İşte Aslan'ın sol bek adayları
Yayınlanma Tarihi 1 Ağustos 2012 Çar 12:29
Galatasaray’ın Hakan Balta’ya alternatif arayışları sürerken, yeni bekin Brezilya’dan geleceği kesinleşti. Sarı kırmızılılar, Brezilya Serie A'da forma giyen üç önemli sol beki listesine aldı, bu adayların tüm artılarını ve eksilerini Brezilya futbolu uzmanı Alper Öcal, Hayatım Futbol dergisi için yazdı.
İşte Galatasaraylıların merak ettiği beklerin detaylı analizi:
Brezilya futbolunun şöhretler müzesine şöyle bir göz atıldığında Djalma Santos, Carlos Alberto, Nilton Santos, Jorginho, Branco, Roberto Carlos, Cafu gibi pek çok kanat beki göze çarpacaktır. Dani Alves'in başını çektiği pek çok yeni jenerasyon bek de bu listeyi zorlamakta.
Kanaryalar geleneksel olarak uzun yıllardır kanat organizasyonlarını tek bir oyuncu üzerine kurdukları ve bunu parlatan 4-2-2-2, 4-3-1-2 veya 3-5-2 gibi dizilişler tercih ettikleri için futbolun en iyi bek yetiştiricisi konumundalar. Futbola yön veren pek çok elit kulübün de kadrosunda Brezilya ekolünden gelme en az 1 kanat beki var.
Galatasaray'ın da bu pazara girmeye çalıştığı, ve sol bek pozisyonunu doldurmak için Brezilya'yı seçtiği şu günlerde medyada yazılıyor. İsmi geçen Carlinhos ve Bruno Cortes'e kısaca bir göz attık.
Carlinhos
Carlos Andrade Souza, kısaca Carlinhos futbola Santos kulübünde başladı. 1987 doğumlu sol bek 2005 yılında, henüz 18 yaşındayken ilk kez A takıma girdi. 2006 yılında ligin 2.devresinde yakaladığı forma ve gelişime Dunga da kayıtsız kalamayarak Kasım ayında Brezilya Milli Takımı'nın İsviçre ile oynayacağı hazırlık maçı kadrosuna davet etti. 2007'de Güney Amerika şampiyonu olan U-20 takımının da as oyuncusuydu.
Carlinhos için kariyerindeki en büyük şanssızlık Santos döneminde Kleber'in arkasında beklemesiydi. Santos taraftarı ve Luxemburgo'nun çok sevdiği oyuncuyu, forma bulduğu zaman iyi oynamasına rağmen kesemedi. Brezilya'da kadife ayaklı, yumuşak, inceci oyuncuların her zaman el üstünde tutulması; Carlinhos'un atletik, hızlı, tempolu, temastan kaçmayan, hücum ederken savunma görevlerini de unutmayan dengeli oyununu gölgeledi.
Bir Avrupa takımında oynasalar yedek bekleyenin Kleber, oynayanın Carlinhos olacağı aşikârken Brezilya'da tersi oldu. Luxemburgo'nun gelişiyle tamamen kadro dışına itilmesi ve formunun dip yapması yüzünden Cruzeiro'ya kiralık gönderildi. Luxemburgo onun yıldız psikolojisine girdiğini, şöhretini bir kenara bırakarak bir süre kariyerine başka takımda devam etmesinin daha iyi olacağını söyledi. Pek haklı sayılmazdı.
Cruzeiro ve Mirassol ile de kariyerini ileri taşıyamayan Carlinhos, ikinci ligde oynayan Santo Andre'ye kadar düştü; ama o düşüş sayesinde kariyerini tekrar canlandırdı. 2010 Paulista Eyalet Şampiyonası'nda ikinci olan takımın en iyi oyuncusuydu ve 2010 Campeonato Brasileirao devre arasında bedelsiz olarak Fluminense'ye geldi.
Carlinhos atletik özellikleri, sürati, tempolu bindirmeleri, devamlılığı, mücadele kalitesi ve dripling becerisiyle takımın bankosu oldu. Fluminense'yi sezon sonunda şampiyonluğa taşıyan isimler arasında da yadsınamaz bir yere sahipti.
Kusursuz bir tekniği, çok yumuşak bilekleri, doğaçlama bir yaratıcılığı yok belki ama yabana atılmayacak ve fark yaratacak toplam tekniğe sahip.
Galatasaray'ın gündemindeki oyuncu, hali hazırda ülke içindeki en iyi, hazır ve komple sol bek. Avrupa'da rahat tutunmasını sağlayacak, Türkiye'deki sertlikten yılmayacak bir oyun karakteri var.
Amrabat'ın topsuz oyunda yaratacağı zaafları kapatacak defansif bilince sahip. Fatih Terim agresif tarzına uygun. Sık ve uzun süreli sakatlanmaz, antrenman standardı yüksek, performans aralığı dar ve istikrarlı bir profil çizdi. Fluminense'de 100 maçı devirdi. Galatasaray'a gelir de aynı şekilde devam ederse 28-32 yaş arasını elit bir ligde geçirmesi işten bile değil.
Bruno Cortes
25 yaşından sonra kariyerini parlatan, isim yapan futbolcular listesine yazılabilecek bir hikâye... Rio şehrinin isimsiz kulüplerinden Arturzinho'da başladığı kariyeri kuzeyde Belem şehrine Paysandu'ya yol aldığında 20 yaşında ve henüz profesyonel olamamış bir futbolcuydu.
Profesyonel ilk kontratını Katar kulübü Al Shahaniya'dan aldı. Kısa süren maceranın ardından ülkesinde alt liglerde forma giydi. Brezilya futbolunun alt yapısıyla bilinen, Edmundo, Zinho, Deivid gibi uluslararası oyuncular yetiştirmiş Nova Iguaçu'ya geldiğinde 24 yaşındaydı.
Yarım sezon geçmeden Botafogo'nun ilgisini çekti ve Rio kulübü oyuncunun haklarının yarısını sözleşme altına alarak kadrosuna kattı. 2011 Campeonato Brasileirao'nun ilk yarısında zirveye oynayan takımın en çok sivrilen isimlerindendi. Sezon sonunda Globo ve Brezilya Futbol Federasyonu tarafından mevkisinin en iyisi seçildi ve yılın altın 11'inde yer aldı.
Gelişimi milli takım yetkililerinin de dikkatini çekti ve sadece yerel ligde forma giyen futbolcuların yer alabileceği özel bir organizasyon olan Superclassico das Americas kapsamında 2 kez Arjantin karşısında Brezilya milli takımı forması giydi.
Bruno Cortes bu sezon başında çıtayı bir kademe daha taşıdı ve ülkenin en büyük kulüplerinden Sao Paulo'ya transfer oldu. Ligde şu ana kadar maç kaçırmadı ve geçtiğimiz hafta Flamengo'ya karşı oynadığı oyunla da Globoesporte'nin hazırladığı haftanın 11'ine girdi.
Brezilyalı kanat beki, Fenerbahçe'de oynamış Andre Santos'a çok yakın bir stile sahip. Kalite olarak belki bir tık altı. Bu yüzden Carlinhos için dezavantaj yaratan faktörler, onun kariyerinin fırsat bulduğu ilk anda çabucak parlamasını sağladı. Kadife ayaklı, yaratıcı, pasör, hücumu çok seven, sadece çizgiyi değil iç kulvarı da kullanan, kolay adam geçen ve gole yakın bir sol bek Cortes.
Carlinhos kadar defansif bilince ve atletizme sahip değil, mücadelesi ikinci planda.
Önünde savunmaya yardımı etmeyen, fizik kalitesi düşük bir oyuncuyla oynarsa Andre Santos'un burada 1 sene bocalamasına sebep olan sorunların aynısını yaşaması muhtemel. Amrabat ile birbirlerini tamamlamaları zor, Emre Çolak ile oynadığında çok daha başarılı olabilir.
Saçlarından ötürü rahmetli, efsane İrlandalı rock müzisyeni Phil Lynott'nun ismiyle de çağırılır.
Juninho
Evanildo Borges Barbossa Junior, kısaca Juninho da kariyerine Cortes gibi düşük profilli kulüplerde başlamış bir oyuncu. 1990 Ocak doğumlu futbolcu, eski adıyla Paso de Açucar, artık geçerli adıyla Audax kulübünün altyapısından yetiştikten sonra 2010 yılında Figueirense'ye kiralandı.
Juninho'nun performansından memnun kalan kulüp ertesi sezon oyuncunun bonservisine Banko BMG desteğiyle yatırım yaptı ve futbolcuyla yeni bir kontrat imzaladılar.
Geçtiğimiz sezon ligde sadece 3 maç kaçıran ve 38 maçın 35'inde oynayan Juninho ligin mevkisinde en iyilerinden biriydi. Globo tercihini Bruno Cortes'ten yana kullanırken, Placar dergisi en iyi sol bek ödülünü Juninho'ya verdi.
22 yaşındaki sol bek, Figueirense'nin geçen sezonun sonunda birden küme düşme hattından sıyrılıp neredeyse Libertadores vizesi almasını sağlayacak 11 maçlık galibiyet serisinin en öne çıkan oyuncularından biriydi.
Juninho oyununu henüz olgunlaştırma aşamasında. Carlinhos kadar atletik potansiyele sahip ama fizik olarak daha da geliştirmesi gerekiyor. Oyun zekâsı yüksek, boşa çıkarak arkadaşlarına pas opsiyonu yaratma konusunda ligin en iyisi. Önünde oynayan ofansif orta saha ve merkez orta sahayla aksiyona girmeyi, ve şutla bitirmeyi seviyor. Sol çaprazdan etkili vuruşları var.
Asist özelliğini geliştirip, dayanıklılığını biraz daha arttırırsa temposu, çabukluğu, top taşıyıcılığı ona ileride büyük liglerin kapısını ardına kadar açar.
Palmeiras bu yüzden potansiyelini bulmadan ve ekonomik değerine yaklaşmadan futbolcusunu elden çıkarmak istemiyor. Gelecek sezon Palmeiras'ın Libertadores'te sahneye çıkacağını düşünürsek, Juninho transferi Galatasaray için en zor ama uzun vadede en faydalı olacak isim.
İşte Galatasaraylıların merak ettiği beklerin detaylı analizi:
Brezilya futbolunun şöhretler müzesine şöyle bir göz atıldığında Djalma Santos, Carlos Alberto, Nilton Santos, Jorginho, Branco, Roberto Carlos, Cafu gibi pek çok kanat beki göze çarpacaktır. Dani Alves'in başını çektiği pek çok yeni jenerasyon bek de bu listeyi zorlamakta.
Kanaryalar geleneksel olarak uzun yıllardır kanat organizasyonlarını tek bir oyuncu üzerine kurdukları ve bunu parlatan 4-2-2-2, 4-3-1-2 veya 3-5-2 gibi dizilişler tercih ettikleri için futbolun en iyi bek yetiştiricisi konumundalar. Futbola yön veren pek çok elit kulübün de kadrosunda Brezilya ekolünden gelme en az 1 kanat beki var.
Galatasaray'ın da bu pazara girmeye çalıştığı, ve sol bek pozisyonunu doldurmak için Brezilya'yı seçtiği şu günlerde medyada yazılıyor. İsmi geçen Carlinhos ve Bruno Cortes'e kısaca bir göz attık.
Carlinhos
Carlos Andrade Souza, kısaca Carlinhos futbola Santos kulübünde başladı. 1987 doğumlu sol bek 2005 yılında, henüz 18 yaşındayken ilk kez A takıma girdi. 2006 yılında ligin 2.devresinde yakaladığı forma ve gelişime Dunga da kayıtsız kalamayarak Kasım ayında Brezilya Milli Takımı'nın İsviçre ile oynayacağı hazırlık maçı kadrosuna davet etti. 2007'de Güney Amerika şampiyonu olan U-20 takımının da as oyuncusuydu.
Carlinhos için kariyerindeki en büyük şanssızlık Santos döneminde Kleber'in arkasında beklemesiydi. Santos taraftarı ve Luxemburgo'nun çok sevdiği oyuncuyu, forma bulduğu zaman iyi oynamasına rağmen kesemedi. Brezilya'da kadife ayaklı, yumuşak, inceci oyuncuların her zaman el üstünde tutulması; Carlinhos'un atletik, hızlı, tempolu, temastan kaçmayan, hücum ederken savunma görevlerini de unutmayan dengeli oyununu gölgeledi.
Bir Avrupa takımında oynasalar yedek bekleyenin Kleber, oynayanın Carlinhos olacağı aşikârken Brezilya'da tersi oldu. Luxemburgo'nun gelişiyle tamamen kadro dışına itilmesi ve formunun dip yapması yüzünden Cruzeiro'ya kiralık gönderildi. Luxemburgo onun yıldız psikolojisine girdiğini, şöhretini bir kenara bırakarak bir süre kariyerine başka takımda devam etmesinin daha iyi olacağını söyledi. Pek haklı sayılmazdı.
Cruzeiro ve Mirassol ile de kariyerini ileri taşıyamayan Carlinhos, ikinci ligde oynayan Santo Andre'ye kadar düştü; ama o düşüş sayesinde kariyerini tekrar canlandırdı. 2010 Paulista Eyalet Şampiyonası'nda ikinci olan takımın en iyi oyuncusuydu ve 2010 Campeonato Brasileirao devre arasında bedelsiz olarak Fluminense'ye geldi.
Carlinhos atletik özellikleri, sürati, tempolu bindirmeleri, devamlılığı, mücadele kalitesi ve dripling becerisiyle takımın bankosu oldu. Fluminense'yi sezon sonunda şampiyonluğa taşıyan isimler arasında da yadsınamaz bir yere sahipti.
Kusursuz bir tekniği, çok yumuşak bilekleri, doğaçlama bir yaratıcılığı yok belki ama yabana atılmayacak ve fark yaratacak toplam tekniğe sahip.
Galatasaray'ın gündemindeki oyuncu, hali hazırda ülke içindeki en iyi, hazır ve komple sol bek. Avrupa'da rahat tutunmasını sağlayacak, Türkiye'deki sertlikten yılmayacak bir oyun karakteri var.
Amrabat'ın topsuz oyunda yaratacağı zaafları kapatacak defansif bilince sahip. Fatih Terim agresif tarzına uygun. Sık ve uzun süreli sakatlanmaz, antrenman standardı yüksek, performans aralığı dar ve istikrarlı bir profil çizdi. Fluminense'de 100 maçı devirdi. Galatasaray'a gelir de aynı şekilde devam ederse 28-32 yaş arasını elit bir ligde geçirmesi işten bile değil.
Bruno Cortes
25 yaşından sonra kariyerini parlatan, isim yapan futbolcular listesine yazılabilecek bir hikâye... Rio şehrinin isimsiz kulüplerinden Arturzinho'da başladığı kariyeri kuzeyde Belem şehrine Paysandu'ya yol aldığında 20 yaşında ve henüz profesyonel olamamış bir futbolcuydu.
Profesyonel ilk kontratını Katar kulübü Al Shahaniya'dan aldı. Kısa süren maceranın ardından ülkesinde alt liglerde forma giydi. Brezilya futbolunun alt yapısıyla bilinen, Edmundo, Zinho, Deivid gibi uluslararası oyuncular yetiştirmiş Nova Iguaçu'ya geldiğinde 24 yaşındaydı.
Yarım sezon geçmeden Botafogo'nun ilgisini çekti ve Rio kulübü oyuncunun haklarının yarısını sözleşme altına alarak kadrosuna kattı. 2011 Campeonato Brasileirao'nun ilk yarısında zirveye oynayan takımın en çok sivrilen isimlerindendi. Sezon sonunda Globo ve Brezilya Futbol Federasyonu tarafından mevkisinin en iyisi seçildi ve yılın altın 11'inde yer aldı.
Gelişimi milli takım yetkililerinin de dikkatini çekti ve sadece yerel ligde forma giyen futbolcuların yer alabileceği özel bir organizasyon olan Superclassico das Americas kapsamında 2 kez Arjantin karşısında Brezilya milli takımı forması giydi.
Bruno Cortes bu sezon başında çıtayı bir kademe daha taşıdı ve ülkenin en büyük kulüplerinden Sao Paulo'ya transfer oldu. Ligde şu ana kadar maç kaçırmadı ve geçtiğimiz hafta Flamengo'ya karşı oynadığı oyunla da Globoesporte'nin hazırladığı haftanın 11'ine girdi.
Brezilyalı kanat beki, Fenerbahçe'de oynamış Andre Santos'a çok yakın bir stile sahip. Kalite olarak belki bir tık altı. Bu yüzden Carlinhos için dezavantaj yaratan faktörler, onun kariyerinin fırsat bulduğu ilk anda çabucak parlamasını sağladı. Kadife ayaklı, yaratıcı, pasör, hücumu çok seven, sadece çizgiyi değil iç kulvarı da kullanan, kolay adam geçen ve gole yakın bir sol bek Cortes.
Carlinhos kadar defansif bilince ve atletizme sahip değil, mücadelesi ikinci planda.
Önünde savunmaya yardımı etmeyen, fizik kalitesi düşük bir oyuncuyla oynarsa Andre Santos'un burada 1 sene bocalamasına sebep olan sorunların aynısını yaşaması muhtemel. Amrabat ile birbirlerini tamamlamaları zor, Emre Çolak ile oynadığında çok daha başarılı olabilir.
Saçlarından ötürü rahmetli, efsane İrlandalı rock müzisyeni Phil Lynott'nun ismiyle de çağırılır.
Juninho
Evanildo Borges Barbossa Junior, kısaca Juninho da kariyerine Cortes gibi düşük profilli kulüplerde başlamış bir oyuncu. 1990 Ocak doğumlu futbolcu, eski adıyla Paso de Açucar, artık geçerli adıyla Audax kulübünün altyapısından yetiştikten sonra 2010 yılında Figueirense'ye kiralandı.
Juninho'nun performansından memnun kalan kulüp ertesi sezon oyuncunun bonservisine Banko BMG desteğiyle yatırım yaptı ve futbolcuyla yeni bir kontrat imzaladılar.
Geçtiğimiz sezon ligde sadece 3 maç kaçıran ve 38 maçın 35'inde oynayan Juninho ligin mevkisinde en iyilerinden biriydi. Globo tercihini Bruno Cortes'ten yana kullanırken, Placar dergisi en iyi sol bek ödülünü Juninho'ya verdi.
22 yaşındaki sol bek, Figueirense'nin geçen sezonun sonunda birden küme düşme hattından sıyrılıp neredeyse Libertadores vizesi almasını sağlayacak 11 maçlık galibiyet serisinin en öne çıkan oyuncularından biriydi.
Juninho oyununu henüz olgunlaştırma aşamasında. Carlinhos kadar atletik potansiyele sahip ama fizik olarak daha da geliştirmesi gerekiyor. Oyun zekâsı yüksek, boşa çıkarak arkadaşlarına pas opsiyonu yaratma konusunda ligin en iyisi. Önünde oynayan ofansif orta saha ve merkez orta sahayla aksiyona girmeyi, ve şutla bitirmeyi seviyor. Sol çaprazdan etkili vuruşları var.
Asist özelliğini geliştirip, dayanıklılığını biraz daha arttırırsa temposu, çabukluğu, top taşıyıcılığı ona ileride büyük liglerin kapısını ardına kadar açar.
Palmeiras bu yüzden potansiyelini bulmadan ve ekonomik değerine yaklaşmadan futbolcusunu elden çıkarmak istemiyor. Gelecek sezon Palmeiras'ın Libertadores'te sahneye çıkacağını düşünürsek, Juninho transferi Galatasaray için en zor ama uzun vadede en faydalı olacak isim.