Ahmet Çalık'ın acı kaybıyla başladığımız haftada, hemen hepimiz önümüze daha ölmesine çok varmış gibi gelen birinin ölüm haberi düştüğünde olduğumuz gibi, donup kaldık, kalıyoruz. Böyle anlarda dillerden, ellerden hep aynı ifade çıkıyor aslında; bundan sonra söyleyeceklerimin bir anlamı var mı ki?
...ve sonra, sanki kimse az önce ölmemiş, o düşünce az önce kafamızın içindeki bütün boşluğu kaplamamış gibi yaşamaya devam ediyoruz. İnsanoğlunun en büyük gücü inkar ve unutmadır belki de.
Önümüzdeki maç haftasının eşleşmelerine, takımların iç saha ve dış saha performanslarındaki sıralamaları üzerinden göz atalım.
Beşiktaş – Gaziantep FK
Covid'den muzdarip iki takım bu karşılaşmada puan mücadelesi verecek. Beşiktaş'ın bu sezonki istatistikleri içinde en kötüleri herhalde puan tablosunda yazanlar. Olması gerekenden biraz daha az şut çektiğini söyleyebileceğimiz siyah-beyazlılar, baskın bir oyun için geçerli kalemlerin çoğunda üst sıralarda. Gol beklentisinde altıncı, kalesinde gol beklentisinde on ikinci olmaları da, daha iyi ve çok pozisyona girmeleri ve daha kötü ve az pozisyon vermeleri gerektiği anlamına geliyor, ama zaten bu da futbolun temel prensibi. Bu maçtaki rakipleri Gaziantep FK, ligin dış saha puan performansı en kötü takımlarından biri. Evinde ligin topla en az oynayan ekibi olan kırmızı-siyahlıların, deplasmanda bu alanda yedinci olması, dışarı çıkınca içeride işe yarayan oyunu oynamasına izin verilmediği anlamına geliyor. Ancak bu maçta top Beşiktaş'ta kalacaksa, ki kalacaktır, oyun Gaziantep FK'nin istediği gibi gelişebilir. Yine de maçın esas belirleyicisi maça çıkabilecek oyuncuların kimler olacağına benziyor.
Öznur Kablo Yeni Malatyaspor - Göztepe
Öznur Kablo Yeni Malatyaspor'la ilgili söylenecek çok fazla bir şey yok gibi. Değerlendirmeye aldığımız 15 istatistik kaleminin 11 tanesinde ligin iç saha performansı açısından son üç sırasındalar, kalan dört tanenin de hiçbirinde ilk 10'da bile değiller. Göztepe'nin durumu ise epeyi karışık. İsabetli şutta üçüncü olan sarı-kırmızılılar, defansif aksiyonlarda ve faullerde ilk üçte. Deplasmanda ne deste, ne direkt hücum yapabilen Göztepe'nin ön alan baskısı ise çarpıcı. Ligin iç sahada en az xG üretip kalesinde en çok xG veren takımına karşı, Göztepe'nin deplasman gol beklentisindeki altıncılık, bu maçta birileri gol atacaksa bu Göztepe olur dedirtiyor.
Adana Demirspor – Yukatel Kayserispor
Lige yaptığı kötü başlangıcı hızlıca silen ve kendini ilk dörde atan Adana Demirspor, deplasmandaki Fenerbahçe galibiyetinin arkasından sahasında Yukatel Kayserispor'u ağırlayacak. Adana temsilcisinin iç saha performansı içinde parlak tek istatistiği şut ortalamasındaki üçüncülüğü. Kalan kategorilerin çoğunda alt sıralarda yer alıyorlar. Ancak bu maçtaki rakipleri olan Yukatel Kayserispor'un da bundan yararlanabilecek bir dış saha performansı yok gibi. Şut, isabetli şut ve rakip ceza sahasında buluşma sayılarında, ligin deplasman performansı en kötü iki takımından biri olan Yukatel Kayserispor, hem xG biriktiremiyor, hem de rakiplerine yüksek xGA veriyor. İvmesini korumak isteyecek olan evsahibi için bu maç kazanılmaya daha yakın.
Demir Grup Sivasspor - Trabzonspor
Rıza Çalımbay ve öğrencileri uzunca süredir ligin ne oynadığı belli takımlarından biri ve o oyunla da beklentileri genelde karşılamayı başarıyor. İç saha istatistiklerinde çoğu kategoride alt sıralarda olsalar da, kalelerinde rakiplerine kaliteli pozisyon vermedikleri anlamına gelen xGA'daki liderlikleri, ligin puan tablosu lideri Trabzonspor'a bu soğuk Ocak ayında sorun çıkartmaya aday. Trabzonspor ise deplasmanda ligin en çok isabetli şut çeken üçüncü, en çok isabetli pas yapan yine üçüncü, 10 pas üstü dizi, deste hücum ve direkt hücumu en çok yapan ikinci takım. Demir Grup Sivasspor'un iç sahadaki xGA'daki liderliğinin, Trabzonspor'un deplasmanlardaki xG ikinciliğiyle çarpışmasından kıvılcımlar çıkması ise garanti.
Vavacars Fatih Karagümrük – Çaykur Rizespor
Sezon devam ederken teknik direktör değişikliğine giden takımların performanslarıyla ilgili olarak, devamlılık açısından yorum yapmak zorlaşıyor. Vavacars Fatih Karagümrük de bunlardan biri. Volkan Demirel'in takımının ligin iç sahada en az şut çeken ikinci takımı olmasından mutlu olmasına ise imkan yok. Topla Farioli yönetimindeyken çok oynayan Vavacars Fatih Karagümrük'ün defansif aksiyonlardaki ortalamalarının düşüklüğü de özellikle oyun değişecekse, onunla birlikte değişmesi gereken alışkanlıklardan. Ayrıca kırmızı-siyahlıların kalesinde iç sahada en çok xG veren ikinci takım olmaları da takım savunmasının verdiği alarmlardan. Ancak bu maçtaki rakipleri Çaykur Rizespor da, ligin deplasmanlarda en az xG toplayan takımı, o nedenle bu maç özelinde bu durum sorun olmaktan çıkabilir. Rize temsilcisinin de deplasman performansı oldukça zayıf. On beş kalemin neredeyse yarısında ligin deplasman performansı açısından en kötü üç takımından biri Çaykur Rizespor. Yeşil-mavililer karşısında, Karagümrük avantajlı gözüküyor.
Fraport TAV Antalyaspor - Fenerbahçe
Vitor Pereira'yla yollarını ayırdıktan sonraki üç maçtan bir galibiyet, bir beraberlik, bir de yenilgi alan Fenerbahçe, sezon sonuna kadar takımı İsmail Kartal'a emanet etti. Evinde 4 maçtır kaybetmeyen Fraport TAV Antalyaspor ise ligdeki son 2 maçına deplasmanda çıktı ve bunların ikisini de kaybetti ve evine dönmekten memnun. İncelemeye aldığımız istatistik kalemlerinde ise Antalya temsilcisini ön plana çıkartan bir kategori yok gibi. Top kapmadaki altıncılıkları ve pas arasındaki dördüncülükleri ilk üçe yaklaştıkları iki kategori. Diğer kategorilerin hemen hepsinde, puan tablosunda oldukları sıralamanın üstünde olsalar da tümü gelişim alanı gibi gözüküyor. Fenerbahçe'nin ise deplasman performansında iyi olduğu alanlar, lideri oldukları rakip ceza sahasında topla buluşma (RCSTB), ikincisi oldukları isabetli şut ve deste hücum ortalamalarıyla üçüncüsü oldukları gol beklentisi ortalaması. Faullerdeki ikincilikleri çok cazip bir istatistik değil. Bu manzaraya bakınca favori Fenerbahçe gibi gözükse de, beIN Sports'ta yayınlanan İstatistik Bankası programında da sıkça değindiğimiz gibi, özellikle hücuma yakın oyuncularında bir kadro istikrarı yakalayamayan Fenerbahçe maçları alıp gitmekte sezon başından beri zorlanıyor.
Altay – Aytemiz Alanyaspor
Sezonun yedinci haftasında 5 galibiyet, 2 yenilgiyle puan tablosunun üçüncü sırasında kendini bulan Altay, sonraki 13 haftada hiç maç kazanamadığı gibi, sadece 3 beraberlik alarak, 10 da yenilgiye imza attı ve kendini düşme potasında buldu. Mustafa Denizli'nin takıma olan güvenini tekrar tekrar dile getirmesi, tecrübeli teknik adamın bir çıkış yolu bulacağına olan inancının göstergesi. Ancak haftalar azaldıkça kötü sonuçların yarattığı sarmal hikayeyi kötüye götürebilir. Aytemiz Alanyaspor ise, geçen hafta da yazdığımız gibi, oyuna benzer bakan iki teknik direktör arası, daha reaktif bakan bir teknik direktörle çalıştı ve bu durum da istatistiklerini yorumlamayı karmaşık hale getiriyor. Yine de deneyeceksek; Altay'ın defansif kategorilerdeki performansı aslında parlak. Ancak topu rakipten almaya dair kalemler ne kadar yüksek olursa olsun, Altay iç sahada kalesinde en çok xG gören dördüncü takım. Aytemiz Alanyaspor'un deplasman performansında ise olumlu anlamda öne çıkan bir kategori yok. Ligin deplasmanlarda en az faul yapan takımı olmaları dışında.
GZT Giresunspor - Kasımpaşa
Galatasaray deplasmanından 3 puan çıkartan GZT Giresunspor, Atakaş Hatayspor'u mağlup eden Kasımpaşa'yla karşılaşacak. Giresun temsilcisi, düşme potasının en yüksek yerindeki Kasımpaşa'nın 7 puan önünde ancak önümüzde daha bu maçlar dahil 18 maç olduğu düşünülürse, her iki takım adına da ekstra kritik bir mücadele olmaya aday bu maç. Oyuncu kadrosuna ve teknik direktörüne gösterdiği sabırla performansını toparlayabilen GZT Giresunspor iç saha performansında istatistik olarak tam bir orta sıra takımı. Kasımpaşa'nın ise pek parlak olmayan deplasman performansıyla bu birleşince, ibre biraz olsun yeşil-beyazlılardan yana duruyor.
Atakaş Hatayspor - Galatasaray
Çift maç haftası öncesi, yirmi birinci haftanın iki kapanış maçından birinde, Atakaş Hatayspor, Galatasaray'ı ağırlayacak. Her iki takım da önceki hafta kaybetti. Atakaş Hatayspor, ligde son 2 iç saha maçının ikisini de kaybederken, Galatasaray'ın ise ligdeki son deplasman galibiyeti Ekim ayı başında gelmişti. Atakaş Hatayspor'un iç sahada hem deste, hem direkt hücumlarda yedinci olması, rakibe göre değişen bir tarz uyguladıkları anlamına geliyor olabilir. Kalelerinde ise sayıca fazla ve kalite olarak yüksek pozisyonlar veriyor Hatay temsilcisi. Rakipleri Galatasaray ise ligin deplasmanlarda topla en çok oynayan üçüncü, en çok şut çeken ikinci takımı. En çok şut çeken ikinci takımken, xG'deki liderlikleri, şutları tercih ettikleri pozisyonlar açısından da doğru yolda olduklarını gösteriyor. Ancak bu sezon Galatasaray'ı anlatan hikayelerin başında o xG'lerin gole dönüşememesi geliyor zaten. Yeni teknik direktörlerinin bunu nasıl çözeceğini herkes gibi biz de merak ediyoruz.
Herkes kendi derdinde
Zirve mücadelesinde, üç büyüklerin ortada olmadığı sezonda doğan fırsatı diğer Anadolu kulüplerinin nasıl değerlendireceği ile, ligin orta sıralarından alt sıralar arasındaki 10 sırayı sadece 12 puanın ayırıyor olmasının yaratacağı heyecan sezonun geri kalanının hikayesini oluşturacak. Galatasaray'ın Terim yerine Torrent'le, Fenerbahçe'nin üç haftalık Zeki Murat Göle yönetimi sonrası İsmail Kartal'la, Beşiktaş'ın ise Sergen Yalçın'la yollarını ayırmasından bu yana görevde olan Önder Karaveli'yle resmi imzayla sezon sonuna kadar devam kararı almasıyla, üç İstanbullu için de sezonun geri kalanı kendi aralarında bir sprint yarışına sahne olacak adeta. Şu anda Fenerbahçe beşinci, Beşiktaş dokuzuncu, Galatasaray ise on ikinci olsa da, Fenerbahçe'yle Beşiktaş arasında 3, Beşiktaş'la Galatasaray arasında 2, Fenerbahçe'yle Galatasaray arasında ise 5 puan fark var sadece ve hepsinin önünde alabilecekleri tamı tamına 54 puan. Bazıları için lig yeni başlıyor mu desek?