Galatasaray neden başarısız?

Galatasaray Başkanı Adnan Polat diyor ki: “Başarısısız.” Tamam, kabul.. G.Saray başarısız.. Ama neden? Sayın başkan başarısızlığın nedenini biliyor mu? Biliyorsa neden açıklamıyor, hani G.Saray şeffaftı? Eğer başarısızlığın neden olduğunun farkında değilse; zaten felaket! Polat sürekli G.Saraylılar’a dil altı hap veriyor, ‘başarısısız’ çıkışlarıyla kendi yönetimini eleştiriyor gibi yapıp tansiyonu düşürüyor. Ama farkında olmadığı gerçek şu; Etrafında onun sandığından daha akıllı insanlar da var.. Ne olup bittiğini görüyorlar..

Kötü, açık ve seçik yazıyorum, kötü bir futbol yönetimi, eli kolu bağlı amatör şubeler, sadece taraftarı hoş tutmaya yarayan pembe politikalar, başı sonu belli olmayan sürekli kaygan bir zeminde şaşan ekonomik veriler.. Ve tabii önemlisi kendini anlatamayan; hoş ortada anlatacak bir konu da yok; sorunlu iletişim yaklaşımları..

Adnan Polat 2008’de göreve geldiğinde büyük bir umuttu. Liseli kanadın bayrak adamı rahmetli Özhan Canaydın’ın desteğini almıştı. Taraftarın sevgilisiydi. Yapacağı her doğru hamle destek bulacak, her sorunu kolayca çözebilecekti. O sorunları çözmek ve gerçek bir başkan olmak yerine ‘futbol şube sorumluluğunu’, daha doğrusu öyle davranmayı seçti.. Bu şekilde mutlu oluyordu.. 2010 Mart’ında iki sene daha görev alma şansı buldu. G.Saray kongresi “İki sene daha Adnan Polat” derken bu kez kredi notunu biraz kırmıştı başkanın.

Herkes ondan bir ‘açılım’ bekliyor. Modern, G.Saray’a yakışan, içerisinde çelişkiler barındırmayan bir açılım.. UEFA Kupası’nın 10. yılında, artık antika muamelesi gördüğü bir çağda kulüp yönetiminin zekâsını ortaya koyacağı, refleksleri olan, ağır, duruşunu bozmayan politikalar izleyeceğini bekliyor G.Saraylılar.. “UEFA Kupası’nı kazanan kadroyu ben kurdum. Helvayı yapamadık. Hakemler iyi değil. Rijkaard bir devrim. Medya G.Saray düşmanı” cümlelerine artık camianın karnı tok. İnsanlar gerçekleri, kalıcı başarıları, ekonomik tutarlılığı tartışmak daha da ötesi yaşamak istiyor.
 
Polat'ın önünde koca bir 2 yıl var. Bize spor kulübü yönetmenin sadece futbolcu transferi yapmak olmadığını, klişelerin 90’lı yıllarda kaldığını ve artık kendisinin değiştiğini, yöneticilerin ‘sihirbaz’ değil seçilmiş insanlar olduklarını, G.Saray’ın gerçekten büyük bir kulüp gibi yönetildiğini göstermeli sayın Polat.. 3000 oy aldı. Azımsanmayacak gücü var.. G.Saray’ın kaderinin bir iki futbolcu sakatlığına bağlı olmadığını, G.Saray’ın kendi kaderini çizebilecek bir gücü damarlarında dolaştırdığını bilmeli sayın Polat.. Unuttuysa da yönetici arkadaşları kendisine bunu hatırlatmalı. Yoksa her yıl aynı hüsranı yaşayıp, aynı şeyleri dinlemek ‘sıkıcı’ olmaya başladı.

Arda zarar görürken G.Saray’ın da yıprandığını hatta yöneticilerin de “23 yaşındaki bir çocuğu idare edemediler” noktasında eleştirildiğini unutmayın. G.Saraylı Arda’ya sahip çıkamazsanız milyon Euro’lar verip getirdiğiniz yabancıları nasıl oynatacaksınız? Arda’yı sahaya yem olarak atıp, taraftarın protestosuna ’teşekkür etmek’ G.Saray yönetimine yakışmıyor.