"Akıl tutulması yaşıyoruz"

Video yükleniyor...

Futbol dünyasındaki önemli gelişmeleri değerlendiren Şansal Büyüka, Galatasaray-Bursa maçından, İnönü Stadı'nda yaşananlara kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. Futbol kamuoyunun bir akıl tutulması yaşadığını ifade eden Büyüka, "Marka değerini sadece Digiturk ve Lig TV koruyamaz, herkesin buna sahip çıkması lazım" dedi.

Lig TV'de yayınlanan Dobra Dobra programında, çarpıcı açıklamalar yapan Şansal Büyüka, Galatasaray'ın, Bursaspor'a bilerek yenileceğini iddia edenlerin yanıldığını ifade ederek, "İnsanları yaftalamak, suçlamak bu kadar kolay olmalalı. Futbol kamuoyu adeta bir akıl tutulması yaşıyor" dedi. İnönü Stadı'ndaki küfürlere de değinen Büyüka, "Çoluk çocuğun önünde 80 dakika küfür edildi. Biz de sesi kısmak zorunda kaldık. Tekrarlanırsa aynısını yaparız, kimseye 90 dakika küfür dinletemeyiz. Yöneticiler tiribünde oturuyor, kimse bunlara müdahale etmiyor. Marka değerini sadece Digiturk ve Lig TV koruyamaz, herkesin sahip çıkması lazım" şeklinde konuştu. İşte Büyüka'nın sözleri:

“HERKESİ MANTIKLI OLMAYA DAVET EDİYORUM”
Türk futbolu gelecek için bir kaygıya kapılıyor açıkçası. Bir Rıdvan Dilmen örneği var önümüzde. Rıdvan geçtiğimiz günlerde bir sürü şike iddialarına uğradı. Sonra da işin gerçeği çıktı ortaya. İşin daha resmi belgesi olmadan insanları bu denli suçlamaları doğru bulmuyorum. İnsana saygılı olmak zorundayız. Dedikodularla bir yere gelemeyiz. Buna benzer şeyler Galatasaray kalecisi Leo Franco için de oldu. Dünyanın her yerinde her kalecinin yapacağı bir hata yaptı fakat tribünlere gönderildi. Bobo penaltıyı neden kaçırdı sorusu geldi akıllara. Biz bu kadar aşağılık yaratıklar mıyız? Futbol ortamı çok temiz olmayabilir. İnsan her ahlaksız teklife uyacak diye bir kural mı var. İnsana saygıda ciddi bir kusur işliyoruz. Aynısını kurumlara da işliyoruz.
 
Galatasaray’a da yapıldı. Ama koskoca Galatasaray Kulübü Bursaspor’a maç mı satacak? Ne oldu peki? Sezonun en zevkli mücadelesini izledik. Bursaspor farka gidebilirdi. Belki Fenerbahçe’ye avantaj sağladı ama Galatasaraylı oyuncular mesleğine saygılı bir biçimde mücadele etti. Bu bakımdan kurullara ve insanlara saygılı olmak zorundayız. İnanılmaz bir karalama yarışı içindeyiz. Herkesi mantıklı olmaya davet ediyorum. Türk futbolu olarak ciddi bir karalama merakı içindeyiz. Hepimizin son derece dikkatli olması gerekiyor. Söylenenlerin hiçbirinin gerçekle ilgisi olmadığı ortaya çıkınca da karlı çıkan kimse olmuyor. Bu iddialardan herkes zarar görüyor. Bu olaylar can sıkıcı ama bunlardan kaçarak kurtulamayız.
 
“BEŞİKTAŞ YÖNETİCİLERİ KÜFÜR EDİLİRKEN GÜLÜYORLARDI”
Beşiktaş tribünlerine bakıyoruz takım sahaya çıkarken 23 Nisan etkinlikleri için çocuklar var futbolcuların yanıda. Bakıyorsunuz anneler babalar küçücük yavruları getirmiş sahaya. 10.dakikadan itibaren ana avrat düm düz küfür ediyorlar. Bu anneler nasıl evlatlarını tribünlere yollasın. Evlerde ekran başında milyonlarca insan var. Ondan sonra yayıncı neden sesi kısıyor diye bize küfrediyorlar. Biz evlere nasıl küfür dinletebiliriz. Bizim insanlığımızı bu şekilde sınayamazsınız.Türk toplumunu ayakta tutan aile saygısıdır. Biz küfürleri nasıl bu evlere sokalım. Biz bu konuda direnmeye devam edeceğiz. Biz bunu yıllardır yapıyoruz. Sadece Lig Tv’nin gayretiyle olmuyor. Beşiktaş’ın Divan Kurulu Üyeleri küfürler edilirken gülüyorlar. Bizde bunların görüntüleri var ama teşhir etmemek için koydurmadım. Yönetimin bu tip durumlarda müdahale etmesi gerekiyor. Mete Düren çıktı bir açıklama yaptı. Gönüllere su serpti ama yine de yapılanlar eksik. Beşiktaş’ın kendi başkanı küfürden dolayı stada gelemiyor. Yönetimin bunu isteyip istemediği pek açıkça belirtilmedi. Başkan Yıldırım Demirören seçim bildirgesinde küfrü yok edeceğim diye bas bas bağırıyor ama hiçbir önlem yok.
 
CÜNEYT ÇAKIR’IN DEĞERİNİ UEFA BİLİYOR”
Cüneyt Çakır konusuna gelelim şimdi de. Cüneyt Çakır yıllarca ambargo yedi. Olağanüstü eleştiriler aldı. Kötü maç yönetmiş olabilir ama şimdi nereye gidiyor Cüneyt Çakır. UEFA Avrupa Ligi’nin yarı finaline gidiyor. Üstelik maç da oldukça gergin geçecek. İlk karşılaşma 0-0 bitmişti. Bizim hakemimizin değerini UEFA biliyor. Bizim bu kadar eleştirdiğimiz Cüneyt Çakır Perşembe akşamı Fulham- Hamburg maçına gidecek. Kendi değerlerimize sahip çıkmamız lazım. Eleştiriye her zaman varım ama ahlaksızca insan karalamak bize yakışmıyor.
 
“ŞAMPİYONLUK YÖN DEĞİŞTİRDİ”
Şampiyonluğun artık yön değiştirdiği kesin. Fenerbahçe neden gündüz oynadı Galatasaray neden akşam maçı yaptı diye de bir yaygara kopartıldı. Bu da bir komplo teorisiydi. Bu saatten sonra ipler tabi ki Fenerbahçe’nin elinde. Bundan sonra Fenerbahçe’nin yapacağı maçlara bakıyorum. Rakamlar Fenerbahçe’nin avantajlı olduğunu gösteriyor. Fenerbahçe’nin bu gelecek 3 maçta puan kaybedeceğini düşünmüyorum. Bir de Fenerbahçe’nin Ziraat Türkiye Kupası Finali var. Kupayı Trabzonspor alırsa lig maçında fazla bir direnç göstereceğini düşünmüyorum. Fenerbahçe alırsa lig için daha da fazla motive olabilir. Fenerbahçe’nin puan kaybedeceğini düşündüğüm tek maç deplasmandaki Ankaragücü karşılaşması olabilir. Öyle sanıyorum ki Bursa’dan Ankara’ya ciddi bir şekilde taraftar gidecek. Ankaragücü’nün Fenerbahçe’ye kaç tane bilet vereceğini bilmiyorum. Maçın hakemi ile ilgili de birçok senaryo yazılacağını da biliyorum. O bakımdan Fenerbahçe’nin kaybederse sadece Ankaragücü deplasmanında puan kaybedeceğini düşünüyorum.
 
“G.SARAY İÇİN ŞAMPİYONLAR LİGİ MUCİZELERE KALDI”
Aziz Yıldırım’ın da Samandıra’da kamp kurdurmasının ardından sarı-lacivertlilerin puan kaybedeceğini düşünmüyorum. Ben tabi ki Bursa’nın şampiyon olmasını istiyorum ama Galatasaray veya Fenerbahçe de olsa saygımızı duyacağız. Ben Bursaspor’un şampiyonluğu kaybederse ilk hatayı Gençlerbirliği maçında ararım. O maçtaki 2 puanı çok arayacak. Galatasaray maçı da öyle. Bursaspor çok net 7 tane pozisyon buldu. Net pozisyonlar vardı ama yararlanamadı. Bütün bunları atamazsanız şampiyonluk gider. En az 3-4 net pozisyon da verdi ama Bursa daha fazla pozisyon buldu. Bu pozisyonlardan yararlansaydı 1 puan önde girecekti haftaya. Ben Fenerbahçe’nin de Bursaspor’un da önümüzdeki 3 maçta 9 puan toplayacağını düşünüyorum. Galatasaray için de Şampiyonlar Ligi mucizelere kaldı.
 
“RIJKAARD’IN YANINA TÜRK YARDIMCI GEREK”
Sadece Galatasaray deyince işin maddi tarafına bakmamak lazım. Bunun yanı sıra Şampiyonlar Ligi’ni kaçırdı ve UEFA Ligi’nde de elendiği Atletico Madrid yarı finalde. Galatasaray’ın bu takımlardan neyi eksik. Ara transferler de dâhil çok ciddi yatırımlar da yaptı. Bence bu Galatasaray için ciddi bir başarısızlık. Fatura ilk başta yönetime kesilir. Ondan sonra teknik heyet ondan sonra da futbolculara kesilir. Ben ilk 6 haftadaki Galatasaray’ı gördükten sonra derbiler hariç puan kaybetmeyeceğini düşünüyordum. Kewell ve Baros’un sakatlanması Galatasaray adına ciddi bir kayıp oldu ama kadrosu oldukça derin. Ben Galatasaray’da yabancı ve yerli futbolcularının arasında bir uyum olduğunu düşünmüyorum. İyi disipline edilemiyorlar. Antrenman sahasının dışında iyi bir otorite kurulamıyor. Sanıyorum ki Rijkaard’dan dolayı Adnan Sezgin de takıma ciddi müdahalelerde bulunamıyor. Haldun da var ama o bir yönetici. Rijkaard’ın futbolcularla ilgili olduğunu da düşünmüyorum. Bazı futbolcuların da yöneticilerin taraftarı kışkırttığını düşünüyor. Futbolcuların da kendine göre bağlantıları var. “Acaba yönetimden mi bize bağırttırıyorlar?” diye de düşündüklerini biliyorum.
 
“HER GELEN YABANCIYI OMUZLARIMIZA ALMAMALIYIZ”
Arda Turan aslında çok ince ve kıvrak mesajlar veriyor Galatasaray Camia’sına. İstanbul gibi güzel bir yere gelen yabancılar Galatasaray formasının kıymetini bilmiyorlar. Saha içi gelişmelerin çok da etkili olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca her gelen yabancıyı da havaalanlarında karşılayıp omuzlara almanın bir anlamı yok. Alınca görüyoruz ne olduklarını.
 
Bana göre Rijkaard’dan önce Adnan Polat’ın yapması gereken şeyler var. Birincisi takımın başına bir menajer getirmeleri lazım. İkincisi gelen menajerin yerli-yabancı ayrımını hemen ortadan kaldırması lazım. Galatasaray’da Elano’ya pas verip vermiyorsun diyerek yöneticilerle futbolcular kavga etti. Neeskens gibi çok önemli bir yardımcı olmasına rağmen Rijkaard’ın yanına yerli bir hoca lazım. Türkiye Ligi’ni iyi bilen bir genç ve yerli bir hoca alınması lazım.
 
FATİH TERİM’İN ÖRNEK DAVRANIŞI!..
Bir gün Fatih Hoca’yla oturuyorduk. Hoca’ya bir telefon geldi. Bazı Galatasaraylı futbolcular gece kulübüne gitmiş ve o kulüpten Fatih Hoca’nın bir tanıdığı da hemen hocaya haber vermiş. Fatih Hoca telefonu açana, “Onlardan hesap almayın, bir şey de söylemeyin. Sadece giderlerken hesabınızı Fatih Terim ödedi deyin” dedi. Bize de dönüp, “Sadece orada olduklarını bildiğimi bilsinler” dedi. Bunlar önemli şeyler.
 
“ÖNEMLİ OLAN KATKI”
Tabi hep başarısızlıkları konuşuyoruz ama bir de Neill var. Dos Santos, Jo ve Elano, Lucas Neill’a göre kat be kat daha markalı isimler. Bakıyoruz ama kim daha yararlı diye. Demek ki kimin marka olduğu önemli değil. Önemli olan kimin takıma ne katkı sağladığı. Bünyamin Gezer kusura bakmasın ama maçta sadece dengeyi sağlamak için Zapo’ya o kırmızı kartı verdi. Neill’ın ilk sarı kartı da tartışılık ama ikinci sarı kart doğru. Ama Zapo’nun ne yaptığını anlamak mümkün değil. Bünyamin Gezer’e hiç yakışmadı. Çok talihsiz bir maç yönetti. Zayıflamış da iyi de koşuyor ama 50 sene de geçse ben böyle bir kırmızı kart göstermem. Dengeleme adına o kırmızı kartı göstermeseydi Bursaspor o 20 dakika içinde belki de Galatasaray’a üstünlük sağlayıp şampiyon olurdu.
 
“PAZAR GÜNÜNÜN GALİBİ FENERBAHÇE”
Pazar gününün gündüz de gece de kazananı Fenerbahçe oldu. Kasımpaşa’yı mağlup etti ardından iki rakibi de berabere kalınca kazançlı çıktı. O maçta da Kasımpaşa tabi ki yürüyerek oynadı o ayrı konu. Kasımpaşa’nın hücum oyuncuları da fazla yardımsever değildi o maçta. Baktığınızda ligde büyük takımlara zorluk çıkaran Kasımpaşa’dan eser yoktu. Fenerbahçe son 7 maçtır gol yemiyor. Bu çok önemli. Cristian’ın yerine Selçuk’un gelmesi ve Emre’yle uyum sağlaması. Mehmet Topuz’un da özverili mücadelesi bunda çok etkili oldu. Geri 4’lüyü oldukça rahatlattılar. Özer de çok mücadele ediyor ama gerçek Özer bu değil. Kötü oynuyor diyebiliriz. Gerçek Özer’e göre kötü oynuyor.
 
“FENERBAHÇE İYİ FUTBOL OYNAMIYOR”
Kasımpaşa beraberliği bile hak etmedi açıkçası. Fenerbahçe’nin iyi oynadığı maçı bulmak da çok kolay değil. Fenerbahçe büyük ihtimalle şampiyon olacak. Ama dönün bakın tüm sezona Fenerbahçe’nin iyi oyun oynayarak kazandığı maç sayısı 10’u geçmez. O bakımdan biraz daha futbol diyebiliriz. Pazar günü, hava güzel ama maçtan keyif alamadık. Bu kadar para harcanıyor ama ortada hiçbir şey yok. Gece oynanan Galatasaray-Bursaspor maçına bakıyoruz, inanılmaz bir mücadele vardı ve pozitif futbol oynanıyordu. Fenerbahçe’nin seyircisine daha güzel futbol izlettirmesi lazım. Fenerbahçe şampiyon olur ama şu futbolun üstüne katması lazım.
 
“MAÇIN ADAMI BEKİR”
Ben şahsen Daum ve Yılmaz Vural’ın selam vermeden birbirine bakmadan yerlerine geçmelerindense tokalaşmalarını yeğlerim. Bu maçın en iyi oynayanı yok bence. Olacaksa illa ki Bekir olur. Mehmet Topuz’u da beğendim diyebilirim.
 
Kaynak: Maraton.com.tr
 
 
-reklam01-
-video_1-