Bu bir Hamza Hamzaoğlu hikayesi! (FARKLI AÇI)

Video yükleniyor...

Galatasaray taraftarı bu aralar bambaşka bir heyecan içerisinde. Zira Hamza Hamzaoğlu kısa sürede takıma bambaşka bir ruh kazandırmış gibi gözüküyor. Oyuncuların mutluluğu ve iştahı yüzlerine yansırken taraftarlar da Akhisar maçı sonrası gelecek için daha umut dolu.

Hamza Hamzaoğlu, camianın içinden gelen isimlerden. 1970 Gümülcine doğumlu Hamzaoğlu, Kıbrıs savaşı sonrası Yunanistan’daki gerginlik devamında 7 yaşında ailesiyle birlikte oldukça maceralı bir biçimde bir traktörün römorkünde Türkiye’ye, İzmir’e göç etti.

Kimliği olmadığı için girdiği Altay altyapısında resmi maçlara çıkamayan küçük Hamza’ya, soyadını da ilkokul öğretmeni verdi. Dedesinin de adı olan Hamza’dan yola çıkarak soyadı da Hamzaoğlu oldu.

Futboldan önce atletizmle de uğraşan küçük Hamza, Altay’dan İzmirspor’a geçti. Bu süre zarfında 4 yıl bir avukatın, 4 yıl da bir elektrikçi akrabasının yanında çırak olarak çalıştı. 1989’da İzmirspor’da profesyonel kariyerine başlayan Hamza iki sezonda toplam 9 gol attı ve kendisini gösterdi.

Hamzaoğlu’na Galatasaray kapısını ise, Sepp Piontek, Fatih Terim ikilisinin yetenek avı açtı. Hamza, ülke genelindeki karmalarda aslında dikkat çekmedi. Ama bu karmalardan oluşan Milli Takım’ın, İzmirspor’la oynadığı hazırlık maçında sol bek performansıyla Fatih Terim’in gözünü kamaştırdı.

1991 yazında ise İzmirspor’dan Galatasay’a transfer oldu. 21 yaşında ikinci ligden kendisini bir anda Galatasaray gibi bir camiada bulan Hamza için Adana Demirspor maçı başka bir yere sahipti.

Kornerden gelen topu kafayla ağlara gönderip, maç içerisinde yaptırdığı penaltıyı telafi ettiğinde ise ağlayarak yaşadığı gol sevinci, aslında omzundaki yükün de ne kadar ağırlaştığının göstergesiydi.

Galatasaray’daki ikinci sezonunda şampiyonluk yaşayan Hamza Hamzaoğlu, aynı sezon Türkiye Kupası da kaldırdı. O sezon Karşıyaka ve Gençlerbirliği maçlarında da 1’er gol attı.

Feldkamp’ın aşırı sakin ve uysal gördüğü Hamza’yı her maç öncesinde Falco Götz’le bilerek sinirlendirmesi, alman teknik adamın Hamza’yı maçlarda daha rakibi ısıran bir oyuncuya dönüştürüyordu.

Hamzaoğlu’nun 3. sezonunda da Fenerbahçe’yle kıran kırana geçen şampiyonluk yarışını kazanan Galatasaray şampiyonluğa ulaşıyordu. Trabzon deplasmanı, Gaziantepspor ve Altay maçlarında goller atan Hamza, 2. Kez lig şampiyonluğu sevinci yaşadı.

Ancak o sezonu Hamzaoğlu için asıl unutulmaz kılan, tarihe geçerek Manchester United’ı eleyen Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi gruplarına adını Türk futbol tarihinde ilk kez yazdırmasıydı.

Sonraki sezon ligde işler yolunda gitmedi. İç sahada alınan Samsun, Gaziantep ve Antalya yenilgileri takımı zirveden uzaklaştırırken Hamzaoğlu ve arkadaşları, şampiyonlar ligindeki Barcelona zaferiyle teselli buldular.

Son sezonunda takıma kaptanlık yapan 25 yaşındaki Hamza, sözleşme uzatma teklifinin gelmemesi üzerine İstanbulspor’a transfer oldu. Çocukken Cemil Turan hayranı olan, ancak Galatasaray’a kaptanlık yapan Hamza, Ali Şen’in cazip teklifini de “herkes beni Galatasaraylı Hamza olarak hatırlasın” diyerek geri çevirdi.

Akhisar’daki mucize performansı devamı Kendisini bu kez yardımcı teknik direktör olarak Milli Takım’a seçen Fatih Terim’in yanından, yaklaşık 20 yıl sonra Sarı-Kırmızı camiaya geri döndü Hamza Hamzaoğlu. Tuttuğum değil tutulduğum takım diyerek başladı işe. Beyefendiliği, centilmenliği sempati toplayan Hamzaoğlu, camianın da kendisini ne denli özlediğine tanıklık etti Akhisar maçı sonrasında.