Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluğa ulaşan Beşiktaş'ın takım kaptanı Oğuzhan Özyakup, "feda" sezonundan daha zor bir yılı tamamlayarak mutlu sona ulaştıklarını söyledi.
Oğuzhan Özyakup, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, kendisinin Beşiktaş'a, "feda" diye adlandırılan 2012-2013 sezonunda geldiğini hatırlatarak, "Kulübümüz zor durumdaydı, zor günler yaşadı. Genç oyuncularla başladığımız bir yoldu, ben de çok gençtim. Maddi olarak da zor durumdaydık. Beş sene içinde güzel bir proje ve doğru adımlarla çok doğru yerlere geldik. Belki 'feda' sezonunun zorluklarının ödülünü şimdi iki şampiyonlukla aldık." dedi.
Siyah-beyazlı futbolcu, insanların "feda" sezonunun daha zor geçtiği yönünde düşüncesi olduğuna dikkati çekerek, "Tabii ki inanılmaz zor geçti. Kısıtlı ve genç bir kadromuz vardı. Ama o günler inanılmaz zevkliydi. Çünkü beklenti yoktu, kadromuz güçlü değildi. Geçen sezon şampiyon olduk, bu sene yine şampiyonluk beklendi. Bizden çok şey beklendi. Daha zor bir sezon. Çünkü baskı var. Camia şampiyonluk ve Avrupa'da başarı bekliyor. Bu yıl 'feda' sezonundan daha zordu." diye konuştu. "Medipol Başakşehir maçı aklımıza gelmezdi" Ligde şampiyonluk mücadelesi verdikleri Medipol Başakşehir'e 3-1 yenildikleri ikinci yarıdaki maçla ilgili değerlendirmede bulunan Oğuzhan, şunları kaydetti:
"Medipol Başakşehir maçına 20 dakikada 3-0 geride başlayacağımız aklımıza gelmezdi. Bunun çok faktörleri var. Biz hafta içi, hafta sonu oynamaya çok alışkındık. 3-4 günde bir maç oynuyorduk. Olympique Lyon'a elendik ve 6-7 gün sonra Medipol Başakşehir maçı vardı. Arada uzun bir mesafe vardı. Bu aslında bir avantaj dinlenmek için. Ama bu avantajı bir türlü sağlayamadık. Bu sezon çok iyi maçlar oynadık. Mağlubiyet sayımız çok az. Şok eden bir skor olmadı ama üzüldüm."
Medipol Başakşehir maçına 7 puan önde gittiklerini hatırlatan siyah-beyazlı oyuncu, "Taraftarlarda, 'Alsak, Fenerbahçe maçında tur atacağız.' havası oluştu. İster istemez bu oyuncuya da yansıyor. Bu bizim hatamız oldu. Yedi günlük ara vardı ama avantaj sağlayamadık." ifadelerini kullandı.
Milli futbolcu, "Hangi maçta 'Artık şampiyonuz.' dediniz?" sorusuna, "Bana göre Bursaspor galibiyeti. Başakşehir'e mağlup olduk, Fenerbahçe'ye puan kaybettik ve Bursa deplasmanı var. Bursa zor bir deplasman. Orada 2-0 galip geldik ve takımımız değil de ben biraz daha rahatladım. Kasımpaşa ve Gaziantepspor maçları var ama 'Bursa'da kazandıktan sonra vermezsin.' diye düşünüyorsun. Çünkü o tecrübeye sahibiz. Geçen sezon da aynılarını yaşadık. Hatta daha zor dönemler geçirdik." diye yanıt verdi.
"Dinamo Kiev sonrasındaki karşılama havayı etkiledi" Oğuzhan, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Dinamo Kiev karşısında aldıkları 6-0'lık mağlubiyetin ardından taraftarların İstanbul'da takımı coşkuyla karşılaşması konusunda, şunları aktardı:
"Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi performans sergiledik. Dinamo Kiev maçında berabere kalsak tur atlayacaktık. Hakemin yanlış kararlarıyla 6-0 bitti maç. Neye uğradığımızı şaşırdık ama iyi dönemdi bizim için. İstanbul'da olumsuz bir tepki beklemiyorduk ama bize sahip çıkmaları her oyuncunun hoşuna gider. Kendimizi iyi hissettik. Herkes tedirgin, herkes üzgün. Taraftarlarımız bizi karşıladı. Otobüse bindik herkeste bir rahatlama oldu. Gerçekten bizim arkamızdalar, biz biriz... O havayı yakaladıktan sonra kesinlikle sezona yansıdı."
Sezon içinde en çaresiz kaldıkları maçın Dinamo Kiev mücadelesi olduğunu kaydeden Oğuzhan, "Beşiktaş formasıyla hiçbir zaman çaresiz kalmaz diye düşünüyorum ama Kiev maçı kendimi çaresiz hissettiğim bir maç. Çünkü 9 kişi kaldık ve 9 kişi o seviyede mücadele etmek gerçekten çok zor." diye konuştu.
Uzun süreli sakatlığının ardından UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki Napoli maçında oyuna girmesi sırasında taraftarların kendisine verdiği desteğe değinen Oğuzhan Özyakup, şunları kaydetti:
"Beş sezondur buradayım. Sakatlıklar yaşadım ama bu sefer 6 hafta sürdü. İnanılmaz özlemiş ve sabırsızlanmıştım. Isınmadan geldim, kenarda bekleyince hissettim o elektriği. Taraftarlarımıza ne kadar teşekkür etsek yetmez. Ben de çok teşekkür ediyorum. Bu sezon zor maçlarımızda, mağlup olduğumuz Kasımpaşa maçında, Medipol Başakşehir maçında çağırmaları, 'Şampiyon sensin.' diye bağırmaları... Bu bir oyuncuya öz güven veriyor, itici güç oluyor. Bazen yardım istersin ve o yardım gelir ya, gerçekten öyle oluyor. Bu sezon çok gördük bunu."
"Oyuncular olarak yaptıklarımızın farkında değiliz" Formalarına üçüncü yıldızı takmanın mutluluğunu yaşadıklarına belirten Oğuzhan Özyakup, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bana göre kimse henüz bunun farkında değil. 1989-1990-1991 dönemi üç şampiyonluk peş peşe, hala onu konuşuyoruz. Biz belki oyuncular olarak yaptıklarımızın farkında değiliz ama 5-10 sene sonra hala bu iki, belki seneye üç, bu sezonlar konuşulacak. Belki o zaman deriz ki 'Bak çok büyük bir şey başarmışız.' Şu anda her şey taze olduğu için bana göre farkında değiliz."
Şampiyonlukta en önemli avantajın birbirlerini tanımaları olduğunu anlatan Oğuzhan, "Sosa, Gomez, İsmail, Gökhan Töre... Bunlar ayrıldı ama yerlerine gelenler çok çabuk uyum sağladılar. Burada olanlar sahip çıktı, yardımcı oldu. Çabuk takım olmamız bana göre çok yardımcı oldu. Çünkü çok oyuncu geldi. O as kadro hala buradaydı, Beşiktaş'ı, Türkiye'yi biliyordu." diye konuştu.
Geçen sezon Osmanlıspor maçında şampiyonluğu garantilediklerini ve bu sezon da aynı rakip karşısında kupayı kaldıracaklarına dikkati çeken siyah-beyazlı takımın kaptanı, "Gerçekten heyecanlıyım. Geçen sene yaşadık ama her sene farklıdır. Tekne turu da var galiba. Geçen sene inanılmaz kutlama vardı. Sabırsızlıkla bekliyoruz." diye görüşlerini dile getirdi. "Fenerbahçe'nin maçta atmosferi germesi taktikti" Derbilerdeki performanslarını değerlendiren Oğuzhan Özyakup, özellikle bu karşılaşmalarda takımın gergin olduğu yönündeki soruya şu yanıtı verdi:
"İstatistikleri tam bilmiyorum. İki sezonda 8 derbi var, çoğunu kazandık. Sadece geçen sezon Fenerbahçe'ye deplasmanda mağlup olduk. Bana göre takım gerginliği kaldırabiliyor, istatistikler onu gösteriyor. Kupa maçı ayrı bir şeydi. Biz daha iyi takım olduğumuzu herkese gösterdik. Fenerbahçe'nin kupa maçında atmosferi germesi tamamen taktikti. Her takımın taktiği vardır. Biz ofansif, güzel futbol oynamaya çalışıyoruz. Fenerbahçe'nin gelişi, 'Maçı gerelim, tempoyu düşürelim, ağırdan davranalım...' Beşiktaş'ı durduracak tek taktik bu. Onlara göre iyi bir şey yaptılar belki ama bana göre futbol adına hoş şeyler değildi. Takım bu konuda tecrübe kazandı. Ben de 3 sene önce her şeye tepki gösteren biriydim ama artık kendi gücünü bildiğin sürece..."
Beşiktaş'ın Türkiye'nin en iyi takımı olduğunu savunan Oğuzhan Özyakup, "Bunu rakip taraftarlar da diyor. Bunu bildiğin sürece kendi futboluna, taktiğine, kendi inandığına güvenmen gerekiyor. Onu uygulaman gerekiyor. Kupa maçında bir iki kere onlar maçı gerdi, biz ona tepki verdik. Tosic tepki verdi, ben verdim. Fenerbahçe'nin istediği gibi oldu ama ligdeki maçta tamamen kendi oyunumuzu oynadık. Fenerbahçe sahada hiç yoktu. Çok iyi oynadığımız maç. Demek ki önceki maçtan bir şeyler çıkarmışız." değerlendirmesinde bulundu. "Van Persie'nin yalnız kalmaya ihtiyacı var" Ziraat Türkiye Kupası maçında takım arkadaşı Dusko Tosic'in yanı sıra kendisiyle gerginlik yaşayan Fenerbahçeli futbolcu Robin van Persie'nin kendilerine yönelik davranışlarıyla ilgili soruyu yanıtlayan siyah-beyazlı oyuncu, şu ifadeleri kullandı:
"Derbiden sonra hiç görüşmedim. Belki onun biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var. Her zaman söylüyorum, saygı duyulacak bir kariyere sahip. İngiltere'de bu kadar başarı, Hollanda Milli Takımı'nda Dünya Kupası oynamış, Şampiyonlar Ligi'nde o kadar maçı var. Belki geldiğinde her şey istediği gibi olmadığı için, belki biraz beklediğinden daha az saygı gösterildiğini hissetti. Bana göre Türkiye'de herkes ona inanılmaz saygı gösteriyordu. Bana göre bunun da etkisi vardı. Maçın stresi, Fenerbahçe'nin zor dönemde olması onun gerginliği... Bazen sahada düşünmeden ani tepkiler verirsin. Bana göre onun yanlışı bu oldu. Ben 'Doğru yaptım, hatalı değilim.' demedim. Benim yanlışım onun öyle davranmasına tepki vermemdi. Bunu yapmamam gerekiyordu belki. Ben hiçbir şeyi başlatmadım, bunu herkes biliyor. Biz zaten evimizde oynuyoruz. Kendi oyunumuzu oynadığımız sürece maçı kazanabileceğimizi biliyoruz. Benim kızdığım ve üzüldüğüm nokta onun başlattığı bir şeyi benim tarafıma yıkmaya çalışmasıydı. Herkes gördü öyle olmadığını. Bir futbolcuda olur böyle şeyler. Bazen gerçekten iyi arkadaşlar kavga eder sahada. O da öyle tepki vermek istedi. Ben o yaşta olsam belki daha sakin tepki veririm, belki içten sevinirim."
Oğuzhan, aralarındaki iletişimde sorun olup olmadığı yönündeki soruyu ise "Gönül kırıklığı var tabi. Eskisi gibi olur mu, çok zor. Bunları düşünmedim. Belki onun yalnız kalmaya ihtiyacı vardır. O da zor dönemden geçti. Benim için o geldikten sonrası güzel geçti. O geldi iki kere şampiyon olduk." diye yanıtladı. "Beşiktaş benim için çok değerli bir kulüp" Beşiktaş'ta çok mutlu olduğunu vurgulayan Oğuzhan Özyakup, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beşiktaş benim için çok değerli kulüp. Burada uzun yıllar oynamak istiyorum. Aynı zamanda Avrupa'da da hedeflerim var. Hollanda'da doğdum, İngiltere'de oynadım. Dünyanın en iyi altyapısına sahip kulüpte yetiştim. Büyük oyuncuları çok yakından gördüm. Bunları yeniden yaşamak isterim. Gerçekten Türkiye'yi Avrupa'da temsil etmek istiyorum. En son Türkiye'den transfer yapan oyuncu Arda abi, 12 milyon avro. Beş-altı sene geçti aradan. Biz 5 senede bir böyle transfer yapmamalıyız. Gerçekten yerliler olarak çok daha güçlü ve iyi olmamız gerekiyor. Her sene bu rakamlara oyuncu gitsin istiyorum. Benim de hedeflerim var. Arda gibi oralara gelmek istiyorum."
"Hakemlerin bize karşı yaptığı hataları da görüyoruz" Oğuzhan, sezon başından beri hakem kararlarının genellikle Beşiktaş lehine olduğu yönündeki yorumlara şu yanıtı verdi:
"Bu sezonun zor geçeceğini biliyorsun. Yine aynı performansı sergiledikten sonra bu tür şeylerin geleceğini biliyorsun. Hakemlerin bize karşı yaptıkları hataları da görüyoruz. Biz bunu dile getirmedik hiçbir zaman. Bunlar bizi hedefimizden uzak tutar. Bizi geriye atar. Biz hiç hedefimizden şaşmadık. Belki bazıları böyle diyor ama nereye gidersem gideyim Galatasaraylısı, Fenerbahçelisi gelip tebrik ediyor, 'Ligin en iyi oynayan takımı sizsiniz.' diyor. Bunu bir Fenerbahçeli, Galatasaraylı diyorsa gerçekten öyledir. Bizim tabii ki iyi yaptığımız şeyleri övmemiz gerekiyor ama başkaları övünce bu söylentilere pek katılmıyorum."
"Talisca'nın inanılmaz faydasını gördük" Geçen sezon beraber oynadığı Jose Sosa ile bu sezon kadroda yer Anderson Talisca'yı karşılaştıran milli futbolcu, "Tamamen farklı oyuncular. Zaten aynı şeyleri bekleyemezsiniz. Sosa tam bir orta saha oyuncusu. Hem ofansif hem defansif. Yardım eden bir oyuncu. Talisca tamamen gole yakın oynayan, golü hisseden ve golü düşünen bir oyuncu. Bu sezon inanılmaz faydasını gördük. Bazen zor maçlar geçirdik, aniden çıkıp gol atabiliyor. Ummadığın yerden gol atıyordu. Sosa bana göre çok farklı bir futbolcu. İnanılmaz kaliteli, inanılmaz iyi insan, çok iyi futbolcu. Talisca tam orta saha olmasa bile forvet, ikinci forvet, forvet arkası tarzında bir oyuncu. Sosa ile Talisca'yı karşılaştırmak zaten çok yanlış olur." diye konuştu.
Kendisinin zaman zaman hücuma dönük oynadığının ancak performansıyla eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine siyah-beyazlı oyuncu, şunları söyledi:
"Sosa gitmişti, Talisca yeni gelmişti, daha takıma alışmamıştı. Hocamız beni orada oynatmak istedi. Hocamız beni nerede oynatırsa her zaman oynamak zorundayım. Bana zor geldi. Eleştirdiler ama bu eleştirilere takılsaydım uzun vadede zarar görürdüm. Kendi mevkimde oynadığımda da eleştiriler oldu, olacak da... Bu futbolun içinde var. Ben geçen sezon çıtayı yüksek bir yere çektiğim için onun bir tık altına düştüğüm zaman eleştirilecek. Maalesef futbolda bu var ama futbolcu için iyi bir şey. Fazla rahatlık futbolcuya iyi gelmez. Uzun vadede sezon sonuna doğru çok iyi bir performans sergileyerek devam ettik."
Takım arkadaşı Ricardo Quaresma'ya pas vermediği yönünde yorumların hatırlatılması üzerine Oğuzhan, "O tür şeylere güleriz. Bana göre hiçbir oyuncu, belki Messi, Ronaldo bile yapamaz. Oyuncu öyle bir şey yapmaz. Sahada onu düşünmez. Bana göre çok saçma şeyler. Kimse kimseyi boşu boşuna doldurmasın. Belki bize zarar vermez ama taraftarlara, camialara zarar verebilir." ifadelerini kullandı.
Beşiktaş'ın en golcü oyuncuları arasında yer alan Vincent Aboubakar'ın performansına değinen Oğuzhan, "Bana göre çok iyi, inanılmaz yetenekli bir oyuncu. Son 14 maçta 12 golü var galiba. Afrika Kupası'ndan geldi ve inanılmaz bir performans yakaladı. İnanılmaz iyi insan. Bana göre bir tesadüf değil Beşiktaş'a iyi karakterli, temiz insanların gelmesi." diye konuştu.
"Sabrın ne demek olduğunu öğrendim" Beşiktaş'a çok genç yaşta geldiğini vurgulayan Oğuzhan Özyakup, şunları kaydetti:
"Arsenal'de sürekli A takımla idmanlara çıkıyordum ama 2 tane maç oynadım. İlk sezonumu Beşiktaş'ta yaşadım. O sezon benden taraftarların, herkesin fazla bir beklentisi yoktu. Çok güzel geçti, çok oynadım. Bilic'in ilk sezonunda oynadım, ikinci sezonunda daha az oynadım. O dönem de benim için çok önemliydi. O sezon sabrın ne olduğunu öğrendim. Çok çalıştım. Sadece yetenekle, teknikle bazı şeylerin yapılamadığının farkına vardım. O sezon bana göre benim için çok iyi oldu. Oynamadım, çok üzgündüm. Evden çıkmak istemiyordum, sürekli tek başıma evdeydim. Hiçbir şey yapmak istemiyordum. O dönem beni düşündürdü 'Neleri farklı yapmam gerekiyor.' diye. Şenol hocanın gelişiyle daha çok oynamaya başladım, daha çok öz güvenle oynadım. 24 yaşıma geldim ve saha içinde, saha dışında sorumluluk almaya başladım. O sorumluluğu da bana verdi hocalarım ve arkadaşlarım. Bu sezon hem kaptan olarak hem takımda sorumluluk alan oyuncu olarak ilerledim ve şampiyonluğa ulaştık."
"Şanslıyım ki İnönü'de oynadım" Oğuzhan Özyakup, eski statları BJK İnönü'de atmosferin farklı olduğunu belirterek, "Şanslıyım ki İnönü'de oynayabildim. Son Gençlerbirliği maçında inanılmaz bir atmosfer vardı. Fenerbahçe'yi 3-2 yendiğimiz maçta inanılmaz atmosfer vardı. İnönü'nün atmosferi farklıydı. Vodafone Stadı daha modern. Avrupa'daki statlara benziyor. Çok güzel bir stat. Biraz daha baskılı. İnönü biraz açıktı. Çok zor dönemler atlattık. Evdeki maçlarımızı Ankara'da, Başakşehir'de oynadık. Bazen maçtan 2 gün önce nerede oynayacağımızı bilmiyorduk. Bursaspor'la Vodafone Stadı'ndaki ilk maç inanılmaz güzeldi." diye konuştu.
Vodafone Stadı'nın yapımı sırasında farklı statlarda oynamak zorunda kaldıklarını hatırlatan Oğuzhan, "Stadımızda daha ligde mağlup olmadık. Gerçekten kendi evin çok önemli. Başakşehir stadında da oynadık ama oyuncu soyunma odasına girer... Mesela Vodafone'da kendi resmim var, kendi dolabım var, evinde hissediyorsun. Mesela Başakşehir'de oynarken ev sahibinin soyunma odasında soyunuyor olsan bile kendi renklerin değil, farklı oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Beşiktaş ile Avrupa'da başarı istiyorum" Avrupa kulüplerine transferiyle ilgili açıklamalarda bulunan Oğuzhan, buna ne zaman hazır olacağı sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Avrupa için yaş sınırı koymadım ama ne zaman hazırsam, Beşiktaş ne zaman hazırsa... Beşiktaş'la Avrupa'da da başarılı olmak istiyorum. Geçen sezon çok şampiyon olmak istemiştim. İlkler her zaman farklıdır. Geçen sezon şampiyon olduk, o seneki hedefime ulaşmıştım. Bu sene yine şampiyon olduk, yine hedefime ulaştım. Hedefime ulaştım deyince bu seneki hedefime ulaştım demek istemiştim. Şampiyonlar Ligi'nde olsun, Avrupa Ligi'nde olsun Beşiktaş'la başarılı olmak istiyorum."
Yeni sezonda ligde yine şampiyonluk istediğini vurgulayan siyah-beyazlı oyuncu, "Yeni sezonda Avrupa'daki hedefimiz Şampiyonlar Ligi'nde grupları geçmek ama ligde her zaman şampiyonluk. 'Avrupa mı, lig mi?' dersen, ligde şampiyonluk. Çünkü şampiyonluk çok farklı bir şey. Bütün sezon bir şey için çalışıyorsun. Bir hedefin var. Ağustos, eylül, aralık gibi kupayı düşünmüyorsun ama mart, nisan oluyor kupa yaklaşıyor yaptıkların geliyor aklına, 'Her şeyi bu kupa için yaptık. Bir ay daha, 2 ay daha...' diyorsun. O kupayı eline almak, kupaya yakın olmak çok önemli bir şey. Şampiyonluk çok güzel bir şey." değerlendirmesinde bulundu.
Beşiktaş'tan Avrupa'ya transfer olması halinde en çok özleyeceği şeyin BJK Nevzat Demir Tesisleri olacağını anlatan Oğuzhan, "Evden çok Nevzat Demir'de kaldım. Evden çok burada vaktimi geçirdim. Bir gün öyle bir şey olursa gerçekten çok üzüleceğimi düşünüyorum. Tahmin bile edemiyorum neler hissedeceğimi. Annemden, babamdan, evimden çok bu tesisleri gördüm." diye konuştu.
"Şenol hocadan sürekli bir şeyler öğreniyorsun" Şenol Güneş'in maçlardaki hırslı görüntüsüyle ilgili soruyu yanıtlayan Oğuzhan Özyakup, şunları aktardı:
"Hocanın yapısı bu. 5-0 da alsak her zaman düzeltecek bir şey bulur. Gaziantepspor, şampiyonluk maçı olmasaydı, yine 4-0 bitseydi, ertesi gün yine saat 10.15'te toplantı olurdu. İyi yaptığımız şeylere bakıyoruz ama daha iyi yapacağımız konuları her zaman buluyor. Bana göre çok önemli bir şey bu. Geçen sene şampiyon olduk ve hocamızın bir şeyler öğretmek istemesi, bize gösterdikleri aç olmamızın nedeni. Hocanın böyle olması bir oyuncu için çok önemli. Sürekli bir şeyler öğreniyorsun ve daha iyisini yapmaya çalışıyorsun. 88. dakikada 4-0 öndeyiz, hoca hala taktik veriyor. Böyle bir şey olması çok önemli." "Milli takım farklı" A Milli Futbol Takımı'nın konumunu değerlendiren Oğuzhan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yeni jenerasyonda tecrübeli abilerimizle gerçekten güzel bir şey yakalarız. Takım olma konusunda çok güzel bir konumdayız. Ortam var, abi kardeşlik var, samimiyet var. Bu çok önemli. Milli takımda çok vakit geçiremediğimiz için, hiçbir zaman Beşiktaş'taki arkadaşlık gibi olmaz. Çünkü burada her gün berabersin ama milli takım farklı. Orada olduğumuzda da her gün bir şey yapmaya çalışıyoruz ki o birlik beraberlik oluşsun."