"Fener'in oyununda G.Saray katkısı vardı"
Yayınlanma Tarihi 30 Mart 2010 Sal 20:25
Video yükleniyor...
LİG TV'nin ekran klasiği haline gelen programlarından biri olan Şansal Büyüka ile Dobra Dobra'da yine gündem masaya yatırıldı. Duayen gazeteci Şansal Büyüka programda Aylin Kuyucu'nun sorularını yanıtladı.
Konuşmasına, ölümüyle taraflı tarafsız herkesi üzüntüye boğan Özhan Canaydın ile başlayan Büyüka, derbi maçın Canaydın'ın istediği gibi centilmence bir havada oynandığını belirterek, "Galatasaray taraftarının gösterdiği centilmenliği, Kadıköy'de oynanancak derbide Fenerbahçe taraftarının da göstermesi gerekir" dedi.
“ÖZHAN CANAYDIN SAĞLIĞINDA YAPAMAMIŞTI AMA…”
27. haftayı geride bırakırken aklıma takılan bir yığın kare var. Elbet de Özhan Canaydın’ın sağlığında yapamadığını ölümüyle gerçekleştirmesi var. Sahalardaki dostluğa biz alışkın değiliz. Fenerbahçe – Galatasaray maçlarının artık tek sonuçlu bir maç olmaya dönmesi var. Beşiktaş’ın Eskişehirspor maçı var. Bursa seyircisi var. Kaleciler Volkan ve Rüştü var. Aklımda ilk planda kalanlar bunlar oldu.
“SONUNDA BU DA OLDU… FENERBAHÇE, SAMİ YEN’DE ALKIŞLANDI”
Özhan Başkanı bir daha rahmetle analım. İnsanın hayatı insanın hayaliymiş derler. Her zaman rakip takımın Ali Sami Yen’de alkışlanmasını arzu etti. Bunu yöneticiliği ve başkanlığı zamanında başaramadı çok uğraşmasına rağmen ama ölümü Türkiye’yi birleştirmeyi yetti. Bütün statlarda alkışlandı. Bu Kadıköy’de başladı ve her tarafa yayıldı. Kimin aklına gelirdi ki Ali Sami Yen’de Fenerbahçe alkışlanacak? Bu da oldu. Her şehirde, nerede maç oynandıysa alkışlandı Özhan Başkan. Allah gani gani rahmet eylesin. Dilerim ki bu bizim sahalarımız için bir milat olur. Her şeyi getirip sonuca bağlıyoruz. Keyfini almaya hiç niyetlenmiyoruz. Giderken bile çok büyük iş yaptı Özhan Canaydın. Galatasaray seyircisine de alkışı göndermemiz gerekiyor. Kadıköy’deki son maçta yaşananlardan sonra böyle karşılanmayabilirdi Fenerbahçe. Bundan sonra Kadıköy’deki ilk maçta hiçbir şart göstermeden aynı şekilde karşılamalı Fenerbahçe Galatasaray’ı.
“BURSASPOR SEYİRCİSİ ŞAMPİYONLUĞU HAK EDİYOR”
Cuma günü, bir mesai gününde 30 bini aşkın kişi Bursaspor adına İstanbul’daydı. Bursa, övgüyü hak eden bir şehir. Ben Bursaspor’un şampiyon olmasını istiyorum çünkü Türk futboluna çok şey katacağına inanıyorum. Sivasspor bunu 2 sene denedi ama yapamadı. Bursa bunu başarırsa bir devrim yapmış olur. Ama sanki Sivas’ta olan gerilim Bursa’da da olmuş gibi. Bunu Belediyespor maçında tam olarak hissettik. Bugün dünyanın en büyük takımları ve en kariyerli oyuncuları zaman zaan psikolog desteği alıyor. Bursa’nın da buna ihtiyacı var bana göre. Bursaspor seyircisi şampiyonluğu da hak ediyor en azından bir Avrupa kupası heyecanını hak ediyor.
“MUSTAFA DENİZLİ’NİN GERİ DÖNÜŞLERİ MEŞHURDUR”
Beşiktaş’ı da aklıma getirebiliyorum. Eskişehirspor gibi bir takıma karşı 2–0 geriye düşüp maçı 3–2 kazanacaksınız… Bu kolay iş değil. Müthiş bir tempo yaptı Beşiktaş. Çok keyif veren bir maç oldu. Bu maçtaki futbolu haftanın çok önemli kareleri arasına almayı kendime görev sayıyorum. Olağanüstü görüntüler vardı. Maç sonunda iki takım taraftarı da birbirini alkışladı. İyiyi ve güzeli de manşete taşımamız lazım. Mustafa Denizli’nin de geri dönüşleri meşhurdur. Fenerbahçe’yi çalıştırırken 3-0’dan 4-3’e dönen Gaziantep maçı vardı. Mustafa Denizli neredeyse orada iddia vardır. Hep söylüyorum.
“RÜŞTÜ MAÇIN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ”
Bu Rüştü, Beşiktaş taraftarından çok tepki gördü bu sene. Bir kalecinin hayatında her zaman kötü goller vardır. Ne kadar tecrübeli olursanız olun mutlaka bunu yaşıyorsunuz. İşte Leo Franco da yedi hatalı bir gol. Volkan da yiyor zaman zaman. Eskişehirspor maçında skor 2-0’ken çıkardığı top maçın kader anıydı. O topu çıkararak maçın 3-0’a gitmesini engelledi ve maçın kaderini değiştirdi bana göre.
“MAÇIN ADAMI SELÇUK’TU AMA GOLDEN DOLAYI DEĞİL”
Galatasaray – Fenerbahçe maçında bana göre maçın adamı Selçuk’tu. Attığı gol için değil. Zaten attığı şut da öyle çok donanımlı bir şut değildi. Maçın her dakikasında sahanın her yerindeydi. Selçuk, Türk futbolunun en önemli oyuncularından biri milli takıma kadar yükseldi. Fenerbahçe seyircisinin Deniz ve Selçuk’a inanılmaz bir ön yargısı var. Selçuk kadar mücadele ederseniz zaman zaman hata yapabilirsiniz. Tamam, Selçuk kimi zaman hücuma çıkarken top kaybı yapabiliyor ama Fenerbahçe seyircisinin Selçuk’a biraz tahammül göstermesi lazım diye düşünüyorum.
“VOLKAN ARTIK DAHA OLGUN DAVRANMALI”
Leo Franco 40 yılda bir yenilecek bir golü yedi, Volkan da 40 yılda bir yapılacak bir kurtarış gördüm. Hiddink de demiş, “Ben böyle bir kurtarış görmedim” demiş. Milli takım hocasını da çok mutlu etmiştir tabi ki. 90+1. dakika, çok sert giden bir top, kaleye giderken yükselen falsolu bir top… Maçın kırılma dakikası değil, zirvenin kırılma dakikası olarak görüyorum bu kurtarışı. Yakın zamanda böyle bir kurtarış görmedim ben. Ligin sonunda bu kurtarış çok şeyi ciddi biçimde etkileyebilir. Bu pozisyondan sonra Galatasaraylılar, “Bizim kaleciye bak tıkgır-mıngır giden bir şutu yedi, rakip kaleci mucize gibi bir top çıkardı” diyebilir… Belki de içten içe bir kıskançlık, bir takdir var… Bunlar yaşanırken sen gidiyorsun kalçanla top kontrol ediyorsun. Yine özür de dilemiş o hoşuma gitti ama Volkan’ın bunu yapmaması lazım. UEFA bile “rakibe saygı” diyor. Ben Volkan’a yakıştıramadım, artık daha olgun davranması gerekiyor. Artık Fenerbahçe’nin kalecisi olmaktan çıkıp, Türkiye’nin kalecisi olmalı Volkan.
“ABDULLAH AVCI’NIN TAKIMINA YAKIŞTIRAMADIM”
Gaziantep – Sivas maçını izlerken gözlerime inanamadım. Ben bu kadar golün kaçtığını bir maçta görmedim. Julio Cesar bu ligde topa en iyi vuran oyunculardan biri olmasına rağmen neler kaçırdı. Olcan’ın kaçırdığı gole bir bakın… Futbolun cilvesi olarak benim aklıma girdi bu pozisyonlar. Böyle goller kaçırdıktan sonra bir son dakika golüyle berabere kalıyorsun. Bir de Belediyeli Vinicius var benim notlarım arasında. Belediyespor’u da tebrik edelim yeri gelmişken. Kısıtlı imkanlarla çok iyi sonuçlar alan bir takım. Vinicius’un sakatlandığı bir pozisyon vardı. Saha dışında sakatlandı ve yuvarlana yuvarlana içeri girdi. Bursasporlular da haklı olarak sinirlendi. 3 dakika kadar maçın süresinden çaldı. Ben bunu Vinicius’a da yakıştıramadım, Abdullah Avcı’nın takımına da yakıştıramadım. Ayrıntı gibi görünebilir ama ben çok takıldım.
“ARKADAŞLARIMA KAMUOYU HUZURUNDA TEŞEKKÜR EDERİM”
Bunu söylemek ne kadar doğru bilmem ama… Ben Pazar günü derbi öncesi müthiş bir yayın yaptığımızı düşünüyorum. Biz hep ekran önündeyiz ben eskisi kadar görünmesem de. Bir yığın isimsiz kahraman var kanalda. 100 kişilik bir kadro müthiş bir çalışma yaptılar. Ekran önünde olanları zaten biliyoruz. Kim olursa, her anı, her dakikayı eksiksiz yansıtmaya çalıştık. Hatalar elbette oluyor ama 10–11 saatlik bir yayında hata olacaktır. Ben arkadaşlarımla onur duydum açıkçası. Kusura bakmayın ama arkadaşlarımı takdir etmek, haklarını teslim etmek istiyorum. Onlara da kamuoyu önünde bir teşekkür etmeyi doğru buldum.
“KAZANAN TARAF FENERBAHÇE OLMALIYDI”
Derbiyi iyi oynayan mı kazandı? Eğer bu maçta beraberlik bozulsaydı ve birinin kazanması gerekseydi o takımın Fenerbahçe olması gerekirdi. Nitekim Fenerbahçe de kazandı. Ben Fenerbahçe’nin anlayışını beğendim ve olumlu buldum. Leo Franco’nun yediği saçma sapan gol olmasaydı veya Volkan’ın kurtarışı olmasaydı 0-0 da bitebilirdi. Rijkaard senelerce en üst düzey takımlarda çalışmış. Rakibe önlem almak yok onun zihninde. Aynı anlayışı burada da sürdürüyor. Fenerbahçe ile oynuyorsanız tedbir almak zorundasınız. Sen Elano’yı, Keita’yı, Jo’yu, Santos’u beraber oynattığın zaman, bir de Mehmet Topal’ı Alex’in peşine takarsanız rakibe teslim olursunuz. Fenerbahçe hem çaldı hem oynadı açıkçası. Ben en ufak bir baskı yapıldığını görmedim Fenerbahçe’ye. Fenerbahçe sut da atmadı açıkçası ama çok ciddi biçimde top çevirip, savunmasını kale gibi kurarak maçı kazandı.
“SAHAYA PET ŞİŞE ATAN TARAFTARI HIRPALAMIŞLAR”
Sahaya atılan pet şişeyi atan taraftarı da etrafındaki taraftarların çok ciddi hırpaladığını duydum. Bunu doğru buluyorum açıkçası. Orada 20 bin kişi futbolun keyfini çıkarırken 1 kişinin bunu bozmaya ne hakkı var? Adnan Polat da bu konuda hemen harekete geçmiş, duyduk. O kişinin bulunmasını istemesi, hakeme sığınmaması gibi çok sorumlu davranışları herkese örnek olmalı.
“FENERBAHÇE – GALATASARAY MAÇLARI TEK SONUÇLU HALE GELDİ”
Galatasaray bayağı tartışılıyor. Kalan maçlarda özellikle orta saha kurgusu daha iyi kurulmalı. Barış orta sahada yer almalı, Ayhan gibi bir oyuncudan yararlanmalısınız, 3 yerine 2 forvetle oynamalısınız, sakat Arda’yı oyuna sokmamalısınız. Galatasaray taraftarı da Fenerbahçe yenilgilerinden rahatsız oluyor açıkçası. Ali Sami Yen’deki son 5 maçta 3 yenilgisi var Fenerbahçe’ye. Kadıköy’de zaten 10 senedir kazanamıyorsunuz. Fenerbahçe maçlarından önce Galatasaray’ın gerildiğini söylüyorlar. Neredeyse tek sonuçlu maçlar haline geldi bu derbi. Ben yönetimin yeninde olsam Fenerbahçe maçlarından önce psikolog desteğinden yararlanırım.
“KENDİNİ TAKIMIN PARÇASI OLARAK GÖRMEZSEN…”
Dos Santos’a, Jo’ya kötü futbolcu diyemezsiniz. Bunların flaş yılları var. Bunlar Galatasaray’a kiralık geldiler ve gelmeden önce 1 sene oynamadan gelmişler. Bunun adını ne koyarsanız koyun bir düşüş var oyuncularda. Diyeceksiniz ki “Neill de geldi, oynuyor”. Demek ki o hazır geldi. Adamlar “biz geldik ama sezon sonunda gideceğiz” diyorlar. Neden versinler kendilerini maça? Bugün okuyorum Jo’nun alem haberleri var gazetelerde. Kendini takımın parçası olarak hissetmezsen faydalı olamazsın.
“HAVAALANINDA OYUNCU KARŞILAMAYA KARŞIYIM”
Ben bu havaalanında karşılaşama olayını da onaylamıyorum. Daha adamlar havaalanına geliyor, Fenerlisi orada, Galatasaraylısı orada, Beşiktaşlılar orada… Yapmayın arkadaşlar! Biz bu kadar geri bir ülke değiliz. Tanınan, bilinen bir ülkeyiz. Neden böyle yapıyoruz? Daha hiçbir şey vermeden gelen oyuncular takıma omuzlarda buluyorlar kendilerini. Bunu doğru bulmuyorum açıkçası, yapmamamız gerek diye düşünüyorum.
“LİG, DERBİLERDEN İBARET OLSA FENERBAHÇE ŞAMPİYON OLUR”
Eğer lig maçları derbi maçlardan ibaret olsa Fenerbahçe her yıl uzak ara şampiyon olurdu. Fenerbahçe derbi maçlarında diğer maçlara oranla en az 3–5 kat daha iyi ve daha fazla mücadele ediyor. Fenerbahçe son yıllarda şampiyonlukları hep hesapta kitapta olmayan takımlara kaybettiği puanlarla verdi. Bakın son yıllara düşme hattında olan tüm takımlara Fenerbahçe puan vermiş. Aziz Yıldırım Samandıra’ya el koydu. Bunu hepimiz biliyoruz. Biz başkanın oraya, buraya gitmesini doğru bulmuyoruz ama baktığınızda bu önlemler ve tavırlar işe yarıyor. Böyle de bir çelişki var.
“SELÇUK’A ‘DERBİLERİN ADAMI’ DİYEBİLİRİZ”
Selçuk için derbilerin adamı diyebiliriz. Galatasaray maçında ön direk yaptı golü attı. Beşiktaş’a da atmıştı. Belki Emre oynasa Selçuk oynamayacaktı. Emre’nin Ali Sami Yen’e gitmeyişini de maçın en önemli etkilerinden biri olarak kabul ediyorum. Götürmemekle tansiyonu da düşük tuttu Fenerbahçe. Derbi öncesinde Fenerbahçe her adımını çok dikkatli attı.
“BURSASPOR’UN PRİMLERİ 1 HAFTADA YATIYORMUŞ”
Bursaspor, Büyükşehir’i yenseydi büyük bir avantaj yakalayacaktı bence. Bundan sonraki bütün maçlarını kazanırsa Bursaspor şampiyon olacak, bu bir gerçek ama kabul edelim ki son haftalar yaklaştıkça Bursaspor etkisizleşiyor. Sanki ayaklarında pranga var, gidemiyorlar. Savunmada büyük hatalar oldu. Orta saha etkisiz kaldı. Bursaspor bu değil. Bursa’nın son 3 haftasında bir gerilim var. Bu 3 maçın 2 tanesini kazanmalarına rağmen… Özhan Canaydın’ın cenazesi için gittiğim Bursa’da İbrahim Yazıcı ile Bursaspor’u konuştuk. Bursaspor’un kazandığı maçların primi bir sonraki maça kadar ödeniyormuş. İnanamadım. Bir takımın başarılı olması için yönetimlerin de maddi yönden oyuncularını tatmin etmesi lazım.
“BURSASPOR TARİH YAZMIŞTIR”
Bursa bu saatten sonra ne sonuç alırsa alsın bir tarih yazmıştır, kesin. Beşiktaş’ın bıraktığı Ali Tandoğan, Zapotocny, Trabzon’un bıraktığı Hüseyin, kendi içlerinden çıkardıkları gençler, kimsenin görmediği yabancılar. Ozan İpek’i 300 bin Euro’ya almışlar, benim tanıdığım İbrahim Yazıcı Ozan’ı bugün 5–6 milyon Euro’dan aşağıya satmaz. Ozan İpek, Turkcell Süper Lig’in en iyi oyuncusu bu sezon bana göre. Bu yükü taşımak eskiye göre daha zor. Bursa’da kalan haftaların gerilimi var kesinlikle. Sanırım bunun bir çaresini bulacaklardır. Bu sene “banko” diyeceğiniz hiçbir maç kalmadı. Bu kadar bocalayan, sakatı olan Kayserispor gitti 2010’un yenilmezi Trabzonspor’u yendi. Kalan 7 haftada hangi maçın hangi sonuçla biteceğini mümkün değil.
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR TAŞ KOYDU”
“Anadolu, Bursa’ya maçı verir” diyorlar. Böyle bir şey olmuyor. Görüyoruz ki herkes çatır çatır oynuyor Bursa’ya karşı. Belediyespor geçen sezon Sivasspor’u şampiyonluktan etmişti. Bu sene de Bursaspor’un yoluna çok ciddi bir taş koydu. Diğer takımlar için de aynı şeyler geçerli.
“BURSA – BEŞİKTAŞ MAÇINDAN ŞAMPİYON ÇIKABİLİR”
Beşiktaş, Eskişehirspor karşılaşmasında abartısız 4–0 geriye bile düşebilirdi. Beşiktaş çok iyi direndi, mücadele etti. Eskişehirspor ligin direnci en fazla takımlarından biri. Çoğu takım karşısında maçı çevirirsiniz ama Eskişehir karşısında bunu yapmak zordur. Son haftalarda Ferrari’de ciddi bir düşüş var. Bir de sakatlığı söz konusu şimdi. Savunma anlayışı da bozulacak gibi. Beşiktaş’ı son haftaya kadar şampiyonlukta iddialı görüyorum. Son maçlarda deplasmanı en fazla olan şampiyonluk adayı da Beşiktaş. Son haftadaki Bursaspor – Beşiktaş maçından bir şampiyon da çıkabilir, o maçın skoruna göre şampiyon da belli olabilir. Ne kadar güzel bir lig oynuyoruz, tadını çıkaralım!
“İBRAHİM ÜZÜLMEZ’E HAYRANLIK DUYUYORUM”
İbrahim Toraman’ı çok beğendim, İbrahim Üzülmez’e hayranlık duyuyorum... Bu yaşta bu olgunluk, bu özveri, kendini bu kadar diri tutabilmesi harika. Almanlarda bir düşüş görüyorum son haftalarda. Maçın adamları Toraman, Rüştü ve Üzülmez bana göre. Eskişehir’de Ivesa’nın iyi oynadığını düşünüyorum. Beşiktaş’ın golünde ofsayt diye söylemler var ama maç o kadar güzeldi ki onu bile konuşturmadı insanlara. Maç iyi olunca hakem kararları da fazla konuşulmuyor. Ben Eskişehir’in yerinde olsam Rıza hocayı asla bırakmam. Rıza Çalımbay, Türkiye’de futbolun namus işçisidir. Her takımda aynı… Pes etmiyor, teslim olmuyor. Eğer kaybediyorsa da vuruşarak ölüyor.
“KAYSERİSPOR MUTLAKA ŞAMPİYONLUĞA OYNAMALI”
Eskişehirspor’un artık Avrupa kupalarına oynaması gerekiyor. Kayserispor’un mutlaka ama mutlaka şampiyonluğa oynaması gerekiyor. Kayserispor saydığımız takımlar arasında en fazla imkana sahip takım. Kayserispor – Trabzonspor maçında da 25 bin kadar taraftar vardı. Sanıyorum bu pazartesi maçlarının aşısı tutacak. Anadolu’da nasıl olur diye düşünüyordum ben ama Kayseri’de bunun en güzel yanıtını gördük. Önümüzde Sivasspor – Galatasaray maçı var bir başka pazartesi maçı. O maçta da sağlama yapma imkanımız olacaktır.
“ŞENOL GÜNEŞ TRABZONSPOR İÇİN SON FIRSATTIR”
Trabzonspor, Kayserispor karşısında sonuca daha yakın, daha organize takımdı ama futbol bu. Bir hafta önce Galatasaray maçında Onur’u çok öne çıkardık. O maçta Onur, elbette çok iyi oynadı ama Trabzonspor takım olarak çok iyi oynadı. Şenol Güneş de maç sonrasında “Onur görevini yaptı” demişti. Ben Şenol Güneş’in açıklamalarını olağanüstü mantıklı ve düzeyli buluyorum. Her zaman söylediğimi yineliyorum, Şenol Güneş, Trabzonspor için son şans, son fırsattır!
“GAZİANTEPSPOR YERLİ BİR HOCAYLA DEVAM ETMELİ”
Gaziantep olaylara alışık bir şehir değil o bakımdan yadırgadım. Gaziantepspor başkanın bu kadar iyi niyetine rağmen bir futbol şehri olamıyor. Tribünler dolsun diye öğrencileri, askerleri maça getiriyorlar. Ben yeni sezonda Gaziantep’in bir yerli hocayla çalışması gerektiğini düşünüyorum. Bu aşı bana göre tutmadı. Değerli bir kadronun yeri buralar olmamalı. Gaziantep’e yazık oluyor.
(MARATON.COM.TR)
27. haftayı geride bırakırken aklıma takılan bir yığın kare var. Elbet de Özhan Canaydın’ın sağlığında yapamadığını ölümüyle gerçekleştirmesi var. Sahalardaki dostluğa biz alışkın değiliz. Fenerbahçe – Galatasaray maçlarının artık tek sonuçlu bir maç olmaya dönmesi var. Beşiktaş’ın Eskişehirspor maçı var. Bursa seyircisi var. Kaleciler Volkan ve Rüştü var. Aklımda ilk planda kalanlar bunlar oldu.
“SONUNDA BU DA OLDU… FENERBAHÇE, SAMİ YEN’DE ALKIŞLANDI”
Özhan Başkanı bir daha rahmetle analım. İnsanın hayatı insanın hayaliymiş derler. Her zaman rakip takımın Ali Sami Yen’de alkışlanmasını arzu etti. Bunu yöneticiliği ve başkanlığı zamanında başaramadı çok uğraşmasına rağmen ama ölümü Türkiye’yi birleştirmeyi yetti. Bütün statlarda alkışlandı. Bu Kadıköy’de başladı ve her tarafa yayıldı. Kimin aklına gelirdi ki Ali Sami Yen’de Fenerbahçe alkışlanacak? Bu da oldu. Her şehirde, nerede maç oynandıysa alkışlandı Özhan Başkan. Allah gani gani rahmet eylesin. Dilerim ki bu bizim sahalarımız için bir milat olur. Her şeyi getirip sonuca bağlıyoruz. Keyfini almaya hiç niyetlenmiyoruz. Giderken bile çok büyük iş yaptı Özhan Canaydın. Galatasaray seyircisine de alkışı göndermemiz gerekiyor. Kadıköy’deki son maçta yaşananlardan sonra böyle karşılanmayabilirdi Fenerbahçe. Bundan sonra Kadıköy’deki ilk maçta hiçbir şart göstermeden aynı şekilde karşılamalı Fenerbahçe Galatasaray’ı.
“BURSASPOR SEYİRCİSİ ŞAMPİYONLUĞU HAK EDİYOR”
Cuma günü, bir mesai gününde 30 bini aşkın kişi Bursaspor adına İstanbul’daydı. Bursa, övgüyü hak eden bir şehir. Ben Bursaspor’un şampiyon olmasını istiyorum çünkü Türk futboluna çok şey katacağına inanıyorum. Sivasspor bunu 2 sene denedi ama yapamadı. Bursa bunu başarırsa bir devrim yapmış olur. Ama sanki Sivas’ta olan gerilim Bursa’da da olmuş gibi. Bunu Belediyespor maçında tam olarak hissettik. Bugün dünyanın en büyük takımları ve en kariyerli oyuncuları zaman zaan psikolog desteği alıyor. Bursa’nın da buna ihtiyacı var bana göre. Bursaspor seyircisi şampiyonluğu da hak ediyor en azından bir Avrupa kupası heyecanını hak ediyor.
“MUSTAFA DENİZLİ’NİN GERİ DÖNÜŞLERİ MEŞHURDUR”
Beşiktaş’ı da aklıma getirebiliyorum. Eskişehirspor gibi bir takıma karşı 2–0 geriye düşüp maçı 3–2 kazanacaksınız… Bu kolay iş değil. Müthiş bir tempo yaptı Beşiktaş. Çok keyif veren bir maç oldu. Bu maçtaki futbolu haftanın çok önemli kareleri arasına almayı kendime görev sayıyorum. Olağanüstü görüntüler vardı. Maç sonunda iki takım taraftarı da birbirini alkışladı. İyiyi ve güzeli de manşete taşımamız lazım. Mustafa Denizli’nin de geri dönüşleri meşhurdur. Fenerbahçe’yi çalıştırırken 3-0’dan 4-3’e dönen Gaziantep maçı vardı. Mustafa Denizli neredeyse orada iddia vardır. Hep söylüyorum.
“RÜŞTÜ MAÇIN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ”
Bu Rüştü, Beşiktaş taraftarından çok tepki gördü bu sene. Bir kalecinin hayatında her zaman kötü goller vardır. Ne kadar tecrübeli olursanız olun mutlaka bunu yaşıyorsunuz. İşte Leo Franco da yedi hatalı bir gol. Volkan da yiyor zaman zaman. Eskişehirspor maçında skor 2-0’ken çıkardığı top maçın kader anıydı. O topu çıkararak maçın 3-0’a gitmesini engelledi ve maçın kaderini değiştirdi bana göre.
“MAÇIN ADAMI SELÇUK’TU AMA GOLDEN DOLAYI DEĞİL”
Galatasaray – Fenerbahçe maçında bana göre maçın adamı Selçuk’tu. Attığı gol için değil. Zaten attığı şut da öyle çok donanımlı bir şut değildi. Maçın her dakikasında sahanın her yerindeydi. Selçuk, Türk futbolunun en önemli oyuncularından biri milli takıma kadar yükseldi. Fenerbahçe seyircisinin Deniz ve Selçuk’a inanılmaz bir ön yargısı var. Selçuk kadar mücadele ederseniz zaman zaman hata yapabilirsiniz. Tamam, Selçuk kimi zaman hücuma çıkarken top kaybı yapabiliyor ama Fenerbahçe seyircisinin Selçuk’a biraz tahammül göstermesi lazım diye düşünüyorum.
“VOLKAN ARTIK DAHA OLGUN DAVRANMALI”
Leo Franco 40 yılda bir yenilecek bir golü yedi, Volkan da 40 yılda bir yapılacak bir kurtarış gördüm. Hiddink de demiş, “Ben böyle bir kurtarış görmedim” demiş. Milli takım hocasını da çok mutlu etmiştir tabi ki. 90+1. dakika, çok sert giden bir top, kaleye giderken yükselen falsolu bir top… Maçın kırılma dakikası değil, zirvenin kırılma dakikası olarak görüyorum bu kurtarışı. Yakın zamanda böyle bir kurtarış görmedim ben. Ligin sonunda bu kurtarış çok şeyi ciddi biçimde etkileyebilir. Bu pozisyondan sonra Galatasaraylılar, “Bizim kaleciye bak tıkgır-mıngır giden bir şutu yedi, rakip kaleci mucize gibi bir top çıkardı” diyebilir… Belki de içten içe bir kıskançlık, bir takdir var… Bunlar yaşanırken sen gidiyorsun kalçanla top kontrol ediyorsun. Yine özür de dilemiş o hoşuma gitti ama Volkan’ın bunu yapmaması lazım. UEFA bile “rakibe saygı” diyor. Ben Volkan’a yakıştıramadım, artık daha olgun davranması gerekiyor. Artık Fenerbahçe’nin kalecisi olmaktan çıkıp, Türkiye’nin kalecisi olmalı Volkan.
“ABDULLAH AVCI’NIN TAKIMINA YAKIŞTIRAMADIM”
Gaziantep – Sivas maçını izlerken gözlerime inanamadım. Ben bu kadar golün kaçtığını bir maçta görmedim. Julio Cesar bu ligde topa en iyi vuran oyunculardan biri olmasına rağmen neler kaçırdı. Olcan’ın kaçırdığı gole bir bakın… Futbolun cilvesi olarak benim aklıma girdi bu pozisyonlar. Böyle goller kaçırdıktan sonra bir son dakika golüyle berabere kalıyorsun. Bir de Belediyeli Vinicius var benim notlarım arasında. Belediyespor’u da tebrik edelim yeri gelmişken. Kısıtlı imkanlarla çok iyi sonuçlar alan bir takım. Vinicius’un sakatlandığı bir pozisyon vardı. Saha dışında sakatlandı ve yuvarlana yuvarlana içeri girdi. Bursasporlular da haklı olarak sinirlendi. 3 dakika kadar maçın süresinden çaldı. Ben bunu Vinicius’a da yakıştıramadım, Abdullah Avcı’nın takımına da yakıştıramadım. Ayrıntı gibi görünebilir ama ben çok takıldım.
“ARKADAŞLARIMA KAMUOYU HUZURUNDA TEŞEKKÜR EDERİM”
Bunu söylemek ne kadar doğru bilmem ama… Ben Pazar günü derbi öncesi müthiş bir yayın yaptığımızı düşünüyorum. Biz hep ekran önündeyiz ben eskisi kadar görünmesem de. Bir yığın isimsiz kahraman var kanalda. 100 kişilik bir kadro müthiş bir çalışma yaptılar. Ekran önünde olanları zaten biliyoruz. Kim olursa, her anı, her dakikayı eksiksiz yansıtmaya çalıştık. Hatalar elbette oluyor ama 10–11 saatlik bir yayında hata olacaktır. Ben arkadaşlarımla onur duydum açıkçası. Kusura bakmayın ama arkadaşlarımı takdir etmek, haklarını teslim etmek istiyorum. Onlara da kamuoyu önünde bir teşekkür etmeyi doğru buldum.
“KAZANAN TARAF FENERBAHÇE OLMALIYDI”
Derbiyi iyi oynayan mı kazandı? Eğer bu maçta beraberlik bozulsaydı ve birinin kazanması gerekseydi o takımın Fenerbahçe olması gerekirdi. Nitekim Fenerbahçe de kazandı. Ben Fenerbahçe’nin anlayışını beğendim ve olumlu buldum. Leo Franco’nun yediği saçma sapan gol olmasaydı veya Volkan’ın kurtarışı olmasaydı 0-0 da bitebilirdi. Rijkaard senelerce en üst düzey takımlarda çalışmış. Rakibe önlem almak yok onun zihninde. Aynı anlayışı burada da sürdürüyor. Fenerbahçe ile oynuyorsanız tedbir almak zorundasınız. Sen Elano’yı, Keita’yı, Jo’yu, Santos’u beraber oynattığın zaman, bir de Mehmet Topal’ı Alex’in peşine takarsanız rakibe teslim olursunuz. Fenerbahçe hem çaldı hem oynadı açıkçası. Ben en ufak bir baskı yapıldığını görmedim Fenerbahçe’ye. Fenerbahçe sut da atmadı açıkçası ama çok ciddi biçimde top çevirip, savunmasını kale gibi kurarak maçı kazandı.
“SAHAYA PET ŞİŞE ATAN TARAFTARI HIRPALAMIŞLAR”
Sahaya atılan pet şişeyi atan taraftarı da etrafındaki taraftarların çok ciddi hırpaladığını duydum. Bunu doğru buluyorum açıkçası. Orada 20 bin kişi futbolun keyfini çıkarırken 1 kişinin bunu bozmaya ne hakkı var? Adnan Polat da bu konuda hemen harekete geçmiş, duyduk. O kişinin bulunmasını istemesi, hakeme sığınmaması gibi çok sorumlu davranışları herkese örnek olmalı.
“FENERBAHÇE – GALATASARAY MAÇLARI TEK SONUÇLU HALE GELDİ”
Galatasaray bayağı tartışılıyor. Kalan maçlarda özellikle orta saha kurgusu daha iyi kurulmalı. Barış orta sahada yer almalı, Ayhan gibi bir oyuncudan yararlanmalısınız, 3 yerine 2 forvetle oynamalısınız, sakat Arda’yı oyuna sokmamalısınız. Galatasaray taraftarı da Fenerbahçe yenilgilerinden rahatsız oluyor açıkçası. Ali Sami Yen’deki son 5 maçta 3 yenilgisi var Fenerbahçe’ye. Kadıköy’de zaten 10 senedir kazanamıyorsunuz. Fenerbahçe maçlarından önce Galatasaray’ın gerildiğini söylüyorlar. Neredeyse tek sonuçlu maçlar haline geldi bu derbi. Ben yönetimin yeninde olsam Fenerbahçe maçlarından önce psikolog desteğinden yararlanırım.
“KENDİNİ TAKIMIN PARÇASI OLARAK GÖRMEZSEN…”
Dos Santos’a, Jo’ya kötü futbolcu diyemezsiniz. Bunların flaş yılları var. Bunlar Galatasaray’a kiralık geldiler ve gelmeden önce 1 sene oynamadan gelmişler. Bunun adını ne koyarsanız koyun bir düşüş var oyuncularda. Diyeceksiniz ki “Neill de geldi, oynuyor”. Demek ki o hazır geldi. Adamlar “biz geldik ama sezon sonunda gideceğiz” diyorlar. Neden versinler kendilerini maça? Bugün okuyorum Jo’nun alem haberleri var gazetelerde. Kendini takımın parçası olarak hissetmezsen faydalı olamazsın.
“HAVAALANINDA OYUNCU KARŞILAMAYA KARŞIYIM”
Ben bu havaalanında karşılaşama olayını da onaylamıyorum. Daha adamlar havaalanına geliyor, Fenerlisi orada, Galatasaraylısı orada, Beşiktaşlılar orada… Yapmayın arkadaşlar! Biz bu kadar geri bir ülke değiliz. Tanınan, bilinen bir ülkeyiz. Neden böyle yapıyoruz? Daha hiçbir şey vermeden gelen oyuncular takıma omuzlarda buluyorlar kendilerini. Bunu doğru bulmuyorum açıkçası, yapmamamız gerek diye düşünüyorum.
“LİG, DERBİLERDEN İBARET OLSA FENERBAHÇE ŞAMPİYON OLUR”
Eğer lig maçları derbi maçlardan ibaret olsa Fenerbahçe her yıl uzak ara şampiyon olurdu. Fenerbahçe derbi maçlarında diğer maçlara oranla en az 3–5 kat daha iyi ve daha fazla mücadele ediyor. Fenerbahçe son yıllarda şampiyonlukları hep hesapta kitapta olmayan takımlara kaybettiği puanlarla verdi. Bakın son yıllara düşme hattında olan tüm takımlara Fenerbahçe puan vermiş. Aziz Yıldırım Samandıra’ya el koydu. Bunu hepimiz biliyoruz. Biz başkanın oraya, buraya gitmesini doğru bulmuyoruz ama baktığınızda bu önlemler ve tavırlar işe yarıyor. Böyle de bir çelişki var.
“SELÇUK’A ‘DERBİLERİN ADAMI’ DİYEBİLİRİZ”
Selçuk için derbilerin adamı diyebiliriz. Galatasaray maçında ön direk yaptı golü attı. Beşiktaş’a da atmıştı. Belki Emre oynasa Selçuk oynamayacaktı. Emre’nin Ali Sami Yen’e gitmeyişini de maçın en önemli etkilerinden biri olarak kabul ediyorum. Götürmemekle tansiyonu da düşük tuttu Fenerbahçe. Derbi öncesinde Fenerbahçe her adımını çok dikkatli attı.
“BURSASPOR’UN PRİMLERİ 1 HAFTADA YATIYORMUŞ”
Bursaspor, Büyükşehir’i yenseydi büyük bir avantaj yakalayacaktı bence. Bundan sonraki bütün maçlarını kazanırsa Bursaspor şampiyon olacak, bu bir gerçek ama kabul edelim ki son haftalar yaklaştıkça Bursaspor etkisizleşiyor. Sanki ayaklarında pranga var, gidemiyorlar. Savunmada büyük hatalar oldu. Orta saha etkisiz kaldı. Bursaspor bu değil. Bursa’nın son 3 haftasında bir gerilim var. Bu 3 maçın 2 tanesini kazanmalarına rağmen… Özhan Canaydın’ın cenazesi için gittiğim Bursa’da İbrahim Yazıcı ile Bursaspor’u konuştuk. Bursaspor’un kazandığı maçların primi bir sonraki maça kadar ödeniyormuş. İnanamadım. Bir takımın başarılı olması için yönetimlerin de maddi yönden oyuncularını tatmin etmesi lazım.
“BURSASPOR TARİH YAZMIŞTIR”
Bursa bu saatten sonra ne sonuç alırsa alsın bir tarih yazmıştır, kesin. Beşiktaş’ın bıraktığı Ali Tandoğan, Zapotocny, Trabzon’un bıraktığı Hüseyin, kendi içlerinden çıkardıkları gençler, kimsenin görmediği yabancılar. Ozan İpek’i 300 bin Euro’ya almışlar, benim tanıdığım İbrahim Yazıcı Ozan’ı bugün 5–6 milyon Euro’dan aşağıya satmaz. Ozan İpek, Turkcell Süper Lig’in en iyi oyuncusu bu sezon bana göre. Bu yükü taşımak eskiye göre daha zor. Bursa’da kalan haftaların gerilimi var kesinlikle. Sanırım bunun bir çaresini bulacaklardır. Bu sene “banko” diyeceğiniz hiçbir maç kalmadı. Bu kadar bocalayan, sakatı olan Kayserispor gitti 2010’un yenilmezi Trabzonspor’u yendi. Kalan 7 haftada hangi maçın hangi sonuçla biteceğini mümkün değil.
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR TAŞ KOYDU”
“Anadolu, Bursa’ya maçı verir” diyorlar. Böyle bir şey olmuyor. Görüyoruz ki herkes çatır çatır oynuyor Bursa’ya karşı. Belediyespor geçen sezon Sivasspor’u şampiyonluktan etmişti. Bu sene de Bursaspor’un yoluna çok ciddi bir taş koydu. Diğer takımlar için de aynı şeyler geçerli.
“BURSA – BEŞİKTAŞ MAÇINDAN ŞAMPİYON ÇIKABİLİR”
Beşiktaş, Eskişehirspor karşılaşmasında abartısız 4–0 geriye bile düşebilirdi. Beşiktaş çok iyi direndi, mücadele etti. Eskişehirspor ligin direnci en fazla takımlarından biri. Çoğu takım karşısında maçı çevirirsiniz ama Eskişehir karşısında bunu yapmak zordur. Son haftalarda Ferrari’de ciddi bir düşüş var. Bir de sakatlığı söz konusu şimdi. Savunma anlayışı da bozulacak gibi. Beşiktaş’ı son haftaya kadar şampiyonlukta iddialı görüyorum. Son maçlarda deplasmanı en fazla olan şampiyonluk adayı da Beşiktaş. Son haftadaki Bursaspor – Beşiktaş maçından bir şampiyon da çıkabilir, o maçın skoruna göre şampiyon da belli olabilir. Ne kadar güzel bir lig oynuyoruz, tadını çıkaralım!
“İBRAHİM ÜZÜLMEZ’E HAYRANLIK DUYUYORUM”
İbrahim Toraman’ı çok beğendim, İbrahim Üzülmez’e hayranlık duyuyorum... Bu yaşta bu olgunluk, bu özveri, kendini bu kadar diri tutabilmesi harika. Almanlarda bir düşüş görüyorum son haftalarda. Maçın adamları Toraman, Rüştü ve Üzülmez bana göre. Eskişehir’de Ivesa’nın iyi oynadığını düşünüyorum. Beşiktaş’ın golünde ofsayt diye söylemler var ama maç o kadar güzeldi ki onu bile konuşturmadı insanlara. Maç iyi olunca hakem kararları da fazla konuşulmuyor. Ben Eskişehir’in yerinde olsam Rıza hocayı asla bırakmam. Rıza Çalımbay, Türkiye’de futbolun namus işçisidir. Her takımda aynı… Pes etmiyor, teslim olmuyor. Eğer kaybediyorsa da vuruşarak ölüyor.
“KAYSERİSPOR MUTLAKA ŞAMPİYONLUĞA OYNAMALI”
Eskişehirspor’un artık Avrupa kupalarına oynaması gerekiyor. Kayserispor’un mutlaka ama mutlaka şampiyonluğa oynaması gerekiyor. Kayserispor saydığımız takımlar arasında en fazla imkana sahip takım. Kayserispor – Trabzonspor maçında da 25 bin kadar taraftar vardı. Sanıyorum bu pazartesi maçlarının aşısı tutacak. Anadolu’da nasıl olur diye düşünüyordum ben ama Kayseri’de bunun en güzel yanıtını gördük. Önümüzde Sivasspor – Galatasaray maçı var bir başka pazartesi maçı. O maçta da sağlama yapma imkanımız olacaktır.
“ŞENOL GÜNEŞ TRABZONSPOR İÇİN SON FIRSATTIR”
Trabzonspor, Kayserispor karşısında sonuca daha yakın, daha organize takımdı ama futbol bu. Bir hafta önce Galatasaray maçında Onur’u çok öne çıkardık. O maçta Onur, elbette çok iyi oynadı ama Trabzonspor takım olarak çok iyi oynadı. Şenol Güneş de maç sonrasında “Onur görevini yaptı” demişti. Ben Şenol Güneş’in açıklamalarını olağanüstü mantıklı ve düzeyli buluyorum. Her zaman söylediğimi yineliyorum, Şenol Güneş, Trabzonspor için son şans, son fırsattır!
“GAZİANTEPSPOR YERLİ BİR HOCAYLA DEVAM ETMELİ”
Gaziantep olaylara alışık bir şehir değil o bakımdan yadırgadım. Gaziantepspor başkanın bu kadar iyi niyetine rağmen bir futbol şehri olamıyor. Tribünler dolsun diye öğrencileri, askerleri maça getiriyorlar. Ben yeni sezonda Gaziantep’in bir yerli hocayla çalışması gerektiğini düşünüyorum. Bu aşı bana göre tutmadı. Değerli bir kadronun yeri buralar olmamalı. Gaziantep’e yazık oluyor.
(MARATON.COM.TR)
-video_1-