"Beşiktaş, fabrika ayarlarına dönmeli"

"Beşiktaş, fabrika ayarlarına dönmeli"
Çıkış maçı gözüyle bakılıyordu. Bir galibiyet almak sonrasında da avantajlı gibi görünen fikstürden faydalanıp lider ile olan puan kaybını sezon arasına kadar olan mümkün olduğu kadar azaltmaktı amaç. Maçın sonunda Spor Toto Süper Lig'de fikstür avantajı diye bir şeyin olmadığını, kolay rakip kalmadığını ve ligin en az gol atan takımından evinizde dört gol yenilebileceğine tanık olduk.
 
Oysa ne iyi başlamıştı Beşiktaş maça. Oyunu rakip alana yıkmış sağlı sollu ataklarla rakip kalede gol arıyordu. Rakip sahada sıkıntı yoktu ama sonuçlanmayan ataklarda orta sahadaki eksiklik hissedilmeye başlandı. Sergen Yalçın vermişti kararını. Galibiyet için çift santrfor oynamak şarttı. Ah be Sergen hocam. “Hadi biraz da çiftetelli oynayalım” demek gibi bir şey değil ki bu çift santrfor oynamak. Antrene olmak, birbirini tanımak, anlamak, birlikte hareket etmek lazım. Bir santrfor ön direğe koşarken diğerinin arka direğe koşması, biri kafaya çıkarken öbürünün topun düşeceği yere hareketlenmesi lazım. Top rakipteyken de baskı zamanını ayarlamak, hep önde olanın kademesinde kalarak rakibin kolay atağa çıkmasını önlemek lazım. Ve en önemlisi zaman lazım. Üç idmanla çift santrafor oynanamaz. Orta sahadan bir kişi eksiltmekle çift santrfor oynamak Beşiktaş orta sahasının  kolay geçilmesine sebebiyet verdi. Yenilen penaltı golü sonrasında ise Necip’in rakibe gösterdiği asabiyet maçı bitiriverdi. Zira son haftalarda kırılgan bir Beşiktaş seyrediyoruz. Kafayı kırmaya gerek yok. Beşiktaş’ın sezon başında nasıl iyi oynadığına hep beraber tanık olduk. Fabrika ayarlarına geri dönmek yeterli..

Sisteme uymazsan yedek parça olursun

Trabzonspor’un bu kahir performansı şampiyonluk yolundaki rakiplerinin işini zorlaştırıyor. Tüm rakipler puan kaybederken bordo-mavililer doludizgin. Sistem oturmuş. Sisteme uy, takımın bir parçası ol yoksa yedek parça olursun. Yedek kulübesinde oturursun. Kalede Uğurcan, stoper mevkilerinde de Edgar le ve Victor Hugo varsa Trabzonspor’un gerisi sağlam. Sakat olmadığı zamanlarda Peres sağ bekte banko. Sol bekte  alternatif bol. Orta sahada Siopis, Hamsik, Berat ve Bakasetas. Kimi oynatırsan oynat fark etmiyor. Galibiyet serisine devam. Nwakaeme’nin geçemeyeceği sağbek var mı? Tartışılır. Djaniny’ i ister kanatta kullan ister santrforda. Kanatları kullanıp orta  yapacaksan, Cornelius hazır kıta. Abdülkadir hocasının ısrarını boşa çıkarmadı. Kritik gollerde imzası var. Yazdıklarıma bakıp kadro geniş zannetmeyin. Keramet Abdullah Avcı’da. Her oyuncusundan en yüksek performansı almakta pek mahir. Bol prova ile roller ezberlenmiş, sahaya çıkan gereğini yapıyor. Bu oyun kapalı gişe devam eder. 

Bu kadar eksikle 'Vavacars Fatih Karagümrük bir oyun çıkarır mı' sorusunun cevabı olumsuz. Zira Fatih Karagümrük’ün rakibi haklı lider Trabzonspor..

Galatasaray’ın santrforu kim?

Galatasaray karşında Tetteh’in olmayışı Öznur Kablo Yeni Malatyaspor adına büyük şanssızlık. Lakin Adem var. Nam-ı değer faulbaz Adem. 2014-15 sezonundan beri Adem’in rakiplerine yaptığı faul sayısı 417. Adem’e yapılan faul sayısı ise 656. Adem’i bu güne kadar 20 metre faulsüz top sürerken gören oldu mu? Görenlerin İnsanlık namına, bana yada beIN SPORTS istatikçimiz Barış kardeşime kanıtı ile beraber teşrif etmelerini rica ediyorum. Zira böyle bir yeteneğin Galatasaray’da kalamamasına saik nedir? Bulamayacağız. Kalsaydı bu günkü Galatasaray’da banko oynar mıydı? Bilemeyeceğiz. 

Peki Galatasaray’ın santrforu kim? Halil, Diagne ve Mohammed. Önümüzdeki maçta kim ilk 11'de olur? Allah bilir..

Empati yapalım mı? Kendinizi Galatasaray’ın santrfor mevkisine koyun. İlk maçta kimin oynayacağı belli değil. 'Hedefiniz ne diye' sordular. "Gol kralı olacağım" ya da "Penaltısız 20 golün altına düşmem" diyebilirmisiniz? Gol kralı olmuş bir futbolcu eskisi olarak söylüyorum. Avrupa Fatih’i değerli hocam. Sen ki milli iftiharımızsın. Kalecilerin ve santrforların 1. 2. ve 3'üncüsü vardır. Diğerlerini sıralamaya gerek yok.

"Şans Fenerbahçe’nin yanında değil"

İzmir’in lodosunda futbol oynamak zordur. Bayıltır adamı. Şans Fenerbahçe’nin yanında değil. 90 dakika avucunun içinden kayıp gider, fark edemezsin. Maç sonrası Fenerbahçeli oyuncuların demeçlerini dinliyorum. Söylem aynı. Hayal kırıklığı yaşıyoruz, 3 puan alamadığımız için üzgünüz. Maç esnasında "puan kaybetmememiz gerek, daha çok koşalım, birbirimizin hatasını kapayalım" dediniz mi? Muamma..

Peki, "Galatasaray galibiyeti yeterli. Şampiyon olmasak da olur" diyebiliyor musunuz? Demeyin. Üç büyüklersiz şampiyonluk yarışı olmaz... Gereğini yapınız.