Fenerbahçe'de gerilim !..
Yayınlanma Tarihi 24 Ocak 2009 Cts 12:00
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu toplantısında, eski yönetici Hakan Bilal Kutlualp'in açıklamaları gerginlik yarattı.
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılan toplantıda, görüşler bölümünde söz alan, Aziz Yıldırım başkanlığında bir dönem yöneticilik yapan Kutlualp'in açtığı villa konusu, Yıldırım ve yöneticilerle arasında gerginliğe neden oldu.
2006 yılında yapılan genel kurulda tüzüğün değiştirilerek yönetim kurulunun görev süresinin 3 yıla çıkarıldığını anlatan Kutlualp, değişen tüzükte, yönetim kuruluna kulüp adına gayrımenkul edinmesi için yetki verildiğini hatırlattı.
Bu noktanın yönetim tarafından yanlış anlaşılmış olabileceğini vurgulayarak eleştiri yapan Hakan Bilal Kutlualp, ''Bunun ne kadar '5-6 milyon dolarlık bir gayrımenkul 4 milyon dolara kazandırıldı' şeklinde bir savunması olursa olsun, tüzük burada başkanın veya yönetim kurulunun Fenerbahçe Kulübü ile ticari bir ilişkiye girmesini göstermiyor'' dedi.
Kutlualp'in, ''Kulübe hibe et o zaman, Fenerbahçe başkanına yakışan budur'' sözlerine Yıldırım, ''Sen de 8 tane hibe et, biz gerekirse ederiz'' sözleriyle yanıt verdi. Kutlualp daha sonra, ''Bu bugün için sorun olmayabilir ama bunun içtihat taşıma durumu var. İleride yöneticiler kalkıp bunu emsal gösterip kulüple ticari ilişkiye girerse olmaz'' diye konuştu.
Kutlualp'a bir tepki de kulüp yönetim kurulu masasından, asbaşkan Şekip Mosturoğlu'ndan geldi. Mosturoğlu'nun, ''Şampiyon olamadığımızda Denizli'de göbek attın'' şeklindeki sözlerine Kutlualp, ''Ben Denizli'de göbek atmadım. Ben şampiyonlukta attım göbeği'' şeklindeki sözlerle yanıt verdi.
39 ay sonra kürsüye çıkarak konuşma yaptığını kaydeden, Fenerbahçe Kulübü'nün ekonomik gelişmelere kayıtsız kalamayacağını anlatan Kutlualp, şöyle devam etti:
''Biz de kalmayacağız, buradan söylemeye devam edeceğiz. Bu borçlanma gereği devam eder büyürse, Fenerbahçe kaynaklara başvuracaktır. Halka açılmaya başladığımız zaman gelen kaynakları daha önce bilinçsizce yapılan borçlanmaları kapatmak adına kullanırsanız bu bir anafora döner ve içinde kaybolursunuz. Bir daha aynı şekilde borçlanmamak adına yeni stratejiler gerekir. Fenerbahçe bu güçtedir. Elinizdekileri satmaya başladığınız zaman kaynaklar doğru yere kullanılmazsa bir gün gelir bizden sonraki Fenerbahçeliler'e elinde bir şey kalmamış Fenerbahçe bırakma neticesine maruz kalabiliriz.''
Genel kurullarda konuşma yapılan kürsünün özgür olduğunu, yapılan konuşmalarda övgülerin yanında eleştirilerin de olmasının doğal olması gerektiğini anlatan eski yönetici Kutlualp, ''Sadece hoşa giden şeyleri söyleyenler gerçek dostlar değildir. Yiğidin hakkını yemeyeceğiz. Yanlış şeyleri de 'dost acı söyler' mantığıyla söylemeye devam edeceğiz'' dedi.
Yönetim kurulunun ''medyanın gazına'' rağmen aceleyle davranarak yabancı transferi yapmamasını, genç isimleri kadroya katmasını, Aragones eleştirilerine aldırmamasını olumlu hareketler olarak değerlendirdiğini anlatan Kutlualp, özetle şöyle devam etti:
''Bu büyüklüğe ulaşmış bütçeli Fenerbahçe'ye yakışan bağımsız şirketlerce denetlenmektir. Mayıs ayındaki seçimden evvel ortaya çıkacak adaylar. Kemal Açıkgöz gibi... Sayın Şadan Kalkavan'ın arzusu olduğunu duydum. Bu, Fenerbahçe'ye yakışan bir mayıs kongresi olacağını gösteriyor. İleride çıkabilecek başka adaylar da varsa şayet, bunların da Fenerbahçe'ye renk katacağının izlenimi var bende. Yönetimden bir istirhamım var. Ortaya çıkan adaylara kolaylık sağlamalı, Fenerbahçe'nin o çok güzel imkanları, basın organları ve televizyonunda onlara da yer vermesi gerektiğini düşünüyorum. Demokrasinin olduğu yerde muhalefet yapılabilir. Onlara da söz verilmesi gerekir.''
AÇIKGÖZ'ÜN MİKROFONU KAPATILDI
Bir süre önce, mayıs ayındaki kongrede başkan adayı olduğunu açıklayan Yüksek Divan Kurulu Üyesi Kemal Açıkgöz, üyelerin ve Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı'nın tepkisini aldı.
Konuşmasının son bölümünde projeleriyle ilgili bilgiler veren Açıkgöz'den, süresi dolduğu için konuşmasını sonlandırması istendi.
Salondaki üyelerden bazılarının yuhaladığı Açıkgöz, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay'ın talimatıyla mikrofonu kapatılmasına rağmen bir süre daha konuşmaya devam etti.
Kürsüden inerek yerine oturan Açıkgöz, Günay'ın ''Sen hiçbir şey değilsin'' sözüne kızarak kürsüye yürüdü. Araya girenler tartışmanın büyümesini önledi.
Açıkgöz bir süre sonra salondan ayrıldı.
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılan toplantıda, görüşler bölümünde söz alan, Aziz Yıldırım başkanlığında bir dönem yöneticilik yapan Kutlualp'in açtığı villa konusu, Yıldırım ve yöneticilerle arasında gerginliğe neden oldu.
2006 yılında yapılan genel kurulda tüzüğün değiştirilerek yönetim kurulunun görev süresinin 3 yıla çıkarıldığını anlatan Kutlualp, değişen tüzükte, yönetim kuruluna kulüp adına gayrımenkul edinmesi için yetki verildiğini hatırlattı.
Bu noktanın yönetim tarafından yanlış anlaşılmış olabileceğini vurgulayarak eleştiri yapan Hakan Bilal Kutlualp, ''Bunun ne kadar '5-6 milyon dolarlık bir gayrımenkul 4 milyon dolara kazandırıldı' şeklinde bir savunması olursa olsun, tüzük burada başkanın veya yönetim kurulunun Fenerbahçe Kulübü ile ticari bir ilişkiye girmesini göstermiyor'' dedi.
Kutlualp'in, ''Kulübe hibe et o zaman, Fenerbahçe başkanına yakışan budur'' sözlerine Yıldırım, ''Sen de 8 tane hibe et, biz gerekirse ederiz'' sözleriyle yanıt verdi. Kutlualp daha sonra, ''Bu bugün için sorun olmayabilir ama bunun içtihat taşıma durumu var. İleride yöneticiler kalkıp bunu emsal gösterip kulüple ticari ilişkiye girerse olmaz'' diye konuştu.
Kutlualp'a bir tepki de kulüp yönetim kurulu masasından, asbaşkan Şekip Mosturoğlu'ndan geldi. Mosturoğlu'nun, ''Şampiyon olamadığımızda Denizli'de göbek attın'' şeklindeki sözlerine Kutlualp, ''Ben Denizli'de göbek atmadım. Ben şampiyonlukta attım göbeği'' şeklindeki sözlerle yanıt verdi.
39 ay sonra kürsüye çıkarak konuşma yaptığını kaydeden, Fenerbahçe Kulübü'nün ekonomik gelişmelere kayıtsız kalamayacağını anlatan Kutlualp, şöyle devam etti:
''Biz de kalmayacağız, buradan söylemeye devam edeceğiz. Bu borçlanma gereği devam eder büyürse, Fenerbahçe kaynaklara başvuracaktır. Halka açılmaya başladığımız zaman gelen kaynakları daha önce bilinçsizce yapılan borçlanmaları kapatmak adına kullanırsanız bu bir anafora döner ve içinde kaybolursunuz. Bir daha aynı şekilde borçlanmamak adına yeni stratejiler gerekir. Fenerbahçe bu güçtedir. Elinizdekileri satmaya başladığınız zaman kaynaklar doğru yere kullanılmazsa bir gün gelir bizden sonraki Fenerbahçeliler'e elinde bir şey kalmamış Fenerbahçe bırakma neticesine maruz kalabiliriz.''
Genel kurullarda konuşma yapılan kürsünün özgür olduğunu, yapılan konuşmalarda övgülerin yanında eleştirilerin de olmasının doğal olması gerektiğini anlatan eski yönetici Kutlualp, ''Sadece hoşa giden şeyleri söyleyenler gerçek dostlar değildir. Yiğidin hakkını yemeyeceğiz. Yanlış şeyleri de 'dost acı söyler' mantığıyla söylemeye devam edeceğiz'' dedi.
Yönetim kurulunun ''medyanın gazına'' rağmen aceleyle davranarak yabancı transferi yapmamasını, genç isimleri kadroya katmasını, Aragones eleştirilerine aldırmamasını olumlu hareketler olarak değerlendirdiğini anlatan Kutlualp, özetle şöyle devam etti:
''Bu büyüklüğe ulaşmış bütçeli Fenerbahçe'ye yakışan bağımsız şirketlerce denetlenmektir. Mayıs ayındaki seçimden evvel ortaya çıkacak adaylar. Kemal Açıkgöz gibi... Sayın Şadan Kalkavan'ın arzusu olduğunu duydum. Bu, Fenerbahçe'ye yakışan bir mayıs kongresi olacağını gösteriyor. İleride çıkabilecek başka adaylar da varsa şayet, bunların da Fenerbahçe'ye renk katacağının izlenimi var bende. Yönetimden bir istirhamım var. Ortaya çıkan adaylara kolaylık sağlamalı, Fenerbahçe'nin o çok güzel imkanları, basın organları ve televizyonunda onlara da yer vermesi gerektiğini düşünüyorum. Demokrasinin olduğu yerde muhalefet yapılabilir. Onlara da söz verilmesi gerekir.''
AÇIKGÖZ'ÜN MİKROFONU KAPATILDI
Bir süre önce, mayıs ayındaki kongrede başkan adayı olduğunu açıklayan Yüksek Divan Kurulu Üyesi Kemal Açıkgöz, üyelerin ve Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı'nın tepkisini aldı.
Konuşmasının son bölümünde projeleriyle ilgili bilgiler veren Açıkgöz'den, süresi dolduğu için konuşmasını sonlandırması istendi.
Salondaki üyelerden bazılarının yuhaladığı Açıkgöz, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay'ın talimatıyla mikrofonu kapatılmasına rağmen bir süre daha konuşmaya devam etti.
Kürsüden inerek yerine oturan Açıkgöz, Günay'ın ''Sen hiçbir şey değilsin'' sözüne kızarak kürsüye yürüdü. Araya girenler tartışmanın büyümesini önledi.
Açıkgöz bir süre sonra salondan ayrıldı.
YILDIRIM KUTLUALP'E YANIT VERDİ
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Yüksek Divan Kurulu toplantısının son bölümünde yaptığı konuşmada, eski yönetici Hakan Bilal Kutlualp'e yanıt verdi. Kurumsal yapıları nedeniyle bazen sustuğunu, ancak bu suskunluğun kendisine zarar vereceğini anladığı durumlarda konuşma gereği duyduğunu belirten Yıldırım, konuşmasına başkanlığındaki ilk dönemlerde yaptıklarını anlatarak başladı.
1998 yılında başkan seçildiğinde 16 milyon dolar olan kulüp bütçesinin 10 yıllık süreçte 200 milyon dolarlara geldiğini ifade eden Fenerbahçe Başkanı, başkan seçildikten sonraki ilk haftada kulübe kendi imkanlarıyla 6 milyon dolar getirdiğini belirtti.
Kulübün parası olmadığı için, irili ufaklı birçok borcu kendi imkanlarıyla ödediğini anlatan Aziz Yıldırım, Elvir Baliç'i 19 milyon dolara Real Madrid kulübüne sattığını hatırlattı.
Stadın yapımında ve birçok tesisin yapımında kendi iş makinalarının kullanıldığını, mühendislerinin görev aldığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
''Geldiğim ilk yıl oyuncular parasını alır, alamaz... Her gün gazetede yazılar olur, her gün görürdük. Bugün basında oyuncular veya kimsenin alacağı olduğu yazılmıyor. Ben Fenerbahçe'yi bu hale getirdim bu arkadaşlarımla. Tüzüğü yazarken ben çalıştım arkadaşlarımla. Bu tüzükteki bir yanlışlığı kendim yapar mıyım? Fenerbahçe için gittiğim her yerde, otelde yeme ve içmede kendi paramı kendim ödedim. Kulübün bir hesabında Aziz Yıldırım namına ödenmiş hesap göremezsiniz. Bu kadar dikkat ettim. Bana '8 villa sattın bunları hibe et' diyor. Bu evlerle ilgili de sizden yetki aldım. Önce Divan Başkanlığı yazıyla kulübe bildirdi. Yönetim kurulu kararı aldık. 27 Mayıs 2007 tarihinde olağan mali genel kurulda tutanaklara geçirdik. Sayın Hakan Bilal Kutlualp, ben Fenerbahçe Kulübü Başkanı'yım, 'Sen' diye hitap edemezsin.''
Fenerbahçe'yle ilgili harcamalarının hepsini kendi cebinden ödediğini anlatan Aziz Yıldırım, Kutlualp'e, ''Ama sen Avrupa'da gittiğin bir transferden dönerken oyuncu için özel uçak tuttun ve bunun ücretini kulübe ödettin. Aramızdaki fark bu'' diye konuştu.
Kutlualp için yakınındaki insanları kırdığını ifade eden Yıldırım, ''Milano'ya giderken uçakta tuvaletin üzerinde oturdun, sırf benle Şenes Bey ile konuşup kulübe üye olmak için. Beni başka şeylerle suçla ama Fenerbahçe'nin haklarını çalacak bir konuyla ilgili suçlama. Fenerbahçeli ol, biz Fenerbahçeliyiz'' diye konuştu.
AÇIKLAMA NİSAN AYINDA
Aziz Yıldırım, mayıs ayındaki genel kurulda aday olup olmayacağını Nisan ayı sonunda yapılacak Yüksek Divan Kurulu toplantısında açıklayacağını bildirdi.
Fenerbahçe Başkanı, konuyla ilgili, ''Kendim veya arkadaşlarımla ilgili kararı nisan ayında huzurlarınıza gelip açıklarım. Aday mıyız, değil miyiz, sizlerin huzurunda konuşuruz'' dedi.
Bugün yapılan toplantıdan rahatsızlık duyduğunu anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
''Herkes birbirine saygı göstersin. Bugünkü Divan'dan rahatsız oldum. Bugüne kadar böyle Divan yapmadık. Bu kameraların önünde bunlar yanlış. Önümüzdeki dönemde kapalı kapılar ardında herkes istediğini söyleyebilir. Başkalarını karalayarak onların sırtlarından insanlar bir yerlere gelmemeli. Benim için de yapılacak bu tip çalışmalara anında cevap vereceğim. Fenerbahçe meydanı açıktır. Gelirsiniz kongreye. Kim gelirse gelsin. Aday olacağım daha belli değil.
Nisan sonundaki Divan Kurulu'nda aday olup olmayacağımızı açıklarız. Daha bir şey yokken bizleri karalamak yakışmıyor. Biz ömrümüzü verdik, 10 yılımızı...''
Yıldırım'ın açıklamalarını dinleyen Kutlualp, zaman zaman araya girerek yanıt vermeye çalıştı.
Diğer yandan, Aziz Yıldırım'dan sonra konuşarak üyelerin bazı sorularına yanıt veren başkan vekili Nihat Özdemir, Fenerbahçe'nin 100 yıllık tarihinde ilk kez sadece son iki yılda tapulu mala sahip olduğunu ifade etti.
Özdemir, Galatasaray'ın UEFA Kupası'nda Benfica deplasmanında sarı-kırmızılı tribünlerde açılan küfürlü pankartla ilgili bir üyenin konuyu açması üzerine, ''Bu pankartı açanlar az bir gruptur ama buna tepki koyulması lazımdı, yapılmadı. Biz hiçbir zaman standardımızı düşürmeyiz. Kimsenin seviyesine de düşecek değiliz'' şeklinde konuştu.
1998 yılında başkan seçildiğinde 16 milyon dolar olan kulüp bütçesinin 10 yıllık süreçte 200 milyon dolarlara geldiğini ifade eden Fenerbahçe Başkanı, başkan seçildikten sonraki ilk haftada kulübe kendi imkanlarıyla 6 milyon dolar getirdiğini belirtti.
Kulübün parası olmadığı için, irili ufaklı birçok borcu kendi imkanlarıyla ödediğini anlatan Aziz Yıldırım, Elvir Baliç'i 19 milyon dolara Real Madrid kulübüne sattığını hatırlattı.
Stadın yapımında ve birçok tesisin yapımında kendi iş makinalarının kullanıldığını, mühendislerinin görev aldığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
''Geldiğim ilk yıl oyuncular parasını alır, alamaz... Her gün gazetede yazılar olur, her gün görürdük. Bugün basında oyuncular veya kimsenin alacağı olduğu yazılmıyor. Ben Fenerbahçe'yi bu hale getirdim bu arkadaşlarımla. Tüzüğü yazarken ben çalıştım arkadaşlarımla. Bu tüzükteki bir yanlışlığı kendim yapar mıyım? Fenerbahçe için gittiğim her yerde, otelde yeme ve içmede kendi paramı kendim ödedim. Kulübün bir hesabında Aziz Yıldırım namına ödenmiş hesap göremezsiniz. Bu kadar dikkat ettim. Bana '8 villa sattın bunları hibe et' diyor. Bu evlerle ilgili de sizden yetki aldım. Önce Divan Başkanlığı yazıyla kulübe bildirdi. Yönetim kurulu kararı aldık. 27 Mayıs 2007 tarihinde olağan mali genel kurulda tutanaklara geçirdik. Sayın Hakan Bilal Kutlualp, ben Fenerbahçe Kulübü Başkanı'yım, 'Sen' diye hitap edemezsin.''
Fenerbahçe'yle ilgili harcamalarının hepsini kendi cebinden ödediğini anlatan Aziz Yıldırım, Kutlualp'e, ''Ama sen Avrupa'da gittiğin bir transferden dönerken oyuncu için özel uçak tuttun ve bunun ücretini kulübe ödettin. Aramızdaki fark bu'' diye konuştu.
Kutlualp için yakınındaki insanları kırdığını ifade eden Yıldırım, ''Milano'ya giderken uçakta tuvaletin üzerinde oturdun, sırf benle Şenes Bey ile konuşup kulübe üye olmak için. Beni başka şeylerle suçla ama Fenerbahçe'nin haklarını çalacak bir konuyla ilgili suçlama. Fenerbahçeli ol, biz Fenerbahçeliyiz'' diye konuştu.
AÇIKLAMA NİSAN AYINDA
Aziz Yıldırım, mayıs ayındaki genel kurulda aday olup olmayacağını Nisan ayı sonunda yapılacak Yüksek Divan Kurulu toplantısında açıklayacağını bildirdi.
Fenerbahçe Başkanı, konuyla ilgili, ''Kendim veya arkadaşlarımla ilgili kararı nisan ayında huzurlarınıza gelip açıklarım. Aday mıyız, değil miyiz, sizlerin huzurunda konuşuruz'' dedi.
Bugün yapılan toplantıdan rahatsızlık duyduğunu anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
''Herkes birbirine saygı göstersin. Bugünkü Divan'dan rahatsız oldum. Bugüne kadar böyle Divan yapmadık. Bu kameraların önünde bunlar yanlış. Önümüzdeki dönemde kapalı kapılar ardında herkes istediğini söyleyebilir. Başkalarını karalayarak onların sırtlarından insanlar bir yerlere gelmemeli. Benim için de yapılacak bu tip çalışmalara anında cevap vereceğim. Fenerbahçe meydanı açıktır. Gelirsiniz kongreye. Kim gelirse gelsin. Aday olacağım daha belli değil.
Nisan sonundaki Divan Kurulu'nda aday olup olmayacağımızı açıklarız. Daha bir şey yokken bizleri karalamak yakışmıyor. Biz ömrümüzü verdik, 10 yılımızı...''
Yıldırım'ın açıklamalarını dinleyen Kutlualp, zaman zaman araya girerek yanıt vermeye çalıştı.
Diğer yandan, Aziz Yıldırım'dan sonra konuşarak üyelerin bazı sorularına yanıt veren başkan vekili Nihat Özdemir, Fenerbahçe'nin 100 yıllık tarihinde ilk kez sadece son iki yılda tapulu mala sahip olduğunu ifade etti.
Özdemir, Galatasaray'ın UEFA Kupası'nda Benfica deplasmanında sarı-kırmızılı tribünlerde açılan küfürlü pankartla ilgili bir üyenin konuyu açması üzerine, ''Bu pankartı açanlar az bir gruptur ama buna tepki koyulması lazımdı, yapılmadı. Biz hiçbir zaman standardımızı düşürmeyiz. Kimsenin seviyesine de düşecek değiliz'' şeklinde konuştu.