Eski Terim'i beklemeyin

Eski Terim'i beklemeyin
Yukarıdaki başlığa bakarak Terim isminin Galatasaray'a katkısının eskisi gibi pozitif olmayacağını düşündüğümü sanmayın. Sadece onu 2000 ya da 2008 kalıplarına sokarak değerlendirmeyin, demeye çalışacağım. Fatih Terim günün ve gecenin nasıl değiştiğinin fena halde farkında zira..

Nerede başladığınız değil, nerede bitirdiğinizdir mühim olan, yani gelişimdir, fırtınaya direniş, yere tutunma ve yükü taşıyarak geri kalmamaktır.

Düzeltemiyorsan bozulma! düstüru ne kadar defansif duruyor değil mi? Mesele ahlakî ve sosyal bir dinamiği işaret ediyorsa evet.. Düzeltemiyorsan bozulma!

Hayır bir sportif yarış içindeysen bozulmadan dimdik ayakta kalmak imkansız. Nice futbol takımlarının yetenekli ve sıra dışı kadroları çoğu zaman içeri sızan bir virüs tarafından yok edilebiliyor. Bu durumda kurumsal bir aşı yapılmamışsa ne düzeltmek ne bozulmaya karşı tek başına ayakta kalmak mümkün olmuyor.

Yıllardır Galatasaray'ın sahadaki başarısı söz konusu olduğunda Florya'daki enerjiye göndermede bulunularak yapılırdı spor tartışmaları..

Hadi tartışma demeden şunu analiz olarak değiştirelim. Hoş spor konuşmalarını tartışma başlığına sığdırıp, sporsever DNA'sını bozduğumuz dönemden bu yana analiz yapan tarafımız komada ama yine de pozitif bakalım.

Fatih Terim'in Galatasaray Teknik Direktörlüğü konuşmaları başlar başlamaz, meselenin Florya temizliği üzerinde yoğunlaşması, bir başka tarafıyla 2000 ruhu arayışlarına girişilmesi tesadüf olamaz.

Kurumsal aşıyı yapacak ellerin sahibi bu durumda Fatih Terim oluyor.

Aslan yatağından belli olur, deyişine nasıl da oturuyor. Evet, son birkaç zamandır Aslan maçları sahaya çıkmadan Florya'da kaybediyordu. Şimdi mesele bu düzlemden çözümlensin diye Fatih Terim takımın patronu oluyor. Terim ve Denizli gibi iki büyük futbol adamının teknik direktör koltuğunda oturmuyor olmasını yadırgayan birisi olarak heyecanımı tarif edemiyorum.

Bir kere şunu iyi irdelemek gerekli. 2000 ruhu kendine has kuruluş, gelişim, büyüme ve bitiriş fonksiyonları olan başyapıt niteliğinde bir oluşumdur. Bir kez daha aynısını yapamazsınız. Devam niteliğinde çekilen sinema yapıtlarına bakın sonradan gelenler hep aratır. Nihayetinde aradan geçen zaman içinde bütün parametreler gelişim ve değişime uğradığından x, y bilinmeyenlerini aynı formül üzerinden kurgulayamazsınız. Özetle Hoca'yı geçmişte yaptıklarını tekrarlamasından ziyade, yeni bir yol yapan birisi olarak görmek daha akıllıca duruyor. Taraftar 96-2000'in tekrarını beklerken sinirlenip, homurdanabilir. Her geçen yıl başarıyı yakalama süresi bir önceki yıla oranla uzuyor ve meseleye 2000 ruhu üzerinde bakarsanız gerçek hedef 2015'i bulur. Tahammül olmadığına göre, beklentileri geçmişteki ruh yerine gelecekteki iskelet üzerine kurmak doğru olacak. O iskeletin içine bir ruh zaten girer.

Yenilenip başa güreşmek üzerine bir formül arıyorsak mekanik sporlar üzerinden bir transfer yapalım. Örneğin F1'de dünya şampiyonluğu hedefleyen bir büyük takım bunu başarmak için en az üç yıllık bir program yapar. Başarı pist üzerinde en hızlı pilotun en dayanıklı ve en hızlı otomobille rakiplerini geride bırakması gibi gözükse de esas kazandıran fabrika çalışmasıdır.

Anahtar mühendislik, matematik ve asla göz ardı edilemeyecek insan zekâsıdır. Aradığınız, hızlı bir pilot, geleceği kurgulayan ve gelecekteki kurallara göre araç dizayn eden mühendis ve saniye hatası yapmamak için motive edilmiş iyi bir ekiptir.

Sonuçta her 10 yılda bir böyle bir takım çıkar ve içinden efsaneler yaratır. Hepsinin birbirinden farklı dinamikleri olduğu için pek geriye dönüp kıyas yapmamalı.. İstatistik konuşur tartışabilirsiniz o kadar.. Sonuç olarak, Galatasaray yeni bir yazılım ile girmeli lig yarışına ve beklentilerin kısa vadede karşılanmadığı durumların gelecekteki başarı için bir çözüm verisi olduğu bilinerek suni krizler yaratılmamalı..

Yeni Galatasaray nasıl kurulacak? Yeni oyuncularla mı? Muhtemelen evet!

Büyük bir yarışın içine girilirken x ve y'nin karşısına yazılacak isimler bu sefer daha büyük önem taşıyor.


Her derde deva Selçuk
Anlaşılan o ki transfer bu yıl lig sezonu kadar heyecanlı ve çekişmeli geçecek. Galatasaray'ın iskelet değişimi, Beşiktaş'ın yeni futbol politikası doğrultusunda takviye planı ve Şampiyonlar Ligi biletini direkt alacak takımın dolu cüzdanı arasındaki öncelik yarışının bazı isimler üzerinde kesişiyor olması yine dikkat çekici. Trabzonsporlu Selçuk İnan listenin ilk sırasında.. Trabzonspor'a yaptığı katkının bir futbolcu katkısından daha öte olması Selçuk'u yılın adamı yapıyor.

Selçuk iyi bir futbol ayağı olması dışında iyi bir insan prototipi.. Beşiktaş ve Fenerbahçe'de yeteneklerini kullanma becerisini gösteremeyen Burak Yılmaz'ı Alex ile birlikte yılın en değerli oyuncusu yapan eğitsel bir kişilik.. İyi bir ev arkadaşı ve iyi bir takımdaş.. Selçuk manzara itibarıyla en çok Galatasaray için ihtiyaç..

Mevcut kadroya katacağı enerjiyle, futbol görgüsü ve korkunç profesyonelliği ile Hamit Altıntop bir başka güçlü silah.. Galatasaray için hızlı geri dönüşün hem sahada hem Florya'da tesis edilmesi için Arda'nın yanına Selçuk ile Hamit cuk oturuyor.

Bu satırların yazarı Terim felsefesinin sonuç vereceği en hızlı iki değişken olarak bu iki adamı görüyor.

Terim'in nerede başladığı değil yine nerede ve nasıl bitireceği önemlidir ve her zamankinden daha fazla krediye ihtiyaç vardır.

Her şeyin bir gecede değişmesini beklemeden sabır gösterme zamanıdır.