Fener Stadı’nda “Türk Malı bu”

Fener Stadı’nda “Türk Malı bu”
Müthiş maç öncesi Show TV’nin programlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Haluk Şirin aradı. Show TV’nin pazartesi akşamlarına damga vuran başarılı dizisi Türk Malı’nın star oyuncusu Şafak Sezer’in da maçta olacağını, Fenerbahçe tribünlerinde “Türk Malı” diye beste yaptıklarını söyledi.
 
 
Eski çalışma arkadaşım senarist Tayfun Güneyer’in yarattığı Erman tiplemesi müthiş. Arayıp Şafak Sezer’le LİG TV’ye maç önünde röportaja çıkması konusunda randevulaştık. Canlı yayın telaşı ve Şafak Sezer’in oturduğu tribünün belli olmamasıyla röportaj yattı. Ama maçtan sonra yaşanan olayları görünce doğal olarak “Türk malı bu” dedik. Önce hayali bir sonuca aldanıp sahaya atladılar. Sonra futbolcuları omuzlara aldılar. Sonucun gerçek olmadığını görünce de omuzlardaki futbolcuyu aniden sahaya attılar. İşte gerçek Türk malı bu.
 
TRABZONSPOR'UN ONUR'U
Trabzonspor 1-1’lik Fenerbahçe galibiyeti ile iki türlü onurunu kurtardı. Yenilse öküzün altında buzağı aramaya alışık olan toplumumuz “Bak kupayı aldılar ligde yattılar” diyecekti. Trabzonspor hem onurunu kurtardı, hem de kalecisi Onur’un olağanüstü kurtarışları maça damgasını vurdu. Bu açıdan Trabzonspor bu beraberlikle iki türlü Onur’unu kurtarmış oldu. Karadeniz insanını tanımayıp bu tür felaket senaryolarının yazanların da Başkan Sadri Şener’in dediği gibi Trabzonspor Kulübü’ne gerçekten bir özür borcu var. Bunu ne şekilde öderler onu da bilemiyoruz.
 
AZİZ YILDIRIM NİYE BIRAKSIN?
Fenerbahçe sonuna kadar soluk soluğa götürdüğü bir maratonda son anda kupayı da ligi de kaybetti ya felaket tellalları otomatik düğmeye basılmış gibi “Aziz Yıldırım istifa etsin” tamtamlarını çalmaya başladı. Birincisi Aziz Yıldırım’ın sezon başında “Üç kupayı alacağız” diyerek hedef göstermesi gayet normal bir motivasyondu. Sezon öncesinde hangi başkana ya da hangi teknik direktöre sorsanız bu tür beyanatlar verebilir. Her başkanın bu tür hedefler göstererek çıtayı yükseltmesi normaldir. İspanya Gol Kralı olmuş Güiza gol orucuna girmişse, bu ülkede  rüştünü ispatlamış Christoph Daum gibi bir deha oyunun içinde yanlışları göremiyor ise bunun suçlusu niye Aziz Yıldırım olsun? Fenerbahçe büyük camiadır, büyük bir kulüptür. Böyle büyük bir kulübün başkanının kaderi, bir futbolcunun ayaklarının ucunda olmamalıdır. Kulüp içinde muhalefet edenlerin olması ve bunların düşüncelerini yüksek sesle ortaya vurması da doğaldır. Ama her şampiyon olunamayan yıldan sonra kulüp başkanları istifa etse ortada hiçbir başkanın kalmaması lazım. Fenerbahçeli olmayanların Aziz Yıldırım’a olan tepkisi kendi kulüplerini mağdur etmesinden dolayıdır. Ayrıca pek çok rakip takımın taraftarı da kendi kulüplerinde Aziz Yıldırım türünde bir başkanın olmasını arzu etmektedir. Ayrıca unutmamak lazım ki bugün Aziz Yıldırım’a sallayanlar düne kadar, takımın Aziz Yıldırım’ın başarılı operasyonuyla şampiyonluğa yaklaştığını kaleme alıyorlardı.
 
TEBRİKLER ŞENOL GÜNEŞ
Şenol Güneş eski dostumuz. Başarılarından keyif alıyoruz. 11 gün arayla Fenerbahçe ile oynayıp birinde kazanıp birinde berabere kalmak her baba yiğidin harcı değil. İstatistikleri bilmiyorum ama 11 gün arayla Fenerbahçe’nin karşısına çıkıp böyle bir başarı elde etmiş başka bir teknik direktör yoktur büyük ihtimalle. Şenol Güneş doğru yoldadır. Bordo-Mavililerin önümüzdeki 3 yıl içinde Şenol Güneş ve Ünal Karaman’ın; Turgut Kural, Şeref Çiçek ve Alper  Boğuşlu  ile birlikte çok başarıya imza atacağına eminiz.
 
UEFA KUPASI
Geçen sezon Fenerbahçe Stadı’ndaki UEFA finaline yeterli bilet talebi olmayınca Futbol Federasyonu el altından çeşitli okullardan bedava seyirci getirmişti. Bu sene UEFA finali için Hamburg’daydım. Fulham-A.Madrid maçı öncesi stad önünde yine bilet satan bir sürü insan vardı. UEFA ya bilet fiyatlarını yüksek tutuyor ya da bu kupanın fazla cazibesi kalmadı. İngiliz ve İspanyol takımı Avrupa’nın göbeğinde oynuyor ve maç saatinde bir sürü bilet alıcı bekliyor ise bunda bir tuhaflık var.
  
ZİYA DOĞAN'IN SİMİTÇİ LAFLARI
Ertuğrul Sağlam’ı ve başarılı bir yönetim kuran Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı’yı tebrik ederiz. Bu arada Ertuğrul Sağlam bir ezberi de bozdu. Hatırlayın 3 büyüklerin dışında görev alanların hepsi mağlup oldukları maçlardan sonra hep hakemin taraf tuttuğunu dile getirirlerdi. Hatta bir keresinde Ziya Doğan hoca “3 büyük kulübün başına yoldan geçen 3 tane simitçi koyun. Yine 3 büyükler şampiyon olur ” diyordu. Demek ki büyük lokma yiyip büyük konuşmamak lazımmış, değil mi Ziya hocam?
 
LİG TV VE SPİKERLERİ
Bazen istatistikler yanlış okununca ortaya farklı yorumlar çıkabilir. Örnek; 2 sezondur hiç maç kaybetmeyen bir takıma o hafta verilen hakem için “Bu takım bu hakemle 2 yıldır 5 maçı da kaybetmedi” diye yazmak saçma bir istatistiktir. Bunun gibi Lig TV’de görev yapan spikerler için de “Şu spiker bu takıma uğurlu geliyor, bu uğursuz geliyor” gibi ifadeler gerçekle örtüşmemektedir. Çünkü fiziksel olarak maçı anlatan spiker ile o an maç yapan takımın hiçbir ilgisi yoktur. Digitürk’ün kontrolündeki LİG TV’den Özkan Aksu da üşenmemiş kapalı devre bir araştırma yapmış. Buna göre LİG TV’de bu sezon en çok maç anlatan spiker 35 maç ile Onur Şahin’miş. Kendisini 33 maç ile Melih Gümüşbıçak, 29 maç ile Melih Şendil, 31 maç ile Ertunç Öner, 23 maç ile Mustafa İyi ve 20 maç ile Gökhan Abdik izlemiş. Mustafa Muratoğlu 7 maçı bizlere duyururken Murat Yenersoy 7 maçta görev almış. Burada hangisinin anlattığı maçta hangi takım galip gelmiş ayrıntısını yazarak kafa karıştırmak istemiyorum. Ancak yaptıkları iş hiç de kolay değil. Hepsine dinlerken hepimizin öfkelendiği anlar olabilir ama her şeyden önce hepsinin ağzına yüreğine sağlık...