Axel Witsel, Benteke, Fellaini, Defour, Batshuayi… Standart Liege, son dönem Belçika projesinin önemli futbolcularını yetiştiren önemli bir akademi. Ayrıca Mangala (Fransa) ve Dante (Brezilya) gibi stoperleri parlatan başarılı bir vitrin. Mitchy Batshuayi de bu akademinin yüksek potansiyelli öğrencilerindendi. Standart Liege’deki 25 gollük 2013/14 sezonunun ardından Marsilya’ya yeni ayak basan futbol profesörü Marcelo Bielsa’nın radarına girdi ve Fransa Ligi’nin yolunu tuttu. Drogba gibi bir futbol fenomeni çıkaran Marsilya, yeni süper starını olmasa da Gignac’ın arkasını dolduracak yeni santrforunu arıyordu. Sezon başladığında Bielsa’nın 3-3-3-1 ve versiyonlarını denediği Marsilya’da 10 numaradaki Payet ve önündeki Gignac ile rekabet etmek o kadar kolay olmadı. 21 Aralık’taki Lille maçına kadar Batshuayi hiçbir maça ilk 11 başlamadı. Lille maçına da santrfor Gignac’ın yerine değil 10 numara Payet’in yerine oynadı. Bielsa, Batshuayi’nin patlayıcı gücünden faydalanmak için Payet döndüğünde Gignac-Ayew-Batshuayi’li forvet hattını denese de Belçikalı santrfor sezon sonuna kadar sadece 6 maça 11 başlayabildi.
Marsilya kötüydü ama Batshuayi iyi bir sezon geçirdi
2015/16 sezonunun başında Bielsa’nın sürpriz ayrılığının ardından İspanyol Michel takımı devraldı. Bielsa’nın ayrılmadan evvel Nantes’ten 20 yaşındaki Kevin Nkodou’yu, Metz’ten de 22 yaşındaki Bouna Sarr’ı transfer etmiş, Gignac, Payet ve Ayew ise ayrılmışlardı. Bielsa sezonun ilk maçında Batshuayi’yi 11 başlattı, gittikten sonra da Michel, Belçikalı santrforu Nkodou ve Sarr ile kullandı. Ne var ki, Marsilya ligi 13. sırada bitirerek kabus gibi bir sezon geçirse de Nkodou ve Batshuayi açısından hayli başarılı bir yıl geride kalmıştı. O sezonun ardından Batshuayi Chelsea’ye, Nkodou ise Tottenham’a transfer oldu.
Batshuayi için Chelsea kariyeri gitgellerle geçti. Crystal Palace, Valencia, Dortmund derken son durak şimdi Beşiktaş.
Aboubakar aranıyor (mu?)
Sezonun ilk yarısında Batshuayi beklentilerin uzağında kaldı. Beşiktaş tribünlerinin gözleri hep Aboubakar performansını aradı durdu. Aboubakar geçen sezon son 8 lig maçında oynamamasına rağmen 26 lig maçında 15 gol, 5 asist üretmişti. Batshuayi ise 19 maça çıktı ve 9 gol 3 asistlik performans sergiledi. Aboukabar, attıkları kadar ön alanda kazandığı toplarla, Larin’e açtığı kanallarla Sergen Yalçın’ın planını güçlendiriyordu. Batshuayi ile Aboubakar’ı ayıran temel farklar bu.
Mitchy Batshuayi’nin önünde oynanmamış 15 lig maçı daha var. Batshuayi OPTA verilerine göre ligin, açık ara rakip ceza sahasında en çok topla buluşan futbolcusu. Belçikalı santrforun pozisyon bilgisi, sezgisinde sorun görünmüyor, ne var ki, bu kadar RCS rakamlarına rağmen sadece 9 gol üretmesi çözülmesi gereken bir problem.
Milli Takım arası bir nevi devre arası kampına dönmüşken Önder Karaveli’nin Belçikalı santraforu yükseltmek için ekstra bir plan çizmesi gerekiyor. Rize deplasmanında denenen Güven-Batshuayi-Emirhan’lı forvet hattının pratiği artırılır, Alex Texeria ve Ghezzal ile geliştirilirse Batshuayi’nin RCS topla buluşma rakamları anlam kazanabilir. Aksi halde Belçikalı forvet Aboubakar ile girdiği soyut savaşı kaybeder.