“Yöneticiler çocuk mu terbiye edeyim?“

“Yöneticiler çocuk mu terbiye edeyim?“

NTV'de yayınlanan "Futbol Şiddeti" programına bağlanan Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Galatasaray-Fenerbahçe derbisiyle doruğa ulaşan tribün terörü hakkında açıklamalar yaptı. Güntekin Onay'ın sunduğu ve Atilla Gökçe ile Turgay Renklikurt'un yorumcu olarak katıldığı programda, UEFA Asbaşkanı Şenez Erzik de konuk oldu.

Bakan Şahin'in soruları yanıtlaması esnasında Erzik de söz alarak, Bakan'ın Federasyon yönetimi, kulüp yönetimleri hatta medyanın da yer alacağı bir toplantıya öncülük etmesini istedi. Ancak Mehmet Ali Şahin bu öneriye ilginç bir yanıt verdi ve net bir şekilde arabuluculuk yapma teklifini reddetti. Mehmet Ali Şahin konuşmasının ilk bölümünde kendisinin görevinin yasal düzenleme yapmakla sınırlı olduğunu özellikle vurgulayarak, sorumluluğun Futbol Federasyonu'nda olduğuna işaret etti.

Programın bu bölümünde konuşulanları Ligtv.com.tr sizler için derledi:

"Son derece üzüldüm ben de herkes gibi. Mazileri 100 yılı aşan iki kulübümüzün karşılaştığı, üstelik şampiyonun da belli olduğu bir maçta bunlar olmamalıydı. Spordan Sorumlu Bakanlığa bu konuda sadece yasal düzenleme ihtiyacı varsa bunu yapmak düşer. Nitekim biz de bu olayları azaltmak için gerekli yasal düzenlemeyi yapmıştık. Bu yasanın uygulanmasıyla ilgili bir kaç sorun çıkmıştı ve değişiklik de yapmıştık. Ancak sahaların gerçek sahibi federasyon ve kulüplerdir. Eğer yeni yasal düzenleme gerektiren bir durum varsa bakanlığımıza talep gelmesi gerekir. Futbol Federasyonu'ndan bakanlığıma herhangi bir talep gelmedi. Sadece bir kaç milletvekili arkadaşımız kendilerini görevli hissederek teklifte bululundu. Federasyonumuzun bize başvuru yapması gerekirdi. Hem siyaset futbola bulaşmasın deniyor, sonra da 'Devlet nerede bakan nerede' deniyor."

"Yasanın uygulanmasıyla ilgili bazı sorunlar var. Kimi İl ve İlçe Güvenlik Kurulları titizlikle uyguluyor, kimi kurullarda sorun yaşanıyor. Eğer değişiklik ihtiyacı varsa, futbolun aktörlerinden talep gelmeli. Federasyondan bana tek bir talep geldi, o da 'Benim işime karışma' idi. Bakanın gözetim ve denetim yetkisini kaldırmak istiyorlar. 'Yetki bizdedir' diyorlar. Hatta bunu FIFA'nın bir yazısına dayanarak söylüyorlar."

"Mutlaka Türkiye'de bu alanla ilgli herkesin bir araya gelerek çözüm üretmesi gerekir. Birbirimizi hasım gibi görerek sorunu çözemeyiz. Federasyonun, bakanlığın, kulüplerin hatta basınımızın bir araya gelmesi gerekir. Bir basın mensubu benim için 'Futboldan Sorumlu Bakan' demiş, futbolla ilgili kaç tane açıklama yaptığımı saymış. Ben de şimdi futbolla ilgili bir programdayım ve 'Şimdi ne derler' diye düşünüyorum."

"Ben özerklikten yanayım ama işler doğru yürüsün. Bir yere gelen kişi, kendisini imparator gibi görmesin."

Bu esnada söz alan UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, Bakan'ın bir toplantı düzenlemesini ve TFF yetkilileri ile kulüp başkanlarını bir araya getirmesi gerektiğini savundu. İkili arasında geçen diyalog şöyle:

Erzik: "Biz de buradaki konuşmalarımızda empati ile herkesin kendini diğer kesimin yerine koymasını, toplu çözüm üretmesini öneriyorduk. Sizin bağlanmanız çok iyi oldu. Bu çağrıyı siz yapar mısınız diye sizden ricada bulunuyorum. Sporun en üzerindeki insan olarak bu toplumsal uzlaşmaya temel atmayı düşünür müsünüz? Eğer yaparsanız çok doğru yaparmış olursunuz."

Şahin: "Siz uluslararası alanda üst düzey görevlerde bulunuyorsunuz. Benim futbol ailesinin gerçek aktörlerini bir masa etrafında toplayıp toplayamayacağımı soruyorsunuz. Bense buna cevap verirken, 'Acaba Futbol Federasyonu'nun özerkliğini zedeler miyim?' diye düşyünüyorum. Çünkü FIFA Başkanı Blatter'den bana gelen yazıda TFF üzerinde denetim ve gözetim yetkim olmadığı ve derhal yasayı değiştirmem gerektiği söylendi. Türkiye'de bir kavram karmaşası var. Ben bunu yaparsam özerkliği zedeler miyim? Bu toplantıyı yapması gereken Federasyon Başkanıdır. Yapmaması da bir eksikliktir."

Erzik: "FIFA'den gelen o yazılar bende de var. Bu yazı yasadaki bazı değişikliklerin yapılması yönünde. Ama benim ricam başka bir konuda. Özellikle dün yaşanan olayların dünyaya yansıdığı muhakkak. Kulüpler Birliği'nin ya da futbolun çeşitli birimlerinin, medyanın yapabileceği bir şey değil. Bunları bir araya getirmeyi sizin bulunduğunuz makam yapabilir. Toplumsal uzlaşma adına bunu yapmak size düşer."

Şahin: "İl ve İlçe Güvenlik Kurulları, siyasi otoritenin şemsiyesi altında. Eğer uygulamada bir sorun varsa yetkilileri çağırıp titizlikle uygulanmasını isteteyebilirim. Ya da önerilerini dinleyebilirim. Futbol denince benim aklıma önce federasyon sonra da kulüpler geliyor. Dün saha içi güvenliğini evsahibi takım sağlamalıydı. Galatasaray'ın bir yöneticisi güvenlik güçlerini suçluyor. Sorumsuz demeçlerden, ağır ithamlardan vazgeçmeliyiz. Dünkü olaylarda sorumsuz demeçler veren kulüp yöneticilerinin payı büyüktür. Bu yöneticiler ve başkanlar konuşmaya mecbur mu? Futbolda sadece futbolcuların ayakları konuşmalı. Ama bizde o kadar çok konuşuluyor ki... Benim bir çocuğu terbiye eder gibi yöneticileri çağırıp 'Şöyle yapın' demem doğru olmaz. Herkes sorumluluğunu bilmeli. Yasal sınırlar içinde bana bir görev düşerse elbette üzerime düşeni yaparım. Bu konuda size de önemli görevler düşüyor. Böyle yayın yoluyla değil, yüzyüze konuşabilmeliyiz. Neler yapılması gerektiği konusunda önerilerinizi bana sunmalısılınız. En azından gelecek sezonla ilgili ne tedbirler alacağımızı, sağlıklı ve ön yargısız düşünmeliyiz."

Bakan Şahin, diğer yandan havaalanında basın mensuplarına da sert açıklamalarda bulundu. İhlas Haber Ajansı'nın haberine göre Şahin şunları söyledi:

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, derbi maçında Ali Sami Yen Stadı'nda yaşanan olayları değerlendirerek, "Bu alandan ben tek başıma sorumluyum' diyen Futbol Federasyonu ve kulüplerimiz, bu alanla ilgili yaşanan sorunların da hesabını kamuoyuna versinler. Veremiyorlarsa vereceklere yerlerini bıraksınlar" dedi.

Ali Sami Yen Stadı'nda yaşananlardan futbol adına büyük üzüntü duyduğunu söyleyen Bakan Şahin, "Ben maçı televizyonda izliyordum, ama gördüklerimden sonra maalesef izleyemedim. İzleme ihtiyacı duymadım. Her pazar akşamı spor programlarını da izlerdim. Dün akşam spor programı da
izlemedim" dedi.

"İki güzide kulübümüzün böyle bir derbi maçında ki, bu maçın sonucu şampiyonu belirleyen bir maç değildi. Bu tür olayların yaşanmaması lazımdı" diyen Bakan Şahin, "Ancak bu taşkınlıklara yol açan o seyirciler neden böyle eylemlerde bulundu? Bunun sebepleri nedir? Kimler sorumludur? Sorumluların, yetkililerin hangi davranışları buna yol açtı? Bunlar üzerinde de durulmasında yarar olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Futbol alanının gerçek sahibi ve yönetici kurumunun Futbol Federasyonu olduğunu hatırlatan Bakan Şahin, "Futbol Federasyonu'na vücut veren kulüplerimizdir. Bu alanla ilgili sorunları çözmek öncelikle bunlara düşer. Siyaset kurumu olarak bana yasa yapma noktasında bir görev düşerse, şu ana kadar elimizden geldiği kadar yasal çerçevede kendilerine yardımcı oldum. Yine de yardımcı oluruz. Ama bize bir öneri gelmiyor. Futbol Federasyonu'ndan şu ana kadar bana 'Şu tür sorunlarımız var. Bu sorunların çözümü noktasında bana yardımcı olun' diye bir müracaat gelmedi. Bir tek müracaat geldi bana, 'Bana karışmayın. 31. Madde'yi değiştirin. Spordan Sorumlu Bakan, Futbol Federasyonu üzerinde denetim ve gözetim yetkisine sahip olmasın. Ben istediğim gibi hareket edeyim. Siz bana hiç birşey sormayın' şeklinde bir yazı geldi. Dolayısıyla 'Bu alandan ben tek başıma sorumluyum' diyen Futbol Federasyonu ve kulüplerimiz, bu alanla ilgili yaşanan sorunların da hesabını kamuoyuna versinler. Veremiyorlarsa vereceklere yerlerini bıraksınlar" şeklinde konuştu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, derbi maçında çıkan olaylara değinerek "Türk futbolu ve her iki kulübümüzün şerefli tarihine maalesef gölge düştü" dedi.

Ahmet Cömert Spor Salonu'nda düzenlenen Engellilere Spor Malzemesi Dağıtım Töreni'ne katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, dün akşam Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde yaşanan olaylardan herkes gibi kendisinin de büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Mazisi yüzyıldan daha fazla olan iki güzide kulübümüzün dünyada da ilgiyle izlenen böylesine bir derbi maçında böyle olaylar yaşanmamalıydı. Türk futboluna ve her iki kulübümüzün şerefli tarihine maalesef gölge düştü. Futbol alanının gerçek sahibi ve yöneticisi Türkiye Futbol Federasyonu'dur (TFF) ve TFF'ye vücut veren spor kulüplerimizdir" diye konuştu.

Futbol alanının Türkiye'de özerk olduğunu belirten Şahin, şöyle konuştu: "Dolayısıyla burada yaşanan olayları çözme görevi öncelikle TFF'ye ve kulüplerimize aittir. Benim spordan sorumlu bakan olarak sorumluluğum, sadece gözetim ve denetim yetkisinden ibarettir. TFF ile ilgili gözetim ve denetim yetkimin ilgili yasadan çıkarılması için FIFA'nın ve TFF'nin bana ulaşmış bir yazılı talebi var. Hatta yasa yürürlükte devam ederken bile 31. maddeyi kullanmamam konusunda FIFA'dan yazı aldığımı ifade etmekisterim. O nedenle bu yaşananlar karşısında 'Devlet nerede, hükümet nerede, spordan sorumlu bakan nerede?' diye hiç kimse sormasın. Basın şu soruyu sorsun, TFF nerede, kulüplerin sorumlu yöneticileri nerede?"

Bakan Şahin, 'Dün geceki derbi maçta yaşanan olayların ardından yeni yaptırımlar olacak mı?' sorusuna şöyle karşılık verdi: "Benden, siyaset kurumundan bu alanla ilgili yasal düzenleme yapma talebinde bulunulmuştur. Biz de bu talebi yerine getirdik. Futbolda yaşanan şiddetle ilgili, sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesiyle ilgili yasal düzenleme yaptık. Bu yasa yürürlüktedir. Bu yasanın yürütülmesiyle ilgili il ve ilçe spor güvenlik kurulları vardır. Belki bu bağlamda il ve ilçe güvenlikkurullarımızın siyaset kurumu olarak daha dikkatli olmaları, bu yasayı daha titizlikle uygulamaları bakımından uyarılarda bulunabilirim. Benim yetkim bu sınırdadır."

Gerekirse ve talep gelirse yasada değişiklik yapabileceklerini anlatan Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Ama talep gelmesi lazım. Talebin, bu alanın gerçek aktörleri olan TFF'den, Kulüpler Birliği'nden gelmesi lazım. Maalesef bize bu konuda bir talep gelmedi. TFF'den gelen bir tek talep var şu an, benim işime karışmayın sayın Bakan. İstediğimizi yaparız, 31. maddeyi değiştirin ve şu anda bu yetkinizi kullanmayın talebi var. Siz de bana diyorsunuz ki, bu olaylarla ilgili ne yapacaksınız?. Bizim işimize karışmayın diyen bir kurum var. Bir de bu olaylar var. Bu olaylarla ilgili tedbir alınması gerekirken almayanlar varsa demin söylediğim kurum ve kişilerdir. Bu alanlarla ilgili sorunları çözecek birileri varsa onlardır."

FIFA'NIN, UEFA'NIN ARKASINA SAKLANDILAR
Bakan Şahin, siyaset kurumuna yasa yapma bakımından bir görev düşüyorsa bunu memnuniyetle yapacaklarını belirterek şöyle konuştu: "Mevcut yönetmelikte yasalar yeterli deniliyorsa bu yaşadıklarımızı yaşatmayacak bir noktaya gelsinler. FIFA'nın, UEFA'nın arkasına saklanarak hem bakanlıkla hem hükümetle hem devletle kavga edeceksiniz. Sonra da bir olay meydana geldiğinde 'Bakan nerede, hükümet nerede?' diye soracaksınız. Bunları ciddi bulmuyorum."

Türkiye-İsviçre maçında çıkan olayların ardından yaşanan süreci de hatırlatan Bakan Şahin, "İsviçre maçından sonra yaşananlar hoş muydu? Ne yaptı o zamanın federasyonu, sorumlu ve şerefli davranarak olağanüstü kongre kararı aldı" dedi. Bunun üzerine bir basın mensubunun "TFF'yi olağanüstü kongreye mi davet ediyorsunuz?" sorusuna ise Bakan Şahin, şöyle karşılık verdi: "Olağanüstü kongreye kendileri gitsin. Delegeler, olağanüstü kongre çağrısında bulundu, kimse üzerine bile alınmadı. Bu alanın aktörleriTFF'dir, kulüplerimizdir. Lütfen kendi sorunlarını kendileri çözsün. Kimseye suçu ve sorumluluğu yüklemesinler. Sorumluları kendileridir. Çözecek olanlar da kendileri. Siyaset kurumu olarak bize yasa yapma görevi düşerse lütfen bildirsinler. Biz de yapalım."

ÜLKENİN FUTBOLUNDA SORUN VAR
TFF Başkanı Haluk Ulusoy'un "Ankaragücü maçında Fenerbahçe'nin şampiyonluk kupasını ben vereceğim" sözünün hatırlatılması üzerine Bakan Şahin, "TFF başkanı şampiyonluk kupasını vermeyecek de kim verecek? Tabii ki vermelidir. Bunun bile tartışılıyor olması bu alanın ne kadar sorunlu olduğunu gösteriyor. Böyle bir tartışmanın yaşandığı ülkenin futbolunda sorun var. Bu sorunu çözecek de futbolun kendi ailesidir. Başkalarına, özellikle siyaset kurumuna topu hiç atmasınlar" dedi.

Bakan Şahin, dün akşam derbi maçta yaşanan olayların Türk futboluna büyük zarar verdiğini anlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Galatasaray taraftarları hem kulüplerine hem de Türk futboluna zarar verdi. Hatta Türkiye'ye zarar verdiler. Umarım yaptıklarından pişman olmuşlardır."