Keyifli derbi

Maç öncesi, 'son yıllardaki sıkıcı derbiler gibi mi olacak?' endişesiyle beklediğimiz bu maçın, tempolu ve pozisyonu bol bir derbi olması, eminim tüm izleyenleri mutlu etmiştir. Belki de iki takımın ligdeki durumu bu oyunun bu şekilde oynanmasının ön koşuluydu. 

Galatasaray, gençlik ateşinin temposuyla net pozisyonlara daha fazla giren taraftı. Fakat takım savunmasında sorunları olan bir takımın, gençliğin heyecanını kontrol edebilecek tecrübe eksiğinin üzerine amatörce iki gol yemesi eklenince, bu seviyedeki maçları kazanmakta zorlanır ya da kaybedersiniz. Galatasaray'ın yapılanma süreci devam ederken en büyük sorunun geriden oyun kurmak olduğu bir kez daha görüldü. Girilen pozisyonlar da ağırlıklı olarak rakip ataktayken kazanılan toplarla gerçekleşiyor ve Galatasaray bunu çok iyi yapıyor. Ancak rakip yarı sahada daha uzun süre kalabilecek bir oyuna da ihtiyaç var. 

Fatih Hoca değişiklikleri zamanında yaptı fakat Halil biraz daha sahada kalmalıydı. Gecenin sürprizi Pereira'dan geldi ve gecenin kazananı oldu. Rakip yarı sahaya geçmekte zorlanmayan ve daha akıcı oynayan bir Fenerbahçe izledik. Pareira sadece Szalai ve oyuna müdahaleleri konusunda eleştirilebilir. Bir de Mesut'un saha içindeki lideri olduğunu kabul etmeli. 

Hepsi bir yana keyifli bir derbi izlemeyi özlemişiz...