“Bizim şampiyonluklarımız temiz“

“Bizim şampiyonluklarımız temiz“

ATV'de Ersin Düzen'in sunduğu, Ahmet Çakar, Kazım Kanat ve Gürcan Bilgiç'in katılımcı olduğu "Santra-Özel" programına katılan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı:

Açıklamalarına Alex'le yapılan transfer görüşmelerine değinerek başlayan Yıldırım, "Sporcularımızla onları motive etmek adına bir yemek yedik. Alex'in menajeri ile de yazılanlara rağmen oluşturulmaya çalışılan olumsuz ortama rağmen bugün konuştuk. Özellikle söylüyorum ki para konuşmadık. Yapmak istediklerimizi hedeflerimiz konuştuk ve Alex'in kalması konuasunda elimizden geleni yapacağız. Mutabakatı sağladık. Gelecek hafta yine gelecek ve bizce uygun olan 2 yıl için sözleşme imzalayacağız dedi.

"ALEX'İN YAPTIKLARINI ANLATMAKLA BİTMEZ"
Alex'in Fenerbahçe Kulübü'ne 2 yıldan fazla zamandır yaptıklarını anlatmakla bitmez" diyen Yıldırım, "Ben sadece bunun için kendisini ayakta alkışladım. O hareketimizle emeğe karşı saygımızı gösterdik dedi. Alex ya Fenerbahçe'de oynar ya da memleketine gider. Alex'in parayla işi yok. Alex karakterli bir oyuncudur. Parayı herşey olarak görmemek gerekir" dedi.

"ALEX'İN İŞİ AYRI"
Alex'in koşmadığı eleştirileri için "Herkesin takım içerisinde yapacağı işler ayrıdır. Bugün Alex 12 golle gol krallığı yarışında zirveye ortak. Asistleri ile zirvede. Üstelik bunları sakat haliyle yapmış durumda, Alex'i değerlendirirken iki yıldır yaptıklarını da değerlendirmek lazım" dedi.

Yabancı transferleri konusunda konuşan Yıldırım, Appiah transferinde, orta sahaya ihtiyaç duydukları isim olarak Appiah için Juventus ile görüştüklerini ancak olumsuz yanıt aldıklarını, Vieira transferi ile birlikte olumlu bir hava olması sonucunda Daum'a danıştıklarını, Daumun da "Durmayın alın" dediğini belirtti.

Kezman, Lugano ve Edu transferinde de aynı sürecin işlediğini belirten yıldırım, Zico'ya danıştıklarını açıkladı.

Daum'un memleketine dönmek istediğini belirten Yıldırım, "Şampiyon olsak dahi Daum gidecekti" dedi. Daum'un gitmesinin ardından pek çok isme yöneldiklerini belirten Yıldırım, "Bugün olsa yine Zico ile anlaşırdım" dedi. Daum'un gitmesinin ardından Scolari ile bile görüştüğünü belirten Aziz Yıldırım, "Hatta parasal konuları bile konuştuk ancak her konuşmamızda Real Madrid ve diğer büyük kulüpler için Dünya Kupası'nda tur atlatıkça kendisi beklentilere girdi. Bizim ise kaybedecek zamanımız yoktu. Zico ile milli takımının kampında görüştüm" dedi.

"İSTESEM CAPELLO'YU GETİRİRİM"
Zico ile görüşmemizde kendisi 'İyi yerlere gelmek istiyorum' dediğini arkadaşlarıma anlattım. Yoksa ben Aziz yıldırım olarak Capello'yu da getiririm. Fenerbahçe olarak söylemiyorum. Kendisinin yıllık aldığı meblağ yaklaşık 7 milyon Avro. Ancak O'nu da olası başarısızlıkta göndermenin faturası ödenebilecek gibi değildi" dedi.

"FUTBOLCULARIN DEĞERİNİ MAALESEF BİZ DÜŞÜTÜYORUZ"
"Futbolcuların değerini maalesef biz düşürüyoruz" diyen Yıldırım, Fenerbahçe'nin beğenilmeyen yabancılarının bugün istenildiği taktirde satılabileceğini menajerlerin belirttiğini söyledi.

Şampiyonlar Ligi'nde bir Türk takımının başarılı olması bugünkü yabancı kısıtlamasıyla mümkün değil dedi. Tek seferlik başarıların her zaman alınabileceğini, ancak 8 yıllık yöneticilik döneminde anladığının sürekli başarı için yeni düzenlemeler yapılması gerekliliğidir" dedi.

Aziz Yıldırım istifaları ile ilgili sorulan bir soruya, "Fenerbahçe veya herhangi bir kulübün başkanlığı gündemi değiştirmek için olamaz. İlk istifamın sebebi ailevi idi. Bu işe girdim zaman uğraştığım sorunlar nedeniyle çocuğumun okuluna dahi gidemedim. Hatta ilk seferinde bunun haber olması nedeniyle takımın demoralize olması sonucunda kampa gidip futbolcularla konuşmak zorunda kaldım. Sadece o havayı dağıtmak için" dedi.

"2009'DA BIRAKMAYI ARZU EDİYORUZ"
Geçen senenin sonundaki istifası ile ilgili ortamın değişmediğinin belirtilmesi üzerine Yıldırım, "O zamanda üzerimde camiadan çok ciddi bir baskı oluştu. Artkadaşlarla yaptığımız konuşmada geri dönme kararı aldık" dedi. 2009'daki kongreye kadar artık görevi bırakmayacaklarını belirten Yıldırım, "Bizi kongre seçiyor. O zaman içerisinde şartlar oluşursa bırakırız ki şartların oluşmasını da arzu ediyorum. Yani bizden sonra bu kurumsal mücadeleyi devam ettirecek arkadaşlar gelirse bu görevi devrederiz" dedi.

Fenerbahçe yönetimini devralacak genç isimlerin de sırada olduğuınu belirten Yıldırım, "Ali Koç gibi, Ferit Şahenk gibi önemli isimler var. Tek istediğim bize yapılanlar onlara yapılmasın" dedi.

"ANADOLU KULÜPLERİNE BİAT ETTİLER"
Diğer Kulüplerle olan ilişkilerinin kötüleşmesinde kendilerinin bir hatası olmadığın, aksine haklı olduklarını belirten Yıldırım, "Eski başkanlarla aramız iyiydi. Sayın Özhan Canaydın, Atay Aktuğ ve Yıldırım Demirören Swiss Otel'de naklen yayın gelirlerinin paylaşımı üzerine toplandık. Paylaşımla ilgili Anadolu Kulüplerinin o zamanki deklarasyonu üzerine, diğer büyük kulüplerlin daveti üzerine buluştuk. O zaman aramızda bir protokol oluşturup Anadolu Kulüplerinden futbolcu almayacağımıza-satmayacağımıza dair akit yaptık ve kamuoyuna deklare ettik. Onlar sanki bunlar olmamış gibi aksini yaptılar. Anadolu kulüplerinin kararına biat ettiler. Biz ise olduğumuz yerde durduk ve diğer kulüplerle de ters düşmüş olduk. Merak ediyorum Anadolu Kulüpleriyle bir problem olsa Özhan Canaydın ne diyecek" dedi. Diğer kulüplerin başkanlarıyla arasının hala iyi olduğunu belirten Yıldırım, onlarla zaman zaman görüştüğünü belirtti.

"DENİZLİSPOR'UN KÜMEDE KALMASI BİLEREK SON HAFTAYA BIRAKILDI"
Aziz Yıldırım, geçtiğimiz sezonun son haftasında kaçan şampiyonluk üzerine de çarpıcı iddialar ortaya attı: "Ulusoy Federasyonu hakemlere etki yapıyor, hakemler de maçları onların istediği biçimde yönetiyorlar. Maçlara giden hakemler etki altında. Biz bugün Haluk Ulusoy ile çatışma halinde görünüyorsak, hakemler de normal olarak etki altında kalacaktır. Son seçimde biz hiçbir şey yapmadık, karışmadık. Geldi, ben değiştim, dedi. Ama geçen sene o geldikten sonra yaşadıklarımızı hatırlayın. Siz hakem olsaydınız o maçı (Denizlispor maçını kastediyor) o şekilde devam ettirir miydiniz? O maçı da bırakın, oraya gelene kadarki 6 maçı alın bir inceleyin. Gece pazarlıklar yapıldı maçlar üzerine. Ligin aşağısındaki takımlar üzerine pazarlıklar yapıldı, Denizlispor'un son nefesini bizim karşımızda alacağı şekilde bir ayarlama yapıldı."

"TÜRK FUTBOLU, ULUSOY DÖNEMİNDE KİRLENDİ"
"Temiz toplum istiyorsak temiz spor istiyorsak, federasyondan en alttaki amatör kulübe kadar temiz olacağız. Eğer siz temiz değilseniz arkadaki insanları suçlayamazsınız." diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hadi Türkmen'in ve Hüsnü Hayali'nin iddialarını okuduk, dinledik. Milli takım hakkında bile iddiaları var. Türk futbolu, Ulusoy döneminde kirlendi. Neden bu iddiaları spor basını araştırmadı? İkisi de (Türkmen ve Hayali) TFF'de yöneticilik yapan insanlardı. Bu ikisinin iddiaları spor basını tarafından neden incelenmedi?"

"BİZİM ŞAMPİYONLUKLARIMIZ TEMİZ"
Kendi şampiyonluklarında kirlilik olmadığını belirten Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, "8 seneden beri Ortega, Anelka, Alex, Appiah hangi takımda oynadı? Hepsi Fenerbahçe'de. Hep iyi oyuncular Fenerbahçe'de oldu. Şampiyonluk iyi futbolcularla olur." dedi. Yıldırım hangi şampiyonlukların kirli olduğu yönündeki soruya ise cevap vermekten kaçındı.

"TOPLUM OLARAK ZENGİNLERE KARŞIYIZ"
Yıldırım, diğer kulüp taraftarlarının kendilerini kıskandığı yönünde oluşan görüşler içinse "Toplum olarak zenginlere karşıyız. Onda var bende yok düşüncesi var. Ben kıskanç değilim. Türk futbolunun ileri gitmesi için sadece Fenerbahçe'nin ileri gitmesi yetmez." yorumunu yaptı.

"STADIMIZI DEVLET DEĞİL BİZ YAPTIK"
"Fenerbahçe stadını Fenerbahçeliler yaptı. Fenerbahçelilerin cebinden çıkarak yapılan bir stattı. Devletin bir lirası yok orada. Stat da bizim malımız değil, GSGM adına yaptık. 80 milyon dolar harcadık yaptık." diyen Aziz Yıldırım, Seyrantepe'ye stadı kim yaparsa stadın onun olacağını savundu:

"SEYRANTEPE'Yİ DEVLET YAPARSA, ORASI G.SARAY'IN STADI OLMAZ"
"Seyrantepe'nin çıkış notktasında iki kooperatif vardı ama Galatasaray gidip orada üst kullanım hakkını aldı ve orada bir rant oluştu. Rant olmasa stat yapılsın. Eğer devlet yapacaksa stadı devletin stadı olur. Galatsaray'a yapılmış bir stat olmaz. Bir yanım karşı çıkıyor ama diğer yanım da bu ülkeye stat yapılıyor diyor karşı çıkmıyor. Orada bir fark var."

Aziz Yıldırım, kendi başkanlığı döneminde birlikte yola çıkıp sonra ters düştüğü isimler içinse ilginç sözler sarfetti:

"CAMİADAN ÇIKARI OLANLARI KIZDIRDIM KÜSTÜRDÜM"

"Geçen sene 42 milyon dolar vergi verdik. Geçen seneki gelirimiz 152 trilyon. Yayın gelirinden 15 milyon dolar aldık. Piyangodan 15 trilyon girdimiz var. Taraftar kartında 83 bine ulaştık, 100. yılda 100 bin tane demiştik, daha 7-8 ayımız var. Fenerbahçe'de 562 çalışan var, günlük olarak gelenleri söylemiyorum, bunlar aylıklı çalışanlar. 2.320 tane lisanslı sporcumuz var. Tesisleri zaten biliyorsunuz. Tabii ben bu noktaya gelirken camianın içerisindeki bazı çıkarı olan insanları küstürdüm, kızdırdım. Ama bunları yalnız yapmadım, yönetici arkadaşlarımla yaptım. Fenerbahçe'nin tüm birimleri demokratiktir, hiç müdahale etmedim."

"KİM TANIYORDU HAKAN BİLAL KUTLUALP'İ?"
"8 senede kulüpten ayrılan yöneticilere gelelim. 8 tane kongre yaptım, 120 yönetici değiştirebilirdim. Şadan Kalkavan için birşey söylemeyeceğim, onunla neden ters düştüğümüzü söylemem. Uğur Dündar kendi isteğiyle ayrıldı. Sayın Atilla Kıyat "Daum'u getiriseniz ayrılırım" dedi ve ayrıldı. Ben göndermedim.
Hakan Bilal Kutlualp kendi kendine çıktı bir gazeteye beyanat verdi, bizleri suçlayıcı şeyler söyledi. Sonra televizona çıktı, bunlar aile içinde olan şeyler biz kendi içimizde hallederiz dedi. Ben dedim ki halledemeyiz. Bizden mutlu değilsen istifa edersin dedim. Kim tanıyordu Hakan Bilal Kutlualp'i? Tanıyor muydunuz daha önce? Onu oraya listeye yazıp, seçtiren kim? Kimleri aracı soktuğunu da ben biliyorum listeme girmek için. Siz zannediyor musunuz ki herşeyi o yaptı. Mahmut Uslu da gitti onunla Brezilya'ya, kimse tek başına yapmadı. Ben de tek başıma yapmadım, biz beraber yaptık."

"TAHİR KIRAN KULÜBÜ KARALAYICI KONUŞTU"
"Bu ana kadarki saydıklarımın hiçbiri Fenerbahçe'yi karalayıcı şeyler söylemedi. Hepsi beni eleştirdi ama kulübe birşey demedi. Ama Sadettin Saran ile Tahir Kıran kulübü karalayıcı şeyler söyledi."

"BESCHASTNYKH'NİN TRANSFERİNDE SAHTE İMZA VAR"
"Fenerbahçe'nin bir tüzüğü var ve herkesin görevi belli. Saran'ı disipline ben vermedim. Kendi yanında çalışan bir kişi geldi, Beschastnykh'in transferinde bir sıkıntı olduğunu söyledi bize anlattı. Saran ve Oğuz Çetin internetten bakmışlar bonservisinin elinde olduğunu görmüşler, sonra da tranfser etmişler. UEFA sitesinde de bonservisin bedelsiz olduğu görünüyor. Karar defterimizde de böyle yazıyor. Düşük bir fiyatla aldık. Sonra 2 gün kala transferin bitinem Spartak Moskova'dan bize bir yazı geldi (800  bin dolar getirmezseniz bu oynucu sizde oynayamaz) diye. Bunun üzerine Sadettin Saran devreye girdi, gitti Moskova'ya, gazetelerde manşette var, mafyaynın elinden aldık diye, sonra orada ödedi bonservisi ve biz de kendisine 800 bin doları kendisine ödedik. Bu olaylar olduğu zaman Nihat Özdemir beni aradı, bu adamı aldık, bu parayı ödemezsek vermiyorlar, (bu artık Sadettin'in değil Fenerbahe'nin sorunu) dedi, biz de o parayı ödedik."

"PARAYI SADETTİN YEDİ DEDİ"
"Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok. Saran, bu oyuncunun Spartak Moskova ile sözleşmesi olduğunu söyleyince bu parayı ödedik. Sadettin bey İstanbul'a gelince bir evrak verdi. Sonra bir gün Hakan Bilal Kutluap bana (Beschastnykh'te bir sorun varmış biri senin le görüşmek istiyor) dedi. Sonra o arkadaş geldi, adı Hakkı Şahin'di. (Sıkıntılar var) dedi. (Bu parayı ödemediler, bu parayı aldı kendisi yedi dedi, 100 bin Dolar başkana verdi, kalanı kendisi yedi) dedi. Beschastnykh'in bonservisi için gelen evraktaki imzanın sahe olduğunu söyledi. Sonra bir anlaşma daha verildi bize Saran tarafından. Orada da transferin nasıl yapılacağı yazıyordu. Ama oradaki imza da sahteymiş. O anlaşmada diyor kİ 800 bin Dolar alacağız, makbuz vereceğiz, bunun vergisini de ödeyeceğiz. Bunun üzirine ben bizzat kendim gittim Moskova'ya. Bu imza senin mi değil mi dedim. Başkan bana (benim imzam değil) dedi. Ben yokkan içeride atılmış dedi. Başka sorular da sordum ama onları anlatmayacağım. Sonra bu imzaları ve başkanın gerçek imzası bilirkişiye gönderildi. Bilirkişi de imzaların birbirini tutmadığını söyledi. Biz de disiplin kurulana gönderdik. Disiplin kurulu da bu kararı verdi."

Yıldırım son dönemde ortaya atılan şike iddiaları konusunda da konuşurken, Cihan Oskay olayını günlerce işleyen medyanın, Fenerbahçe'nin lehine görünen iddiaları ise gündemine almadığını savundu. Yıldırım, çok tartışılan bir sözüne de açıklık getirdi:

"HÜSNÜ HAYALİ KONUŞTU, KİMSE YAYINLAMADI"
"Bugüne kadar bana saldıranlara bir şey yapmadım. Bana saldırırsa gider mahkemeye hesabını sorarım. Fenerbahçe şike yapıyor dedi. o gazeteciler de geldi disiplin kurulunda bunları söylediğini anlattı. Fenerbahçe ile ilgili bir haber olunca bütün medya ilgileniyor. Ama TFF'de yöneticilik yapmış iki kişi TFF ile ilgili çok ilginç açıklamalar yaptı. (Aziz Yıyldırım, Ulusoy'la ile böyle olmazaydı Fenerbahçe şampiyon olur her sene) dedi Hüsnü Hayali.  Kimse yayınlamadı. Bunlar neden ana haberlerde yayınlanmadı? Fenerabhçe'ye karşı çifte standrat var. Benimle ilgili iddiaa olsa yayınlanırdı.
Cihan Oskay olayı bana aylar önceden söylendi. Ben de böyle bir olay yok istediğini yapsın dedim. Bu kaset aylar önce TFF yöneticileri tarafından Almanya'da izlendi."

"BENİM AKLIMDAN ŞÜPHENİZ YOK HERHALDE"
"Şampiyonluklar masada kazanılmıyor derken, saha dışı derken, kulübü büyütmeyi, tesisleşmeyi kastettim. Benim aklımdan şüpheniz yok heralde. Art niyetim olsa bunu herkesin önünde söyler miyim?"

"ULUSOY'A GELME DEMEDİK"
"Biz Ulusoy'a gelme dededik, yanlış zaman yanlış mekan dedik. Diyelim gelseydi, bir olay olsayldı, bunu önlemenin mümkünü yoktu. Bu hepimizi uzerdi. Federasyon başkanına karşıyız diyle ona karşı yapılacak bir hareket bizi üzmez mi ki? Stat 52 bin kişi, engeleleymezdik. Biri çıkacak bir şey söyleyecek, ben de kalktım ayağa nasıl susturacağım?"

"ÖZHAN CANAYDIN İÇ MESELEMİZE KARIŞTIĞI İÇİN..."
"Biz Özhan Canaydın hakkındaki son açıklamayı bizim iç meselemize karıştığı için yaptık. Biz bugüne kadar bir rakibimizin iç meselesi için bir açıklama yapmış mııdık? Ama onlar Ulusoy ile bizim aramızdaki bir mesela hakkında konuşunca biz de o açıklamayı yaptık."

"KONTROLÜMDEN ÇIKTIKLARI İÇİN BAĞIRIYORLAR"
"Tribünümüzdeki olayalara hiç karışmadım, benimle alakası yok. Kendi aralarında bir meseleydi hiç karıştım mı? Hepsini bu sezon başı çağırdım, birlik beralerlik içinde olun dedim, sonra da hiç karışmadım. Kontrolümden çıktıkları için bağırıyarlar zaten. Ama ben korkmuyorum. Ben görevimi yapıyorum. Benim dışımda görevini yapacaklar var. Biri devlet öbürü de basın. Onlar da görevini yapacak, ama malesef f biz yalnız kaldık. Stata bıçakla girdiler, ben mi aradım üzerlerini? Geçen sene Everton maçında silah sıkıldı dendi, ben mi sıktırdım, ben mi aradım üstlerini." 

"BU TAKIM BENİM ESERİM"
"Bu takım benim ve yöneticilerin eseridir. Zico ile birlikte beraber yaptık bu takımı. Ne sorumluluk varsa benimdir ve arkadaşlarımındır. Sorumluluk varsa kaçmam. Taraftar da kulübün sahibidir. Şimdi Gürcan diylor ki müşteri uyandı, taraftar için müşteri diyor. Müşteri yoktur, taraftar ve kongre üyeleri bu külübün sahibidir. Taraftarı biz müşteri yapmadık. Dünyanın her tarafında taraftar külube destek verir. Ben hesabı genel kurumlda veririm. Kulübün tek sahibi Fenerbahçeliler."

"TARAFTARI GERİYORSUNUZ"
"Bu sene iyi oynamıyoruz ama geçen seneki Galatasaray'ın 1 puan önündeyiz. Taraftarı geriyorsunuz. Volkan'a biri bir laf ediyor, Fenerbahçeli olup olmadığı belil değil, o da cevap veriyor. Ama başyka kulüpte futbolcu taraftara küfredilor, gündeme bile gelmiyor. Volkan'a jöleler getiriliyorl Ben hayatımda Azizsilin yapmadım."

DEV ZİRVEYE ONAY
Birgün Avrupa şampiyonu olacaklarını, şu anda kulüp yapısı itibariyle Türkiye'de buna en yakın kulübün kendileri olduğunu savunan Aziz Yıldırım, Ahmet Çakar'ın "Bir televizyon programında Özhan Canaydın, Yıldırım Demirören ya da Haluk Ulusoy ile bir araya gelir misiniz?" sorusuna da olumlu yanıt verdi. Yıldırım, "OnIarla dışarıda bir araya gelip sohbet etmem. Ama gerekiyorsa oturur tartışırım, konuşurum." dedi.