Bayrak adamlar!...

Futbolda tüm kariyerini aynı futbol takımında geçirmiş oyunculara bayrak adam diyoruz... Geçmişte bunun örnekleri oldukça fazlaydı... Hakkı Yeten, Lefter, Metin Oktay, Fethi Heper gibi aynı formayla tüm kariyerini geçiren futbolcuların listesi uzar giderdi.

Rıza Çalımbay Beşiktaş, Müjdat Yetkiner Fenerbahçe, Cüneyt Tanman Galatasaray kariyerlerine altyapıdan başladılar ve formalarını jübilelerinde çıkarttılar. Bülent Korkmaz Galatasaray'a geldiğinde 11 yaşındaydı, 26 yıl sarı kırmızılı formayı üzerinde taşıdı. Hakan Kutlu 1992 yılında futbola Ankaragücü formasıyla başladı, 2007'de yine aynı takımda bıraktı. Üstelik takımını 3 yıl teknik direktör olarak çalıştırdı, camianın ez zor günlerini onlarla birlikte yaşadı.

Yıllar ilerledikçe, futbol endüstriyelleştikçe, bayrak adamları bulmak da zorlaşmaya başladı.Avrupa liglerinde bayrak adamların sayısı azalsa da, bizdeki kadar tükenme noktasında değil henüz. İşte dünyanın 5 büyük liginden 5 bayrak adam...
İspanya'da oynasaydı, Baloon D'or'a, İngiltere'de olsa Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu'na uzanabilirdi. Ama o, Bayern Münih'ten başka bir forma giymemeyi tercih etti. Bundesliga'nın en iyi orta saha oyuncularından biri olan 28 yaşındaki Bastian Schweinsteiger, Bayern Münih'e 1998 yılında altyapıdan girdi. Takımının en fazla ihtiyacı olduğu anlarda devreye girdi, sorumluluk aldı ve 11 sezon boyunca Bayern Münih'in başarısının altındaki gizli imzayı atan adam oldu.

Francesco Totti ise Roma'nın yalnızca futbolcusu değil, en fanatik taraftarlarından biri... 1976'da Roma'da doğan Totti, küçük yaşlarda AS Milan'ın dikkatini çekti. Ancak ailesi, Milan altyapısından gelen teklifi reddetti. Totti 1989'da taraftarı olduğu Roma ile altyapıda buluştu. Takımının tüm zamanlar rekorlarının hemen hepsini eline geçirdi. Roma ile 2000-2001 yılında Serie A şampiyonluğuna ulaştı. Bu onun kariyerindeki ilk ve şimdilik tek kupa olsa da, Totti Roma'dan başka bir takımda oynamayı aklından bile geçirmedi.

Steven Gerrard, Liverpool FC'nin kapısından içeri girdiğinde yalnızca 7 yaşındaydı, bugün ise 32... 15 sezondur kırmızı forma için ter döküyor. Bu sürede 1 UEFA, 1 Şampiyonlar Ligi, 1 Süper Kupa, 1 de İngiltere Lig Kupası kaldırdı,  hiç Premier Lig şampiyonluğu görmedi. Ancak Gerrard'ın Liverpool sevgisi, kupalarla değil, Anfield'da giyilen kırmızı formanın gururu ile ölçülebilir ancak...

Dünya futbolunun en renkli karakterlerinden biri olan Rogerio Ceni, 1973 doğumlu. 1990'da Sao Paolo altyapısına geçti, 1991'de profesyonel oldu. O günden sonra kendisini bir başka takımın kalesinde düşünmedi. Gollerine ise 1997'de başladı. 22 sezonda Sao Paolo formasıyla toplam 1058 maça çıktı, 109 gol kaydetti. Ceni, dünya futbol tarihinin unutamayacağı futbolculardan biri ve Sao Paolo'nun bayrağını elinde taşıyan adam.

Tarihin en başarılı dönemlerinden birini geçiren Barcelona, altyapısından yetiştirdiği futbolcuların ahenkli futbolunun meyvelerini topluyor. Barselona makinesinin en önemli dişlilerinden biri ise kuşkusuz Xavi Hernandes. 7 yaşında La Masia koridorlarıyla tanıştığı günden bu yana tam 27 yıl geçti. 700'e yakın maçta 75 gol kaydetti, 50'den fazla takım arkadaşına 180'den fazla asist yaptı... O, günümüz futbolunun fenomenlerinden biri...

Peki ya biz... Son bayrak adamlarımızın en önde gelen isimleri Galatasaray'da Sabri Sarıoğlu, Fenerbahçe'de Semih Şentürk... Yeri geldi protesto edildiler, kimi zaman yerden yere vuruldular, gidecek, gönderilecek dendi, gitmediler... Aslında, biraz daha fazla saygıyı fazlasıyla hak ettiler... Semih ve Sabri, formalarının hakkını sonuna kadar verdiler de biz onlara yeterince sahip çıkabildik mi?

Ne kadar büyük transfer teklifleri alırsa alsın, hangi dünya devi çağırırsa çağırsın, giydiği formayı bırakmayan ve bugün sayıları gün geçtikçe azalmaya yüz tutan bu futbolcular, kalmanın zor olduğu günümüz futbolunun, son bayrak adamları desek, sanırız yanlış olmaz...