12. Oyuncu Aziz Yıldırım!
Yayınlanma Tarihi 27 Nisan 2010 Sal 14:55
Taraftar için kullanılır aslında 12. oyuncu ifadesi...
Öyle ya, sahadaki 11’in gücü tükendiğinde sahne alır o müthiş koro...
Bağırır, çağırır, eskilerin ifadesiyle ‘ölü’yü diriltir.
Kimi zaman santrafordur, ‘uğultu’ ile golü attırır. Kimi zaman kalecidir, penaltı kullanan rakibe hedefini şaşırtır.
Ne var ki bu sezon Fenerbahçe’nin 12. adamı seyirci değil.
Sarı-Lacivertli ailenin bu yılki ‘itici gücü’ Başkan Aziz Yıldırım.
Sevin sevmeyin, kabul edin etmeyin; Yıldırım bu yıl Güiza’dan da Volkan’dan da hatta Daum’dan da daha faydalı olmuştur.
Şimdi dönün ligin ilk yarısına. Fenerbahçe’nin hakem hatalarıyla da hedeften şaşma noktasına geldiği Eskişehir maçının sonrasını anımsayın. Ne yapmıştı Sayın Yıldırım?
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı’nı da bırakmayı göze alıp verip veriştirmişti futbolun yönetim katına: “Federasyon da MHK de ayağını denk alsın... Bundan sonra görüşürüz...”
İşte ondan sonra Fenerbahçe’nin canını ‘yakamadı’ hakemler. Evet, istatistiklere bakıldığında aleyhte de hatalar yapılıyordu Sarı - Lacivertli futbolcular için ama hakemler, aşırı özen gösteriyorlardı Fenerbahçe’nin ofsaytlarını, penaltılarını atlamama, skora aleyhte tesirde bulunmama adına...
Elbette Aziz Yıldırım’ın takımına katkısı sadece TFF üzerinde kurduğu baskı ortamıyla sınırlı değildi.
O günlerden sonra Samandıra ile Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki yönetim ofisi arasında mekik dokuyacaktı başkan. Belki özel yaşantısına, ailesine ayıracağı vakti de Sarı - Lacivertli renkler için harcıyor, hatta vefat eden dayısı Faruk Yalçın’dan kalan ‘iş’ yükünü de kardeşlerinin omuzlarına bindiriyordu.
Öyle ya, sahadaki 11’in gücü tükendiğinde sahne alır o müthiş koro...
Bağırır, çağırır, eskilerin ifadesiyle ‘ölü’yü diriltir.
Kimi zaman santrafordur, ‘uğultu’ ile golü attırır. Kimi zaman kalecidir, penaltı kullanan rakibe hedefini şaşırtır.
Ne var ki bu sezon Fenerbahçe’nin 12. adamı seyirci değil.
Sarı-Lacivertli ailenin bu yılki ‘itici gücü’ Başkan Aziz Yıldırım.
Sevin sevmeyin, kabul edin etmeyin; Yıldırım bu yıl Güiza’dan da Volkan’dan da hatta Daum’dan da daha faydalı olmuştur.
Şimdi dönün ligin ilk yarısına. Fenerbahçe’nin hakem hatalarıyla da hedeften şaşma noktasına geldiği Eskişehir maçının sonrasını anımsayın. Ne yapmıştı Sayın Yıldırım?
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı’nı da bırakmayı göze alıp verip veriştirmişti futbolun yönetim katına: “Federasyon da MHK de ayağını denk alsın... Bundan sonra görüşürüz...”
İşte ondan sonra Fenerbahçe’nin canını ‘yakamadı’ hakemler. Evet, istatistiklere bakıldığında aleyhte de hatalar yapılıyordu Sarı - Lacivertli futbolcular için ama hakemler, aşırı özen gösteriyorlardı Fenerbahçe’nin ofsaytlarını, penaltılarını atlamama, skora aleyhte tesirde bulunmama adına...
Elbette Aziz Yıldırım’ın takımına katkısı sadece TFF üzerinde kurduğu baskı ortamıyla sınırlı değildi.
O günlerden sonra Samandıra ile Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki yönetim ofisi arasında mekik dokuyacaktı başkan. Belki özel yaşantısına, ailesine ayıracağı vakti de Sarı - Lacivertli renkler için harcıyor, hatta vefat eden dayısı Faruk Yalçın’dan kalan ‘iş’ yükünü de kardeşlerinin omuzlarına bindiriyordu.
Doğal olarak da 25 kişilik futbolcu grubu, başkanın bu tarzından etkilenmişti. İster yerli olsun, ister yabancı tüm futbolcular bir başka ruhla çalışıyordu sezonun ikinci bölümündeki antrenmanlarda. Emre’si, Gökhan’ı, Alex’i, Volkan’ı, Selçuk’u performanslarını katlamışlardı. Hafta arasında tesiste, kulüpte, maçta, hatta maçın devre arasında Aziz Yıldırım’ı görmek sizce işinize sahip çıkma adına ek bir sorumluluk getirmez mi futbolcu üzerinde... Öyle ya da böyle, bu yıl bitime 270 dakika kala liderliğe oturup; 27 yıldır hasret kaldığı Türkiye Kupası’nın bir kulpuna tutunan Fenerbahçe’nin en başarılı oyuncusu Aziz Yıldırım’dır...