Bir ülkenin zaferi!

Video yükleniyor...

O gün Nechatel'de yaşanan bu olaylar sonrası, İsviçre kulübüne ceza gelmez, ancak Mustafa Denizli kulübeyi terk ettiği için 1 maç ceza alır. Rövanşta tribünde olacaktır.

Öte yandan büyük bir çoğunluk, henüz ikinci 90 dakika başlamadan Galatasaray'ı elenmiş ilan edecekti. Bir Avrupa takımına karşı alınan 3-0'lık mağlubiyetin rövanşında, bir Türk takımının turu geçmesi mümkün görünmemekteydi. Oysa Mustafa Denizli ve öğrencileri aynı fikirde değildi.

5-0'lık skor Galatasaray'ın adını çeyrek finale yazdırıyordu. Ülkede büyük sevinç yaşanıyordu. Ancak bu mutluluk uzun sürmeyecekti. 18 Kasım 1988'de UEFA, İstanbul'daki maçın 68. dakikasında tribünlerden atılan bir bozuk paranın yan hakemin başına isabet etmesi, yine bir başka bozuk para ile İsviçreli futbolcunun yaralanması nedeniyle Galatasaray'ın Neuchatel Xamax karşısında aldığı 5-0'lık galibiyeti iptal etti. 2. tur üç ayaklı oynanacaktı; ikisi sahada biri UEFA'da...

Galatasaray yönetimi, bu kritik savunma için Almanya'dan dönemin önemli avukatlarından Reinhard Rauball'i getirdi. Aralarında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi başkanı Sinan Erdem, o yıllarda UEFA Gençler Komisyonu üyesi olan Şenes Erzik, FIFA Başkan Yardımcısı Necdet Çobanlı ve TFF Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Ali Şen'in de aralarında bulunduğu bir lobi ekibiyle savunma yapmak üzere Zürih'e gidildi.

27 Kasım 1988'de Galatasaray'ın savunması sonrası toplanan UEFA Tahkim Kurulu'nun kararı, dönemin başbakanı Turgut Özal'ın basınla yapmakta olduğu toplantı sırasında Türkiye'ye ulaştı.

Galatasaray, Monaco ile yapılacak olan çeyrek final karşılaşmasını İstanbul'dan 300 km uzakta, Köln'de oynayacaktır.

Önce, Türk futbolunun Avrupa'nın güçlü takımları karşısında duramayacağı fikri alt üst edilmiş, arkasından güçlü bir savunma ve işini bilen bir lobi ekibiyle masa başında hakkını savunan bir Türk takımının hakkı olan galibiyeti tescil ettirebileceği gösterilmişti. 1988, inanan adamların Türkiye'de zihinleri değiştirdiği bir yıldı.