Abdülkadir Ömür: "Acun abiyle hayalimiz ortak"

Abdülkadir Ömür: "Acun abiyle hayalimiz ortak"
Hull City’nin Alanya ile oynayacağı dostluk maçı öncesinde Hull City Kulübü Başkan Vekili Tan Kesler, Hull City Teknik Direktörü Tim Walter, takımın Türk futbolcuları Abdülkadir Ömür ve Doğukan Sinik’in de katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında Hull City’nin yeni sezon stratejileri, takımın belirlediği hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için yapılan kapsamlı planlamalar ele alındı.

Tan Kesler: "Yaklaşık 35 milyon pound gibi oyuncu satışı gerçekleştirdik"

Hull City olarak güzel bir kamp dönemi geçiriyoruz. Yeniden Türkiye'de olduğumuz için mutluyuz. Hedeflerimiz var ve bu hedeflerimizi başarmak için en iyi şekilde çalışıyoruz.

Premier Lig hayalimizden vazgeçmedik. Çok iyi oyuncu satışı yaptık ve kadromuzu daha da güçlendirdik. Tim Walter ile daha hücum futbolu oynayarak hayallerimizi yakalamak istiyoruz.

Yaklaşık 35 milyon pound gibi oyuncu satışı gerçekleştirdik. Bunun yanında bonuslarla beraber ciddi bir başarıya imza attık. Oyuncu kaybetmek iyi değil ama kulüp bu oyuncuları kısa zamanda yetiştirip, üst lige satarak gelir elde etti. Bu parayı yeni ve iddialı bir takım yaratmak için kullandık. Birçok uluslararası oyuncu transfer ettik. Daha atak futbol oynayan, rakip sahada topa sahip olan bir takım olsun istedik. Bu bir süreç. Bu kampı yapmamızın bir nedeni de bu süreci hızlandırmak.

Hedefimizden hiçbir zaman uzaklaşmadık. Hedef her zaman Premier Lig'e çıkmak. Bu sene geçen seneye göre daha kolay. Geçen sene birçok Premier Lig takımıyla mücadele ettik. Leicester City vardı. Büyük bütçelerle mücadele verdik. Bu sene daha denk kuvvetler. Premier Lig'de de ciddi bir değişim var. Kulüpler, para verip oynatamadıkları oyuncuları tutmaya çalışıyor. Başkanımız da kendimiz inandığımız oyunculara yatırım yapalım, geçiş sürecini böyle atlatalım dedi. Hedefimizden hiçbir zaman uzaklaşmayacağız. Doğukan aramızda. İyi bir durumda. Championship uzun bir lig. Nasıl başladığınızdan çok nasıl bitirdiğiniz önemli. Ben hep diyorum bizi bekleyen bir aralık, ocak, şubat periyodu var. Orayı çok iyi geçersek şu anki geçiş döneminin daha rekabetçi haline bürüneceğiz.

Manchester City'nin yaşadığı sorunlar, Leicester City'nin Finansal Fair-Play'ı tanımıyorum deyip çıkması, dinamizmi bozdu. Artık durum yüksek paralarla ödenen, yatırım yapılan genç oyuncuları takımda tutma yönüne dönüştü. Daha önce proje takımlarına bu oyuncuları paylaşıyorlardı. Premier Lig'in geçiş döneminden negatif etkilendik. Bize de son hafta birçok yetenekli oyuncular geldi ama profile sığmayanlar oldu. Zaten transfer harcaması yapamıyorlar. Avrupa'da çok yüksek meblağlarla oyuncu alınmadı. Bu sürekli devam ederse, Premier Lig görmüş oyuncuları altta görmeyebiliriz. Yeniden bir yapılanma var ve paralar azalıyor. Bizim bu konuda B planımız, scouting havuzundan bulduğumuz oyunculara yatırım yaptık. Ciddi yatırımlar yaptık. Minimum 2 sene olmak kaydıyla kadro derinliği devam edecek. Bu sezon 16 transfer yaptık. Bunların 8, 9'unu bonservisle aldık. Mohamed Belloumi, başkanımızın çok inandığı, güvendiği bir oyuncu. Norwich'e yenildik ama çok önemli bir oyuncu aldık, Kamara. Tohumlarımızı ilerleye dönük, bizi şampiyonluğa taşıyacak bir kadroya yönelttik. Bir takım ruhu oluşturmaya yönelttik.

Biz nüfus olarak, futbola bakış olarak çok tutkuluyuz. Bunun için yeterince planlama yapmıyoruz. İngiltere'de her şey planlı. Kuralları esnetemiyorsunuz. İngiltere markalaşma yönünde çok ciddi adımlar atmış. Futbolu bir gösteri, oyun, insanların evinden çıkmayacak bir hale getirmiş. Bunun özel bir formülü yok. İyi futbolcularla, iyi oynadıktan sonra herkes bu işin bir parçası oluyor. İngiltere ile aramızdaki en büyük fark bu. Onlar globalleşmeyi daha çok becermiş. Championship, 1 milyar poundluk bir televizyon geliriyle yönetiliyor. Ben bu konuda Türk futbolunun da bir gelişim yapması gerektiğini düşünüyorum.

Kulübü aldığımızda stada gelen 7 bin 500 taraftar vardı, şimdi ise 22 bin. Bunun sebebi başkanımızın yarattığı vizyon. Rakibe ezilmeyelim istiyoruz. İngiltere gibi bir yerde Türkiye'yi temsil ediyoruz. Farklılığımız olsun.

Tim Walter: "Stadımızın kalemiz olmasını istiyoruz"

İlk başta zorlandık, istediğimiz oyuncular yoktu. Ancak toparlanma sürecindeyiz ve her şey iyiye gidiyor. Son üç haftadır gidişat daha iyi. İlerleyen günlerde her şey daha iyi olacak.

Acun Ilıcalı ile her şeyi konuşuyoruz ama günün sonunda patron o. Son kararı o verecek. Transfer dönemi bitti. Çok kıymetli iki Türk oyuncumuz var. Belki kış transfer döneminde olur.

Benim beklerden başlayarak farklı bir oyun felsefem var. İlk başlarda hücum konusunda zorlandık. Son maçlarda da 10 gol attık. İyiye gidiyoruz. Yeni oyunculara ihtiyacımız var. Amacımız nihayetinde daha fazla gol atmak. Bu yolda ilerliyoruz.
Biz bir takımız, tek bir oyuncuya bağlı değiliz. Abdülkadir çok önemli bir oyuncu. Oynadığı maçlarda gol attı. Üç maçı kazandık ama sonuncuyu kaybettik. Takım olarak oynuyoruz, daha iyiye gideceğimizi düşünüyorum.

Kendi evimizde de kazanmak istiyoruz. Stadımızın kalemiz olmasını istiyoruz. Taraftarlarımızla sinerji oluşturmak istiyoruz. Bu bir trend değil. Kendi sahamızda da kazanacağız.

Mohamed özelinde değil tüm oyuncularımın performansının patlama yapmasını istiyorum. Bu bir takım oyunu. Biz bir aileyiz. Tüm oyuncularımın performansının artmasını istiyoruz.

Doğukan Sinik: "Bu lig gerçekten zor"

Abdülkadir Ömür'e Premier Lig'den teklif geldi. Bana böyle bir teklif gelmedi ama Hull City ile birlikte Premier Lig hayalimi gerçekleştirmek istiyorum.

Hedeflerime gün ve gün olarak bakıyorum. Hedeflerimin arasında Abdülkadir'in de olduğu gibi bir gün özellikle bu kulüple Premier Lig'de mücadele etmek çok isterim. Ama en başta da söylediğim gibi gün ve gün bakıyorum. Bu sene benim en büyük hedefim süre alıp katkı verebilmek. Takıma yardımcı olabilmek.

Bu lig gerçekten zor. Biraz yoğun geçiyor. Üç günde bir maç oynuyoruz. Abdülkadir benden bu konuda daha tecrübeli. Çünkü ben maç olarak çok fazla bu tempoya giremedim kendi yaşadığım şanssızlıklardan ötürü. Ama tecrübe edindiğim ve gördüğüm kadarıyla antrenmanlar gerçekten bizim lige göre çok ağır. Çok farklı. Hemen hemen yarı yarıya diyebilirim koşu mesafeleri. Buna adapte olmak gerçekten zor. Ama adapte olduğumuzu düşünüyorum. Baskıyla ilgili bizim ülkemizde durum daha farklı. Tabii ki kazanmaya çıkıyoruz. Yenildiğimizde ya da puan kaybettiğimizde üzülüyoruz. Bunu belki ailelerimize de yansıtıyoruz. İnsanlar burada maçını izliyor. Buna bir oyun olarak bakıyor ve hayatlarına devam ediyorlar. Benim gördüğüm tecrübe edindiğim açıkçası bu.

Şu anki mevcut kulübümde süre alabilmek, oynayabilmek ve sabit bir şekilde katkı verebilmek istiyorum. Çünkü burada insanlar bize çok destek oluyor. Hocamızın da gelişiyle benim için çok pozitif bir ortam var. Bu sene buna çok inanıyorum. Hedeflerime gün ve gün olarak bakıyorum. Hedeflerimin arasında Abdülkadir'in de olduğu gibi bir gün özellikle bu kulüple Premier Lig'de mücadele etmek çok isterim. Ama en başta da söylediğim gibi gün ve gün bakıyorum. Bu sene benim en büyük hedefim süre alıp katkı verebilmek. Takıma yardımcı olabilmek.

Abdülkadir Ömür: "Acun abiyle hayalimizdeki ortak noktamız Premier Lig'e çıkmak"

Premier Lig hayalini gerçekleştirmek için İngiltere'ye geldim. Acun abiyle hayalimizdeki ortak noktamız Premier Lig'e çıkmak. Herkesin de hayali bu. Dünya futbolunun en çok izlendiği, futbolcunun oynamaktan keyif aldığı bir lig. Yastığa her kafamı koyduğumda o zaman Premier Lig'den gelen teklifi acaba neden kabul etmediklerini düşünüyorum. Çok düşününce de işin içinden çıkamıyorum. Premier Lig'e çıkmanın hedefiyle yaşıyorum.

Premier Lig fiziki ve tempo olarak dünya futbolu üzerinde ilk 6'ya girebilecek seviyede. Buraya geldikten sonra inanın Premier Lig'in bir altındasınız, çok yakınsınız ama bir o kadar da uzaksınız. Rekabet ortamı olan bir lig.
İngiltere'de insanlar bizim futbol anlayışımıza saygı gösteriyor.