Türkiye'deki futbolseverler, 28 Haziran 2013 tarihinde Beşiktaş serüvenine başlayan Slaven Bilic'i, Hırvatistan Milli Takımı'nın EURO 2008 macerasında Türkiye ile yollarının kesişmesi sonucu tanımıştı. Saha kenarında yerinde duramayan ve bilindik teknik adam profilinin aksi görünümü ile dikkatleri üzerine toplamıştı Hırvat çalıştırıcı. Bu sıradışı adam; aynı zamanda New era Rawbau rock grubunun gitaristi ve hukuk fakültesi mezunuydu.
2006-2012 yılları arasındaki ulusal takım performansının ardından başarısız bir Lokomotiv Moskova macerası geçiren Bilic, 28 Haziran 2013 günü yeniden yapılanmanın temellerini atan Beşiktaş'ın başında buldu kendisini. Camia, ülkenin potansiyeli yüksek, ancak tecrübesiz genç oyuncularına önderlik etmesini istiyordu ondan.
Slaven Bilic'in İstanbul'da görev alacağı süre boyunca baş etmesi gerekecek en büyük problemi ise kendi stadının inşaatı sürdüğü için gezgin bir takım olmak zorunda kalan oyuncularını, hiç tanımadıkları statlarda ev sahibi gibi oynamaya motive etmesi olacaktı.
2013 - 2014 sezonuna Olimpiyat Stadı'nda Trabzonspor galibiyeti ile başlayan Hırvat teknik adam, peşi sıra gelen galibiyetlerle taraftarın gönlünde taht kurmaya başlamıştı. Takımında oluşturmak istediği yapıyı " Farklılıkları ortadan kaldırıp, gücü halka vermeye çalışıyoruz " diye açıklayan Slaven Bilic, ilk sezonunda Türkiye Kupası'ndan 4. turda eleniyor, ligi 17 galibiyet, 11 beraberlik ve 6 mağlubiyet ile 3. sırada tamamlıyor ve Avrupa Ligi biletini cebine koyuyordu.
Slaven Bilic'in, yeni yapılanma aşamasındaki Beşiktaş'taki ilk sezonu başarısız nitelendirilmedi. Akılları kurcalayan tek soru işareti ise sezon içinde oynanan 4 derbi maçından da galibiyet elde edilememesiydi...
2014-2015 sezonuna bir sene daha tecrübelenmiş, önemli takviyeler yapmış fakat henüz stadına dönememiş bir Beşiktaş ile başladı Bilic. 4. yıldız hedefi koyan ezeli rakiplerinin aksine fazla yüksek dillendirilmiyordu şampiyonluk söylemleri Siyah Beyazlılarda. Ne var ki Slaven Bilic'in ekibi sezon içinde öyle bir vites yükseltti ki, hem oynadığı futbol hem de kazanılan ekip ruhu, şampiyonluğa inandırdı camiayı. Avrupa serüvenine de fırtına gibi giren Bilic, önce Feyenoord'u saf dışı bırakıyor sonra da Arsenal karşısında sergilenen oyun ile Şampiyonlar Ligi gruplarının kapısından dönüyordu. Beşiktaş, bir anda tüm Türkiye'nin dikkat kesildiği bir takım olmuştu.
Siyah Beyazlılar, Avrupa Ligi gruplarında çıktığı 6 karşılaşmada 3 galibiyet 3 beraberlik ile yenilgi yüzü görmeden lider olarak yükseldi bir üst tura. Süper Lig'de ise Fenerbahçe yenilgisinin ardından 7 maçlık durdurulamaz bir galibiyet serisi yakalanıyor ancak yine bir derbide Galatasaray yenilgisi ile seri sonlandırılıyordu. Derbide galip gelememenin yükü, Bilic ve öğrencilerinin omuzlarına her geçen sefer daha ağır geliyordu.
Avrupa macerasını 2015 yılına taşımayı başaran ve Liverpool'u karşısında bulan Beşiktaş, tarihi hesaplaşmadan galip ayrılıyor ve İngiliz ekibini kupanın dışına itmeyi başardı. Lig'de zirve yarışından kopmamış ve şampiyonluk mücadelesi veren, Avrupa'da doludizgin giden Slaven Bilic, vedasına gidecek yola belki de Liverpool zaferinin ardından çıkıyordu.
Önce Avrupa Ligi'nde Clubbe Brugge'e iki maçta da kaybedildi, ardından da ligde istikrarsız sonuçlar peşi sıra geldi. Takımda gözle görülür bir düşüş yaşanıyordu ve Hırvat teknik adam bu durumun önüne geçemiyordu. Nitekim Süper Lig'in 32. haftasında gelen Torku Konyaspor karşısında gelen mağlubiyet ve şampiyonluğa havlu atış, Bilic'in vedasını hazırladı. 33. haftadaki Galatasaray yenilgisi ile de 2 sezonda çıkılan 8 derbiden 1 galibiyet dahi elde edilememiş oldu. Slaven Bilic, Beşiktaş'a oynattığı oyun ve aldığı sonuçlarla taraftarına büyük hayaller kurdurduğu gibi, hayal kırıklıklarını da aynı büyüklükte yaşattı bir sezon içinde.
Gençlerbirliği maçında son kez takımının başında sahaya çıkan Slaven Bilic, görev yaptığı 94 maçta Siyah Beyazlılar'ı 50 galibiyete taşırken 22 beraberliğin yanı sıra 22 de yenilgi yaşattı. 53.19'luk bir galibiyet yüzdesi yakalayan Hırvat Teknik adam, son Gençlerbirliği maçı ile birlikte bu sezon 55. resmi maçına çıktı ve 1997-98 sezonunda 54 resmi maça çıkan John Benjamin Toshack'ı geride bırakarak bir sezonda en çok resmi maça çıkan Beşiktaş teknik direktörü oldu.
Görev yaptığı iki sezonda Türkiye'de derin izler bırakan Slaven Bilic'in veda konuşması da geride bıraktığı sezon kadar dramatikti...
"Bu büyük kulüple ilgili hissettiklerimi birkaç cümleyle anlatmam gerçekten çok zor. Bunu yapabilmeniz için çok büyük bir şair olmanız lazım"
Aşağıdaki Konulardan Hangisi İlginizi Çekiyor? Maç özetleri
Spor Toto
Beşiktaş