Dolmabahçe!
Yayınlanma Tarihi 6 Nisan 2010 Sal 09:35
F.Bahçe yenilgileri bu sezon Rijkaard’ın dengesini bozdu. Ligin ilk yarısında 3-1’lik maç sonrası ‘mahalle baskısı’yla iyi işleyen hücum organizasyonunu bozmuş, takımı bir daha eski düzenini hiç bulamamıştı.
Geçen haftaki 1-0’lık mağlubiyet sonrası da dün oyun prensiplerinden ödün verdi. Barış, Ayhan, Mehmet Topal ve Sarp’tan oluşan, yaratıcılığı sınırlı, Rijkaard’ın el kitabı ‘total futbolun’ bir hayli uzağındaki orta saha dörtlüsüyle Sivas’ta galibiyet aradı. Doğal olarak da bulamadı.. Nerede? Bu sezonun en zayıf halkası Sivas’ta.. Herkesin elini kolunu sallayarak yendiği, pozisyon üzerine pozisyona girdiği Sivas’ta G.Saray bir puanı zor aldı. Yandı gülüm keten helva!
G.SARAY kadrosu son iki sezondur bana Dolmabahçe Sarayı’nı hatırlatıyor. Osmanlı’nın çöküş döneminde dosta düşmana ‘yıkılmadık ayaktayız’ mesajı verebilmek için ‘tüm imkânlar’ kullanılarak yapılmış bir ‘gösteriş sarayı’dır Dolmabahçe.. Gezerken oradaki hüzne, kültür yozlaşmasına, çaresizliğe tanıklık edersiniz. Dünyanın dört bir yanından gelen şaşalı hediyeler, altın varaklar, ipek halılar, benzersiz kristaller süsler Dolmabahçe’yi.. Borç istenecek elçileri kabul etmek için devasa salonlar vardır sarayda. Maksat onların başını döndürmek, onları büyülemektir.. Aynen G.Saray taraftarının transferlerle büyülendiği gibi...
OYSA ki Topkapı Sarayı öyle midir? Olabildiğince sade ve düzdür... Ama gücü temsil eder. Osmanlı yükselme devrinde şatafata önem vermemişti. Çünkü buna ihtiyacı yoktu! Topkapı’yı gezerken orada disiplini, gücü olduğunu, kültürü hissedersiniz. Topkapı devamlılığın, akıllı bir stratejinin en üst noktasıdır, zirvesidir..
GÖSTERİŞ KADROSU..
BU kadro da aynı Dolmabahçe Sarayı gibi.. Gösterişli ama içerisine derin bakıldığında ‘çaresizliği, bilgisizliği ve kültürsüzlüğü’ temsil ediyor. G.Saray’ın şaşası içerisinde yaşayanlar, zevk-i sefa halinde kurdular bu kadroyu.. G.Saray kültüründen uzak, kulüp tarihindeki başarılı organizasyonların tam tersi bir ‘gösteriş kadrosu’ bu!
DÜN G.Saray çaresiz, kişiliksiz, stratejisiz oynadı. Teknik direktörü oyunu yanında Jo ve Elano ile birlikte seyretti. Takımın en iyisi, yediği golde büyük hatası olan Aykut’tu.. Düşünün G.Saray’ın halini.. Bunların hepsini kabul ediyorum. Ama hakem Halis Özkahya için de iki satır yazacağım.. Ondan olsa olsa ancak saha kahyası olur, hakem olmaz! Sivas’ın tekmelerle G.Saray’ı sindirmesine yardım etti. Gerçek bu galiba; hakem açıkça Sivas’a yardım etti!
ARTIK G.Saray için şampiyonluk imkansız, Şampiyonlar Ligi ’Kaf Dağı’nın ardında.. Bu saatten sonra iki yol var G.Saray için... Ya önümüzdeki sezon da Rijkaard ile devam edilip onun istediği 4-3-3 kadrosu kurulacak. Ya da Rijkaard gidecek, eldeki kadroya Türkiye şartlarını iyi bilen ya da bu şartları öğrenmemekte ısrarcı olmayan bir teknik direktör bulunup, kilometre yine sıfırdan açılacak!