“Ayrılalım demelerine çok kırıldım“

Galatasaray'ın UEFA şampiyonu kadrosunun önemli isimlerinden Arif Erdem Ligtv'ye ilginç açıklamalar yaptı. İşte Bahri Havadır ve Ömer Güvenç'in sunduğu İki'ye Bir'e konuk olan Arif'in sözlerinden satırbaşlları:

AYRILALIM DEMELERİNE ÇOK KIRILDIM
Galatasaray'a bir kırgınlığım yok. Orası benim evim. Sadece bir yerde başkana kırgın olduğumu söyledim. Biz vazifemizi yaptık ve ayrılmasını bilen bir insanım, faydalı olamayacağımın farkına vardığım zaman ben bırakırım. Bülent Tulun’la bana gelip "seninle ayrılalım" demelerine çok üzüldüm. 15 senemi verdim bu konuda kırgın olduğum söylenebilir.
Bir sene iki sene daha devam edecektim futbola ama 15 senelik bir Galatasaraylıydım ve o 15 senenin güzel günlerini bitirmek istemedim ve noktayı koydum. Verdiğim kararların arkasında durdum, doğru veya yanlış.  Asla onlara karşı kırgınlığım olmadı, insanlara insan gibi değer veririm. Bunun açıklaması düzgün olsaydı daha iyi olurdu. Tabi ki teknik adam olarak Galatasaray'a gelebilirsem çok iyi olur. Ama ben adımlarımı sağlam basmak istiyorum.

16 MAYIS GECESİ HİÇ UYUMADIK

UEFA Kupası'nda gece 2.5 kimsede uyku yok ve yarını konuşuyoruz. Bir ara kapı çaldı ve ben de Emre veya Küçük Hakan geldi sandım. Kapıyı bir açtım; Fatih Hoca. "Biliyorum uyumuyorsunuz" dedi. Orturdu başladı bize konuşmaya. "Ne şanslısınız yarınki atmosfer" dedi, bizi dolduruyor biz farkında değiliz. Tabii Fatih Hoca gitti saat 3.5 falan hala uyku yok.

Geç yaptığımız serbest bırakmıştı kahvaltıyı ve tek tek onbiri çağırdı. Maça çıkacağız herkes konsantre olmuş, acaip bir hava var, herkes kendinden emin sanki lige çıkıyoruz. Fatih hocanın çok meşurdur doldurma şeyleri, "bu herkese nasip olmaz bütün Türk dünyasının gözü sizde" dedi. Ama biz dinleyemiyoruz, o heyecanla çıkıyoruz sahaya, maçı yaşıyoruz. "Burdan kupa ile gitmemiz lazım, buraya geldik" ve hakikaten hiç yenilmemiştik çok iyi oynamıştık. Sonunda masaya vurup "kupayı istiyorum" dedi. Gol kaçırdım bana doğru bir gölge geliyor, Fatih Hoca "Ulan senin sol ayağın mı var" dedi.

PENALTILAR ATILIRKEN AĞLIYORDUM

İnanılmaz bir atmosfer, Hagi'nin kırmızı kartından sonra kenara geçtim, seyrederken kalbim çıkacak sandım. Penaltılara kalınca çok rahatladım Tafarel'e çok güveniyodum. Ona moral vereyim diye gittim ben ağlıyormuşum, o beni teselli etti "Ok. brother" diyor. Popescu'nun vurmasıyla birlikte fırladık.

ARTIK AVRUPA KUPASI ÇOK ZOR

O biraz zor. O dönem, Tafarel, Popescu, Hagi geri kalan 8 kişi Türk futbolcular çok uyumluyduk ve en üst düzeydik. Fatih Hoca bizi çok iyi tanıyordu 90'dan beri. Bizim neden hoşlandığımız, neleri sevdiğimiz çok iyi biliyordu ezberlemişti bizi. Bizde onu ezberlemiştik. Kimin bir derdi varsa takım içerisinde çözebiliyorduk.

FATİH HOCA ÇOK DUYARLIYDI

Fatih Hoca'nın insana duyarlı olmasını almak isterdim. Feldkamp tam bir tilkiydi. Mesela idmanda hırsla kavga ederdik kavga ederdik o tarafa bakmazdı. Ama idman sonu "arkadaşsınız, saha içinde kalır" derdi. Lucescu da bir futbolcuyu nasıl idare edeceğini çok iyi biliyordu. Hiç kin tutmazdı.

OKAN'I GÖZÜM KAPALI KADROYA ALIRIM

Sürekli irtibat içindeyiz. Ben teknik adam olsan gözü kapalı oynatırım, iç güdülerime dayanarak konuşmuyorum. Tecrübe, güven hepsi var. Okan gibi futbolcu çok az gelir futbola. Orda belki başka şeyler var belki.

ÜÇ KEZ HAKEMİ KANDIRDIM

Futbolculuk hayatımda üç tanedir. İstanbul maçı, Kocaeli maçı üçüncüsünü hatırlamıyorum.
Söylemek bana göre en doğru şey. Ama malesef bunun söylemenin imkanı yok. Böyle bir şey olsa taraftar, kulüp başkanı, teknik direktör "sen doğrucu Davut musun?" der.

ŞAMPİYONLAR LİGİ ÇOK ÖNEMLİ

İnşallah Şampiyonlar Ligi'nde iyi yerlere gelirler. İçeride şampiyon olmuşsun önemli ama Avrupa'ya açılan kapının anahtarı olduğu için. Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nde mutlaka bir şeyler yapması lazım. Ümit ediyorum Kayserispor bu turu geçecek. Beşiktaş ve Fenerbahçe de geçecektir. Trabzonun işi biraz zor gibi.

YENİ YÜZLER GEREKLİ

Türkiye'de yeni teknik adam çıkmıyor. Belli bir teknik adam kitlesi var, sabit adamlar ve bunları siz daha iyi biliyorsunuz. Bir gerçek var, ülkemizde futbolculukta, teknik adamlıkta bazı değişiklikler, yeni yüzler yeni şeyler bulmamız lazım. Yabancılara gösterdiğimiz tolerans Türk futbolculara ve teknik direktörlere gösterilirse inanıyorum ki çok başarılı olacaktırlar.