İşte Malta maçının on biri

İşte Malta maçının on biri

Fatih Terim, Malta maçına Rüştü, Mehmet Topuz, Gökhan Zan, Can Arat, Ergün, Hamit, Aurelio, Tümer, Yıldıray, Hakan, Fatih Tekke'den kurulu ilk on bir ile başlayacağımızı açıkladı.

Malta maçıyla ilgili olarak bir de basın toplantısı düzenleyen Terim, şu açıklamaları yaptı:

"GÖKHAN VE ARDA'NIN DURUMU İYİ!.."
"Maalesef iki arkadaşımız sakatlandı. Muayeneler sonrasında karar verdik ki çarşamba'ya hazır olmazlar. Kulüpleri ile konuşarak kulüplerine gönderdik. Ben hem Gerets ile hem de Adnan Sezgin ile konuştum. Tabii ki hiç istemediğimiz şeyler. Gökhan tamamen iyileşti ve bir sorunu yok. Arda’nın ateşli bir hastalığı vardı yavaş yavaş atlattı ve antrenmanlara çıktı. Onun dışında bütün oyuncularımız gayet iyi. Son antrenmanımızı sahada yapıp maç saatini bekleyeceğiz."

"ERGÜN İLK 11'DE!.."
"Kalede Rüştü ile başlayacağız. Geride Mehmet Topuz, Gökhan, Can, Ergün, önlerinde Mehmet ki artık ona Paşa diyoruz biz, Yıldıray, Hamit, Tümer, ileride de Hakan Şükür ve Fatih ile başlayacağız. Volkan ikinci kalecimiz."

"BOL GOL OLURSA SEVİNİRİM!.."
Açıkçası çok gol atıp yediğimiz istatistiğini ben yapmadım ama bol gol olursa sevinirim tabii ki. Defansif anlamda takım olarak defans benim tercihim. Hücum oynayan takımların savunmasında açık vermesi normal. Biz takım olarak defans yapmak için çalışıyoruz. Takım defansımızı geliştirdiğimiz sürece bunun üstesinden geleceğiz. Şu bir gerçek ki defanslar hata yapacaktır. Son örneğini cumartesi seyrettiğimiz maçlarda gördük. Ancak biz son dönemde tüm dikkatimizi defansta yaptığımız hatalara vermiş durumdayız. Bu oyuncularımızın çok rahat olmamasına neden oluyor. Bunlar olacak. Dünyanın her tarafında oluyor. Gol yemeyi biz takım defansının kötü olduğuna bağlarsak sorunu çözmüş oluruz.

ÇETİN: "BOSNA MAĞLUBİYETİ YANILTMASIN!.."
Oğuz hoca’nın getirdiği Malta raporu hiç beklediğimiz bir rapor değildi. Japonya karşısında izlemiştik onları. Bunu Oğuz hocanın ağzından duyabiliriz;

Oğuz Çetin:
"Özellikle bu günün futbolunda takımların arasında pek bir fark olmadığını biliyoruz. Malta’da çok iyi bir disipline sahip. Bosna karşısında aldıkları 5-2’lik mağlubiyet yanıltmamalı. Kazanmak için rakip alanda basarak oynamaya çalıştılar. Bu 5 golü yerken bildiğimiz Malta’nın dışında bir oyunla 2 gol bulurken 3 net pozisyonu da kaçırdılar. Bu maçın olumsuz yönü Türkiye’yi gözlerinde daha fazla büyütmeleri ve bu maçta alınan 5-2’lik yenilgiyi düşünerek daha fazla kapanacaklardır. Bu yenilgi kimseyi yanıltmasın. Yarın çok iyi organize olmuş bir Malta’yı izleyeceğiz. Maçın neticesine bizim bireysel yeteneklerimiz damga vuracaktır diye düşünüyorum.."

"GERÇEK; CEZAMIZ VE ÜÇ PUANA İHTİYACIMIZ VAR!.."
Geçen gün zayıf bir takımla hazırlık maçı yapmamızın nedeni yarına hazırlık olmasıydı. O gün ciddiyetten oyuncularımız uzaklaşmadı ve bu beni sevindirdi. Seyircisiz oynamaya bizde teknik heyet olarak alışkın değiliz. Ancak bir gerçek varki seyircisiz cezamız var ve üç puana ihtiyacımız var. Biz oyuncularımıza psikolojik olarak neler yapılması gerektiğini izah ediyoruz.

"GERİLİMDEN KORKUYORUM!.."
Malta takımı oynatmamayı daha çok becerebilen bir takım. Bu konuda her türlü profesyonelliğe başvuran bir takım. Oyuna topu geç sokmaları, zaman geçirmeleri ve pozisyonları kaçırmamızın bizi gerilime sokabileceği endişesine sahibim. Oyuncu tiplemesi ve oyun kapasitesine baktığınızda teknik üstünlüğü olan oyuncularımız var. Bu bizi başarıya taşıyacaktır. Malta’nın bize karşı kapanacaktır. Oyun Malta sahasında sıkışabilir. Bu oyunu açacak oyuncularımız var. Bu maçtan iyi bir oyunla, üç puanı alacağımızı düşünüyorum. İnanıyorum. Oyuncularımız zaten Malta Bosna maçını seyrediyorlar. Kendilerinin seyretmesini uygun gördük ki tartışabilsinler. İnşallah yarın üç puanla başlarız.

"KİMSENİN YETENEKLERİNİ KISITLAMAM!.."
Milli takımdaki oyuncularımız yetenekleri olduğu için buradalar. Bu yetenekleri kısıtlamak gibi bir niyetim yok. takım taktiği içerisinde bu yeteneği sergilemek serbest. Bunlara hiç karışmadım. Ama oyun gereği bazı görevlerini yerlerine getirmek zorundalar. Bunu yaptıkları sürece yeteneklerini kısıtlamam.

"SAHA BOŞ BİLE OLSA BİZİM SAHAMIZ!.."
Bir kere saha boş bile olsa kendi sahamız. Bunu hiç unutmamız lazım. Ancak benim hep düşüncem ve uygulamam şu şekilde olmuştur; yetenekli oyuncuları istediğimiz seviyede mücadele içine sokarsak, çok ciddi bir takım oluruz. Ben bu maçta herkesin kendini zorlayacağını düşünüyorum. O yüzden takım savunmasında Mehmet Aurelio’nun çok önemli bir görevi var. Bekleri ileri çıkarttığımız zaman. Zaten çıkartacağız. Bir şeyin çok üzerinde durduk. Pres yapamadığımız zaman topun arkasına geçip rakiple kale arasına girmek. Bunu uygulattık ve başarılı olduğunu gördük. Her zaman pres yapamazsınız ama ileride karşılamakta bir meziyettir. Bu Malta maçı için bize yeterli olabilir.

"HAKAN ŞÜKÜR'Ü TARTIŞMAM!.."
Ergün’ü iyi ki kadroya almışız. Orhan’ın sakatlanacağını bilmiyorduk ama iyi ki almışız. Oyunun gidişatı içerisinde daha önce yaptığınız planlar tutmayabilir. Rahat bir oyun tarzında muhakakki ileride oynayan arkadaşlarımızın forma giymesini istiyoruz. Hakan Şükür’ün yerine Hakan Şükür gibi birini bulduğumuz zaman tartışabiliriz. Varsa biri söyleyin alalım. Geçiş dönemi için bazı arkadaşlara ihtiyacımız var. O yüzden çok iyi bir karışım olduğunu düşünüyorum. Dışarıda olan bir çok arkadaşımız var. Onlar da gelecekler. Ama bir çok öğrenecekleri şeyler var. Değişim kolay. Değişeceği zaman biz radikal bir şekilde değiştiririz. Puan maçları oynuyoruz. Puanlarımızı alalım, değişimi yaparız zaten.

"SAKATLARIN YERİNE YENİLERİNİ DÜŞÜNDÜK AMA..!"
Biz sakatlanan oyuncularımızın yerine bazı arkadaşlarımızı düşündük. Ama o yolculuğun sonrasında neler yaşayabileceğini ve buraya geldiğinde o arkadaşımızın ne hissiyatta olacağını düşünerek yapmadık. Hamit hem topa çok iyi vuran, hem de topu çok iyi kullanan bir oyuncu. Bu maç için ileride pas organizasyonuna katkıda bulunacak ve daha kısa mesafede rakibini kovalayan, gol arayacak bir pozisyonda oynayacak. Orada Mehmet ile iyi anlaştıkları için zaman zaman ikisini değişik mevkilerde göreceğiz.

"EMRE ÇOK ÖNEMLİ!.."
Emre bizim hatta avrupanın en önemli orta saha oyuncularından birisi. Genç yaşında yaşadığı tecrübeler katkı sağlıyor takımımıza ama şu anda bir cezası var ve burada olmayacak. Bizde buna hayıflanmayacağız.

"ÜÇÜNCÜ MAÇ İÇİN FLORANSA'YI DÜŞÜNÜYORUM!.."
Anlaşma gereği ilk iki maç buradaydı. Ama üçüncü maçı başka bir yerde oynayacağız. 500 km sınır düşünüldüğünde çok fazla seçeneğimiz yok. Ben şuraya götürürsek avantaj olur görüşüne katılmıyorum. Üçüncü maç için İspanya, İtalya ve Portekiz var. Öbür ülkeler Norveç’in iklimine yakın. 28 mart’ta oynayacağız ve bir çok Avrupa ülkesinin ikliminin sert olduğunu biliyoruz. Bizde 24’ünde Yunanistan ile oynayacağız ki buda bizim için sıkıntı. Benim teklifim Floransa. İtalyanların sahanın dışında tüm oyuncularımızın yanında olacağına eminim. Ancak Moldova maçından sonra Mart’a kadar resmi maçımız yok. 2 aya kadar UEFA’ya bildirmemiz lazım oynayacağımız yeri. Başkan ve yöneticilerimizle konuşacağız. Malta ve Moldova’yı yendikten sonra bu saha bize uğurlu geldi diyeceğinizi de biliyorum. Ama bir bitsin de seyircimize kavuşalım artık.

"HER YER OLUR, OLİMPİYAT STADI OLMAZ!.."
Oynadığımız maçlarda işin milli takım boyutunun dışına taşması bizi rahatsız ediyor. Cezamız bittikten sonra maçlarımız İzmir, İstanbul, Bursa, Adana’da olabilir. Her yer olabilir ama Olimpiyat Stadı olmaz. Oranın fiziki durumu, zeminine söyleyecek söz yok ama ulaşım ve seyircimize en ihtiyaç duyduğumuz bir anda çıktığımız maçta seyircilerimizle uzak olmak kolay bir şey değil. Benim hep isteğim o, bunlara rağmen biz 2008’e gittik dediğimizde bu bana çok daha anlamlı gelecek.

"BEN VE OYUNCULARIM PRİM KONUŞMAZ!.."
Geçen Lüksemburg maçına gelirken, Başkan ve yönetici arkadaşlarımız bizden fikir istediler. Takımın tecrübeli arkadaşlarına sorabilirsiniz dediler. Bizim işimiz bu değil, hangi rakamı yazarsanız kabul edeceğiz dedik. Şu ana kadar benim görev aldığım süre içerisinde ne kulüplerde ne de milli takımlarda hiçbir oyuncu benimle prim konuşmamıştır. Bu bizim dışımızdaki bir olaydır. O amatör ruhun kaybolmasını istemiyorum. Muhakak yöneticilerimiz onun takdirini verir. Bir gün öyle bir maç gelir ki, yöneticilerimiz bize sorar, bizde bunu yapmanız doğaldır deriz ama ağzımızdan rakam çıkmaz. Onlar ne takdir ederlerse kabulümüzdür, etmezlerse de kabulümüzdür. Başkan bana günlerdir söylüyor, siz ne takdir ederseniz o diyorum. Biz bu konuda üç aşağı oldu beş yukarı odluları kendimize yakıştırmıyoruz. Gelecek her türlü karara saygılıyız. Hocaların ve oyuncuların rakam pazarlığında olması benim hoşuma gitmiyor.

"TÜRK MİLLETİ İNANSIN!.."
Başlangıcın iyi olması önemlidir. Ancak futbolda her şey var. Gördük de. 2,5 sene gol yemeyen takıma karşı 14 pozisyona girdik, 4 gol attık ama gidemedik. Bu yolda giderken bazı tökezlemeler olması doğaldır. 12 tane maç oynayacağız. Burada ilk ikiye giren takım direk gidecek. Zaman zaman ayağınıza dikenlerde batacak. Ama biz bu gruptan çıkacağımıza yürekten inanıyoruz. Oyuncularımız da bizler de inanıyoruz. Büyük konuşmak Allaha mahsus, biz iddialıyız. Türk milleti de buna inansın. Buna turnuva olarak bakmak lazım. Ümidimiz kayboldu derken neredeyse Dünya Kupası’na gidiyorduk. O yüzden biz bunu bir turnuva olarak düşünüyoruz.

"HAKEMLERDEN ÇEKİNMİYORUM!.."
Ben hakemlerden çekinmiyorum. İsviçre maçındaki olayların dışında dosyamızın kabarık olduğu bir durumda o cezayı aldık. Ben hakemlerin, UEFA’nın FIFA’nın bize ön yargılı baktığını düşünmüyorum. Çıkıp oynadıktan sonra sorun yok. zaman zaman hatalar olur. Her zaman olacaktır. Ama ben bu cezanın ağır bir ceza olduğunu hep ifade ettim ediyorum.

(Maraton.com.tr)