Bu eşleşmenin hikayesi büyük!

Galatasaray-Chelsea eşleşmesi, tek bir adamın, bir futbol kahramanının hikayesi üzerinden anlatılabilir. O adam, Didier Drogba.

2004 yılında Mourinho'nun, "efsane olmak istiyorsan, benimle Chelsea'ye gelmelisin" sözleriyle Fransa'dan İngiltere'ye doğru yola çıkan Drogba, Chelsea tarihinin en iyi 3 transferinden biri olarak gösteriliyor.

Oysa o günlerde, Chelsea'ye attığı imza daha henüz kurumadan, Drogba transferi için "26 yaşındaki santrfora 24 milyon vermek Mourinho'nun deliliğinin kanıtı" yorumları yapılıyordu. Portekizli teknik direktör, bu eleştirilere tek bir cümle ile cevap vermiş, "Drogba'yı takımdan ayrıldığı gün konuşalım" demişti. 320 kez sırtına geçirdiği Chelsea forması ile, Mourinho'nun kehanetini gerçekleştirip efsane oldu. Chelsea'den ayrılıp Çin'e gittiğinde ise Mourinho'nun bir kehaneti daha gerçek olacaktı; Chelsea, Drogba'yı çok özleyecekti.

Çin macerası kısa sürdü ve Drogba Avrupa'ya Galatasaray forması ile geri döndü. Sarı kırmızılılar ona "Çare Drogba" dediler...

2013-2014 sezonu Şampiyonlar Ligi son 16 turu kura çekimi öncesi, Jose Mourinho, eşleşmek istediği takım sorulduğunda şu cevabı verdi:

"Rakiplerin hepsi zorlu... Rus şampiyonu, Yunanistan şampiyonu, Leverkusen gibi tehlikeli bir Alman takımı ve Türklerin kral Drogba'lı şampiyonu... Galatasaray çok zor bir rakip olur, geçen yıl o statta kalp krizi geçirecektim neredeyse... Ama Drogba, Stanford Bridge'e gelip, benden bile daha coşkulu bir karşılamayı yaşayıp benim hissettiğim o müthiş duyguyu hissetmeyi hak ediyor"

Kuralar çekildi ve Mourinho'nun dilekleri kabul oldu, Galatasaray Chelsea ile eşleşti. Didier Drogba ise en az Jose Mourinho kadar sevindiğini, Instagram hesabından paylaştığı mesajla gösterdi.

"Harika bir kura çekimi. Turnuvadaki en şanslı adam benim. İki maçı da evimde oynayacağım. Birkaç aya görüşmek üzere."
Drogba'ya ilk cevap ise Chelsea kulübünden geldi...

"Yakında görüşeceğiz Didier"

Drogba'nın eski takım arkadaşları, bu kez rakip olarak karşılaşmanın heyecanını yaşarken, John Obi Mikel'in cümleleri Maviler'in soyunma odasındaki ruh halini yansıtıyordu.

"Büyük kupaları kazandı. Büyük kişiliği olan büyük bir oyuncuydu. Buraya yeni kulübü Galatasaray ile birlikte gelecek. Onun buraya geri dönmesine kendimizi kaptırmamalıyız, maçı kazanmak istiyoruz"

Kura çekiminden bugüne dek, hem Galatasaray hem de Chelsea taraftarları, çeyrek finalin kapısındaki bu eşleşmenin heyecanını yaşıyorlar. Öte yandan Chelsea kanadı için bu maçlar, Didier Drogba ile yeniden buluşma ve özledikleri kahramanlarını yeniden görme fırsatı...

Hikaye buraya kadar son derece keyifli sürse de, İngiltere'de bir adam ayağa kalktı ve peri masalına dönen Drogba-Chelsea buluşmasının o kadar da masum olmadığı iddiasını ortaya attı.

Liverpool'un eski futbolcusu, bugünün futbol yorumcusu Jamie Redknapp, tüm bu Drogba dialoğunun aslında Mourinho'nun bir oyunu olduğu öne sürdü.

Tüm bunlar bilinçli bir çaba... Drogba'yı yumuşatıp duygularına hitap ederek onu etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Mourinho’nun son dönemde rakibin en iyi oyuncusu üzerinde numaralar yaptığını görebilirsiniz. Maçtan önce de tünelde sarılırken göreceğiz. Kendisine ne kadar iyi olduğunu söyleyecek ve yatıştırmaya çalışacak. Drogba’yı psikolojik olarak ele geçirecek. Bu Mourinho'nun taktiği”

Drogba-Chelsea-Galatasaray üçgeninde, bir kahramanın en çok sevildiği renklere karşı mücadelesinin peri masalı mı? Yoksa hepsi Mourinho'nun dahice ama bir o kadar da acımasız psikolojik ele geçirme taktiği mi? Gerçeği belki de asla öğrenemeyeceğiz ve herkes kendi inanmak istediği hikayeyi seçecek.

Drogba'ya gelince... Stanford Bridge ve TT Arena... Her köşesini ezbere bildiği bu iki stada da on binlerce insanın sevgi ve saygısı altında büyük bir gururla çıkacak... Drogba, evim dediği bu iki statta da birbirinden güzel goller attı, yine atacak...