“Kaosun sorumlusu Bakan'dır !..“
Yayınlanma Tarihi 20 Nisan 2007 Cum 23:55
FIFA'dan Türkiye Futbol Federasyonu'na gönderilen ve Futbol Federasyonu'na tam destek niteliği taşıyan yazının ardından TFF Başkanı Haluk Ulusoy Ligtv.com.tr'ye gündeme bomba gibi düşecek açıklamalar yaptı. Ulusoy, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'i sert biçimde suçladı.
"KAOSUN BAŞ SEBEBİ SAYIN BAKANDIR"
"BAKAN, BÜTÜN KULÜPLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜ"
"BUNLAR GÜNDEME GELECEK ADAMLAR DEĞİLLER"
"BAKANDAN SAYGI BEKLİYORUZ"
"HÜKÜMETİMLE BENİ KARŞI KARŞIYA GETİRMESİNLER"
FIFA NE DEMİŞTİ?
Türkiye'de Futbol Federasyonu ile hükümet arasında yaşanan olayları titizlikle takip eden ve Bakan Şahin'i toplantıya davet eden FIFA, bugün TFF'ye bir yazı gönderdi. Yazıda Futbol Federasyonu'na tam destek veren FIFA, "Futbol federasyonlarının özerklik ve bağımsızlık prensiplerini dikkate alarak, spordan sorumlu bakanın gözetim ve denetimi, şahısların federasyonun çalışmasına müdahale şeklinde algılanmakta ve FIFA’nın özerklik ve bağımsızlık ilkelerine uymamaktadır. Sizi bu konuda mevzuat değişikliğine davet ediyoruz.” açıklamasını yapmıştı.
FIFA, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı’nın Futbol Genel Kurulu’nu Olağanüstü Genel Kurula çağırma hakkının da yasadan çıkarılmasını istemişti.
TFF Başkanı Haluk Ulusoy ve eski TFF yöneticileri hakkındaki Başbakanlık Teftiş Kurulu incelemesinin de futbolun özerkliğine politik bir müdahale olduğunu bildiren FIFA, ayrıca TFF Başkan ve Başkan Vekillerinin seçilmesinde getirilen dönem sınırlamasının da kabul edilemez olduğunu vurgulamıştı.
HALUK ULUSOY'DAN BOMBA GİBİ AÇIKLAMALAR
FIFA'dan yapılan ve TFF'ye tam destek anlamını taşıyan bu açıklamanın ardından, Başkan Haluk Ulusoy Ligtv.com.tr'ye konuştu. Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol'un sorularını yanıtlayan Ulusoy, Bakan Şahin hakkında şok açıklamalarda bulundu. İşte gündem yaratacak sözler:
"FIFA, SİYASİLERİN İŞİN İÇİNDE OLMASINI İSTEMİYOR"
FIFA bir konuda değil bir çok konuda size destek veren bir açıklama yaptı. FIFA’nın açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bize destek değil bu, bütün ülke federasyonları için uygulanması gereken bir statü. Yunanistan'da da aynısı oldu. Yunanistan'da da FIFA statüsüne uygun olmasını istedi kanunlarının. Onlarda da meclis son gün toplandı, FIFA’nın bütün statülerini meclisten geçirdiler ve FIFA’ya yolladılar. Yani, bu FIFA’nın federasyonlarını koruması anlamını taşıyor. Federasyon başkanlarını değil ama dolayısıyla federasyon başkanlarını da yönetimini de ama öncelikle federasyonlarını koruyan bir sistem bu. Kesinlikle siyasilerin, politikacıların bu işin içinde olmamasını, futbolun özerk olduğunu, statülerininde özerk bir yapıya sahip olmaları gerektiğini vurguluyor.
FIFA mesela Teftiş Kurulu incelemesini bile politik bir müdahale olarak açıklıyor.
Evet.
"FIFA, DÖNEM SINIRLAMASINI KABUL ETMİYOR"
"Başkanlık konusunda dönem sınırlaması getirilemez" diyor.
Getirilemez çünkü FIFA onu kabul etmiyor. Çünkü FIFA’da 80-85 yaşına gelmiş insanlar seçildikleri müddetçe başkanlık yapıyorlar. Zaten buna sınırlama getirilmiş olsa kendilerine sınırlama getirilmiş olur öncelikle. FIFA nereden kurulu? FIFA bütün dünya ülkelerinden kurulu bir kurum. TFF veya buna benzer federasyonlar olamsa FIFA diye birşey yokki.
"FIFA ONAYLADI DEDİLER AMA ONAYLAMAMIŞTI"
Şimdi bir mevzuat değişikliği yapılmasını istiyor FIFA. Burada da bu değişikliğin meclis tarafından yapılması gerekiyor.
Muhakkak tabii ki. Geçmişte şunu söylediler. "Biz kanunu yolladık FIFA’dan bu geçmişti" dediler. Hayır bu kanun FIFA'da inceleme halindeydi.
Bu inceleme hala devam ediyordu yani?
Tabii ki. Hatırladığım kadarıyla 77 tane ülke devam ediyordu. Bunların arasında Türkiye de vardı. Ama millet hep şunu söylüyordu. “Türkiye'dekini zaten yollamıştık ve FIFA kabul etmişti” diyorlardı. Hayır FIFA kabul etmemişti. İnceleme halindeydi ve en son bize yazı geldi. Federasyon olarak bunu hazırlayın, benim istediğim şekilde hazırlayacaksınız ana statüyü ve Genel Kurul'a getireceksiniz. "Genel Kurul'a getirmeden seçim yapamazsınız" diyor. "Genel Kurul çağrısı yapamazsınız" diyor. "Bu statüyü Genel Kurul'dan geçireceksiniz, Meclis'e yollayacaksınız, Meclis bunu onaylayacak ve bana yollayacaksınız" diyor. Ancak ondan sonra "Seçim yapabilirsiniz" diyor.
"BİZ FIFA'YA ŞİKAYETTE BULUNMADIK"
Bir anlamda siz de aylardır FIFA'nın bu açıklamasını dile getiriyordunuz değil mi?
Muhakkak, yani zannettiler ki bu şikayetti, oydu buydu. Hayır biz başından beri söyledik, biz FIFA'ya şikayet falan yapmadık. Ülkemizi nasıl FIFA'ya şikayet ederiz. Zaten FIFA'da kanun önünde duruyordu. Ve bunun üzerine yani Türkiye'de olan gelişmeler üzerine biraz hız kazanmış oldu.
"YENİDEN ADAYLIK KONUSUNDA BİR ŞEY SÖYLEYEMEM"
İş çok ilginç bir yere geldi şimdi. Norveç maçı sonrası gece sizinle yapmış olduğumuz sohbette, Mali Genel Kurul'da bir seçim kararı çıkarsa kesinlikle aday olmayacağınızı ifade etmiştiniz. Şimdi FIFA "Dönem sınırlaması getirilemez" diyor. Sizin önünüzde de yeniden aday olabilir olamaz diye bir sıkıntı kalmayacak. Dolayısıyla bir seçim durumunda aday olabileceksiniz. Şu an adaylıkla ilgili düşünceniz ne?
Ben şu anda gelecek için bir şey konuşamam. Ama FIFA'nın isteklerini uygulamak mecburiyetindeyiz. Statüleri değiştirmek mecburiyetindeyiz, Genel Kurul'dan geçirmek mecburiyetindeyiz, ondan sonraki dönemde bunlar değiştikten sonra ne olur şu anda söylemek zor.
"KAOSUN BAŞ SEBEBİ SAYIN BAKANDIR"
Peki sizinle yapmış olduğumuz röportajlarda hep, “Ben bir sevgisizlik ortamı yaratmadım” dediniz. Son aylarda bu konuda bir anlamda hep cepheler oluşturuldu. TFF bir tarafta, sayın Bakan Şahin bir tarafta. Bunlar hep yazıldı çizildi. Tabiri caizse bir savaş haline getirildi, sizse hep "Benim ne başbakanımla ne bakanımla bir alıp veremediğğim yok" dediniz. Ama şu anda FIFA'nın bu kararı bir anlamda sizi galip ilan ediyor.
Ama biz ilk günden beri hep bunları söyledik. Bu gidişatın yanlış olduğunu, "FIFA bu işe el koyar, FIFA tarafında bu iş kabul görmez, Türkiye'yi bir kaos ortamına sürüklemeye gerek yok" diye hep söyledik. Ben başından beri, seçildiğim günden bu yana hep aynı şeyi söylüyorum. Türkiye'de eğer bir kaos yaratıldıysa, eğer Türkiye'de futbolun içinde kamplara bölünme durumu getirilmişse, bunun baş sebeplisi sayın Devlet Bakanıdır.
"BAKAN, BÜTÜN KULÜPLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜ"
Genel kurul olmuş, seçilmiş bir yönetim var, seçildiği gün daha yarım saat geçmeden Meclis'e gidip benim için konuştu. Sonrasında benim hakkımda 13 defa "Gidin seçim için imza toplayın" diye konuştu, bütün kulüpleri birbirine düşürdü. Kulüplerle federasyon birbirinin karşısındaymış gibi cephe olarak göstermeye çalışıldı. Bunların altında hep sayın bakanımız vardı.
"TEK SEBEPLİSİ BAKANDIR, BAŞKA KİMSE DEĞİLDİR"
Ben hep söylüyorum bu bir gerçektir, Türk futbolunda kaosa sürüklenmiş bir durum varsa, federasyonla kulüpler arasında eğer problem yaşanıyorsa-yaşatılmışsa bunun baş sebeplisi sayın Bakandır. Başka hiç kimse değildir. Seçimden sonra federasyon normalde görevinde devam ediyordu. Ama malesef sayın bakanımız seçim yapıldığı andan itibaren devamlı durmak dinmek bilmeyen bir şekilde bu federasyon gitmelidir dedi. Bunun galibi veya mağlubu diye ben bir şey düşünmüyorum.
"HÜKÜMETİMLE BENİ KARŞI KARŞIYA GETİRMESİNLER"
Ben yine söylüyorum, hükümetimle beni hiç kimse karşı karşıya getirmesin. Ülkenin hükümetiyle TFF karşı karşıya gelmemelidir, getirlmemelidir.
"BUNLAR GÜNDEME GELECEK ADAMLAR DEĞİLLER"
Burada karşı karşıya getirilme durumunda sayın bakanın etkisi oldu mu?
Muhakkak tabii ki. Sayın bakanımızın etkisi oldu tabii ki. Yani başkalarının da etkisi oldu, olmadı değil. Bu isimleri hepiniz biliyorsunuz. Bu isimleri tekrarlayıp da gündeme getirmek gerekmez. Bunlar gündeme gelecek adamlar da değiller ama malesef Türk futbolunun içine girdiler bir şekilde. Benim derdim hükümetle karşı karşıya gelmek veyahut da sayın Başbakanla karşı karşıya gelmek değil ki. Demokratik bir şekilde seçilmişim görevimi yapıyorum. Ben görev yapmak istiyorum. Ha FIFA'nın statüleri Türkiye için mi geçerli, hayır? Bütün dünyadaki ülkeler için geçerli. Onun için bunun galibi mağlubu diye bir şey söylenmemesi lazım.
"BAKANDAN SAYGI BEKLİYORUZ"
Bundan sonra sayın bakandan nasıl bir hareket, nasıl bir tavır bekliyorsunuz?
Sayın bakanımızın sevecen olmasını isteriz. TFF’ye saygı duymasını isteriz. Seçilmiş, demokratik bir hakla gelmiş TFF yönetimine yaklaşımı daha güzel olmalı diye düşünüyorum.
"BEN BUNLARI HAK ETMEDİM"
-Bu süreç sizi bir hayli üzdü, sıkıntı yaşattı ve anladığım kadarıyla bayağı doldunuz herhalde?
Üzülmemek elde dğil. Haketmediğimiz bir durumla karşılaştığınız zaman insan niçin üzülmesin ki? Ben bunların hiçbirini hak etmedim. Hak ettiğim hiçbir şey yok. Her zaman söylüyorum, çiğ yemedim ki midem ağrısın. Beynim, yüreğim, tecrübemle türk futboluna hizmet ediyorum. İşte buyrun Milli Takım FIFA'da 17. sıraya yükseldi. Allahın izniyle Haziran, Temmuz, Ekim aylarında göreceksiniz 2., 3. sıralara gelecek mi gelmeyecek mi?
"ÜLKEYİ REZİL EDENLER BAŞTACI !.."
-Bu tür sıkıntılarla uğraşırken bir taraftan da Milli Takım'ı yukarılara taşıma yolunda mücadele ettiniz.
Sayın Bakanımızın geçen gün güzel bir açıklaması var. Spor dünyanın en iyi iletişim, tanıtım aracıdır. Bunu da en iyi ben yapıyorum. Ülkemi en iyi şekilde temsil ediyorum ve yüceltiyorum. O zaman bana yardımcı olmaları gerek, öyle değil mi? Yani ülkeyi rezil edenler baştacı, ama ülkeyi geldiği günden beri hep yukarılara doğru taşımak isteyen dünya arenasında bir insana da "Hadi sen git bizim istediğimiz bir başkası gelsin" deniyor. Böyle bir dünya olur mu?
"HALK BENİM YANIMDA, ALLAH DOĞRUNUN YANINDA"
-Bu kadar sıkıntı yaşarken hiç ceketinizi alıp gitmeyi düşündünüz mü?
Hayır hiç öyle bir şey söylemiyorum. Söylemeyeceğim de. Çünkü beni Genel Kurul'um seçti. Ben Genel Kurul'umun karşısına çıkarım ancak. Onlara sadece "Hakkınızı helal edin" derim. Ben ülkem için çalışıyorum. Türkiye'nin menfaati için çalışıyorum. Ben inanıyorum ki Türk insanı bana dualarıyla büyük bir iletişim kuruyor ve pozitif elektriklerini yolluyor. Ben inanıyorum Allah da herkesin kalbine göre veriyor, benim de kalbime göre veriyor. Allah doğrunun yanında, yürü kulum diyor gidiyoruz.