile kalede değişmeyen bir yıldız var. Ligin en çok kurtarış yapan kalecisi Uğurcan. Refleksleri kusursuz. Oynadıkça pozisyon bilgisi gelişiyor. Top kullanmaktaki becerisinide göstermeye başladı. Trabzonspor şampiyonluğundan sonra Uğurcan’ın adresi Avrupa’nın büyük takımlarından biri olmalı. Avrupa yeni yıldızıyla tanışsın...