Ceylan Çalışkan : “Kapkaç, dolandırıcılık, sahtekarlık“

Ceylan Çalışkan : “Kapkaç, dolandırıcılık, sahtekarlık“

Ünlü Türk menajer Ceylan Çalışkan'dan Ligtv.com.tr'ye çarpıçı açıklamalar. Digiturk Lig TV ana sponsorluğunda gerçekleştirilen Euro Asia Football Expo Fuarı'nı ziyaret eden Çalışkan, Türk futbolunun içinde bulunduğu durumdan menajerlik sistemine, 3 büyüklerden spor basınımıza kadar pek çok konuda ağır eleştiriler yöneltti.

İşte, Ligtv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Cem Kurel'in sorularını yanıtlayan Çalışkan'ın açıklamaları:

"TÜRKİYE'DE KAPKAÇ, DOLANDIRICILIK, SAHTEKARLIK VAR"
Türkiye'de bazı meslekler vardır ve insanlar o meslekte çalışanlara yalancı, sahtekar, dolandırıcı gözüyle bakarlar. Menajerlik de bunlardan biri. Bu genel kanı için ne diyeceksiniz?

 
Türkiye'de menajerlik sistemi zaten yok. Türkiye'de maalesef kapkaç, dolandırıcılık, sahtekarlık var. Eline 3 tane fotokopi alan herkes menajer oluyor. Şu anda Antalya'da bütün otellerde bir sürü ipe sapa gelmez adam menajer diye ortalıkta dolaşıyor. Ama bu sorun Türkiye'de sadece menajerlikte yok. Bu, yalnızca menajerliğin sorunu değil. Bu, Türk futbolunun sorunu. Burada büyük bir yanılgı var. Siz lisansı olmayan birine menajer derseniz yanlıştır zaten. Bu insanlar güvenilmez, bu insanlar kapkaçcı ama sonuçta bu insanların iş yaptığı kişiler de kulüp yöneticileri, antrenörler ve futbolcular. Yani Türkiye'de menajerlik sorunu var ama asıl sorun futbol camiasında.

"KULÜPLERİMİZ REZİL OLUYOR"
Peki Türkiye'de yönetici, antrenör ve futbolcular bu kadar cahil mi? Neden bunları muhatap kabul ediyorlar?

Türkiye'de sistem böyle kurulmuş. Mesela bakıyorsunuz bir kulüp, önemli paralara önemli bir transfer yapmaya kalkıyor, aradaki işini bilmeyen amatörler yüzünden hem rezil oluyor, hem para kaybediyor. Avrupa'da bir sürü kulüp beni her yıl maçlarına davet eder. Çünkü Avrupa'da kulüplerin bütün işlerini menajerler halleder. Futbolcusunu satıyorsun, para kazandırıyorsun. Zaman kazandırıyorsun. Avrupa'daki menajerlik sistemi bu.

"AVRUPA KULÜPLERİNİN KAPISINDAN GİREMEZLER"
Avrupa'da bizdeki gibi menajer geçinenler var mı?
Onlar Avrupa'dta kulüplerin kapısından giremez !.. Zaten Avrupa'da bir sürü kulüp, Türkiye'deki kulüplerin menajer olmayanlara yetki belgesi vermesine hayretler içinde bakıyorlar. Özellikle Belçika, Fransa ve Hollanda'dan bir sürü kulüp beni arıyor ve "Türkiye'den falanca kulüp, falanca kişiye yetki belgesi vermiş. Bunun lisansı yok, nasıl verir?" diyor.

Türkiye'de bunu yapmayan kulüp var mı?
Hayır yok. Hepsi yapıyor.

Avrupa'da menajerlik nasıl bir meslek?
Avrupa'da çok itibarlı bir meslek. Biz gidiyoruz Avrupa'da protokol tribününde yerimiz ayrılıyor. Başkanlarla muhattap oluyoruz, hocalarla muhattap oluyoruz. Çünkü Avrupa'da menajerler de yöneticiler, hocalar ve futbolcular kadar önemli. Ama Türkiye'de maalesef bu kapkaç düzeninden dolayı, menajerliğin bir saygınlığı yok. Ama bunun sorumlusu Türkiye'deki yönetici ve antrenörler. 

Siz Türkiye'deki tüm önemli yönetici, başkan ve hocaları tanıyorsunuz. Bu sıkıntınızı onlarla paylaşıyor musunuz?
Türkiye'de inanılmaz bir sistem var. Siz istediğiniz  kadar doğru yolu gösterin, insanlar nedense anlaşılmaz bir şekilde, artık arada ne oluyor bitiyorsa...

Bir dakika sözünüzü keseceğim. "Arada ne olup bitiyorsa" derken komisyon alındığını mı kastediyorsunuz?
Yok hayır, komisyonu kastedmiyorum. Dedikodusu olur bunun, yapanlar da vardır ama çok azdır. Türkiye'de çok yok.

Avrupa'da var mı?
Var.

"SÖZLEŞMEYLE KOMİSYON ALAN HOCALAR VAR"
Legal mi sayılıyor orada peki?
Avrupa'da genelde biliniyor. Mesela ben Avrupa'da çok iyi bilinen iki antrenörün, futbolcusunun sözleşmesine "Kulüpten giderse antrenör %10 alır" diye madde koydurduğunu biliyorum.

Kulüp de biliyor bunu yani.
Tabii ki kulüple yapılan mukavelede yazıyor zaten. Bizzat gördüm o sözleşmeleri. %100 bildiğim bir olay.

Genç futbolcular mı bunlar? Yetiştireceği için mi alıyor komisyonu?
Evet genç oyuncular. Ama Türkiye'de bundan bahsedemezsiniz bile.

"EN İYİ TRANSFERİM CAREW"
Hangi ülkelerle bağlantılarınız var?
Valla ben 25 defa Afrika'ya gittim. Orada çok iyi bağlantılarım var. Türkiye'ye de bir çok Afrikalı oyuncu getirdim. Japonya ve Çin'e oyuncu götürdüm. Güney Afrika ve Avrupa'da ortak çalıştığım menajerler var. Dünya'daki iyi antrenör ve yöneticilerin büyük bölümünü tanıyorum. Mesela yılbaşında Türklerden daha çok yabancılara tebrik mesajı atıyorum. Zaten bir menajerin kariyeri yaptığı işlerdir. Mesela bir Carew'in, Tigana'nın, Delgado'nun menajerliğini yapmak önemli bir şey. Ben Carew'in transferini yaptıktan sonra Çin basını da yazdı benim adımı, El Cezire de yazdı.

Yaptığınız en önemli transfer kimdi?
Carew'di.

Tigana dediniz, O'nu konuşalım. Nedir onun durumu?
Durumunda birşey yok. Yönetim de açıkladı sezon sonuna kadar takımda kalacağını. Sezon sonunda ne olacağını bilemem tabii ki.

Ben daha çok devre arasında yaşanan krizi kastetmiştim.
Kriz yoktu aslında. Orada küçük bir yanlış anlaşılmadan dolayı, çok abartıldı. Sonuçta Murat Aksu ile Tigana konuştular ve önemli bir sorun olmadığını açıkladılar.

"BEŞİKTAŞ'IN ELİNDE SERVET VAR"
Tigana'nın iyi teknik direktör olduğuna inanmasanız Beşiktaş'a tavsiye etmezdiniz sahnırım. Ancak Tigana, özellikle bu sezon umulan başarıyı yakalayamadı. Neden size göre?
Lyon efsanesinin temelleri attı. Monaco'da 2 yıl şampiyon oldu, Şampiyonlar Ligi ve UEFA'da yarı final oynadı. İngiltere'de yılın teknik direktörü seçildi. Fulham'ı Premier League'e çıkardı. Böyle bir hocayı Türkiye'ye getirdik. Geçen yıl Türkiye Kupası ve Süper Kupayı aldı. Bu sene işler istendiği gibi gitmedi ama Beşiktaş'ta çok genç oyuncular var. Beşiktaş'ın hem 10 yıl faydalanabileceği bir takımı var hem de satıp para kazanabileceği futbolcuları var. Beşiktaş'ın elinde servet var. Gökhan Zan, Nobre, Bobo, Serdar Kurtuluş, Burak... Bunlar hepsi çok iyi para edecek oyuncular. Beşiktaş'a uzun yıllar hizmet edebilecek oyuncular. Beşiktaş 1-2 sene sabrederse geleceği kurtulur ve çok para kazanır. Ama Türkiye'de özellikle de yabancılardan hemen verim bekleniyor. Ama dünyada böyle bir şey yok. Mesela Shevchenko bile Chelsea'de Milan'daki başarısını yakalayamadı. Mesela Roberto Carlos İnter'de uyum sağlayamadı ama Real Madrid'de efsane oldu.

"FENERBAHÇE'NİN YERİNDE OLSAM ROBERTO CARLOS'U ALMAZDIM"
Fenerbahçe uzun süre peşinden koştu Roberto Carlos'un. Sizce bu transfer gerçekleşebilir miydi? Ve eğer gerçekleşseydi doğru bir transfer olabilir miydi?
İyi para verdikten sonra gelirdi tabii ki. Ama bana göre doğru olmazdı. Türk kulüplerinin böyle bir lüksü yok. Arap ülkelerinde şeyhler korkunç paralar veriyor. Ama bizim gibi ülkelerde böyle transferleri ben doğru bulmuyorum. Kariyerinin sonuna gelmiş oyuncuların Türkiye'de gereği yok.

"FENERBAHÇE TÜRKİYE'NİN LYON'U OLUYOR"
Fenerbahçe son yıllarda transferde pek çok yıldızı bünyesine kattı.
Fenerbahçe artık Türkiye'nin Lyon'u olma yolunda ilerliyor. Çünkü diğer kulüplerle aradaki yıllık gelir farkı %100'e çıktı neredeyse. Fenerbahçe rakiplerini gelir açısından ikiye katladı. Bu da Aziz Yıldırım yönetiminin en büyük başarısıdır. Fenerbahçe'nin gelirleri daha da çok artacaktır ve Fenerbahçe 5-6 yıllık bir program yaparsa Avrupa'nın çok önemli kulüplerinden biri olabilir. Çünkü bunu sağlayacak finans yapısına kavuştu.

"G.SARAY AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZATMADI"
Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Galatasaraylı taraftarlar son yıllarda yıldız oyuncu transferine hasret kaldı adeta.

Çok güzel bir ata sözümüz var. Ayağınızı yorganınıza göre uzatacaksınız. Bunu yapmazsanız sonuçlarına katlanırsınız.

Galatasaray geçmişte bunu yapmadığı için mi bu halde?
Tabii ki. Mesela Galatasaray'da Emre, Okan bedavaya gitti. Mukaveleleri uzatılsaydı para kazanırdı kulüp. Jardel, Serkan Aykut, Bülent Akın'a verilen paralar 30 milyon dolardan fazla. Sonra Ribery. Galatasaray'ın sırf bunlardan uğradığı maddi zarar, borcunun yarısı kadar.

"BÜYÜK BİR YILDIZIMIZ DAHA RUSYA'YA GİDEBİLİR"
Rusya'ya önce Fatih'i ardından da Caner'i gönderdik. Arkası gelecek mi bunun?
Bu sezon sonu Türkiye'den önemli bir futbolcu gidebilir. Bir sürü futbolcumuza talep var. Fatih'i 2 yıldır istiyorlardı mesela.

Fatih Tekke gibi büyük bir yıldız mı, yoksa Caner gibi genç bir yıldız mı gider sezon sonu?
Büyük bir yıldız gidebilir.

Kim? Ya da hangi takımımızdan?
Herkes olabilir. İsim vermeyiyim.

"TÜRK MEDYASINDA IRKÇILIK VAR"
Sizin işiniz imza atıldığı zaman bitmiyor tabii ki. Oyuncu, Türkiye'de oynadığı sürece özel sorunlarıyla da ilgilenilyorsunuz. Sıkıntıları nedir yabancı futbolcuların?

Türkiye'de medyada ırkçılık var !

Nasıl yani, siyahi oyunculara karşı mı?
Yok. Siyahilikle ilgili değil. Yabancı oyunculara karşı ayrımcılık var yani. Yabancı-yerli ayrımı var. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu yok. Örneğin yakın bir ülkeden örnek vereyim. Olympiakos'da Panathinaikos'ta 15-16 tane yabancı var. Ya da Fatih Tekke'nin takımı Zenit'te 16 tane var. Bunların 8-9 tanesi kenarda bekliyor. Ama hiçbir zaman Rus medyası "Bunlara dünyanın parasını verdik" diye ayağa kalkmıyor. Çünkü Rus da futbolcu, Yunanlı da futbolcu, diğerleri de futbolcu. Önce insan sonra futbolcu. Ama Türkiye'ye biri geldi mi sorunu olmayacak. En ufak bir sorunda ipe sapa gelmez şeyler söyleniyor. Futbolcu da 1 ay sonra diyor ki "Ben nereye geldim!". Bu ayrım, Türk futbolu açısından çok tehlikeli.

Bu giden futbolcular. Eğer basınımız hakarete varan eleştiriler yapmasa kalacaklar mıydı?
Türkiye'de Hagi'nin haricinde çok uzun süre kalmış, çok başarılı olmuş bir tane yıldız söyleyemezsiniz. Hagi kaldı sadece, o da Avrupa defterini kapatmıştı ve Meksika'ya gidiyordu. Bunun dışında Ortega, Anelka, Carew, Ribery, hepsi gitti. Önemli yıldızlar Türkiye'de barınamıyor. Ama kimse sorgulamıyor. Bunlar niye gitti. Bizde hiç hata yok mu? Türkiye'de yıldızları barındırmak için ortam yok. İnsanlar rencide ediliyor spor basınında. Aslında gelen oyuncular İstanbul'u çok seviyor. Tesisler iyi. Paralar geç ödeniyor. Baskılar var. Kameralar her yerde peşlerinde. Kulüplerde de profesyonel yapılanma olmadığı için çabuk kaçıyorlar.

"TÜRK YÖNETİCİLERİNE DÜRÜST DEĞİL GÖZÜYLE BAKILIYOR"
Türkiye'de Avrupa standartlarına yakın olan bir kulüp var mı?

Örnek gösterecebileceğim bir kulüp yok. Çünkü maçlarını kazanan kulüp iyi. Ama 2-3 maç kaybettikleri zaman inanılmaz bir şekilde karışıyorlar. Çünkü sabır yok. İngiltere'deki Ferguson ve Wenger örneklerini biliyoruz. Özellikle Ferguson'un ilk yıllarında ne kadar başarısız olduğunu, Manchester derbisinde Manchester City'e 5-1 yenildiğini biliyoruz. Ama sonrası ortada.

"YABANCI SAYISI SERBEST BIRAKILMALI"
Dünyanın dört bir yanında futbol camiasından insanlarla görüşüyorsunuz. Türk kulüplerine hangi gözle bakıyorlar?

Türkiye'nin futbolda itibarı yok. Futbol başarısı olarak sıralamalardaki yerimiz ortada. Türk yöneticisi dürüst olmayan, futbolcunun parısını ödemeyen bir imaja sahip. Berbat bir imajları var yani dünyada. FIFA'daki dosyaların yarısı Türkiye'den neredeyse. Benim yetkim olsa Türkiye'deki bütün kulüpler borçlarını ödeyene kadar transferi yasaklardım. Türkiye'de yabancı kaosu da ancak sayının serbest bırakılmasıyla biter.

Ama siz bir menajersiniz ve sizin işinize gelir bu durum. Yabancı sayısının serbest bırakılmasının kendi çıkarınız için değil de Türk futbolu için gerekli olduğuna nasıl ikna edeceksiniz beni?
Rekabetten korkmamalıyız. İtalya son Dünya şampiyonu. İnter'de 25, Milan'da 20 tane yabancı var. Bütün takımlar böyle. Yunanistan son Avrupa Şampiyonu, önemli takımlarında 10-15 tane yabancı oyuncu var. Biz mi daha başarılıyız yoksa onlar mı? Ya da altı yabancı olsun ama oynama sayısı 3 olsun. Çünkü alınan yabancıyı zorla oynatmaya çalışmak, onlar için inanılmaz bir işkence oluyor. Mesela yabancı oyuncu sakatlanıyor ve sonra inanılmaz bir baskı yapılıyor oynaması için. Ve tüm bunlar Türkiye için hem imaj hem de para kaybı oluyor. O yüzden her alınan yabancıyı zorlamayla Türk futbolu bir adım ileri gitmez. Yabancı sayısı serbest bırakılırsa, oynayacaklara limit de konabilir ve yabancılar arasında rekabet başlar. Türk oyuncular da kendini geliştirir ve Türk futboluna katkısı olur. Yoksa bu sistemle yabancıların da Türk futboluna katkısı olmaz.

[email protected]