Hoca-cemaat meselesi
Yayınlanma Tarihi 1 Mart 2010 Pts 08:45
Fenerbahçe taraftarları futbolcularını neden protesto ediyor, anlamadım...
Daum'un daha üç gün önce Lille maçı sonrası söylediklerini hatırlasanıza...
Avrupa deseniz ne adı var, ne sanı var...
Bu Lille karşısında koca bir ikinci yarı "Çanakkale geçilmez" savunması yapıyorsun...
İşe yaramıyor, eleniyorsun...
Buna rağmen ne diyor Daum:
"Mükemmel mücadele ettik..."
Hızını alamıyor, uçmaya devam ediyor:
"Futbolcularımla gurur duyuyorum..."
Hocası böyle söylerse, cemaat ne yapsın...
Futbolcular da sanıyor ki, çok iyi oynuyorlar, çok iyi mücadele ediyorlar...
Oysa iyi futboldan, iyi bir mücadelen eser yok Fenerbahçe'de...
İstanbul Büyükşehir bile dün yürüyerek oynamasına, hatta kötü sayılabilecek maçlarından birini ortaya koymasına rağmen gene de kazandı...
Üstelik bu Büyekşehir'in 10 adamı eksik...
"Fenerbahçe de eksik" diyeceksiniz de, biri Fenerbahçe, diğeri Büyükşehir...
Kolay alışkanlık, sonucu hakeme bağlayanlar olabilir...
İlk yarının son dakikasında Deniz'le gelen golde, top direkt kaleye gitti, bu kabul...
Bu pozisyonda ofsayttaki Andre Santos yerinde kalsa sorun yok, gol geçerli olacaktı...
Ancak Andre Santos, kalecinin müdahale alanına girdi...
Girdi ne kelime, neredeyse bademcik ameliyatı yapacaktı...
Bu Andre Santos'u anlamak zor...
Kardeşim kalsana yerinde, oynamasana, gole engel olmasana...
Faydan yok, bari zararın dokunmasın...
Ancak Ekrem'e gösterilen sarı kartta ciddi bir hakem yanlışı olduğunu düşünüyorum...
Ekrem, son adam Güiza'yı düşürüyor...
Fırat Aydınus'un kararı faul...
O zaman kayıtsız şartsız kırmızı kart...
Ama Fırat Hoca'nın çıkarttığı sarı kart...
O zaman faulü verme...
Oyunu oynat...
Faulü veriyorsan, son adamdan kırmızıyı çekeceksin, başka yolu yok...
Hakem yazısı gibi oldu ama...
Alex'in atılmasını da ekleyelim...
Bir pasının hakeme çarpıp rakibe gitmesine bu kadar sinirlenmemeliydi...
Rakibe yaptığı faul, kırmızıya da girer, hakemin hoşgörüsü olursa sarı ile de geçer...
Fırat Aydınus, sarı kartta Ekrem'e gösterdiği hoşgörüyü, kırmızıda Alex'e göstermedi...
Çare yok, bu da hakem yorumu...
Ama kesin olan şu:
Fenerbahçe, hakeme, ona, buna bakmadan önce kendine baksın...
Maç adına, futbol adına tek güzel hareket yaptılar...
Gökhan Gönül'ün eski günlerini hatırlatan asisti...
Ardından Alex'in fantastik golü...
Tek kelimeyle müthişti...
Gerisinde Fenerbahçe yok...
Fenerbahçe ortada yok...
Kim diyorsa ki, başkanı, yöneticisi hocası...
Hatta medyası, taraftarı...
Kim diyorsa ki "bu takım iyi oynuyor, şansı yok, kaderi kısmeti yok" diye...
Buna inanmam...
Buna itibar etmem...
Tamam, ikinci yarının başlangıcında bir-iki maç mücadele eden bir Fenerbahçe vardı...
O da son maçlarda ortadan kayboldu...
Hikmet Karaman maçtan önce "Hak edenin değil, hareket edenin kazanacağı bir maç olacak" demişti...
Fenerbahçe ne hak etti, ne hareket etti...
O zaman da maçı kaybetti...