"Eğer gitmek isteseydim... "
Yayınlanma Tarihi 11 Eylül 2014 Per 08:45
Adı her transfer döneminde İstanbul takımlarıyla anılan Eskişehirspor'un yıldızı Erkan Zengin önemli açıklamalar yaptı. İşte Yağız Sabuncuoğlu’nun yaptığı röportaj:
Neredeyse her transfer döneminde adın başka bir takımla anılıyor. Bu durum seni pozitif mi negatif mi etkiliyor? Kısacası bu oluşan durumdan memnun musun?
Açıkçasını söylemek gerekirse 4 senedir Eskişehirspor'da oynuyorum ama ne hikmetse her sezon başka bir takıma transferimi yazıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse artık basında çıkan bu tarz
haberlere alıştım. Şu an zaten hali hazırda kulübümle 4 senelik bir kontratım var. Bu haberler beni nasıl etkiliyor sorusuna cevap verecek olursak, bu çıkan transfer haberleri ve başka kulüpler
tarafından istenilmek benim doğru yolda olduğumu ve iyi bir futbolcu olduğumu gösteriyor.
Sence, daha küçük ölçekli bir takımda yıldız olmak mı? Yoksa şampiyonluğa oynayan bir takımda ortalama bir oyuncu olmak mı? Daha güzel senin özelinde?
Bence daha küçük ölçekli bir takımda o takımın yıldızı olmak daha güzel ve önemli bir şey. Çünkü o takımda eğer yıldızsan taraftar sana özel olarak ilgi gösteriyor. Taraftarların senden beklentileri çok
daha fazla oluyor ve senin performansınla mutlu olup senin performansınla üzülüyorlar. Küçük ölçekli takımlarda yıldızsan, Büyük takımlara nazaran daha çok saygı ve sevgi görüyorsun.
Diğer açıdan bakmak gerekirse biliyorsunuz ki Beşiktaş'ta da oynamıştım. Büyük kulüplerde oynamanın nasıl bir duygu olduğunu ve orada havanın nasıl olduğunu da gayet iyi biliyorum.
Eskişehirspor'da başarılı olmak, bu kulüpte kupalar almak veya başarılar kazanmak benim için çok daha önemli ve özel diyebilirim. Bu soruya son olarak eklemek istediğim şey ise bugün eğer Erkan Zengin,
bu kadar konuşulan ve istenilen bir oyuncuysa bunun en büyük sebebi Eskişehirspor'dur. Beni ben yapan kulüp burasıdır.
Sezon başında, UEFA tarafından, Avrupa Kupaları'ndan men edilmiştiniz. Şüphesiz hem şehir hem de takım bu duruma çok fazla üzüldü. Bu konuda hakkında neler söylersin?
Tabi ki bu duruma çok üzüldük çünkü Avrupa'ya gitmeyi çok fazla istiyorduk. Orası bambaşka bir arena. Kendimizi göstermemiz açısından iyi olacaktı. Ama bir başka konu ise artık bu olaylar tamamen bitti.
Dosya kapandı. Artık bu tarz konular rica ediyorum konuşulmasın. Bizler, futbolcular olarak, sadece futbol konuşulsun istiyoruz. Bu tarz olaylar artık geçti gitti ve bundan sonra böyle bir sorunla tekrardan
karşılaşmak istemiyoruz.
Hazır seni yakalamışken soralım. Basında çıkan iddiaların paralelinde, Eskişehirspor'da oynadığın dönemde, İstanbul takımlarından veyahut bir Avrupa kulübünden
resmi bir teklif aldın mı?
İki tane Serie A takımından resmi olarak teklif aldım fakat bu takımların hangi takımlar olduğunu söylemem şu anda doğru olmaz. Türkiye içinden de teklifler alıyoruz. Son olarak geçtiğimiz sezon
yine bir İstanbul takımından kulübüme resmi bir teklif gelmişti. Şu anda herhangi bir resmi girişim veya teklif yok. En azından benim kulağıma gelen bir durum yok diyebilirim.
Yukarıdaki soruya paralel, uzun süre İsveç'de yaşayan ve futbol oynayan birisi olarak, tekrar Avrupa'ya dönüp, Avrupa'da bir kulüpte oynamak gibi bir kariyer hedefin var mı?
Asli hedefim Eskişehirspor'da bir kupa kazanmak. İnanın bunu başarmayı çok istiyorum. Avrupa konusuna gelecek olursak, Şu ana kadar zaten gitmek isteseydim çoktan Avrupa'ya gidecek
şartlar oluşmuştu ve gitmiştim fakat bu kulüpten ayrılmayı ciddi anlamda hiç bir zaman düşünmedim. Nedenlerine gelecek olursak, ailem Türkiye'de ve Eskişehir'de yaşamaktan dolayı çok mutlu.
Özellikle eşimin Türkiye'den ayrılmaya sıcak bakmaması, kariyerime burada devam etmemin en büyük nedenlerinden biri oldu.
Beşiktaş'ta tam anlamıyla gerçek Erkan Zengin'i izleyememiştik. Ardından buraya geldin ve kariyer zirvesi yaptın. Bunun Erkan Zengin özelindeki başlıca
sebebi nedir? Burada neleri doğru yaptın da Milli Takım'a kadar yükselme başarısını gösterdin?
Beşiktaş'ta oynadığım dönemlerdeki kadrodan, bir çok oyuncudan daha iyi olduğumu düşünüyordum fakat bir türlü kendimi gösterme şansı bulamıyordum. Antrenmanlarda çalışıyordum ve oynamayı
hakediyordum fakat olmuyordu. Orada bu olumsuzluğu olumlu bir duruma çevirdim ve hırs yaptım. Daha sonra Eskişehirspor'a geldim. Aslında Beşiktaş'ta nasıl oynuyorsam burada da aynı
futbolu oynuyorum fakat orada performansımı gösterecek kadar maçta görev almıyordum. Buradaki tek fark daha fazla süre alıyorum ve kendimi daha fazla gösterme fırsatı yakalıyorum.
Bir başka sebep ise Beşiktaş'ta oynadığım dönemde kendime oynayamıyorum diye çok kızıyordum. Ardından buraya geldim ve orada ne çalışıyorsam burada iki mislini çalıştım. Ekstra antrenmanlar
yaptım ve dediğim gibi hırs yapıp bugünlere geldim.
Milli Takım demişken, İsveç Asıllı bir Türk oyuncusun fakat tercihini İsveç Milli Takımı'ndan yana kullandın. Bunun sebebini öğrenmek istesek, Erkan Zengin bize
neler söylemek ister?
İsveç Milli Takımı 3 sene boyunca beni izledi ve sürekli Milli takımlarına davet ettiler fakat gitmiyordum. Hatta benim için Eskişehir'e gelip maçlarımı yakından takip edip, izlediler. 20 yaşında da İsveç
Milli Takımı'na çağrılmıştım fakat o zamanda bu daveti geri çevirmiştim. Türk Milli Takımı'ndan hep davet bekledim fakat bir türlü o davet gelmedi. Ta ki Eskişehirspor formasıyla Galatasaray karşısında
gösterdiğim o önemli performansa kadar. O maçtan sonra Abdullah Avcı'dan Milli Takım daveti aldım. Fakat bu davet açıkçası beni üzdü. Nedeni ise üç yıldır bu ligde çok önemli bir performans
sergiliyordum fakat Türkiye'den bir davet almıyordum. Milli Takım'a çağrılmam için illa Galatasaray'a karşı iyi oynamam mı gerekiyordu? Daha önce de çağrılabilirdim diye düşünüyordum fakat olmamıştı.
Galatasaray maçındaki performansımdan sonra gelen bu daveti o yüzden pek doğru bulmadım ve tercihimi beni çok eskiden beri takip eden İsveç Milli Takımı'ndan yana kullandım.
Peki, seçim hakkını Türk Milli Takımı'ndan yana kullansaydın, bugünkü Türk Milli Takımı'nda kendime rahat yer bulurdum diyebiliyor musun?
Bu konuda pek mütevazı olamayacağım. Bugünkü şartlarda eğer Türk Milli Takımı'nı seçmiş olsaydım, kadroda kendime yer bulur ve rahatlıkla Milli Takım'da oynardım diye düşünüyorum.
Zlatan Ibrahimoviç gibi Dünyaca ünlü bir yıldızla takım arkadaşlığı yapıyorsun. Zlatan, nasıl bir insan? Dışarıdan göründüğü gibi kibirli bir kişilik mi?
Zlatan, Ronaldo ve Messi ile birlikte Dünya'nın en önemli futbolcularından birisi ama böylesine popüler ve önemli bir oyuncu olmasına karşın inanılmaz mütevazı bir kişidir. Çevremden kişilerde
bu tarz sorular soruyorlar Zlatan ile ilgili. Şımarık mı? Ukala mı? diye soruyorlar ama inanın Zlatan böyle bir insan değil. Bu camiada bazı insanlar var. Daha hiç bir başarı yakalamadan havaya giriyorlar.
Zlatan Ibrahimoviç zaten bir çok başarıyı tatmış, bir çok kupa kazanmış ve hep üst seviyede oynamış birisi ama gerçekten çok düzgün bir karaktere sahip. Bende sizler gibi medyadan onun
bazı açıklamalarını okuyorum. Gerçekten bazı söylemleri beni bile güldürüyor.
Milli Takım'dan bir başka arkadaşın Jimmy Durmaz, geçtiğimiz günlerde Yunanistan 1. Ligi'nin son Şampiyonu Olympiakos'a transfer oldu. Jimmy ile ilgili neler söylemek istersin? Yunanistan'da başarılı olabilir mi sence?
İstanbul takımlarıyla adı anılırken de benzer şeyler söylüyordum, bugünde aynı şeyleri düşünüyorum. Jimmy Durmaz gerçekten çok önemli bir futbolcu. İstanbul takımlarından birine gitseydi de bence
yedek kalmazdı ve rahatlıkla oynardı fakat o tercihini Olympiakos'tan yana kullandı. Orada da çok başarılı olacağını düşünüyorum. Hatta bir adım öne gidiyorum ve takımın yıldızlarından
biri olacağını düşünüyorum. Çünkü Jimmy'de yıldız olabilmek için her türlü yeterlilik var.
Genel anlamda hocaların seni kanatlarda oynatmayı tercih ediyor. Erkan Zengin'in kendisini en başarılı gördüğü ve oynarken en rahat hissettiği mevki hangisi?
Benim kendi mevkim Sol kanat fakat hocam başka bölgelerde görev verirse sorun etmiyorum ve elimden geldiğince oralarda da oynamaya çalışıyorum.
Sol kanadın dışında Sağ kanatta ve ortada da oynayabilirim. Ama seçme şansım olsa Sol kanatta oynamak her zaman ilk tercihim olur.
2011/12 sezonunda Skibbe ve Ersun Hoca'nın yarımşar sezon çalıştırdığı Eskişehirspor'da, pek etkili bir sezon geçirememiştin. Fakat akabindeki sezonda Ersun
Yanal ile sezona başlayıp 44 maçta tam 13 gol atıp 11'de asist yapmıştın. Bu performansındaki artışın temel sebebi neydi? Hoca değişikliği mi yoksa başka bir
sebep mi?
Skibbe zamanında önemli bir sakatlık geçirmiştim ve yaklaşık 2 ay bu sakatlığı atlatamamıştım. Söylediğiniz gibi o iki sezon arasındaki uçurumun nedeni bu olabilir. Çünkü geri dönüşümde de sıkıntılar yaşamıştım.
Sakatlığımın öncesinde de Skibbe döneminde hocayla sorunlar yaşamış ve 7 maçta kadroya girememiştim. Daha sonra Ersun Yanal geldi ve onunla birlikte hem sakatlığımı atlattım hemde düzenli olarak
oynamaya başladım. Dediğim gibi futbolcu oynadıkça form tutar. O dönemde, kariyerimin iz bırakan performanslarından birisi olarak kayıtlara geçti diyebilirim.
Ülkemizde alt yapıdan oyuncu kazanımı konusunda büyük sıkıntılar çekiyoruz. İsveç'te altyapı eğitimi tamamlamış birisi olarak, orasıyla burayı kıyaslamanı
istesek neler söylersin? İsveç'te alt yapı olayı nasıl işliyor, anlatır mısın?
Doğrusunu söylemek gerekirse bence Türkiye'de alt yapı denen bir şey zaten yok. İsveç'te bu işler nasıl sorusuna gelecek olursak, Orada önce zaten aileler çocuklarını spora ve futbola teşvik ediyor.
Onları antrenmanlara elleriyle götürüyorlar ve sporcu olmaları için çocuklarını destekliyorlar fakat burada çocuklar ne kadar yetenekli olursa olsun ailelerinden bu desteği göremiyorlar.
Birde İsveç'te, Türkiye'deki gibi ekonomik sıkıntılar yok. Bence bu da alt yapı sorununun en büyük nedenlerinden birisi. Çünkü alt yapıda yetişen bir çocuk iyi antrenman yapmalı. Bu antrenmanı
iyi yapması için de iyi beslenmeli. İyi beslenmeli ki güçlensin ve iyi bir sporcu olsun. Örnek veriyorum, İsveç'te altyapıda oynayan bir çocuk günde 3-4 öğün yiyorsa, buradaki çocuk belki 1 yada 2 öğün yiyor.
Haliyle fiziken geri kalıyor ve gelişemiyor. Buda futboluna ve gelişimine yansıyor. Hal böyle olunca da alt yapıdan gerekli verim alınamıyor. Aslında Türkiye'de alt yapı yok derken bunu kastettim diyebilirim.
Kendine idol olarak gördüğün yurt içinden veya yurt dışından bir isim var mı?
Bu soruya tek, kesin ve net bir cevabım var. İdolüm, Milli Takım'dan da takım arkadaşım olan Zlatan Ibrahimoviç.
Biraz da futbol dışı yaşamını konuşalım istiyorum. Eskişehir nasıl bir şehir, zamanını nasıl geçiriyorsun?
Bu konuyla alakalı çok değişik bir durum var kendi hayatımda. Burada hangi oyuncuyla iyi anlaşırsam o bir sezon sonra başka bir kulübe transfer oluyor. Geçmiş dönemlerde Alper Potuk ve Veysel Sarı ile
çok iyi bir dostluğumuz vardı ikisi de maalesef başka kulüplere gittiler. En son olarak da Tarık Çamdal ile geçiriyordum bütün vaktimi o da Galatasaray'a gitti.. Bu konuda muzdaribim diyebilirim.
Onun dışında masörümüz Kamuran ile çok iyi bir dostluğumuz var ve ailecek görüşüyoruz, beraber güzel vakit geçiriyoruz. Ama genele bakacak olursak takımda herkesle iyi geçiniyorum ve herhangi bir
sorunum yok.
Yaptığım röportajlarda, sevdiğim bir soruya geldik şimdi.. Erkan Zengin'in Süper Lig içinden bir 11 yapmasını istesek, bu 11'de kimlere yer verir?
Fernando Muslera, Gökhan Gönül, Jerry Akaminko, Diego Angelo, Tarık Çamdal, Selçuk İnan, Alper Potuk, Yasin Öztekin, Erkan Zengin, Burak Yılmaz, Emmanuel Emenike.
Son olarak da, önümüzdeki sezon özelinde kendine nasıl bir gelecek planlaması ve hedefi koydun?
Gelecekteki ilk hedefim, İsveç Milli Takımı'nda sürekli olarak oynamak olacak. Milli Takım'da son iki maçta 11 oynadım. Öncelikli olarak bu hedefimi gerçekleştirmek ve İsveç Milli Takımı'nın vazgeçilmezlerinden
olmak istiyorum. Kulüp bazında hedeflerime bakacak olursak, Eskişehirspor olarak artık bir kupa kazanmanın zamanı geldi diyebilirim. Geçtiğimiz sezon sonuna kadar gittik fakat Türkiye Kupası'nı kazanamadık.
Artık kupaları finallerde, yarı finallerde kaybetmek istemiyoruz. Bu şehre kısa bir süre içinde bir kupa getirmek istiyoruz. Artık Türkiye Kupası mı olur başka bir kupa veya şampiyonluk mu olur onu
zaman gösterecek. Ama dediğim gibi taraftara ve şehre başarılar yaşatmak en büyük arzum. "
Yağız Sabuncuoğlu
Neredeyse her transfer döneminde adın başka bir takımla anılıyor. Bu durum seni pozitif mi negatif mi etkiliyor? Kısacası bu oluşan durumdan memnun musun?
Açıkçasını söylemek gerekirse 4 senedir Eskişehirspor'da oynuyorum ama ne hikmetse her sezon başka bir takıma transferimi yazıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse artık basında çıkan bu tarz
haberlere alıştım. Şu an zaten hali hazırda kulübümle 4 senelik bir kontratım var. Bu haberler beni nasıl etkiliyor sorusuna cevap verecek olursak, bu çıkan transfer haberleri ve başka kulüpler
tarafından istenilmek benim doğru yolda olduğumu ve iyi bir futbolcu olduğumu gösteriyor.
Sence, daha küçük ölçekli bir takımda yıldız olmak mı? Yoksa şampiyonluğa oynayan bir takımda ortalama bir oyuncu olmak mı? Daha güzel senin özelinde?
Bence daha küçük ölçekli bir takımda o takımın yıldızı olmak daha güzel ve önemli bir şey. Çünkü o takımda eğer yıldızsan taraftar sana özel olarak ilgi gösteriyor. Taraftarların senden beklentileri çok
daha fazla oluyor ve senin performansınla mutlu olup senin performansınla üzülüyorlar. Küçük ölçekli takımlarda yıldızsan, Büyük takımlara nazaran daha çok saygı ve sevgi görüyorsun.
Diğer açıdan bakmak gerekirse biliyorsunuz ki Beşiktaş'ta da oynamıştım. Büyük kulüplerde oynamanın nasıl bir duygu olduğunu ve orada havanın nasıl olduğunu da gayet iyi biliyorum.
Eskişehirspor'da başarılı olmak, bu kulüpte kupalar almak veya başarılar kazanmak benim için çok daha önemli ve özel diyebilirim. Bu soruya son olarak eklemek istediğim şey ise bugün eğer Erkan Zengin,
bu kadar konuşulan ve istenilen bir oyuncuysa bunun en büyük sebebi Eskişehirspor'dur. Beni ben yapan kulüp burasıdır.
Sezon başında, UEFA tarafından, Avrupa Kupaları'ndan men edilmiştiniz. Şüphesiz hem şehir hem de takım bu duruma çok fazla üzüldü. Bu konuda hakkında neler söylersin?
Tabi ki bu duruma çok üzüldük çünkü Avrupa'ya gitmeyi çok fazla istiyorduk. Orası bambaşka bir arena. Kendimizi göstermemiz açısından iyi olacaktı. Ama bir başka konu ise artık bu olaylar tamamen bitti.
Dosya kapandı. Artık bu tarz konular rica ediyorum konuşulmasın. Bizler, futbolcular olarak, sadece futbol konuşulsun istiyoruz. Bu tarz olaylar artık geçti gitti ve bundan sonra böyle bir sorunla tekrardan
karşılaşmak istemiyoruz.
Hazır seni yakalamışken soralım. Basında çıkan iddiaların paralelinde, Eskişehirspor'da oynadığın dönemde, İstanbul takımlarından veyahut bir Avrupa kulübünden
resmi bir teklif aldın mı?
İki tane Serie A takımından resmi olarak teklif aldım fakat bu takımların hangi takımlar olduğunu söylemem şu anda doğru olmaz. Türkiye içinden de teklifler alıyoruz. Son olarak geçtiğimiz sezon
yine bir İstanbul takımından kulübüme resmi bir teklif gelmişti. Şu anda herhangi bir resmi girişim veya teklif yok. En azından benim kulağıma gelen bir durum yok diyebilirim.
Yukarıdaki soruya paralel, uzun süre İsveç'de yaşayan ve futbol oynayan birisi olarak, tekrar Avrupa'ya dönüp, Avrupa'da bir kulüpte oynamak gibi bir kariyer hedefin var mı?
Asli hedefim Eskişehirspor'da bir kupa kazanmak. İnanın bunu başarmayı çok istiyorum. Avrupa konusuna gelecek olursak, Şu ana kadar zaten gitmek isteseydim çoktan Avrupa'ya gidecek
şartlar oluşmuştu ve gitmiştim fakat bu kulüpten ayrılmayı ciddi anlamda hiç bir zaman düşünmedim. Nedenlerine gelecek olursak, ailem Türkiye'de ve Eskişehir'de yaşamaktan dolayı çok mutlu.
Özellikle eşimin Türkiye'den ayrılmaya sıcak bakmaması, kariyerime burada devam etmemin en büyük nedenlerinden biri oldu.
Beşiktaş'ta tam anlamıyla gerçek Erkan Zengin'i izleyememiştik. Ardından buraya geldin ve kariyer zirvesi yaptın. Bunun Erkan Zengin özelindeki başlıca
sebebi nedir? Burada neleri doğru yaptın da Milli Takım'a kadar yükselme başarısını gösterdin?
Beşiktaş'ta oynadığım dönemlerdeki kadrodan, bir çok oyuncudan daha iyi olduğumu düşünüyordum fakat bir türlü kendimi gösterme şansı bulamıyordum. Antrenmanlarda çalışıyordum ve oynamayı
hakediyordum fakat olmuyordu. Orada bu olumsuzluğu olumlu bir duruma çevirdim ve hırs yaptım. Daha sonra Eskişehirspor'a geldim. Aslında Beşiktaş'ta nasıl oynuyorsam burada da aynı
futbolu oynuyorum fakat orada performansımı gösterecek kadar maçta görev almıyordum. Buradaki tek fark daha fazla süre alıyorum ve kendimi daha fazla gösterme fırsatı yakalıyorum.
Bir başka sebep ise Beşiktaş'ta oynadığım dönemde kendime oynayamıyorum diye çok kızıyordum. Ardından buraya geldim ve orada ne çalışıyorsam burada iki mislini çalıştım. Ekstra antrenmanlar
yaptım ve dediğim gibi hırs yapıp bugünlere geldim.
Milli Takım demişken, İsveç Asıllı bir Türk oyuncusun fakat tercihini İsveç Milli Takımı'ndan yana kullandın. Bunun sebebini öğrenmek istesek, Erkan Zengin bize
neler söylemek ister?
İsveç Milli Takımı 3 sene boyunca beni izledi ve sürekli Milli takımlarına davet ettiler fakat gitmiyordum. Hatta benim için Eskişehir'e gelip maçlarımı yakından takip edip, izlediler. 20 yaşında da İsveç
Milli Takımı'na çağrılmıştım fakat o zamanda bu daveti geri çevirmiştim. Türk Milli Takımı'ndan hep davet bekledim fakat bir türlü o davet gelmedi. Ta ki Eskişehirspor formasıyla Galatasaray karşısında
gösterdiğim o önemli performansa kadar. O maçtan sonra Abdullah Avcı'dan Milli Takım daveti aldım. Fakat bu davet açıkçası beni üzdü. Nedeni ise üç yıldır bu ligde çok önemli bir performans
sergiliyordum fakat Türkiye'den bir davet almıyordum. Milli Takım'a çağrılmam için illa Galatasaray'a karşı iyi oynamam mı gerekiyordu? Daha önce de çağrılabilirdim diye düşünüyordum fakat olmamıştı.
Galatasaray maçındaki performansımdan sonra gelen bu daveti o yüzden pek doğru bulmadım ve tercihimi beni çok eskiden beri takip eden İsveç Milli Takımı'ndan yana kullandım.
Peki, seçim hakkını Türk Milli Takımı'ndan yana kullansaydın, bugünkü Türk Milli Takımı'nda kendime rahat yer bulurdum diyebiliyor musun?
Bu konuda pek mütevazı olamayacağım. Bugünkü şartlarda eğer Türk Milli Takımı'nı seçmiş olsaydım, kadroda kendime yer bulur ve rahatlıkla Milli Takım'da oynardım diye düşünüyorum.
Zlatan Ibrahimoviç gibi Dünyaca ünlü bir yıldızla takım arkadaşlığı yapıyorsun. Zlatan, nasıl bir insan? Dışarıdan göründüğü gibi kibirli bir kişilik mi?
Zlatan, Ronaldo ve Messi ile birlikte Dünya'nın en önemli futbolcularından birisi ama böylesine popüler ve önemli bir oyuncu olmasına karşın inanılmaz mütevazı bir kişidir. Çevremden kişilerde
bu tarz sorular soruyorlar Zlatan ile ilgili. Şımarık mı? Ukala mı? diye soruyorlar ama inanın Zlatan böyle bir insan değil. Bu camiada bazı insanlar var. Daha hiç bir başarı yakalamadan havaya giriyorlar.
Zlatan Ibrahimoviç zaten bir çok başarıyı tatmış, bir çok kupa kazanmış ve hep üst seviyede oynamış birisi ama gerçekten çok düzgün bir karaktere sahip. Bende sizler gibi medyadan onun
bazı açıklamalarını okuyorum. Gerçekten bazı söylemleri beni bile güldürüyor.
Milli Takım'dan bir başka arkadaşın Jimmy Durmaz, geçtiğimiz günlerde Yunanistan 1. Ligi'nin son Şampiyonu Olympiakos'a transfer oldu. Jimmy ile ilgili neler söylemek istersin? Yunanistan'da başarılı olabilir mi sence?
İstanbul takımlarıyla adı anılırken de benzer şeyler söylüyordum, bugünde aynı şeyleri düşünüyorum. Jimmy Durmaz gerçekten çok önemli bir futbolcu. İstanbul takımlarından birine gitseydi de bence
yedek kalmazdı ve rahatlıkla oynardı fakat o tercihini Olympiakos'tan yana kullandı. Orada da çok başarılı olacağını düşünüyorum. Hatta bir adım öne gidiyorum ve takımın yıldızlarından
biri olacağını düşünüyorum. Çünkü Jimmy'de yıldız olabilmek için her türlü yeterlilik var.
Genel anlamda hocaların seni kanatlarda oynatmayı tercih ediyor. Erkan Zengin'in kendisini en başarılı gördüğü ve oynarken en rahat hissettiği mevki hangisi?
Benim kendi mevkim Sol kanat fakat hocam başka bölgelerde görev verirse sorun etmiyorum ve elimden geldiğince oralarda da oynamaya çalışıyorum.
Sol kanadın dışında Sağ kanatta ve ortada da oynayabilirim. Ama seçme şansım olsa Sol kanatta oynamak her zaman ilk tercihim olur.
2011/12 sezonunda Skibbe ve Ersun Hoca'nın yarımşar sezon çalıştırdığı Eskişehirspor'da, pek etkili bir sezon geçirememiştin. Fakat akabindeki sezonda Ersun
Yanal ile sezona başlayıp 44 maçta tam 13 gol atıp 11'de asist yapmıştın. Bu performansındaki artışın temel sebebi neydi? Hoca değişikliği mi yoksa başka bir
sebep mi?
Skibbe zamanında önemli bir sakatlık geçirmiştim ve yaklaşık 2 ay bu sakatlığı atlatamamıştım. Söylediğiniz gibi o iki sezon arasındaki uçurumun nedeni bu olabilir. Çünkü geri dönüşümde de sıkıntılar yaşamıştım.
Sakatlığımın öncesinde de Skibbe döneminde hocayla sorunlar yaşamış ve 7 maçta kadroya girememiştim. Daha sonra Ersun Yanal geldi ve onunla birlikte hem sakatlığımı atlattım hemde düzenli olarak
oynamaya başladım. Dediğim gibi futbolcu oynadıkça form tutar. O dönemde, kariyerimin iz bırakan performanslarından birisi olarak kayıtlara geçti diyebilirim.
Ülkemizde alt yapıdan oyuncu kazanımı konusunda büyük sıkıntılar çekiyoruz. İsveç'te altyapı eğitimi tamamlamış birisi olarak, orasıyla burayı kıyaslamanı
istesek neler söylersin? İsveç'te alt yapı olayı nasıl işliyor, anlatır mısın?
Doğrusunu söylemek gerekirse bence Türkiye'de alt yapı denen bir şey zaten yok. İsveç'te bu işler nasıl sorusuna gelecek olursak, Orada önce zaten aileler çocuklarını spora ve futbola teşvik ediyor.
Onları antrenmanlara elleriyle götürüyorlar ve sporcu olmaları için çocuklarını destekliyorlar fakat burada çocuklar ne kadar yetenekli olursa olsun ailelerinden bu desteği göremiyorlar.
Birde İsveç'te, Türkiye'deki gibi ekonomik sıkıntılar yok. Bence bu da alt yapı sorununun en büyük nedenlerinden birisi. Çünkü alt yapıda yetişen bir çocuk iyi antrenman yapmalı. Bu antrenmanı
iyi yapması için de iyi beslenmeli. İyi beslenmeli ki güçlensin ve iyi bir sporcu olsun. Örnek veriyorum, İsveç'te altyapıda oynayan bir çocuk günde 3-4 öğün yiyorsa, buradaki çocuk belki 1 yada 2 öğün yiyor.
Haliyle fiziken geri kalıyor ve gelişemiyor. Buda futboluna ve gelişimine yansıyor. Hal böyle olunca da alt yapıdan gerekli verim alınamıyor. Aslında Türkiye'de alt yapı yok derken bunu kastettim diyebilirim.
Kendine idol olarak gördüğün yurt içinden veya yurt dışından bir isim var mı?
Bu soruya tek, kesin ve net bir cevabım var. İdolüm, Milli Takım'dan da takım arkadaşım olan Zlatan Ibrahimoviç.
Biraz da futbol dışı yaşamını konuşalım istiyorum. Eskişehir nasıl bir şehir, zamanını nasıl geçiriyorsun?
Bu konuyla alakalı çok değişik bir durum var kendi hayatımda. Burada hangi oyuncuyla iyi anlaşırsam o bir sezon sonra başka bir kulübe transfer oluyor. Geçmiş dönemlerde Alper Potuk ve Veysel Sarı ile
çok iyi bir dostluğumuz vardı ikisi de maalesef başka kulüplere gittiler. En son olarak da Tarık Çamdal ile geçiriyordum bütün vaktimi o da Galatasaray'a gitti.. Bu konuda muzdaribim diyebilirim.
Onun dışında masörümüz Kamuran ile çok iyi bir dostluğumuz var ve ailecek görüşüyoruz, beraber güzel vakit geçiriyoruz. Ama genele bakacak olursak takımda herkesle iyi geçiniyorum ve herhangi bir
sorunum yok.
Yaptığım röportajlarda, sevdiğim bir soruya geldik şimdi.. Erkan Zengin'in Süper Lig içinden bir 11 yapmasını istesek, bu 11'de kimlere yer verir?
Fernando Muslera, Gökhan Gönül, Jerry Akaminko, Diego Angelo, Tarık Çamdal, Selçuk İnan, Alper Potuk, Yasin Öztekin, Erkan Zengin, Burak Yılmaz, Emmanuel Emenike.
Son olarak da, önümüzdeki sezon özelinde kendine nasıl bir gelecek planlaması ve hedefi koydun?
Gelecekteki ilk hedefim, İsveç Milli Takımı'nda sürekli olarak oynamak olacak. Milli Takım'da son iki maçta 11 oynadım. Öncelikli olarak bu hedefimi gerçekleştirmek ve İsveç Milli Takımı'nın vazgeçilmezlerinden
olmak istiyorum. Kulüp bazında hedeflerime bakacak olursak, Eskişehirspor olarak artık bir kupa kazanmanın zamanı geldi diyebilirim. Geçtiğimiz sezon sonuna kadar gittik fakat Türkiye Kupası'nı kazanamadık.
Artık kupaları finallerde, yarı finallerde kaybetmek istemiyoruz. Bu şehre kısa bir süre içinde bir kupa getirmek istiyoruz. Artık Türkiye Kupası mı olur başka bir kupa veya şampiyonluk mu olur onu
zaman gösterecek. Ama dediğim gibi taraftara ve şehre başarılar yaşatmak en büyük arzum. "
Yağız Sabuncuoğlu